Dizi Dünyasından Son Haberler
47 yorum alperen4700 18 Şubat 2013 00:38
Dizi dünyası son derece hareketli. Bu dünyadan sizin için seçtiğimiz son haberler, yazımızın devamında…
1. FX, Diane Kruger’lı The Bridge’e Onay Verdi:
Amerikan’ın son dönemlerde iyice revaçta olan kablolu kanalı FX, İskandinav polis draması Bron‘den esinlenilmiş The Bridge adlı diziye, 13 bölümlük ilk sezon onayını verdi.
Amerikan işi The Bridge’in merkezinde, Amerika ve Meksika’dan 2 dedektif bulunuyor. Bu iki dedektif, Amerika-Meksika sınırının her iki tarafında da faaliyet gösteren bir seri katili yakalamak için beraber çalışmak zorunda.
Soysuzlar Çetesi‘nden hatırlayacağınız Diane Kruger ve Weeds‘ten hatırlayacağınız Demián Bichir bu iki dedektife hayat verecek; Monk‘tan Ted Levine, The X Files‘tan Annabeth Gish ve Top of the Lake‘ten Thomas M. Wright da diğer ana karakterleri canlandıracaklar.
Meredith Stiehm ve Elwood Reid, deneme (pilot) bölümünün senaryosunu yazdılar ve bu bölüm, Gerardo Naranjo tarafından yönetildi. Bu dizinin 2013 Temmuz ayında yayın hayatına başlaması planlanıyor.
2. The CW, Sevgililer Günümüzü Kutlamış; Haberimiz Yok:
The Vampire Diaries‘den Klaus: Aşkımız Sonsuz!
Arrow‘dan Oliver Queen: Aşk Tanrısı’nı mı bekliyordun?
Beauty and the Beast‘den Vincent: Senin için çıldırıyorum
The Vampire Diaries’den Damon: İlişki durumumuzu “Karışık” olarak güncelledim.
Supernatural‘dan Dean: Müziği seçmene izin verirdim.
Supernatural’dan Sam: Senin için durulurdum.
… ve daha niceleri. Hart of Dixie‘nin yakışıklılarından, 90210‘nun yakışıklılarına; Cult‘un yakışıklılarından, Nikita‘nın yakışıklılarına kadar hepsinin mesajlarına ulaşmak için tıklayın.
3. NBC’nin Hannibal’ından Yeni Video ve Görseller…
4 Nisan‘da, başlayacak olan Hannibal için yeni haberler, görseller ve videolar gelmeye devam ediyor. Thomas Harris‘in daha önce de sinemaya uyarlanmış ve büyük hayran kitlesi toplamış olan Kızıl Ejder adlı kitabından uyarlanacak olan dizi, cinayetler üzerine odaklanan FBI ajanı Will Graham ve davalarında ona yardımcı olacak olan Doktor Hannibal Lecter karakterlerinin bilindik hikayesine farklı bir gözle bakacak.
Mads Mikkelsen tarafından canlandırılacak Dr. Lecter, sevgi ve babacanlık dolu yüzünün ardında bir yamyamı saklayacak. Hugh Dancy ise; FBI ajanı Will Graham’a hayat verecek. Hannibal, Bryan Fuller tarafından yaratıldı.
Dizinin karanlık giriş jeneriği için tıklayın.
Bu da gelen ilk küçük video: [youtube http://www.youtube.com/watch?v=_bY_q9EQlVk?version=3&rel=1&fs=1&showsearch=0&showinfo=1&iv_load_policy=1&wmode=transparent]
4. Dizilere Katılan Oyuncular || Kadro Haberleri
* Breaking Bad’den Dean Norris, Under The Dome’da
Breaking Bad‘in narkotik polisi biraderini canlandıran Dean Norris, CBS‘in yaz dizisi olarak planladığı Under The Dome‘a katıldı.
Norris, ikinci el araç satışı bayiinin başarılı sahibi ve aynı zamanda şehir konseyinin de bir üyesi olan Big Jim adlı karakteri canlandıracak.
Dizi, 13 bölümden oluşacak ve Stephen King‘in aynı adlı 2009 tarihli romanından uyarlanacak. Diziye daha önceden de True Blood‘dan Aisha Hinds, CSI:NY‘dan Natalie Martinez, Supernatural‘dan Colin Ford ve Nashville‘nin Avery’si Nicholas Strong‘un katıldığını hatırlatmakta fayda var.
* Harry Potter’dan Ruper Grint, Super Clyde’da
Harry Potter‘ın genç büyücüsü Rupert Grint, onay alırsa 2013-2014 sezonunda yayınlanacak olan CBS’in yeni kahkahasız komedisi Super Clyde‘da, fast-food sektöründe çalışan bir genci canlandıracak.
Dizi, Rasing Hope‘un yaratıcısı Greg Garcia‘nın elinden çıkma olacak ve bir fast-food çalışanının süper kahraman olmaya karar vermesi üzerine başına gelenleri anlatacak.
* American Horror Story’den Dylan Mcdermott, Hostages’ta
American Horror Story‘nin çapkın ve duygusal bakımdan çökük babası Dylan Mcdermott, Jerry Bruckheimer‘ın CBS için ürettiği Hostages‘ın deneme (pilot) bölümü kadrosuna katıldı.
Bir İsrail dizisinden uyarlanacak olan Hostages; politik bir komplonun ortasında kalmış, liderliğinde bir kadının bulunduğu aile üzerine kurulu olacak. Mcdermott, bahsedilen politik komplonun ortasında kalmış, dürüst bir FBI ajanını canlandıracak.
* Buffy’den Bayıldığımız Sarah Michelle Gellar, Crazy Ones’ta
Vampir avcımız Buffy‘yi canlandıran Sarah Michelle Gellar, CBS’in -onay alırsa- gelecek sezon yayınlamayı planladığı, David E. Kelley imzalı Crazy Ones‘ta ana karakterlerden birine hayat verecek.
Dizi, bir baba-kızın reklamcılık dünyasında geçen iş hayatları üzerine kurulu olacak. Usta oyuncu Robin Williams, dizide Gellar’ın canladırdığı karakterin babasına hayat verecek. Ayrıca, Political Animals‘tan James Wolk da -muhtemelen- Gellar’ın canlandırdığı karakterle gönül ilişiği olan bir karakteri canlandıracak. Deneme (pilot) bölümü, Modern Family yönetmenlerinden Jason Winer tarafından yönetildi.
* Awake’ten Jason Isaacs, Surgeon General’da
Geçen senenin bahtsız Awake‘inden hatırlayacağınız deneyimli oyuncu Jason Isaacs, CBS’in Surgeon General‘ında ana karakterlerden birine hayat verecek.
Proje, Amerika’nın “o” doktoru üzerine odaklı olacak.
Lie to Me‘nin yaratıcılarından Samuel Baum projeyi hem yazdı, hem de yapımında yer aldı.
Isaacs’in canlandıracağı “o” güçlü doktor, sert yapılı ve sert karakterli bir adam olarak tasvir ediliyor.
* Apt. 23’ten Krysten Ritter, Assistance’ta
Don’t Trust the B…… in Aptartment 23‘ün dünya tatlısı Krysten Ritter‘ı, NBC’nin -onay alırsa- gelecek sezon için yayınlamayı planladığı komedisi Assistance‘ta ana karakterlerden birini canlandıracak.
Proje, Will Ferrell ve Adam McKay tarafından yaratıldı.
Dizi, Ritter’ın canlandıracağı işiyle evli bir asistan kızın, nişanlısı ve işi arasında sıkışıp kalması üzerine kurulu olacak. Ritter’in karakteri Nora, çekici, hiperaktif ve işkolik bir kişisel asistan olarak tarif ediliyor.
(Küçük Not: Bu arada Apt. 23, ABC tarafından resmi olarak henüz iptal edilmedi.)
* Killing’den Billy Campbell, Delirium’da
Birçoğunuzun The Killing‘den hatırlayacağınız Billy Campbell, FOX’un -onay alırsa- gelecek sezonda yayınlayacağı draması Delirium‘un kadrosuna katıldı.
Campbell, bu projede Thomas Fineman adlı karaktere hayat verecek.
Delirium, aşkın yasadışı sayıldığı ve özel bir işlemle kökünün kuruma noktasına getirildiği bir dünyada geçecek. Thomas zengin bir adamı canlandıracak; bu adam gönül, ilişkilerinin serbestleştirilmesi için bir grupla beraber çalışacak.
Dizi, Lauren Oliver’ın çok satan gençlik kitabından uyarlanacak ve başrolünde Emma Roberts yer alacak.
Roberts, planlanmış tedavisinden önce, 95 gündür aşık olan muhalif bir genci canlandıracak.
Deneme (pilot) bölümünün senaryosu, Karyn Usher tarafından yazıldı.
VAKİT BULDUKÇA, TO BE CONTINUED…
yorumlar
Yarın akşama kadar buralarda olamayacağımdan ilk yorumu kendim atayım dedim; sonra yazdığı yazıya sahip çıkmadı demeyin diye.
Mümkün olduğunca yorumlarda girilmemiş; ya da girilip de üzerine hiç konuşulmamış haberleri yazmaya çalışıyorum. Ama istisnalar olabiliyor, mesela ben yazdıktan sonra yorumlarda girilmiş haberler varsa, onları geri dönüp silmiyorum; o kadar yazdım yahu diyerek.
Son yazdığım bildiriden sonra abartmadan söylüyorum yaklaşık 30 haber geldi; ama ben seçerek 10 tanesini paylaştım. Geriye kalanların yarısı, yorumlarda girilmişti zaten. Kalan yarısı da, çok önemli olmayan oyuncu haberleri idi. Yukarıda yazdıklarım, benim en çok ilgimi çekenlerdi…
Son olarak, bu haber yazma işi hoşuma gitti gibi, elimden geldiğince güncel olarak yazmaya devam edeceğim. -Bu bir söz olarak algılanmasın tabi- Bu iş hem bir tanıtım kadar vakit almıyor, hem de çıkan sonuçtan memnun kalıyorum.
Faydalı olacağını umarak, artık uyuyorum…
Neredeyse hiç seyretmediğim şu CBS eğer yukarıdaki dizilere olur derse herhalde önümüzdeki sezon favorime dönüşecek. En azından Surgeon General onay alsın da Jason Isaacs‘i bir daha seyretme imkanı elde edelim. Bir yerde de doğru dürüst izleyemedik kendisini. Halbuki ne kadar yetenekli bir aktör.
Şu The Bridge‘e hiç bakmayacağım. Demián Bichir‘i başka bir yerde izleme şansı elde ederim artık.
Elinize sağlık @alperen4700. Doyurucu bir derleme olmuş.
@hsparks: Ben de dkamoyun şu bildirisine göz attığımda, ulusallardan CBS’in neredeyse tüm dramaları gözümü alıyor da, komedileri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. -Tabi super clyde hariç-
Ben bu yazıya yorum yaptım diye hatırlıyordum ama sanırım bir şeyler yazıp göndermemişim. Aynı anda 3 işi bir arada yapınca oluyor böyle, neyse.
Bu bildirideki haberlerin bir iki tanesi hariç hiç birinden haberim yoktu. Çok iyi oldu. Özellikle Under the Dome’un kadrosuna katılan isimler için sevindim, iyi olmuş. Diğer kadro haberlerine de sevindim.Özellikle Bridge’den Demian Bichir güzel bir sürpriz oldu. Onun da kadroda olduğunu bilmiyordum. CW’nın kartlarını geçen gün görmüştüm, çok hoşuma gitmişlerdi. Burada böyle bahsedilmesi de güzel olmuş
Ellerine sağlık alperen4700,çok güzel bir derleme olmuş.
Benim gözüm Sarah Michelle’de. Tabii bir yandan da korkuyorum komediyi beceremeyecek diye. Bakalım… (:
Eline sağlık alperen4700. Önceki gibi bu da çok güzel olmuş. Ben de haber bildirisi yazmayı seviyorum aynı dediğin nedenlerden. (:
Konu dışı:
Peki bu son gelen iptal-devamları (The Hour, Call The Midwife, My Mad Fat Diary ilk hatırladıklarım) kim bildiriye dönüştürecek şimdi? Var mı gönüllü, yoksa ben yine kolları sıvayayım mı? (Elbette seve seve yaparım ama doğrusu, bu iş dönüşümlü yapılırsa daha güzel olur diye düşünüyorum.)
@rpdi Ben de katılıyorum bu konuda sana, dönüşümlü olması daha iyi olur, yorucu olmaması açısından. Biri çıkıp da, ben hepsini hazıralrım derse itirazım olmaz ona da tabii ki.
Ben de bir Sevgililer Kartı olayını görmemişim. Hoşuma gitti birkaçı. Bildiri de yine gayet güzel olmuş @alperen4700, eline sağlık. Şu Under the Dome kimi katıyorsa katsın ama artık bir başlasın, lütfen!
Bu bildirilersahiden zevklidir, kendimden biliyorum.Ama yanlış anlamazsanız ben de dönüşümü mantıklı buluyorum. Hem bıkılmamış falan da olunur. Tabii kim yapacak olayı var, o kadarını bilemiyorum.
Ben de bu konuda eteğimdeki taşları dökeyim. Ne zamandır aklımda aslında bu fikir ama üstteki fikir gelince, şimdi söylemenin tam zamanı dedim.
Dönüşümlü yazı yazmak yerine “İmece Usulü Yazı Yazma” işine girsek ya. Şöyle ki: Artık birçoğumuz tanıtımlar da dahil yazılarda başlıklar kullanıyoruz, mesela bir tanıtım yazısının atıyorum ilk girişini ve konusunu ben, karakterleri rpdi, yapım ekibi ve son bitiriş kısmını da real tortoise yazsa ya.
Yazı fikri kimden çıktı ise ve tabi ki yazıya son halini kim verdi ise ve resim ekleme işlerini kim yaptıysa onun ismi yazı sahibi olarak kalır. Diğer arkadaşların ismine de yazdığı başlıkta veya yazdığı bölümün sonunda “rpdi’den” , “alperen4700’den” , ya da “real tortoise’den” yazarız. Böylece hangi bölümü kimin yazdığı belli de olur. Bence çok da güzel olur.
Bunun bize, siteye katkısı ne?
1. Tek başına bildiri hazırlamaktan gözü korkan vatandaşlar da, ufak ufak deneyimlilerin yardımı ile bu işe girer.
2. Özellikle tanıtımlar gibi çok uzun vakit alan yazıları tek başına hazırlamak çok zor oluyor. Çoğu zaman yazma fikri gelse de, cesareti gelemiyor şu dar zamanda yazamam diye. Ama böyle olursa, çok daha kapsamlı, zor yazıların bile altından elbirliği ile kalkılabilir gibi geliyor.
3. Örneğin ben karakter tanıtımı kısmını yazmaktan hiç hoşlanmıyorum, o kısımda yazı çok yavaş ilerliyor. Ama, birisi de o kısmı seviyor olabilir. Mesela o da o kısmı yazar, böylece sevmediğimiz kısımları ite ite yazmak zorunda kalmayız.
Faydası daha da bulunabilir…
Sadece bir öneri; ama bana oldum olası çok mantıklı geliyor. Tabi bu konuda başta bir editörlere danışmak uygun olur; yukarıdakiler sadece benim kişisel düşüncem…
Didem’i bilmiyorum da ben hala yazar olsaydım şöyle derdim: Tanıtımlar için olmaz ama başka türlü yazılar için olabilir. İptal-devam, haberler gibi…
Ben bir yazı yazarken başına, sonuna şunu koyayım, şu istediğimi şu karakter altında bahsederim, şunu şuraya koyarım diye kura kura yazıyorum. Böyle herkes bir parça yazarsa bir şeyler eksik kalabilir, belki içine sinmeyen olabilir. Benim açımdan çorba gibi görünüyor. Tabii, yazacak olan kişilerin fikri daha önemli. Ayrıca:
Tamam, her dizi hak ettiğini bulsun diyoruz da fersah boy tanıtım yazılmak zorunda mı? Yazıların çok uzun olduğu bir gerçek ve bizim Türk milleti de üşengeç, biliyorsunuz. Burayı seviyorum ama bazen o kadar uzun yazılar çıkıyor ki izlemeyi hiç düşünmediğim bir dizinin yazısını yazarın hatrı için okurken sıkılıyorum. Daimi yorumculardan olmasa da rastgele bir kişi olsam “amaaan kim okuyacak bu kadar uzun yazı” da diyebilirdim.
Mesela 2 paragrafta karakterlerin genel özelliklerinden bahsetmekle ya da sadece 2-3 en ana karakteri düzgünce anlatmakla da yapılabilir bence bu iş. 1000-1200 kelimelik (normal boy o da) tanıtım yazmak yerine bir dizi adam gibi 600 kelimeyle bile tanıtılabilir düşüncesindeyim ben. Yazının kalitesi uzunluğunda değil sonuçta içeriğinde. Çok uzun yazılmayınca efor azalır, daha çabuk da biter.
Benim düşüncem de şöyle bu konuda;
Mesela geçtiğimiz günlerde Dexter tanıtımı için niyetlenmiştim, itiraf ediyorum şu an yazıya başlamaya dahi gözüm korkuyor. Bu tarz uzun sezonları olan, herkesin bildiği ve tanıtımı şimdiye göre yetersiz kalan diziler için tanıtım yenilerken bölüşme işi olabilir. Öbür türlü @aytackara gibi düşünüyorum ben de. Çünkü, ben elimden geldiğince kısa tutmaya çalışıyorum tanıtımları, aynı şekilde çok uzun tanıtımlardan yana değilim.
Tanıtım hazırlayan bir kişi genelde izlediği bir diziyi, ilgisini çeken bir diziyi hazırlıyor. Onu da aytackara nın dediği gibi zevkine göre baştan sona hazırlamak istiyor. Ben istemezdim ama iki kişi anlaşıp gel beraber yazalım dese. Kimsenin de buna karışacağını sanmıyorum. Tanıtım sonuçta, nasıl hazırlandığı kimi ilgilendirir kurallara uyduğu sürece.
aytackara senin dediğine de katılmıyorum tam olarak ama. şöyle ki takipçiler gelen her tanıtımı büyük ihtimal baştan sona okumuyordur zaten. ama oldu da bir yerden duyup ilgisini çektiği zaman onla ilgili bilgi almaya hevesli olduğu zaman tanıtımı baştan sona okuyordur. Ben öyle yapıyorum genelde. Bir sürü tanıtım hazırlanıyor haliyle çok büyük kısmı ilgimi çekmiyor. Dolayısıyla uzun olduğu için okuyamıyorum. Daha sonra başka yerlerde duydukça, yorumlarda konuşuldukça ilgimi çekiyor, o durumda baştan sona okuyorum. Ve o zaman uzun olması hoşuma gidiyor.
@ozgun14 Benim dediğim çok uzun tanıtımlardan yana değilim olayıydı. Sadece fikir, yazan ben değilim, isteyen oturup 3000 kelime de yazabilir, kim yazma diyebilir ki?
Dürüst olmak gerekirse ben bazen ilgimi çeken bir dizinin tanıtımını da baştan sona okumaya üşeniyorum. Yazılar tabii ki güzel, değil demedim. Belki de kendim oturup bir ara buraya 1200’e yakın yazıp, göndermeden 5 kere okuduğumdandır. Artık o kadar sabrım yok. Bir dizi sonrasında ilgimi çektiği takdirde açıp bakarım tabii ki ne yazmışlar diye, ama onda da baştan sona okumam. Okuduğum da olur ama her dizi yazısı için geçerli değil bu. Yüksek ihtimal karakterlerin resmine bakıp konuyu ve muhtemelen yorumu okurum.
Çorba olur demişsiniz ya, olmaz çünkü kontrol bildirinin fikir babasında olacak. Yani yine o eklemek istediğini ekleyebilir, eksiklikleri tamamlayabilir. Bundan kimsenin gocunacağını zannetmiyorum. Birnevi, Didem Hanım’ın o son kontrol işini, önceden yazı sahibi yapacak. Yazıya son halini verecek olan kişi de yazı sahibi olacak elbette. Sonra yine, Didem Hanım düzeltmek istediklerini düzeltecek. Birnevi, çift meclisli sistem gibi olacak.
Bir de bir tane daha yararı: Yazılarımız çakışabiliyor, mesela @aytackara ile benim Elementary tanıtımında olduğu gibi. Bu işe girişilirse, çakışma da olmaz. O dizi hakkında yazı yazmak isteyen herkes işin bir ucundan tutar, ben her türlü destekliyorum yahu. Ama site çoğunluğunun ve editörlerin desteğine gerek var tabi.
Mesela … hakkında yazı hazırlayacağım yazıyoruz ya, onu yazarken “yazıyı şu şu başlıklara böldüm; bu başlıkları alıp yazmak isteyen var mı?” veya haber bildirilerinde mesela “elimde 10 tane haber linki var, bunlarda yardımcı olmak isteyen var mı?” yazarız. Yardımcı olmak isteyen de, mesela “konusunu ben yazarım.” ya da “haber linklerinden 3’ünü ben çevirip yazarım.” yazarak üzerine alır. Güzel de olur…
Uzunluğa gelince, kendi adıma kısa yazamıyorum. Elimden geldiğince, lüzumlu gördüğüm her şeyi eklemeye çalışıyorum. O sebeple, içime sinmeyen bir tanıtımı da burada paylaşmak istemem. Ama, bu benim kişisel düşüncem veya rahatsızlığım; çünkü öyle olunca huzursuz oluyorum; eksik kaldı gibi hissediyorum. Yoksa tanıtımın uzunluğu, kalitesini gösterir zaten çok abuk bir düşünce…
Ben fikrimi paylaştım, yeterince de anlattım artık top site sakinleri ve editörlerde oyum belli, “İmece usulü yazıya evet…”
@alperen4700:
Şu imece konusuna editör şapkamla yanıt vereyim:
İçinde karakterlerin ayrı ayrı ele alınmadığı tanıtım yazılarını reddetmedik hiç. Aytaçkara’nın da yukarıda dediği gibi, tanıtım yazılarının içinde karakterlere ayrı ayrı, uzun uzun yer verme işi, yazarın inisiyatifinde. Eski tanıtımlara baktığınızda böyle bir “adet” olmadığını görürsünüz.
Yine aytackara’nın dediği gibi yazıların ayrıntısını azaltıp, okunabilirliğini arttırmak ya da bir yazıyı, şu son zamanlarda kullanılan yazı içi ayrı başlıklar ve bağlantılar ile ayırmak iyi olur bence de.
Yazarlar aralarında imece usulü anlaşıp yazılar çıkartırlarsa, editörler açısından bir sorun olmaz. “Yok olmaz, yapamazsınız” denecek bir durum değil. Yazarlar kendi aralarında anlaşmışsa neden olmasın?
Yazar şapkamla yanıtlayayım :
Ben bir yazar olarak, herhangi bir tanıtımımın bir köşesini başka bir yazarla paylaşmak istemem. Her yiğidin yoğurt yiyişi misali, ben bir diziyi bir şekilde tarif eder anlatırım, başkası başka şekilde.
Okur şapkamla yanıtlayayım :
Bütünü tek kişinin elinden çıkan bir tanıtımı, parça parça paylaşılarak hazırlanmış bir tanıtımdan daha zevkle okuyacağımı düşünüyorum.
Uzun tanıtımlar yazan biri olarak, bende aynı @alperen4700 gibi kısa yazamıyorum. Örneğin Babylon5 gibi bilimkurgu tarihine geçmiş bir dizinin kısa tanıtımı olamaz. Evet mesela bu tanıtımı çok az kişinin okuduğunu biliyorum, ama bende ozgun14’ün düşündüğü gibi düşünüyorum. Bu dizi hakkında biri ilgi çekici bir şeyler duymuşsa, dur bu diziyi ben bir araştırıyım diyerek bu siteye yolu düşerse, karşısında tam donanımlı bir tanıtım bulur ve bunu da baştan sona okur.
Tabiki Good Cop gibi mesela 4 bölümlük bir dizininde tanıtımı uzun olamaz. Onu da elimizden geldiği kadar kısa ve öz anlatmaya çalışıyoruz.
Yinede sitenin yazılarını zevkle okuduğum yazarlarından @aytackara’nın fikir ve görüşlerine saygılıyım
@alperen4700: Ben 10 haberin topluca ek bir bildiride toplanması gerektiğini de düşünmüyorum. Eskiden haber geldikçe girerdi yazarlar. Sonra yazar sayımız azaldı ve kalanlar da pıt pıt haber girmek yerine yorumlara dökmeye başladılar. Sonra da yorumları okumayanlara ayıp olmasın diye toplamaya başladık işte. Eskisi gibi kısa kısa haberlere dönmekten yanayım ben.
Birçok kişi “Tanıtımda olmasın; ama diğer bildirilerde olur tabi ki diyor.” yanlış anlamıyorsam. Şahsen ben yazar olarak; tanıtım yazılarımı da paylaşırım gönüllü çıkarsa, sizler çok bencilsiniz.
İlk bildirimde -ki muhtemelen haber yazısı olacak yine- postaneye yazacağım bakalım kimler yardımcı olacak. Ayrıca, pek taliplisi çıkmayacak sanırım; ama tanıtım yazılarımda da aynı yolu kendi adıma işletmeye çalışacağım…
Destek ve görüşler için teşekkürler, umarım hem daha çok yazar hem de daha çok bildiri çıkar.
@dkamoy Açıkçası ben de o dediğinden yanayım. Ben siteye üye olalı ve aktif olarak yorumlara vs. katılmaya başlayalı bir yılı biraz geçti. Bu sürede hiç öyle tek bir haberi bildiri olarak görmeyince(istisnalar tabii ki var) ben de gerek görülmüyor demek ki demiştim. Teker teker girilirse haberler, bildiri hazırlama süremiz de düşer ayrıca diye düşünüyorum, en azından ekstra bir efor harcanmaz.
@dkamoy: Herkes öyle düşünüyorsa, -tek tek haber girelim- ben bundan sonra haberleri o şekilde girebilirim. Hiç sorun olmaz benim için, hatta canıma minnet… Hatta ve hatta hemen girebilirim birkaç tane…
Amma, o zaman pişti olma tehlikesi ile karşılaşılmaz mı? Ya da biz bildiri yazmakla cebelleşirken, bir arkadaş yorumlarda girerse; o zaman ne olacak? Kendi adıma yorumda olan haberleri, bildiriye eklemek çok gereksiz geliyor bana. -yazanları eleştirmiyorum; kendi kişisel düşüncem-
@unfortr Rica ederim. Teşekkür de ederim. Yanlış anlama ama o yazıyı kısa yazan çıkar. Sen, ben ya da başkasının diziye bakış açısı nedeniyle hakkını verelim derken uzattığımız da oluyor. Nostalji niyetine yazdığım Gossip Girl’ü 2468 kelime yazdım. Varlığından inanılmaz hoşnutum, hatta Cnbc-e dergi yazımdan fikir bile aldı. Ama şimdi otursam hala da çok sevsem bile bir daha o kadar uzun yaz(a)mam. Sana yazma demiyorum, istiyorsan tabii ki yaz.
@alperen4700 Didem’in okur şapkasına katılıyorum, nasılını merak ettiğim doğrudur. Belki de bir örnek çıkar ve çok da güzel yürür. Ama her türlü ben o yazıya girmezdim, evet bencellik de olabilir. Sitede senin fikrini ilk uygulayan kişi ben olabiilrim. Çünkü sitedeki CSI: Miami tanıtımında yaşadım. Başka bir arkadaş taslağı yazdı, ben de düzelttim, ekledim derken yazı bittiğinde o mu yazdı ben mi yazdım, ne oldu anlamadım. Haber, devam iptal vs. destekliyorum tabii ki. Hatta ayrı ayrı da girilebilir. Mesela Didem’in The CW onaylarını bildiri yapması gibi…
Ek: Postaneden halledilemez mi kim ne yazalacak olayı-sırası?
@alperen4700: Bu aralar tam deneme bölümleri mevsimi. Her oyuncu haberini tek tek görmek istemeyecek bir çoğunluk olabilir. Bence bekleyebiliriz kalanların da bu “sık haber girilsin” konusunda fikrini belirtmesi için. Ben padişah değilim malum. “Haberleri tek tek toplamaya gerek yok bence” derken, editör kararı değil, okuyucu olarak kişisel fikrimi belirttim.
@dkamoy: Peki ben de kendi fikrimi paylaşayım: Hemen her hafta, yukarıdaki bildiriye benzer, bir haber derlemesi çıkarmak istiyorum. – Tabi ki haber çevirilerinde, bana yardımcı olacak arkadaşlar sayesinde – Ya da yazmak isteyen olursa, ben çevirilerde de yardımcı olurum elbette. Yazı tekeli bendeymiş gibi algılanmasın, ben postaneye girdiğimde mesela 9 haber var dediğimde, 6’sını hallederim ben diyen olursa zaten derleme, toplama, düzenleme işi de bildiri sahibi de o olur…
Ben özellikle yazılmış ve üzerinden biraz da zaman geçmesine rağmen yorumlarda paylaşılmamış olanları seçip bildiriye ekliyorum. Tek tek haber girersem, bu pişti olma işini önleyemeyiz…
@aytackara’nın ekine cevaben: “Mesela … hakkında yazı hazırlayacağım yazıyoruz ya, onu yazarken “yazıyı şu şu başlıklara böldüm; bu başlıkları alıp yazmak isteyen var mı?” veya haber bildirilerinde mesela “elimde 10 tane haber linki var, bunlarda yardımcı olmak isteyen var mı?” yazarız. Yardımcı olmak isteyen de, mesela “konusunu ben yazarım.” ya da “haber linklerinden 3′ünü ben çevirip yazarım.” yazarak üzerine alır. Güzel de olur…” bu paragrafta onu kast etmiştim zaten…
@alperen4700 yorumlarda paylaşılsa bile bildiri değeri taşıyanlar yazıya dökülebilir.Mesela senin 2 numaralı haberin sevgililer gününde çok güzel bir bildiri olabilirdi ve bu benim için yorumda paylaşılan bir linkten daha değerli olurdu.İnternet ortamında, yorumlar geçiçi bildiriler baki kalır bence.
meorman’ın son dediğine katılıyorum, şunu da unutmamalıyız ki birbirimizin yazdığı neredeyse her muhabbeti biz okuyoruz ama bizim uzunca muhabbetlerimizi sıkıcı bulacak bir sürü üye veya misafir olabilir. belki de sadece bildirileri okuyan bir kesim olabilir. sonuçta yorumlarda paylaşılan rahatlıkla gözden kaçabilir. okunmayabilir.
Pişti olmak derken sadece yorumlarla çakışmayı kast etmemiştim. Yani örneğin ben Sarah Michelle Gellar’ın haberini bildiri haline getirirken, mesela real tortoise benden önce davranıp, yazıyı gönderir onaya aldırırsa, ya da ikimiz aynı anda onaya gönderirsek ne olacak?
Postaneye girip, SMG’ın Crazy Ones’a katıldığını bildiri haline getiriyorum demek de saçma sanki. Zaten önceden haber vermiş oluyoruz. Bilemedim, benim aklıma yatmadı, yatmıyor…
Bir de o 2. haberi ben de FACE kullanmadığımdan geç fark edenlerdenim 15-16 şubatta falan, ben faceciler çoktan görmüştür demiştim; ama çoğunuzun görmediğine şaşırdım. Aslında real tortoise’nin Defiance’de yaptığı gibi bir şey yapılabilirdi de, resim sayısı çok fazlaydı, ondan bilinçli olarak ayrı bildiri haline getirmedim…
@alperen4700 Bak orası doğru, o kısım aklıma gelmemişti benim, ona bir çare bulursak tek tek bildiri yazmaktan yanayım yine de.
@real tortoise: Örneklerde seni kullanıyorum hep, misallerdeki kötü adam sensin. Alınmayacağını bildiğimden, kusura bakma…
@alperen4700 Yok yahu ne kusuru
İnşallah ortak bir paydada buluşulur. Yeni fikirler her daim önce bir yadırganır. Sonra güzel örnekleri görüldükçe alışılır, sevilir.
Tek tek haber bildiri girme işi, bana da çok mantıklı geliyor. Aslında bildiri yazmaya cesaret edemediğimden büyük söz hakkı sizlerin; ancak hem ülkemizde hem de dünyadaki sitelerde haber duyuluyor hop o tek haber giriyor siteye hemen. Ha ne fark var bizimle diğer siteler arasında; biz salt editör ya da ufak bir grup yazar tarafından değilde üye olan herkes tarafından yazı yayınlayan bir site olduğumuzdan, bu ufak haberleşememe karışıklığı ortaya çıkıyor, onun içinde divxplanette altyazı çevrilirken şu dizinin çevirisine başladım gibi bir duyuru açılıyor ve insanlar görüp ha çevriliyormuş diyorlar ya burada da yazı yazılmaya başlandığı zaman yazının tüm içeriğini değilde işte başkalarının yazmasını engelleyecek şekilde ufak bir bilgi veren bir uygulama, bir eklenti edinilebilirse, hem o karışıklık engellenebilir hem de yazıyı haberi bekleyen biz gariban okur insanlar için bi heyecan olur, vay be bu da neymiş acaba gibisinden.
Daha doğrusu olabilir mi acaba bu?
Son defa bir şey ortaya atayım da söz çenemi kapatıyorum artık, bu da bayağıdır aklımda. Bu ortak bildiri işi ilk adımıydı, 2. adımı şu: Yorumlarda bazen öyle güzel, bölüm değerlendirmeleri okuyorum ki onların az buçuk heba olduğunu düşünüyorum. O sebeple, mesela yakın zamanda Walking Dead’in sezon finali var ya, finalden bir gün önce bir arkadaş:
“Arkadaşlar Walking Dead’in sezon finali hakkındaki görüşlerinizi bildiri haline getireceğim?” bana pm’den izledikten sonra yorumlarınızı bildirin dese ve bizler de göndersek. Birkaç gün sonra “22 Dakika Yazarlarının TWD’in 3. Sezon Finali Hakkındaki Değerlendirmeleri” başlıklı bir yazı yazsa, çok güzel olmaz mı? Hem, aaa bakın tanıtımların altı doluyor yorumlarla, diye sitem ediyordunuz ya ona da çözüm olur; hem de yorumlar heba olmaz.
Değerlendirme derken, kim ne istiyorsa onu yazar, şunu şunu sevdim de şu zorlama olmuş, veya şunda şok oldum, ya da şu da olsaydı keşke gibi. Yoksa detaylı bir şey değil…
Son olarak bunun hakkında da görüşlerinizi yazın tabi ki, editör olarak Didem Hanım başta olmak üzere, yazarlar da olursa ben yazarım bunu derlerse ortak noktada buluşulur…
@alperen4700: Editör olarak değil ama yazar ve okur olarak ben yorum içeren yazıları 22dakika’da görmek istemiyorum. “Geçen bölümlerde ne olmuştu? Gelecek bölümde böyle bir şey olacak” tadında bir bildiriye sıcak bakarım ama kişisel fikirlerle/duygularla bezenmiş bir yazı, beni bu siteden direkt soğutur.
E tamam o zaman, sadece bu yazıların altı doluyor, sayfayı açamıyoruza çözüm mahiyetinde bir şeydi. Çünkü en çok sezon açılışı ve sezon finallerinde dökülüyoruz ya en azından onlar da böyle bir şey yaparız diyordum. Ama, bu sefer olmadı sanırım. O işe başka bir şey düşüneyim, düşünelim…
Benim de pek hoşuma gitmiyor kişisel sadece kişisel fikirlerden oluşan yazılar, en azından yorum yazabiliyorken gerek duyulmaz bence, kendi fikrim bu.
Bir de şu pişti olma durumuyla ilgili yapılabilecek herhangi bir şey var mı acaba? @drlazy’nin dediği gibi bir eklenti vs.?
@alperen4700 Bu fikir daha önce gündeme gelmişti, önünü alamayız diye de reddedilmişti. Hatta Didem’in de dediği gibi X dizi Y bölüm ile ilgili kısa bir bildiri yazıp herkes altına yorumu yazmaya başladı. Bu sayede tanıtımlar da daha az şişer oldu. Tabii şu an bunu yapan yok bir süredir. Olsa daha güzel olabilir. Çok uzun bir bildiriye gerek yok, kısa ve öz. Hele TVD’ye yapana müteşekkir kalacağım.
Senin dediğin, böyle gönüllülük değil de kadrolu bir sitede uygun olur gibi geliyor, ki yapanı biliyorum. (bugün de sanırsın muhalefet günüm ama gıcıklığına değil) .. Yorumlarda yazı yazanlar aşağı yukarı belli olsa da o işe girdiğimizde 10 üye birden çıkıp isterse ne yapacağız mesela? Kimseye de git denemez ki. Yine de siz bilirsiniz.
En azından sezon açılışı ve finalleriyle ilgili promoyu ekleyip, geçen bölüm şunlar şunlar olmuştu bu bölüm de şunlar şunlar olabilir, tarzında -Didem Hanım’ın belirttiği- daha önce’de @aytackara’nın konuştuğu gibi bir şey yapılabilir. Çünkü bazı dizilerde, sayfa yorumların aşırılığından açılamıyor. Onu önleyelim derim…
@aytackara: Estağfurullah öyle değerlendirmedim; kendi fikirlerimi, tezlerimi sunuyorum. Bunun antitezi de çıkacak ki sentezi yakalayalım…
Birden fazla yazarın birlikte tanıtım hazırlaması konusunda da yukarıda dediklerime bir ek yapmak istiyorum : Her kişinin kendi zevki ve tarzı var malum. Aşağı yukarı bunu da 1-2 yazıda/yorumda anlıyoruz (ya da kendi adıma konuşayım; ben anlıyorum).
Ben, özellikle tanıtımları, yazarlarına bakarak okumayı seviyorum. “Bu adamla aynı frekansta değiliz, beni açmaz” ya da “Aaa bu adam nasıl tarif etmiş bakiym bunu?” veya “Hah bak bu beğendiyse, ben kesin severim” ya da “e canım onun bu kısmından hoşlanmaması çok normal” gibi önyargılarım var bir 22dakika izleyici/okuyucusu olarak.
Yazarın çok övdüğü “o” diziyi sevip sevmeyeceğime dair baştan fikrim oluyor ve tutuyor da genellikle. Tanıtımda imece, bu bütülüğü kaybettirir benim gözümde. O yüzden “okur ve yazar olarak karşıyım” diye yazdım yukarıda. Bilmiyorum anlatabildim mi.
@alperen4700: Bu yazdıklarımı da lütfen “editör” şapkamın altına sokuşturmayın; şu titri de tekrarlayıp tekrarlayıp yüzüme vurmayın lütfen. Bildiğiniz gibi çoğunluğun sesine uyan bir editör yapısı var burada. Bir kişi (ben) fikri sevmediğini yazdı diye “Peki, vazgeçtim” ne demek? Hani “Evet ikna oldum” deseniz neyse de “Bu sefer olmadı sanırım” deyince… Bırakınız, bekleyiniz çoğunluk ne diyor bi dinleyelim, görelim.
Konu dışı olacak ama : @aytackara TVD ile ilgili öyle bir planım var aslında, şu haftadan sonra (malum 3 hafta araya giriyor), son 3-4 bölümde neler oldu gibisinden bir şey düşünüyorum
Didem Hanım, o ikna olmuş halim zaten… Yoksa ikna olmasam bence hala olabilir diye diretirim, mesela tanıtımlarda ortaklaşa yazılır ne olacak ki diyorum ya, diretiyorum ya; bir talipli çıkıp da, yazalım yahu bence de olur dese ben girişirim şahsen o işe; ama
“Ben, özellikle tanıtımları, yazarlarına bakarak okumayı seviyorum. “Bu adamla aynı frekansta değiliz, beni açmaz” ya da “Aaa bu adam nasıl tarif etmiş bakiym bunu?” veya “Hah bak bu beğendiyse, ben kesin severim” ya da “e canım onun bu kısmından hoşlanmaması çok normal” gibi önyargılarım var bir 22dakika izleyici/okuyucusu olarak.” demişsiniz ya, işte buna çok katıldım. Bu sözlerden sonra ikna oldum diyebilirim, çünkü yazarla frekans durumu bende de var…
Real tortoise eğer yazıyı hazırlarken kafana oturmayan bir şey olursa bize de sorabilirsin özel mesaj yoluyla aklında bulunsun. Karman çorman bir diziden bahsediyoruz. Şimdiden kolay gelsin
O kadar çok yazı yazıldı ki, kim yazdı bakmaya üşeniyorum ama, her sezon finalinde sonra bu sezon neler oldu temalı yazılar hoş olabilir. bunu da zaten genelde önümüzdeki sezon bizi neler bekliyor teması izliyor.
alperen4700’ın da güzelim yazısının altı karman çorman oldu. postaneye taşısaymışız keşke muhabbeti.
@ozgun14: O benim eşekliğim yahu, önce ben taşıdım buraya. Konunun bu kadar uzayacağını tahmin edemedim…
Bir tek ben bir şeyler söylemedim, eksik kalmayayım.
*Yazıların paylaşılması konusuna ben de sıcak bakamadım. Eğer yardım istenirse, seve seve elimden geleni yaparım. Ben de birinden yardım istesem yok demez sanırım. Yani böyle devam edelim bence.
*Yazıda kişisel görüş olayına kesinlikle ve kesinlikle karşıyım. Hani tanıtımlarda aralara serpiştiriyoruz, hoş da oluyor; ama adeta ispiyon yağdırarak, kişisel görüşlerle bezeli bir yazı, çok çok gereksiz ve 22 ruhuna ters bir şey.
*Ben yakın zamanda yine söylemiştim. Sitede eskiye nazaran yazar sayısı azalmasının nedeni, şimdiki yazıların çok donanımlı, ayrıntılı ve çok emek isteyen yazılar olması. Bence insanlar bunlara bakıp korkuyor ve bu yüzden yanaşamıyor yazmaya. Yani kısa ve ayrıntıya fazla inilmeden, okunması kolay tanıtımlara vs. sıcak bakabilmeliyiz diye düşünüyorum. Tabii ki isteyen ayrıntıya inebilir, bu diziden diziye de değişir zaten. (Mesela ben Transporter için daha yüzeysel ama The Carrie Diaries için daha ayıntılı bir tanıtım planlıyorum)
Kısa haberler konusuna da sıcak bakıyorum. Ya da en azından çok biriktirmeden, kısa aralıklarla herkes haber yazabilir diye düşünüyorum. Yani sonuçta 22dakika eskiden böyleydi ve gayet güzel gidiyordu. Şimdi de böyle olmasında bir sakınca yok diye düşünüyorum.
NOT: Bildirileri yazmayı kolaylaştıralım derken kaliteyi düşürelim demiyorum elbette. Onun ayarını, bunca zaman 22’yi takip eden birisi gayet güzel tutturabilir. (:
FX Archer’ı 5. sezon için yenilemiş.
http://www.deadline.com/2013/02/fxs-archer-renewed-for-fifth-season/#utm_source=dlvr.it&utm_medium=twitter
The Bridge
http://www.youtube.com/watch?v=dLPX9fugdXc
The Bridge
http://www.youtube.com/watch?v=TGCD_iVa-l4
Bu Fox’un onay vermediği Delirium’un pilotu Hulu’da yayınlanacak. Bilindik isimler var.
https://www.youtube.com/watch?v=f2hld5d1P-E