Big Little Lies — Tanıtım
141 yorum hsparks 21 Şubat 2017 09:20
Son yıllarda hiç kuşkusuz ki ünlü Hollywood yıldızlarını seyretme imkanı bulduğumuz televizyon dizilerinde çok ciddi bir artış oldu. Eskiden televizyon dünyasına adım atmayacak isimler, artık güvendikleri düzgün projelerle rahat bir şekilde dizilerde de karşımıza çıkabiliyorlar. İşte bugün tanıtımını yapacağımız 7 bölümlük yeni HBO mini dizisi Big Little Lies da bunlardan biri.
Liane Moriarty‘nin uzun süre zirvede kalmış olan aynı adlı romanından küçük ekrana uyarlanan yapım, son olarak Goliath’la karşımıza çıkan televizyon dahisi David E. Kelley tarafından kaleme alındı. Ayrıca 7 bölümün tamamı Dallas Buyers Club, Wild, C.R.A.Z.Y. gibi fazlasıyla konuşulan sinema filmlerine imzasını atan ve Oscar adaylığı da bulunan ünlü Kanadalı yönetmen Jean-Marc Vallée tarafından yönetildi.
Buraya kadar olan kısım ilginizi mi çekti? O zaman gelin, sizin için hazırladığımız tanıtım yazısının aşağısına da bir göz atın. Bakalım aylardır konuşulan ve merakla beklenen Big Little Lies, şans verilecek diziler listenize girmeyi başarabilecek mi?
KONUSU
Sevecen anneler, başarılı babalar, sevimli çocuklar ve şık evler… Kaliforniya’nın göz alıcı sahil kentlerinden olan Monterey’de hayat hiç de dışarıdan göründüğü gibi değildir. Mükemmel yaşamlar, aslında kıskançlıklar ve yalanlarla çevrili küçük hapishanelere benzemektedir. Çocukları okula başlayan ve çok farklı kişiliklere sahip olmalarına rağmen arkadaş olmayı beceren Madeline, Celeste ve Jane ihanetlerle dolu Monterey’de bir yandan hayatta kalmaya çalışıp bir yandan da birbirlerine sahip çıkmaktadırlar. Bakalım gelecekte yaşanacak bir cinayet, karakterlerimizin hayatlarını nerelere sürükleyecektir?
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
- Madeline Martha Mackenzie: Sürekli konuşan ve insanların işine burnunu sokmadan duramayan bir kadındır. Madeline tahmin edilebileceği gibi birçok kişi tarafından sinir bozucu bulunmaktadır. Bu rolde, ünlü Hollywood yıldızı Reese Witherspoon‘u görüyoruz. Oyuncumuz, 2005 yapımı Walk the Line ile Oscar’ı evine götürmüştü.
- Celeste Wright: Madeline’in uzun süredir en yakın arkadaşı olan Celeste, insanlara mesafeli yaklaşan soğuk bir kadındır. Karakterimizin kendinden yaşça küçük bir kocası vardır. Bu rolde, 2002 senesinde The Hours‘da sergilediği performansla Oscar kazanan ve bu sene Lion ile Oscar’a dördüncü kere aday olmayı başaran Nicole Kidman‘ı görüyoruz.
- Jane Chapman: Henüz 20’lerinde olan ve küçük oğlunu tek başına büyütmeye çalışan Jane, Monterey’e yeni taşınmıştır. Yolda geçirdiği talihsiz bir olayın ardından Madeline ile tanışan karakterimiz, kısa sürede ekibe dahil olmuştur. Jane’in maddi durumu Monterey’de yaşayan çoğu insan kadar iyi değildir. Bu rolde, Shailene Woodley‘i görüyoruz. The Secret Life of the American Teenager adlı gençlik dizisinin başrolünden tanıyabileceğiniz oyuncumuz, 2011 senesinde George Clooney ile birlikte The Descendants adlı filmde yer aldı ve kısa sürede sinema oyuncuları arasına dahil oldu.
KADRONUN KALANI
- Renata Klein: Çocuğu okula başlayan annelerden biridir. Baskın kişiliğinden ötürü Madeline ile pek anlaşamamaktadır. Bu rolde, Laura Dern‘i görüyoruz. Şimdiye kadar 2 kere Oscar’a aday olan oyuncumuzu Enlightened’ın başrolünden de tanıyor olabilirsiniz.
- Perry Wright: Celeste’nin kocasıdır. Bu rolde, True Blood’dan tanıyabileceğiniz Alexander Skarsgård‘ı görüyoruz.
- Ed Mackenzie: Madeline’in kocasıdır. Bu rolde, Parks and Recreation’dan tanıyabileceğiniz Adam Scott‘ı görüyoruz.
- Nathan Carlson: Madeline’in eski kocasıdır. Bu rolde, Revenge’den tanıyabileceğiniz James Tupper‘ı görüyoruz.
- Bonnie Carlson: Nathan’ın kendinden yaşça küçük olan özgür ruhlu eşidir. Bu rolde, Zoë Kravitz‘i görüyoruz.
- Gordon Klein: Renata’nın kocasıdır. Bu rolde, çeşitli dizi ve filmlerden aşina olabileceğiniz Jeffrey Nordling‘i görüyoruz.
SON SÖZ
Showtime’ın kadın hikayelerini fazlasıyla özleyen biri olarak Big Little Lies’ın haberini ilk okuduğum andan beri diziyi heyecanla bekliyordum. Neyse ki ilk bölüm beklentilerimi boşa çıkarmadı ve beni fazlasıyla doyurmayı başardı. Eğer ilerleyen zamanlarda dizi ilk bölümdeki çizgisini korumaya devam ederse, benim gönül rahatlığıyla türü ve tarzı seven insanlara önereceğim yapımlardan biri olacak. Son olarak şans verecek olanlara şimdiden iyi seyirler diliyor ve sizi Big Little Lies’ın fragmanlarıyla başbaşa bırakıyorum.
FRAGMANLAR
https://www.youtube.com/watch?v=nS0UsecjHx8
https://www.youtube.com/watch?v=HHoVYCzcDn4
yorumlar
allahım haziran hemen gelsin hemen hemen hemen gelsin. o müziği duydukça bu diziyi ne kadar sevdiğimi hatırlıyorum. yeni sezondan görüntüler de hevesimi artırdı. yeni yönetmen de ilk sezona yakışır görüntüler sunacak inanıyorum.
Ben diziyi masyıs ayında bekliyordum .
Müziği duymak bile heyecanlandırdı, umarım derli toplu bir sezon izleriz yine.
Poster
Fragman
Poster
tüm sezonu hbo yayınlamış youtubeda tekrar etmek isteyenler için.
2×01 üzerine:
Özlemişim Alışıldık tarzında bir bölümle dönüş yapmış. Meryl Streep'in karakterinin laf sokmuyormuş gibi konuşarak inceden laf sokan, hafif komediye çalan unapolagetic karakterini sevdim. Bölüm sonunda kahkaha attım sayesinde.
Nicole Kidman ilk sezonda da böyle mi konuşuyordu diye bir düşündüm yalnız. Sanki kadının sesi yavaşlamış ve tonu kısılmış. Gerisi bildiğimiz gibi. Douglas Smith de fena durmadı gibi.
Olayın kızlar üzerine etkilerine genel bir bakış attığımız bölümle dönmüş. Herkes her zamanki gibi ama ekstra olarak Meryl şov izledik. Histerik, izleyiciyi de sürekli tedirgin eden bir creepy. Başkası oynasa of sıkıldık derim ama Meryl farkı işte.
2×01:
Streep’in karakterini ben de sevdim. Gerçi ne oynasa sevecektim de… Genel olarak sakin bir bölümdü.
2×01
Kendi halinde, sakin bi bölümdü. Aksini de beklemiyordum ama gözümü ayırmadan izlediğim bi bölümdü diyemem.
Streepin karakteri de farklı bi olay getirmedi açıkçası. Gözümüz ve dizi dimağımız böyle karakterlere çok alışık ve dolu yıllardır. Yabancı sitelerde bile övülünce amanın naptı gene gacı diye tuzlukla koştum ama elimde kaldı tuzluk.
Umarım” gelinim olur musun?” dramasına dönmez bu sezon.
Bknz: Telif.
Bir buna el atmamışlardı, o da oldu…
Beklendik bir hamle. Bu gidişle her şeye karışacaklar zaten belli oldu.
2 x 01 üzerine:
Diziyi çok özlemişim. Normalde suyunu sıkma durumlarını hiç sevmem ama bu sezonu da keyifle izleyeceğiz gibi başta Meryl Streep sayesinde, karakterini çok sevdim. Güzel bir bölümle başladı, süresi de iyiydi umarım süre artmadan böyle devam eder.
Çok fazla Reese>Nicole tartışmaları görüyorum da dizideki rol olarak bence de öyle ama ikisi zaten kalitesi tartışılmayacak oyuncular ve aynı dizide izlemek bile bana yetiyor bu durumda. O durumu 1 arttırıp aslında Laura Dern i ekleyebilirim. Bu dizinin gizli parlayan yıldızlarından.
2 x 03 üzerine:
Shailene Woodley çok güzel bir kadın değil ama çok çirkinde bir kadın değil, bu sezondaki hali çok kötü ya. Tarz değişikliğine ihtiyacı var, ilk sezondaki hali nispeten daha iyiydi.
Laura Dern dizinin en eğlenceli karakteri bana kalırsa. (Reese ile birlikte) Bu sezon onun karakterinden daha da keyif alıyorum.
Diziyi hayli özlemişim. Çok hoş dönmüş ve öyle de gidiyor şimdilik. Kadınlar ve diyaloglar, Meryl Streep’in de katkısıyla çılgın atıyor. Yalnız bu sezon Laura Dern resmen rol çalıyor, muhteşem! Bu bölümdeki
Jenerik bayılınası yine!
S02E01
Jenerik müziğini değiştirmedikleri için çok memnunum. çok yakışıyor bu dizinin girişine. Ben de diziyi özleyenlerdenim, Madeline’in sahnelerine doyamadım daha. Kadro için de 1.sezonda hissettiklerim hala geçerli. Reese Witherspoon ve Nicole Kidman’ı izlemek büyük lütuf, Shailene Woodley’i izlemek ise değil. Bu sezon Laure Dern daha aktif yer alacak gibi, sevindim bu duruma.
Her bölümün yıldızı da Streep olacak ona hiçbir şüphem yok ama o çığlık sahnesi neydi öyle, bu tarz zorlamalara hiç gerek yok. Sağlam diyaloglar ile bu kadronun mükemmel bir iş çıkaracağı belli, umarım böyle olur.
Bu arada ilk sezon tüm ödüller Nicole Kidman’a gitti. Artık Reese Witherspoon’un şu performansının ödülle taçlandırılması lazım.
İlk bölümden daha güzel bir bölümdü. Yalnız şu terapi sahneleri acayip agresif geçmeye başladı, izlerken ben geriliyorum kadın şimdi nasıl bir soru soracak diye.
Adam Scott bu kadronun arkasında kalıyor ama onu da izlemeyi seviyorum.
Geçen sezon
Streep’in karakterinden gerçekten nefret etmeye başladım. Öyle saçma sapan sinir bozucu yorumlar yapıyor ki. Çok sinirleniyorum izlerken.
Hikaye olarak zigzag çiziyoruz, galiba tüm sezon böyle gidecek. Neyse ki kadro çok iyi. Mesela bu bölüm Laura Dern parladı. Özellikle müdür ile olan atışma sahnelerine bayıldım
Bonnie’nin flashback sahnelerinin yetersizliğini bir kenara bırakırsak güzel bölümdü. Renata yine rol çalıyor, çok da iyi yapıyor. Bölümün başlarındaki para sahnesinde mükemmeldi
1×04
bu sezon da yine muhteşem ilerliyor. tüm karakterlere güzelce odaklanmışlar ama bonnie hala es geçiliyor. sezonu ona bağlayacaklarını düşündüğümden ses etmiyorum ama geçen sezon es geçtikleri konuları ve malum finali, olması gereken yere bu sezon bağlamazlarsa üzüleceğim.
mary louise itici ve işgüzar bir kadın ve celeste de akıllı bir kadın hem de avukat. gidişatı çok önceden fark etmesi gerekirdi. mutlu sonla biteceğine inandığımdan dert etmiyorum ama.
big little lies kamera arkasında da sağlam bir drama çıkarmış ortaya anlaşılan.
yeni yönetmenin işi beğenilmeyip eski yönetmen edit için çağrılmış ve olay cinsiyetçiliğe kadar gitmiş.
valla bu işi cinsiyetinin olmadığını eğer kadın hakkını veremediyse de iyi ki gereğinin yapıldığını düşünüyorum. bu dizinin ikinci sezonunda başka bir yönetmenin kendi tarz denemelerini izlemek istemezdim. belli ki kanal da beğenmemiş yoksa bu işe girişmezlerdi.
başka bir yönetmenin çekimlerinden ortaya güzel bir şeyler koyabilmek kolay olmasa gerek ama fena iş çıkarmamış. arada garip gelen kısımlar da bu değişim kaynaklıymış demek ki. yeni yönetmen ilk sezonun verdiği hissi yakalamaya çalışmış ama sonuçta tıpa tıp aynı his olmaması normal diyordum ben de.
Bence yaptıklarının kabul edilir bir tarafı yok. O zaman Marc beyi bekleselerdi biraz daha. Madem çok meraklılar. Zaten mini dizi yaptınız, bütün ödülleri mini dizi olarak topladınız. Devam edelim diye tutturup kadına emanet ettiyseniz ortaya çıkan şeye de saygı duyacaktınız. Kadının kariyerine saygısızlık yaptıkları.
Oyuncuların -özellikle bu konularda ekstra hassas oldukları sanılan (?) Reese ve Meryl’ın- seslerini çıkarmaması da ilginç. Mantıklı bir açıklama yaparlar umarım. O da şöyle olabilir. “Ortaya çıkan şey rezil rüsvaydı, onu sizin önününe koyamazdık. Bakın işte bunlar da director’s cut’tan örnekler.” denir. İzleyici de değerlendirmesini yapar.
Oyuncular 2.sezon yayınlanmadan önce instagramda Andrea Arnold paylaşımları yapıp duruyordu, üzerinde isminin yazdığı tişörtü falan giyiyorlardı, niye olduğu şimdi belli oldu.
Jean-Marc Vallee yıllardır kadın başrollere yarattığı atmosferle övgü alır, bir anda adama başka biriymiş gibi muamele yapmanın gereği yok bence. Zaten kendisi de yapımcılardan biri. En çok HBO’yu suçluyorum bu konuda. Madem 2.sezon beklediğinizden kötü çekildi müdahale etmeseydiniz de o eleştirileri biz yapsaydık. Şimdi tamamen kendileri suçlu oldu. 2.sezon öncesi bu diziye sadece kadın yönetmen arıyoruz diye reklam yapıp sonrasında da bu kurnazlığı yapamazsınız.
Reese tamamen ortada kalmış gibi, bir tarafta Wild ile kariyerinin tekrar yükselişe geçmesine sağlayan Vallee, diğer tarafta da prensip olarak destek olması gereken Arnold. Benim anlamadığım Reese ve Nicole sürekli yapımcı olarak ne kadar etkili olabildiklerinden bahsediyorlardı sürekli, HBO’ya karşı hiç mi etkileri olmamış
Bölümleri tıraşladıkları için son iki-üçünün süresinin 10 dakika kadar kısaldığı iyi olmuş gibi. Sezonun bitmesine 1 kalmışken yetişmesi daha kolay oldu.
Mary Louis, Renata ve Ed sayesinde izletti kendisini. Yalnız bölümleri elledikleri bilerek izlemeye başladım ama izlerken o tuhaflık hissi de geldi. Özellikle de 5’i izlerken “Ne yapıyor bunlar?” diye düşündüm bir an.
Neyse yarın da sezon finali/final. Nasıl biteceğine bakarız.
2. sezon hayal kırıklığı yaratmış olsa da oyuncular sayesinde ayakta durdu. Mini dizi olarak başlayıp 3. sezonu görmez umarım.
Epey bir şeyi toparlayıp kapatmış sezonu. Olanlara veya geldikleri noktaya bir itirazım yok ama merak ettiğim bir şey var.
Yanlış mı anlıyorum diye kısaca bir sağa sola da göz attım da yanlış anlamıyorum galiba. Bunlar üçüncü sezon niyetimiz yok demişlerdi önceden ve pek de öyle bitmiş gibi durmuyor.
Kapanış kısmına kadar da önemli değil gözüyle bakılabilir belki ama kafalarında fırsat yaratabilirsek üçüncü sezonu da getirelim düşüncesi olduğu belli.
* Tren setine yazık oldu Ama Laura Dern’ün zaten garanti olan Emmy adaylığı biraz daha garanti hale geldi herhalde.
Kitapta
dizide uzattıkça uzattıkça uzattılar, büyüttükçe büyüttüler. Bir drama yaratmaya çalıştılar üstünden ama çok becerdikleri de söylenemez. Madeline ve Jane’i de çok iyi kullanamadılar bu sezon sanki. Yine en iyiler Renata ve Celeste idi.
Bu dizi vazgeçilmezim olmadı hiçbir zaman ama severek izledim yine. Yapılması gereksiz bir sezondu ama bir şekilde kendinden koparmadı. Son bölümlerde şu skandal aklıma gelip durmasa daha çok sevebilirdim bile belki.
Yine gideri olur belki ama bana 3. sezonu kaldırmaz gibi geliyor. Güzel de kapattılar, çok havada kalmış bir şey yok. Şık bir son oldu tıpkı ilk sezonda olduğu gibi. Bu sefer yetsin artık ha? Başka projelerde görüşelim ama mutlaka.
David E. Kelley bi dizini de
taşımasan eğri gider di mi?
+
kraliçesi Laura Dern ve sinir bozucu karakterlerin anası Meryl Streep’i de bu şekil kullanmasanız şaşardım.
3. gelirse bakarım yine benzer kafayla.
2.Sezon
Çabuk mu bitti sanki, bana mı öyle geldi, izlemeye doymadım diyeceğim ama konuya değil Monterey beşlisini izlemeye doyamadım.
Şöyleydi, böyleydi yazmaya gerek yok, bu kadro ne yapsa izlerim.
2 x 07 üzerine:
Bu sezonun 7 bölüm olması ve sürelerinin çok uzun olmaması güzeldi ama bazı yerleri kesilmiş hissi verdiğinden de tam her şeyi göremediğimizi düşünüyorum. Mary Louise herhalde dizi tarihinin en sinir bozucu karakteri olarak kayıtlara geçer. Benim için öyle olacak.
@rpdi nin yorumuna katılıyorum.
O son dakikadaki şeye pek gerek yoktu, 3 gelirse yine bakarım ama gelmezse de pek aramam neden gelmedi demem.
Oyunculardan biri de set sırasında yaşananlardan bahsetmiş Klasik Hollywood, şaşırmadım açıkçası.
madeline’in kendini sorgulamaya başladığı pişman olduğu noktada bırakmıştık ama edle yüzleşmesi ve kaybedebileceği şeyler görmesi açısından güzel şeyler izledik kendisinden de ve güzel noktada bıraktık onları da.
renata’nın kocasında bir bokluk olduğunu düşünürdüm hep ve ilk sezon çok bir şey çıkmayınca altından boşvermiştim ama bu sezon altını güzel doldurdular ve renata ya şov yaptırdılar. ağzına sıçığ bıraktı adamı o odada ve defolup gitti ya geldiği noktadan en mutlu olduğum kişilerden biri.
celeste de kocasından kurtuldu bitti demiştim ama çözülmesi gereken çok fazla sorunu varmış onlardan birer birer zor da olsa kurtulduğunu görmek de güzeldi. sezonun yıldız karakteriydi cidden. kayınvalidesi ile döktürdüler.
son olarak bonnie itti herkesi kurtardı deyip geçmiştik ama onun gibi narin bir ruhun o yükün altından kalkamayacğı belliydi derinlerine girmemize sevindim. nedne öyle bir şey yaptığını geçmişini anlattıkları için mutluyum. geçen sezon bu kadın nathan gibi biryle hiç ortak noktası yokken neden evlenmişti ki demiştim ve bu sezon açıklaması gelince çok hoşuma gitti ama üzüldüm de. nathan çabalayan eski hatalarını tekrarlamayan bir adamdı.
bonnie’nin itiraf etmeye karar vermesine şaşırmadım. bu kararı aldığında diğerlerinin yanında olacağından da şüphem yoktu. ama herkes her şeyi yola loymuşken ne olcağı belirsiz böylesi bir yola girip zınk diye bitirmek pesimistlerin canını sıkmıştır bayaa.
bana göre olayın nefsimudafaa olduğu açık olduğundan ve perrynin karısını dövdüğü görüntülerle kanıtlandığından o anda herkesin de vücudunda darbeler olduğundan kanıtlanabileceği kanısındayım. korktuğumuzdan öyle dedik ama pişmanız deseler durum hallolur bence. bonnie bir süre içeri girebilir belki ama diğerleri yardım ve yataklığa girmeyeceğinden sadece polisten bilgi saklama olarak kalır ve toplum hizmeti ve para cezası ile hallolur düşüncesindeyim. hatta diğerleri biz o karmaşada itildiğini bile fark etmedik zaten merdivenin dibinde boğuşuyorduk deseler nasıl kanıtlanabilir ki. olan bonnie ye olacak illa ama onun da iç ferahlığı için bunu çekmesi gerekecek.
Ben 2’yi 1’den daha fazla sevdim sanırım. Nicole Kidman’a zaten bayılırken üstüne Meryl Streep’in katılması ve böyle bir kadroyu bir daha toplu halde hangi dizide izlerim ki düşüncesi bunda etkili tabii. Hele
sahnede zevkten dört köşe oldum
sahnelerini de sevdim. Laura Dern de döktürdü bu sezon. Kısacası memnum kalktım ben bu sezonun başından. O kopukluklar da -önceden öğrenmiş olmanın da etkisiyle- çok batmadı gözüme. Ben 3 de olsun isterim açıkçası.
2. Sezon üzerine…
Sonbahar hava şartları sebebiyle hastalanıp birkaç gün eve tıkılınca, ilk bunun yeni sezonunu devirdim. Ben bu kadroyla bir kaç sezon daha çok rahat giderim açıkçası.
İlk sezonu kadro iyi ama konu standart, biraz da uzatmışlar mı ne diye izlemiştim. Bu sezon bölüm sürelerinin daha kısa olması ve oyunculukların tavan yapması ile kadınların psikolojisi ve travmaları bana daha rahat geçti. Özellikle bu sezon Laura Dern (Renata) performansını izlemeye doyamadım. Bu sezon Merly Streep bile değil Laura Dern’in sezonuydu benim için. Nicole Kidman ve Reese Witherspoon da yine döktürdüler. Ama ben Shaillene Woodley (Jane) e ısınamadın bir türlü. Bu sezon giyim tarzıyla kızı tam bir kezban yapmışlar, çözemedim. İnşallah 3. ve son sezonu da olur şu cinayet olayının davası ve kapanışı ile güzel bir sezonla kapatırlar. Bunu final sezonu gibi düşünmedim, inşallah da öyle olmaz.
S02E07 Final
Aslında güncel izliyordum ama şu saçmalıklar ortaya çıkınca tüm hevesimi kaybettim. Kalan 3 bölümü de iş gibi keyifsizce izledim. Sezon olarak da büyük bir hayal kırıklığı oldu benim için. Perde arkasında yaşananların etkisi var tabii. Zaten zayıf sezonu daha da batırdılar. Lan son bölümü kurgulayan kişi sayısı 11, ne halt yediniz de iş oraya geldi. Sezonun ortasında olayı Indiewire’daki uyuzlara sızdırana kadar çekimler bitince devreye girseydiniz bari de bu eziyeti çekmeseydik. Tekrardan kim haklı haksız tartışmasına girmiyorum, neyse.
Ama asıl hayal kırıklığı senaryo konusunda geldi, ilk sezon gibi gelmeyeceklerini biliyordum ama bu kadar da zayıf olmasını beklemiyordum. Sezon öncesi her röportajda yazarlar merak etmeyin, uzatmıyoruz hikayemiz sağlam tarzında konuşup durmuşlardı, izlerken sinirlenmemin sebebi de biraz bu oldu.
Bu kadar olaydan sonra dizi devam etmez diye düşünüyorum. Diziyi de hep ilk sezonu ile hatırlayacağım. Jean-Marc Vallee’nin yönetmenliği, atmosfer ve oyuncuların performansı sayesinde bayılmıştım ilk sezona. Mükemmel açılış jeneriğini de unutmayayım, her bölümde geri alıp alıp dinlemişimdir.
İlk sezonun mükemmelliği üzerine bir türlü ikinci sezona başlayamıyorum büyü bozulacak diye..
David E. Kelley’e 3. sezon ihtimalini sormuşlar. “Herkes çok meşgul, şimdi olmaz ama ileride belki,” demiş.
kitabı aynen aktarmışlar. kadın öyle bir yazmış ki zaten sahne olarak kafanda canlandırmak çok kolay. oyuncuları düşünüyorum da ancak bu kadar başarılı seçilir. tek uymayan shailene olmuş. diğerleri direkt kafada uyuşurken shailene fazla kilolu kaçmış karaktere. bir de çok daha fazla çocuk varmış meğer hikayede. azalttıkları iyi olmuş.
sadece son kısımda major değişiklikler olmuş. dizinin ilk sezonunun bitirme şekli çok daha klas bir final olmuş hikayeye. ama kitap 2. sezonun bitişi şeklinde sonlanıyor. tabii arada eklenen onca drama olmadan. yine ikinci sezon sayesinde kitapla aynı noktaya varmışlar.
son sahnenin devamında karar ne oldu merak eden varsa:
3. sezon olmayacakmış. Çünkü Jean-Marc Vallée vefat etti malum.
Pardon my French.
Nicole Kidman, 3. sezon hazırlıklarının olduğunu söylemiş.
ee yuh yani. o kadar insani nasil toplayacakalr tekrar bilmem.
Hallediyor onlar.
3.sezon resmi olarak geliyor galiba, Reese söylemiş
3. sezon yapıyorlar, yes.
helal olsun ama artık üçleme olarak son bulsun bu sefer saçma sapan bitirmesinler lütfen.