21 Thunder – Tanıtım
6 yorum pirate 12 Ağustos 2017 08:57
Kanada kanalı CBC, 31 Temmuz’da bizi yeni bir drama ile buluşturdu: 21 Thunder.
Hali hazırda iki bölümü yayınlanan futbol soslu dramanın ilk sezonu 8 bölümden oluşacak. Futbol derken Amerikan futbolundan değil normal topla oynanan futboldan bahsediyoruz elbette.
Bölüm süreleri 43’er dakika olan dizinin yaratıcıları şunlar: Riley Adams, Kenneth Hirsch ve Adrian Wills. Yazar masasında ve yapımcı koltuğunda bu üçlüye Malcolm MacRury eşlik ediyor. Michael Levine de dizinin bir diğer yapımcısı konumunda.
KONU
MLS (Major League Soccer), ABD ve Kanada futbol takımlarının birlikte mücadele ettiği en üst kademe futbol ligidir. Dünya genelinde olduğu gibi bu ligde yer alan takımların da amaçları A takıma futbolcu yetiştirmek olan 21 yaş altı, 18 yaş altı vb. yaş gruplarındaki futbolcularının mücadele ettiği profesyonel olmayan ligler vardır. Bizim bu dizide odaklandığımız kurgusal takım da Montreal Thunder’ın 21 yaş altı futbol takımı.
İlişkiler, suç, ırk ve cinsiyet farklılıkları ve zafer amaçlayan bir futbol ateşi. Montreal Thunder’ın 21 yaş altı futbol takımının sporcuları, antrenörleri ve yöneticilerinin birbirleri ve hayatla olan ilişkilerine mercek tutuyor 21 Thunder.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Nolan Gallard (RJ Fetherstonhaugh):
Takımın yıldız ismi ve en yetenekli oyuncusu. Kıvrak çalımları, şık şutları ve oyun zekası ile dikkat çekiyor. Kenar mahallelerden birinde suçla ve yoksullukla iç içe geçen çocukluğunun ardından yeteneği ona yeni bir hayatın kapılarını açmış. İyi bir işi ve yolunda giden bir ilişkisi var. Ama hapisten yeni çıkan eski kankası ve hapisteki babası gibi geçmişten gelen ziyaretçileri zile basıp onu bu mutluluktan uyandırmak üzere.
Aktörü Wayward Pines dizisinden anımsayabilirsiniz.
Junior Lolo (Emmanuel Kabongo):
Fildişi Sahilleri’nden yeni transfer edilen genç yetenek. Güçlü fiziği, müthiş sürati ve hırsı ile dikkat çekiyor. Kanada’ya küçük kardeşi ile beraber taşınıyor. Takıma transfer olmasındaki yegane amacı futbol değil. Birkaç sene önce Kanada’ya gidip kendisinden bir daha haber alamadıkları bir diğer erkek kardeşini bulmak niyetiyle ülkeye geliyor.
Christy Cook (Stephanie Bennett):
Takımın yeni yardımcı antrenörlerinden biri. Kanada’da kadın futbolunun yıldız isimlerinden biri ayrıca. Başarılı bir futbolculuk kariyerinin ardından büyüdüğü şehirdeki bu iş teklifini kabul ediyor. Ligdeki tek kadın antrenör olacak olması dolayısıyla basında sıkça dedikodusu yapılıyor. İşi kabul etmesinde etkili olan bir sebep de her geçen gün sağlığı daha da kötüye giden ve iyice bakıma muhtaç hale gelen annesine yardımcı olmak zorunda olması. Pek de iyi anlaşamadığı erkek kardeşi ile beraber başına buyruk ve inatçı annelerini kendine zarar vermemesi için kontrol altında tutmak zorundalar.
Stephanie Bennett’ı Shadowhunters ve The Romeo Section dizilerinden hatırlayabilirsiniz.
Davey Gunn (Ryan Pierce):
Çok ünlü ve kariyerli bir Britanyalı futbolcu. A takımda futbolcu olmak ve 21 yaş altı takımının yardımcı antrenörlerinden biri olmak üzere çok yüksek bir ücret karşılığında takıma transfer oluyor. Egosu tavan, yakışıklı ve karizmatik.
Ryan Pierce’ın geçmişte İskoçya’da profesyonel olarak futbol oynadığı bilgisini de vermeden geçmeyeyim.
Stefan Arnaud (Kevin Claydon):
Takımın baş belası, kafa ağrısı. Yeteneğinden ziyade kavgacı ve eğlenceye düşkün yapısıyla dikkat çekiyor. Junior ile ilk geldiği andan itibaren bir itişme halinde.
Alex el Haddadi (Andres Joseph):
Takımın kalecisi ve aynı zamanda kaptanı. Olgun bir yapısı var. Takımdaki kavgaları ayırmak, maç önü ve sonrası takım arkadaşlarını güdülemek gibi birleştirici bir rol üstleniyor takımda.
Emma Lavigueur (Clark Backo):
Nolan’ın kız arkadaşı. Onu çok seviyor ve destekleyici bir yapısı var. Nolan ile olan sahneleri dışında takım etkinliklerinde ve partilerinde de bolca görüyoruz onu.
Clark Backo’yu Shoot the Messenger ve Designated Survivor dizilerinden anımsamanız mümkün.
Lara Yun (Eileen Li):
Takımın sağlık personellerinden biri anladığım kadarıyla. Maddi sıkıntı içerisinde ve paraya ihtiyacı var. Bunu kolay yoldan elde etme derdinde.
Ana Messina (Cristina Rosato):
Takımın sahibi. Aile mirasından ciddi harcamalar yaparak teknik ekipte köklü bir yapılanmaya gidiyor ve geçtiğimiz sezon kötü bir yıl geçiren takımı şampiyonluğa oynatmak istiyor. Takımla epey ilgili, ne istediğini bilen bir kadın.
Cristina Rosato’yu The Art of More’dan hatırlayabilirsiniz.
Albert Rocas (Conrad Pla):
Takımın yeni teknik direktörü. Arjantin Milli takımında oynamış, kariyerli bir eski futbolcu. Egosu tavan, dediğim dedik, inatçı ve soğuk bir yapısı var. İlk geldiği andan itibaren etrafındaki insanlara kendini sevdirmeye yönelik herhangi bir çaba içerisine girmiyor.
The Expanse ve Rogue gibi dizilerden anımsayabileceğiniz Conrad Pla karaktere hayat veriyor.
James Tran (Jonathan Kim):
Takıma 18 yaş altı takımından yeni yükseliyor. İlk etapta bir uyum süreci yaşadığı gerçek. Ama zamanla takıma kendini takıma kabul ettirebilecek bir yeteneğe ve azme sahip.
Special K (Kyle Mac):
Nolan’ın eski mahallesinden çocukluk arkadaşı. Hapisten yeni çıkmış ama ıslah olamamış. Suça olan iştahı hala devam ediyor. Nolan’ı da pis işlerine bulaştırıp ondan faydalanmak niyetinde.
Karaktere Between dizisinden tanıdığımız Kyle Mac hayat veriyor.
Nolan’ın hapisteki babası Declan Gallard rolünde House of Cards, Revolution, The Borgias, 24 gibi birçok diziden aşina olduğumuz Colm Feore‘yi izliyoruz. Junior’un ergen kardeşi Abbiad karakterini canlandıran Baba Kourouma ve takımın sağlık personellerinden Marie Tremblay karakterine hayat veren Kimberly Laferriere de etrafta gözüken isimlerden diğer ikisi.
YAZARIN NOTU
İlk bölümünü daha fazla sevmekle birlikte ilk iki bölüm itibariyla beğendiğimi söyleyebilirim ben diziyi. Ortalıkta başka futbol soslu bir dizi olmaması en büyük artısı. Futbol sahneleri açısından pek doyurucu olmasa da ve eksileri bulunsa da karakterleri ve oyuncu tercihleri ile geçer not aldı benden. İlerleyen bölümler ne gösterir bilemiyorum ama bu ayarda devam ettiği sürece 8 bölümlük kısa sezonunu tamamlarım kesinlikle 21 Thunder’ın.
Shadowhunters’taki küçük rolünde pek kendini gösteremeyen Stephanie Bennett, burada kendine yakışan bir rol bulmuş gibi görünüyor. Daha önce oyunculuk tecrübesi bulunmayan Ryan Pierce da dizinin artılarından biri. Kyle Mac, Andres Joseph ve Cristina Rosato da görevini iyi yapan diğer isimler an itibariyla. Emmanuel Kabongo da sırıtmıyor. Kevin Claydon’ın karakteri tam bir uyuz. Clark Backo’dan ise henüz beklediğim verimi alabildiğimi söyleyemeyeceğim.
Yüksek bir beklentiyle başına oturmamak kaydıyla alternatif dizi arayan bünyelere önerilir. İzleyecek olanlara iyi seyirler!
FRAGMANLAR
https://www.youtube.com/watch?v=i6fPyqJ1lYE
yorumlar
Elde çok fazla karakter ve anlatılabilecek çok fazla hikaye var. Ve her karakterin geçmişini, neler yaşadığını, kim olduğunu merak ediyorum. Hep aynı kişilere yoğunlaşmadan her bölüm başka başka karakterler hakkında bir şeyler öğrenerek devam edersek 8 bölüm sonunda ‘Yetmedi bu bana ama ya!’ diye düşünebilirim muhtemelen.
Güzeldi bu bölüm de.
*Stefan’ın hamlesi yeterince cooldu da Marie’nin eriyip gitmesi ve set çekmemesi tutarsızdı biraz.
*Haddadi’nin hapın etkisiyle Emma’ya açılması iyi oldu. Emma’yı Nolan’dan ziyade bununla yakıştırıyorum ben. Nolan’da erkek arkadaş kumaşı yok. Emma hemen kestirip atmasın, biraz düşünsün bence bu durumu.
*Messina’nın Davey’in oynamamasını istemekteki amacı ne anlamadım.
Güzel bölüm olmuş yine.
*Albert, geçen bölümdeki çıldırışından sonra karısı tarafından terk edilmese sürpriz olurdu.
*Alex’in takası sürpriz oldu. Sevdiğim bir karakterdi. Ayrılmasına üzüldüm.
*Davey, nasıl bir sözleşme imzalamış öyle yahu! Ana Messina da az futbol mafyası değilmiş bu arada valla.
*Şike mafyası iyice saldırmaya başladı. Nolan’ın mallığı daha nelere mal olacak bakalım!
*Dizideki her hatunun kendine has bir havası var ama an itibariyle favorim Jocelyn Hudon‘un canlandırdığı Becka kesinlikle.
Kaldı 2 bölümcük!
Emma Alex’e yar olsun istediğim için sıkıntı yok tabi.
*Albert’ın istifası sürpriz olmadı elbette bir önceki bölümün üstüne ama gitmeden önce niçin Arjantin’den ayrılmak zorunda kaldıklarını açıklasalardı keşke.
*Christy’nin yeni antrenör oluşu tamam da Ana’nın bunu yaparken köpeğin önüne kemik atar gibi davranması hiç hoş olmamış.
*Hoş olmamış demişken Marie’nin Stefan’ı tınlamayıp aceleyle evlenişi de hoş olmamış bence.
*Davey gibi ünlü bir sporcunun 50-100 bin için şike olayına karışmayı düşünmesi de hoş olmayan başka bir şeydi bölümde.
*Tran’in Becka’yı götürmesi ise bölümdeki istisnai hoş sahnelerden biriydi. İki karakteri de çok seviyorum ve yakışıyorlar bence.
Hareketli bir sezon finaliydi. Özellikle maça konsantre son 15 dakikası. İşin futbol boyutunda saçmaladılar epey yine ama neyse. Ucunu mümkün mertebe kapalı bırakmaya çalışmışlar senaristler ayrıca. Pek umutları yok galiba 2. sezon olacağına dair. Ama keşke olsa! Bu ekibi en azından 1 sezon daha izlemek isterim kesinlikle.
*Emma’nın Alex’e stop çekip Nolan’ın kollarında final yapması da hoşuma giden bir ayrıntı olmadı benim açımdan elbette.
*Baba Gallard’ın maç içindeki ters canlı bahisine okeyim ama o anda maç golsüz devam ederken Montreal’e 1’e 50 oran verilmesi saçmalığın daniskasıydı. Hiç mi bahisle alakanız yok cidden a be senaristler?
*Baba Gallard’ın belalısını mıhlayıp sonra mıhlanması da onun için ideal bir son oldu kesinlikle.
*Davey tam dayaklıktı bu bölüm.
*Stefan’ın hakem ve rakip oyuncuyu denk getirip aynı anda indirdiği sahne güzel olmuş. Namussuz hakemden kurtulmak adına kendini feda etmek ana fikri güzel ama o pozisyon sakatlıkla değil kırmızı kartla oyun dışında kalmasıyla bitmeliydi mantıken tabi.
*Nolan’ın gol olan şutunun dönüşü de komik kaçtı bu arada.
*Junior’ın abisinin ortaya çıkışı ise damdan düşer gibi oldu. Senaristlerin iptal olursak korkusu bu eğreti sahneye sebep olmamalıydı bence.
renewcanceltv, CBC ve Netflix ortaklığında 2. sezon onayı aldığını iddia ediyor.
Umarım tez vakitte daha güvenilir bir kaynaktan doğrulanır bu haber.