Netflix’in İngiliz yapımı yeni dizisi Geek Girl, 30 Mayıs’ta görücüye çıktı.

Holly Smale‘nin 2013 yılında yayımlanan aynı isimli kitabından uyarlanmış dizi. Söz konusu kitap, İngiltere’de yılın en çok satan genç yetişkin romanı olunca bir kitap serisine dönüşmüş bu hikaye bu arada. Aynı yıl içinde Model Misfit, 2014’te Picture Perfect, 2015’te All That Glitters, 2016’da Head Over Heels ve 2017’de de Forever Geek isimli kitaplarla devam etmiş bu seri.

Smale ve Jessica Ruston, dizinin yaratıcıları konumundalar. Yönetmenliğini Declan O’Dwyer üstlenmiş. Bu üçlüye yapımcı koltuğunda Anthony Leo, Andrew Rosen, Robbie von Werz, Jeff Norton ve Zoë Rocha gibi isimler eşlik etmişler.

Çekimleri İngiltere ve Kanada’da yapılan, gençlik dizisi ve romantizm ögeleri içeren komedi drama türündeki dizimiz 10 bölümden oluşmakta. Bölüm süreleri ise brüt 29-38, net 23-32 dakika aralığında değişmekte.

Hikayemizin merkezinde Harriet Manners isimli 16 yaşında bir genç kız var. Derslerinde çok başarılı olan Harriet, okulun örnek öğrencisi konumunda. Sosyal becerileri ise bilişsel becerileri kadar gelişmiş durumda değil ne yazık ki. İlginin üstünde toplandığı anlardan pek hoşlanmıyor Harriet. Keza o anlarda fazlaca heyecanlanıyor, eli ayağına dolaşıp en sakar haline bürünüyor, sonrasında da kendisiyle dalga geçildiği için üzülüyor ve düzenli nefes almakta bir hayli zorlanıyor. İşte böyle bir kızın bir modellik yolculuğuna çıktığını düşünün.

Okuldan bir grup öğrenciyle birlikte okul gezisi kapsamında Londra Moda Haftası’na gidiyor Harriet. En yakın arkadaşı Natalie/Nat Grey çok küçük yaştan beri moda sektöründe çalışmayı hayal etmekte. Harriet da onun bu hayaline destek olmakta içten bir şekilde. Nat etkinlik alanında moda sektöründe çalışan ünlü kişilerin dikkatini çekebileceğine ve bunun hayatının dönüm noktası olabileceğine inanıyor. Hal şöyle ki Nat’in değil Harriet’ın hayatının dönüm noktası olacak bu etkinlik. Çok önemli bir müşterilerinin de isteğiyle farklı bir tat peşinde olan bir modellik ajansının yetenek avcısı çalışanları tüm sakarlığına rağmen kızıl saçları, masumiyeti ve tatlılığıyla dikkat çekmeyi başaran Harriet’ı fark edecekler ve hikayemiz de böylece başlamış olacak.

Harriet karakterinde House of the Dragon, Get Even ve Houdini and Doyle gibi dizilerden anımsanabilecek Emily Carey‘i izliyoruz.

Nat karakterine bu diziyle birlikte ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Rochelle Harrington hayat veriyor.

The Wheel of Time ve Black Earth Rising gibi dizilerden anımsanabilecek Emmanuel Imani ve Unforgotten dizisinden anımsanabilecek Hebe Beardsall, yukarıda sözünü ettiğimiz yetenek avcısı Wilbur ve onun sağ kolu Betty karakterlerini canlandırıyorlar. Wilbur, Harriet’ta star ışığı görüyor ve büyük bir inançla onun peşinden gidiyor.

Outlander dizisinden anımsanabilecek Tim Downie, Harriet’ın 40 yaşına gelmiş ama yeterince olgunlaşamamış babası Richard rolüyle karşımıza çıkıyor. Müziğe karşı genel bir tutkusu var.

Lost in Austen, The Time of Your Life, Gold Digger, Bouquet of Barbed Wire, Hex, Flowers in the Attic: The Origin ve Atlantis gibi pek çok diziden aşina olduğumuz Jemima Rooper, Harriet’ın bir avukat olan üvey annesi Annabel karakterine hayat veriyor. Richard’ın aksine pek de sıcak baktığı söylenemez Annabel’in bu modellik olayına.

Hersha Verity, Nat’in annesi Maia rolüyle karşımıza çıkıyor. Nat’in model olması konusunda en az onun kadar istekli ve de destekleyici.

Bancroft, Hearts and Bones, Mistresses, Stay Close, Atlantis, ve Blackpool gibi dizilerden yakinen tanıdığımız Sarah Parish, yukarıda sözünü ettiğimiz modellik ajansının sahibi Jude Paignton karakterine hayat veriyor.

Bu diziyle birlikte ilk kayda değer oyunculuk tecrübesini yaşayan Liam Woodrum‘u ajansın yıldız erkek modeli Nick Park karakteriyle izliyoruz. Londra Moda Haftası’nın da yıldız erkek modeli konumunda Nick. Harriet ile de orada tanışıyorlar. Harriet’ın doğal ve tatlı hallerinden etkileniyor ve sonrasında da her karşılaştıklarında küçük, tatlı muhabbetler etmeye başlıyorlar. Harriet da Nick’in yakışıklılığına ve karizmasına çarpılıyor tabii. Harriet’ın mizacına hiç uygun olmayan ve ilk etapta girmek gibi bir niyetinin bulunmadığı bu sektöre sıcak bakmaya başlama sebebinin başında da bu kalp çarpıntısı gelecek.

Daisy Jelley, genç ve popüler bir kadın model olan Poppy Hepple-Cartwright karakterine hayat veriyor. Her yönüyle yapay biri. Sosyal medya, imaj ve reklam meselelerine fazlasıyla takık durumda. Sırf bu kapsamda da Nick ile bir reklam ilişkisi oluşturmuş durumda. İkisi de birbirlerine karşı en ufak bir şey hissetmemekteler.

Foundation, Bron/Broen ve Gidseltagningen gibi dizilerden anımsanabilecek olan Sandra Yi Sencindiver, çok ünlü bir modacı olan Yuji Lee karakterini canlandırıyor. Yaklaşan önemli bir defilesi için yeni bir model, farklı bir tat arıyor. Jude’un ve ajansın üzerine titrediği, kaybetmek istemediği ve memnun etmek için yoğun çaba harcadığı bir müşteri Yuji.

Zac Looker‘ı Harriet’ın komşusu ve eksantrik arkadaşı Toby Pilgrim rolüyle izliyoruz. Nat’e yanık Toby.

Domina ve Hanna gibi dizilerden anımsanabilecek Mia Jenkins, arkadaş grubundaki iki yancıyla birlikte okulda Harriet ile her fırsatta alay eden Lexi isimli bir kızı canlandırıyor.

Age Before Beauty, Defiance ve The Crown gibi dizilerden anımsanabilecek James Murray, Harriet ile her fırsatta gurur duyan okul müdürü Mr. Fiennes rolüyle karşımıza çıkıyor.

Kadroda ayrıca Alana Boden, Alexandra Chaves, Madeleine Price gibi isimler mevcut.

Dizinin ilk 4 bölümünü bölüm sürelerinin kısa olmasının da pozitif etkisiyle bir oturuşta izleyip bitirdim. Dizi de kast da hoşuma gitti genel olarak baktığımda. Yormayan, tatlış bir iş olduğunu söylemek mümkün.