Çalıkuşu (2013) – Tanıtım
46 yorum luna 15 Eylül 2013 17:44
Reşat Nuri Güntekin‘in aynı adlı ölümsüz eserinin en yeni uyarlamasıyla karşı karşıyayız: Çalıkuşu. Daha önce de iki defa televizyona uyarlanan ünlü romanın bir adet de film uyarlaması bulunmakta. Tims Productions yapımcılığında, Çağan Irmak (ilk iki bölüm) yönetmenliğinde, Kanal D ekranlarında tekrar hayata geçirilen hikâyenin başrollerinde bu kez Fahriye Evcen ve Burak Özçivit yer alıyor. Dizi hakkında daha fazla bilgilenmek isteyenleri yazının devamına bekliyoruz.
Tanıtım Başlıkları:
Künye
Konu
Karakterler
Roman
Önceki Uyarlamalar
Tanıtım Filmleri
Son Söz
KÜNYE
- Eser: Reşat Nuri Güntekin
- Kanal: Kanal D
- Yapım: Tims Productions
- Yönetmen: Çağan Irmak – Doğan Ümit Karaca
- Senarist: Sevgi Yılmaz
- Müzik: Aytekin Ataş
- Jenerik Müziği: Esin Engin
KONU
Türk edebiyatının en çok okunan romanlarından Çalıkuşu‘nun uyarlaması olan dizi, romanın başkahramanı Feride’nin hayat hikâyesini merkezine alıyor.
Annesini kaybetmesiyle küçük yaşta öksüz kalan Feride, asker olan babası tarafından İstanbul’a anneannesinin yanına getirilir. Anneannesi de ölünce, babası iyi bir tahsil alması için Feride’yi Notre Dame de Sion Fransız Yatılı Okulu’na yazdırır. Burada haşarılığından ve okulun bahçesindeki ağacın tepesinden inmemesinden dolayı “Çalıkuşu” lakabını alır. Yaz tatillerini teyzelerinin yanında geçirmektedir. Kısa süre sonra babasını da kaybederek küçük yaşta hem öksüz hem de yetim kalır.
Feride büyüdükçe çok güzel bir genç kız olur. Küçüklüğünden beri, kendisinden birkaç yaş büyük olan teyzesinin oğlu Kâmran’a gizli duygular beslemektedir.
(Buradan sonrası hikâyenin gelişme bölümünden bilgiler içerir. Romanı okumayanların uzak durmasında fayda var.)
En sonunda Kâmran’ın da kendisini sevdiğini öğrenir ve nişanlanırlar. Feride okuldan mezun olduktan sonra evleneceklerdir. Ne var ki düğünlerine çok kısa bir süre kala Kâmran’ın ihanetini öğrenir ve her şeyi geride bırakarak evden kaçar. Bakanlığa öğretmen olmak için başvurur. Hiç bilmediği yerlere yapacağı yolculuğu da bu şekilde başlamış olur…
KARAKTERLER
Feride (Fahriye Evcen): 20 yaşında, deli dolu bir genç kız. Okulda “Çalıkuşu” lakabını alıyor. Teyzesinin (Besime) oğlu Kâmran’a âşık fakat duygularını kendinden bile saklıyor.
Yaprak Dökümü‘nde beş sezon boyunca Necla rolünde izlediğimiz oyuncunun ekranlardaki son projesi Veda‘ydı.
Kâmran (Burak Özçivit): 25 yaşında, tıbbiye mezunu, şair. Çapkın, zerafete düşkün, kibirli ve Feride gibi inatçı.
2005’te Best Model of Turkey seçilen Burak Özçivit, Muhteşem Yüzyıl‘da Malkoçoğlu’nu canlandırmıştı. Zoraki Koca, Baba Ocağı ve Küçük Sırlar‘da da yer aldı.
Neriman (Begüm Kütük Yaşaroğlu): Kâmran’ın yasak sevgilisi. 40 yaşlarında, çok güzel bir kadın. Erkekleri araç olarak görüyor, ne var ki Kâmran’a gerçekten âşık oluyor.
Begüm Kütük Yaşaroğlu daha önce Melek, Kurtlar Vadisi, Canım Ailem gibi dizilerde rol aldı.
Selim (Deniz Celiloğlu): Kâmran’ın yakın arkadaşı. Kâmran gibi o da hekim, aynı zamanda şair. Küçük yaşta anne ve babasız kalmış. Kâmran’ın kuzeni olduğunu bilmediği Feride’ye başlarda âşık oluyor.
Necmiye (Ebru Helvacıoğlu): Kâmran’ın kız kardeşi. 20 yaşında bir ev kızı olan Necmiye, Selim’e âşık. Hayatını özgürce yaşamak istiyor ancak annesinin baskısı yüzünden istediği her şeyi yapamıyor.
Besime (Elif İskender): Necmiye ve Kâmran’ın annesi, Feride’nin de teyzesi. 50-55 yaşlarında. İyi bir anne ve iyi bir eş olabilme çabasında yaşayan, sevecen, güleç, evhamlı ve titiz bir kadın.
Seyfettin (Mehmet Özgür): Kâmran ve Necmiye’nin babası. 55-60 yaşlarında. Halı tüccarlığı ve manifaturacılık yapıyor. Ailesine düşkün bir baba olan Seyfettin Bey, Feride’yi de kendi kızı gibi seviyor.
Diğer oyuncular: Pınar Çağlar Gençtürk (Münevver), Alptekin Serdengeçti (Levent), Güneş Hayat (Gülmisal Kalfa), Hülya Gülşen (Dilber Kalfa), Elif Sümbül (Sütlü Nuriye), Su Kutlu (Mişel), Ege Kökenli (Mari), Aslı İçözü (Sör Aleksi), Makbule Kurtlıyan (Sör Matild), Fehmi Karaaslan (Nizamettin), Yeşim Koçak (Güzide), Aliye Mutlu (Katina), Serkan Bilgi (Çarşaf Maruf), Esra Kılıç (Felike), Nesli Yılmaz (Nebibe), Sahra Verer (Nadide), Nurcan Şirin (Muzaffer), Erol Aydın (Arabacı Cumali), Ferhan Şensoy (Kristiyan Valez), Zuhal Yunga (Sör Süperiyör), Melissa Giz Cengiz (Feride 1. Dönem), Ceren Arslan (Necmiye 1. Dönem), Tarık Bayrak (Kâmran 1. Dönem), Nehir Çağla Yaşar (Feride 2. Dönem), Batuhan Sert (Kâmran 2. Dönem), Ceren Apaydın (Necmiye 2. Dönem).
ROMAN
Reşat Nuri Güntekin 1889-1956 yılları arasında yaşamış ve Türk edebiyatına birçok ölümsüz eser kazandırmıştır. Çalıkuşu’nu önce İstanbul Kızı adıyla dört perdelik bir oyun olarak yazmıştır. 1922 yılında Vakit gazetesinde roman olarak yayımlamıştır, aynı yıl kitap şeklinde de basımı yapılmıştır. 1939’da, kitabın beşinci baskısından sonra bazı değişiklikler yapmıştır ve tekrar yayımlanmıştır.
ÖNCEKİ UYARLAMALAR
Çalıkuşu (film, 1966): Türkan Şoray ve Kartal Tibet‘in başrollerinde olduğu siyah beyaz film. Yapımcılığını ve yönetmenliğini Osman F. Seden yapmıştır. “Ayşecik” olarak bildiğimiz Zeynep Değirmencioğlu da Munise rolüyle filmde yer almıştır.
Çalıkuşu (dizi, 1986): Başrollerinde Aydan Şener ile Kenan Kalav‘ın yer aldığı, TRT’de yayınlanan dizi. 7 bölümden oluşmaktadır. Ünlü eserin en başarılı uyarlaması olarak kabul edilmektedir ve filmi gibi Osman F. Seden tarafından uyarlanmıştır. Unutulmaz müziğini Esin Engin bestelemiştir.
Yeniden Çalıkuşu (dizi, 2005): Feride ile Kâmran’ı bu kez Tuba Ünsal ile Burak Hakkı canlandırmıştı. Star TV’de yayınlanan dizinin ekran macerası uzun sürmedi, sadece 7 bölüm boyunca yayında kaldı. Diğer uyarlamalardan farklı olarak günümüzde geçmektedir.
TANITIM FİLMLERİ
GENEL TANITIMLAR
BİRİNCİ BÖLÜM TANITIMLARI
1. Bölüm 1. Fragmanı
1. Bölüm 2. Fragmanı
1. Bölüm 3. Fragmanı
SON SÖZ
Romanının okuyanlarında bıraktığı yoğun hisler, eserin bu kadar ünlenmesinde en önemli etkenlerden biri. Hiçbir zaman güncelliğini kaybetmeyecek bu aşk hikâyesinin yeni uyarlamasının da izleyenlere o saf ve güzel duyguları hissettirmesini temenni ederim. En azından, 1986 yapımı dizinin jenerik müziği kullanılarak bu hususta doğru bir adım atılmış.
İlk bölümü 24 Eylül Salı 20:00’de Kanal D’de.
yorumlar
Daha çocukken televizyondan teyple kasete kaydettirip döndüre döndüre dinlediğim ve hâlâ da her dinleyişimde tüylerimi diken diken eden 1986’daki Esin Engin versiyonunun jenerik müziği olarak kullanılması bence çok yerinde bir karar olmuş. Diziyle bu kadar özdeşleşmiş bir müziğin yerine farklı bir jenerik müziği iğreti durabilirdi.
Yeniden çekimle ilgili karara ilk başta sıcak bakmasam da tanıtımlardan iyi bir iş çıkacakmış gibi duruyor. Tabii ki yine tek endişe her Türk dizisiyle ilgili yorum yaparken illa ki vurguladığımız şu süre ve bölüm sayısı olayı. Şimdiden bölüm/sezon sayısı belli mi bilmiyorum ama ’86 versiyonu gibi 45-50 dakikalık 7 bölüm gibi bir şey olmayacağı da aşikâr.
En azından reyting kurbanı olmadan yayın hayatını tamamlaması dileğiyle… Tanıtım için teşekkürler.
Ben bu tanıtımı çok beğendim ya. Türk dizilerine bir süredir mesafe koymamış biri olsam açıp bakmayı da düşünürdüm valla. Gayet detaylı ve doyurucu bir anlatım olmuş. Eline sağlık @luna.
Umarım diziyi 2005 zamanındaki gibi başarısız bir uyarlama olmaz da eseri düzgünce uyarlarlar. Ama Yaprak Dökümü gibi 5. sezona kadar da abartmazlar. Hadi bakalım…
Beğeniler için çok teşekkürler.
Tanıtım bayağı zamandır hazırdı aslında ama yayın tarihi bir türlü belli olmayınca, bir de üst üste fragmanları çıkınca sabırsızlanıp “göndereyim artık” dedim. Eserin özüne yaraşır bir yapım olur umarım.
Gercekten zevkle okudum ben de eline saglik. Kayip ve Medcezir zaten listemdeyken bunu da dusunmeye basladim. Tek korkum yaprak dokumu benim de :))
Çalıkuşu’nu hakkıyla uyarlamak istiyorlarsa en fazla 10-13 bölümlük bir dizi olur. Ama 80 sayfalık Yaprak Dökümü’nden 5 sezon dizi yapan sivri akıllı kanal yöneticilerimiz herhalde Çalıkuşu’ndan Yalan Rüzgarı’na bir rakip çıkarırlar
Her ne kadar izlemek istesem de bitmek bilmeyen bölüm süreleri ve sezonlar yüzünden hiç bulaşmayacağım.
Dizi, 7-10 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan bu yılki MIPCOM Fuarı’na katılacakmış dünya pazarına açılması için.
Ayrıca iki ay önce Rusya’ya satışı yapılmış, Türkiye’yle eşzamanlı olarak yayınlanacakmış orada. 1986 versiyonuna da Rusya’da büyük ilgi gösterilmişti diye biliyorum.
merakla bekledıgım tek turk dızısı dıyebılırım ama ahhhh ahhh keskelerım olacak mı bılemedım… bu proje bır kere kesınlıkle ay yapıma yakısırdı.. tıms productıon dramanın altından kalkabılır mı acaba? sonra muzıkler… kesınlıkle toygar ısıklı olmalıydı… ay yapım olmayınca o da olamadı malesef.. son olarak cagan ırmak faktoru evet coook sevdıgım bır yonetmen fılmlerıne taparım ama dızı olarak cemberımde gul oya dısında yapımlarını sevemedıgım kısı ornegın asmalı konak ve kesanlı alı destanı… merakla bekelyıp gorecegım ama fragmanlar tatmın ettı mı ettı gıbı
bakalım cemberımde gul oya, ask oyunu(keremcem cıktıktan sonra yapılan 3 bolumluk ask oyunu yenı hayat dahıl degıl bu fıkrıme) ve yaprak dokumu gıbı tum bolumlerıme asık oldugum 4ncu dızı olabılecek mı?
Eline sağlık luna; gerçekten kapsamlı ve doyurucu bir yazı olmuş
Ben romanı okuyalı 10 yıl filan olmuştur ama senden dizi başlayınca kitaba ne ölçüde sadık kaldıkları konusunda bir yorum bekliyorum; şahsen çoğunlukla önemsediğim bir durumdur. Sonradan uzayacağını bildiğimden, sadece Çağan Irmak’ın yönettiği ilk bölümlere bir bakarım herhalde.
@darkcrystal, ben romanı ilk okuyalı 10 yıldan da fazla olmuştur ama kitap hâlâ elimin altında. Ne derece sadık bir uyarlama olduğuna dair yorum yaparım tabii ki.
Bu arada, dizinin yayın tarihi belli oldu. 24 Eylül Salı 20:00’de başlıyor. Yazıyı da uygun şekilde güncelledim.
İlk bölüm yorumum: Genel olarak beğendim, güzeldi. Döneminde çekmeleri çok iyi olmuş, günümüze uyarlasalardı aynı tadı alamazdım.
Romanla olan değişikliklere gelince; bir kere dizideki Kâmran sarı saçlı ve renkli gözlü değil. Dolayısıyla, Feride’nin Kâmran’a taktığı bazı lakaplara tanık olamayacağız. İkinci olarak, Kâmran hekim miydi? Romanında mesleğinin ne olduğunu hatırlamıyorum gerçi. Kâmran’ın arkadaşı Selim diye biri de romanda geçmiyordu sanırım.
Diğer teyzenin kızı Müjgan karakteri ileride dizide olacak mı meçhul, küçüklüğünü gösterdiler sadece. Feride’nin anneannesini de göstermediler, daha önceden ölmüş olarak geçti. Konuda bahsettiğim kısımı atlamışlar.
Yerli dizi yersiz uzun olduğu için ileriki bölümlerde kitaptan ayrılmalar artacaktır. Olmayan karakterler, olmayan düşmanlar girecektir. Özünden fazla sapmazlarsa, ilk bölümdeki sıcaklığını devam ettirirse seyretmeye devam ederim.
Ben de ilk bölümün neredeyse tamamını izledim ve beklediğimden çok daha iyi buldum. Özellikle yaratılan atmosfer ve eski zamanın o tadı, o gerçek aşkı çok güzel yansıtmışlar yahu. Ben kanal kanal gezerken denk geldim ve bitene kadar başından kalkamadım; bağlandım valla. Ne kadar klişe de olsa bir eski Türk filmi tadı da aldım. Dönemi de çok güzel yansıtmışlar bence, oyuncular da evet Burak Özçivit bile gözüme batmadı benim. Çekimler de Çağan Irmak’ın o ayrıntıcılığı da dikkatimden kaçmadı, çok gerçekçi bir anlatım tarzı yakalamayı başarmış her zamanki gibi.
Özellikle Feride’nin annesine duyduğu özlemi ve ikili arasındaki o atışmaları da çok güzel yansıttılar. Ah şunu, 1 saat yapacaklardı ki valla çok severek izlerdim muhtemelen -tabi böyle giderse-; ama bu kadar uzun bölüm süreleri varken izlemem hiç ihtimal dahilinde değil. Lakin denk geldikçe aynen böyle seyrederim ben de, çok güzel olmuş…
Reklamsız izleyeyim diye bekletmiştim; bugün indirip izlerim muhtemelen. Lakin reytingler “eh işte”lik.
Tüm kişilerde 6., AB’de 3. olmuş. AB’deki yeri fena değil ve koruyabilme ihtimali de var; ama tüm kişilerde bana daha da düşer gibi geliyor sanki, umarım yanılırım. O Ses Türkiye‘nin Salı günü de yayınlanmaya başlaması işleri karıştırmış biraz.
@desperate houseboy, tüm kişilerde 5., AB’de 2. olmuş diye okumuştum ben ama çok da bir şey fark etmiyor zaten. Dediğin gibi, ilk bölüm reytingleri beklenildiği kadar iyi değil.
Acun’un yarışmalarından bıkmadı milletimiz nedense. Fazla yetenekli yarışmacı da katılmıyor halbuki.
Yerlilere de el atayım
AB (Tekrarı 6. olmuş)
Total (Tekrarı 11. olmuş)
@desperate houseboy aslında başladığı reytingler iyi sayılabilir; türkiye de amerikadan daha ters bir durum var amerika da dizinin genelde ilk bölümü yüksek olup sonra reyting kaybediyor. türkiyedeyse dizinin ilk bölümü normal gidip eğer beğenilmişse 7 gün boyunca yayınlanan dizi tekrarlarında izleyici toplanıyor. örneğin med cezir ilk haftaki reytingi neredeyse ikiye katladı; bence aynısı çalıkuşuna da olacak ve özellikle ab grubunda yükseleceğini düşünüyorum
TNS ve SBT olarak iki ayrı ölçüm olduğundan, evet ilkinde 5. ve 2., diğerinde de 6. ve 3. .
Bence asıl tekrarlarında daha iyi reyting alması gerekiyordu O Ses Türkiye faktörü ortadan kalktığından. Ama 8.-10. civarı devam ederse bence çok da uzatmazlar. Pat diye kaldırmasalar da toparlayıp erken bitirebilirler. Dönem dizisi sonuçta, daha masraflı iş. Ha aslında bir yandan da iyi mi olur suyu çıkmadan bitmesi… Neyse bakalım, bir-iki haftaya daha da netleşir durum.
Sezonu AB’de 2. sırada açan Çalıkuşu, bu hafta 4. sıraya gerilemiş (ilk bölümün özeti 6. sırada). Total’da ise sezonu 5. sırada açan Çalıkuşu, bu hafta yine 5. sırada (İlk bölümün tekrarı 11. sırada).
bütün dizilerimi bıraktım derken buna bağlandım iyi mi? hayatımın en garip dönemindeyim. izlediğim hiç yabancı dizi yok. medcezir ve çalıkuşunu takip ediyorum. geçen yıl bunu bana deseler gülerdim. ama oldu bir kere.
gerçekten hoş saf ve mutluluk veren bir dizi. tebessümle izlemelik.
Ben şu TNS ve SBT farkını pek anlamıyorum, hangisine göre bakıyor kanallar ama burda da hem AB’de hem tüm izleyicilerde 6. sırada Neyse, fena gitmiyor gibi bakalım.
İkinci bölüme henüz bakmadım ama ilk bölüm itibarıyla beklentilerimin çok üstünde buldum yeni Çalıkuşu’nu. Açıkcası ben bu kadar iyi bir iş çıkacağını pek tahmin etmiyordum. Görüntü yönetimi olsun, dönemin yansıtılması olsun, oyunculuklar olsun gayet iyi. Uzunca süresine rağmen – kemiksiz 1 sa 58 dk (: – gayet rahat izletti kendini. Aynı kaliteyi koruması ve suyu çıkmadan tadında bırakılması dileğiyle… (:
@desperate houseboy sbt reytingleri önemli değil, o reyting ölçümü samanyolu ve trt dizilerini şişiriyor. Önemli olan TNS devlet tarafından kurdurulmuş, herkes onu alıyor.
İyi iyi, korktuğum gibi olmadı; reytingler iyi gidiyor. Total’de 4., AB’de 3. olmuş.
Reytinginden pek memnun değillermiş.
bir yandan üzüldüm bir yandan da saçmalamadan hızlı hızlı ilerler tadında bitirirler umuduyla sevindim.
gerçekten güzel bir uyarlama olmasını istiyorum. çünkü cidden çok sevdim.
Dünkü bölüm 15. olmuş totalde. Fena.
Normal bir sonuç, dünkü bölüm çok bayıktı çünkü. Aslında son iki bölümdür çok bayık.
“Eserin özünden fazla sapmazlarsa seyretmeye devam ederim” demiştim ya önceden, eserin özünden bayağı bayağı saptılar artık. Herkesin bildiği Çalıkuşu’nu “Doktorlar” dizisine çevirdiler resmen. Sürekli bir hastalık-sağlık konuları işleniyor, Kâmran’ı doktor yaparlarsa olacağı buydu. Bir yerde okumuştum; hastane-hapishane sahneleri çok izleniyormuş bizim dizilerde. Ondan sürekli yerli dizilerde karakterlerin başına bir felaket geliyor demek ki. Milletimiz mazoşist olmuş galiba, acıdan zevk alıyor.
Şu Timur Savcı da senaristlere diziyi hızlandırın demişti güya. Hangi bölümden itibaren hızlanacak acaba? Zaten kaybedeceği seyirciyi kaybetti de en azından dolu dolu bölümler yapsınlar, bir sezon sürsün, hikâyenin sonunu görelim.
bence bu dizi tamamlanmaz dün nöbette izleyeyim dedim, sıkıntıdan öldüm. insanların tek aradığı tanıdık bir hikaye kamran ile feride. ama bu ikiliden eser yok. çok büyük hata içindeler, umarım bu yanlıştan çabuk dönerler. yoksa çalıkuşu anadoluyu göremeden kamranla mutlu sona kavuşacak.
@ozgun14: “yoksa çalıkuşu anadoluyu göremeden kamranla mutlu sona kavuşacak.” haha Skandal olur işte cidden o zaman. Munisesiz bir Çalıkuşu düşünemiyorum (:
Bizde şu mini dizi mantığı oturmadığından oluyor biraz da bunlar. TRT’nin TRT olduğu zamanlar ne güzeldi o 7 bölümlük edebiyat uyarlamaları: Çalıkuşu, Yaprak Dökümü, Akşam Güneşi, Acımak… Ama sen kalkıp da 4 sezon Yaprak Dökümü çekersen -ha o reytingini aldı mı, aldı; orası ayrı- konudan sapar, kitabın da içine edersin.
Ah şunu da ’86 yapımı gibi 7, hadi bilemedin 10-12 bölümde bitirecek şekilde işleyeceklerdi ki tadından yenmezdi bence o zaman. Çünkü oyunculuk ve dönemin yansıtılması açısından bence bir problem yok. Tek sorun konuyu uzatmak adına saçmalıyor/saçmalayacak olmaları.
gülbeşeker sahnesi oldu mu ama şimdi yaa, kafamda nasıl olcağı o kadar belliydi ki ikisiyle canlandırabiliyodum direkt. üzüldüm resmen.
iyice sıçtılar, salıncak sahnesini de döktüler ortalığa, tekirdağ müjgan yalan oldu sanırım. ama yine de bi mutlu oldum bildik sahne görünce. belki de tekirdağ’a kaçmışlardır beraber kim bilir!
Müjgan nerede cidden? İsmi var, cismi yok. Bir Müjgan bulmak çok mu zor, hiç görünmeyecek mi acaba?
Dünkü bölümü de tam izlememiştim. Gülbeşeker sahnesine az önce baktım internetten. Sahne güzel olmuş ama erken olmuş tabii.
Bölümlerin süresi çok uzun ayrıca. 2 saatten aşağı olmuyor. En azından 90 dakikaya çekseler çok güzel olur.
benim süre açısından -bunu derken hayretler içerisinde kalsam da- sıkıntım yok. bir 2 saat daha olsa izlerim o derece.
yabancı diziler 40 dk iken bölüm 50 ye çıktı mı keyfi kaçan bi insan olarak şaşırtıcı tabii ama ne biliyim.
eğer şu şekilde ilerlerse hoş olabilir, teyzesi kızar feride tekirdağa gitmeye kalkar kamran peşinden ben de gelcem der. beraber giderler. müjganla takılırlar bölüm boyu, kitapta yaşananlardan parçalar falan, sonra en sona salıncak ve teklif.
tabii bu salıncağın o salıncak olmama ihtimali de var. hikayeyi hızlandırmaları söylendi diye hızlı şeyettim.
Sonu iyi görünmüyor bu dizinin.
allah kahretsin ya tamam batırdılar iyice ama seviyordum ben. zaten izlediğimiz bir şey yok. bunla idare ediyorduk o da iptal oldu.
çalıkuşu anadoluyu göremeden mutlu sona kavuşacak demiştim, sanırım öyle olacak. umarım tekirdağ da salıncak sahnesi, evlillik teklifi ve düğünle bitirirler de bağımsız da olsa bir finali olur düzgün. izlediğimize değer. gerçi flashforwardları napcaklar bilmem anadoluda bir ev munise ve evin önünde bir kamran. ahh ahh.
ne kadar romanla alakasız da olsa güzel oyunculukların, dekorların, ve repliklerin olduğu bir diziydi. her lafı ayrı dokunurdu yüreğinize.
@luna @ozgun14: Ben kaç haftadır takip edemediğim için soruyorum: Gülbeşeker mi? O kadar mı atlaya atlaya, karmakarışık gidiyorlar yahu? Yoksa Çanakkale bölümlerine geldiler mi?
Çanakkale bölümüne gelmediler. Gülbeşeker sahnesini Munise rüyasının peşinden gösterdiler. Dizide rüyalarına Munise, Gülbeşeker giriyor ama daha Çalıkuşu Anadolu’ya çıkmış değil. Hikâyeyi öyle karman çorman ettiler işte.
yine iç sıkıntılarıyla bitirdiler bölümü, çalıkuşu mu izliyorum, yaprak dökümü mü belli değil.
salıncak sahnesini ve gülbeşeker sahnesini ise bence iyi kotardılar, sanırım esas sahneler bunlar değil, o sahnelerin etkileyiciliğini artırmak için yol yapıyorlar. arada lafı geçtiği için ikisi için de özel anlamı var bu iki olgunun, gerçekten o sahneler geldiğinde ikisi için de çok anlamlı olacak, etkileyiciliği artacak. umarım o sahneleri çok beklemeyiz de görürüz. o günleri göremeyeceğimizden korkularım yok değil.
[audio src="http://calikusudizi.tv/themes/ckTheme/assets/mp3/track.mp3" /]
player kısmına sağ tıklayarak döngü moduna alıp arka fonda sürekli dinleyesim var.
ve sanırım o an geldi.
feride tekirdağ’a gidecek sanki. tahmin edilebileceği üzere kamran da bölüm sonu tekirdağ’a gider kesin.
bu bölüm salıncak göremeyiz gibi ama önümüzdeki bölüm sonu salıncak ve teklif gelir bence.
umarım orjinalindeki gibi sevimli bir müjgan seçmişlerdir. en az 1 bölüm bayaa izleriz kendisini.
ya cidden bitiyor bu dizi, ya da tüm dedikodular yalan. gidişatta bir hızlanma mevcut ama gerçek hikayenin tamamı için yeterli bir hız değil. toparlama final içinse rahatlıkla 3 bölüm yeter.
sevsem de umarım erken final yaparlar.
yalnız bu bölüm sözlük falan mı okudu senarist ne yaptıysa tüm entrikaları bitirdi resmen. tek bir tane bile sorun bırakmadı, ki geçen bölüm sonunda bir 4-5 tane kadar mevcuttu. her biri de kolay çözülmeyecek sıkıntılardı. istese 20 bölüm sürdürürdü bu entrikalarla diziyi. saçma maçma ama bir şekilde bitirdiler hepsini. ve dizi kendine geldi yalan yok. tekirdağ ayşe teyze müjgan lafları döndü ama yine gitmedi feride. herkesin heyecanla tekirdağ yolu gözlediği bir gerçek senarist de farkında sanırım, yoklayıp druyor. umarım önümüzdeki bölüm başı gider ve bölüm tekirdağ’da geçer.
sürekli psişik ilişki kurmaları başta rahatsızlık verse de artık ona da alıştım. bu bölümle ilk 2 bölümki güzelliğine ulaştı.
ve salıncak sallanır… yalnız bu fragman fazla ispiyonlu belirteyim. aman tadımız kaçmasın derseniz bakmayın.
Gözümden kaçmadıysa kimse yazmamış. Çalıkuşu‘nun uyarlama hakkı Amerika’ya satılmış. Çalıkuşu gibi fazlasıyla bizi anlatan bir hikayeyi bir Amerikan kanalında dizi olarak izlemek gerçekten enteresan olacak. Gözümde canlandıramıyorum
Hayata geçerse mutlaka bir denerim. Zaten deneysel bir şey de olur muhtemelen. Ben hikayesini ABC kanalı ile özdeşleştirdim şimdiden, tam Revenge’nin arkasına koymalık.
an itibariyle izlemeyi bırakıyorum. iyi bile dayandım. ne diye yerli dizilere bulaşırsam zaten. zannetmiyorum ama aklı kalmış olan varsa da kalmasın.
umarım amerika aldığı haklarını kullanır, gerçi bir ingiliz dizisi olarak görmeyi tercih ederim ama nerede olursa olsun hakkını veren günümüz uyarlaması izlemek isterim.
30. Bolumle final yapacakmis. Anadoluya gitti mi feride haberi olan var mi ?