Yalı Çapkını, Kızılcık Şerbeti, Yürek Çıkmazı, Çöp Adam: Gerçekler Acıd(t)ır — Dörtlü Tanıtım
256 yorum pirate 02 Aralık 2022 08:05
Amerikan dizi sektörünün formsuzluğu son birkaç yılda ciddi seviyelere ulaşmış durumda. Bu da benim alternatif ülkelerden daha fazla dizi izlememe ve daha fazla yerli dizi denememe neden oluyor.
Yerli dizi piyasamızda furyalar moda olmuştur her daim. Bir tıp draması tutar, ortalık tıp dramasından geçilmez olur. Bir askeri dizi tutar; diğer kanallar da bu tarz işlerle çıkagelir. Bir mafya dizisi tutar ortalık mafya dizisi kaynar hale gelir. Şu anın furyası da gerçek hayat hikayelerinden uyarlama diziler. Bu yazımızda biri yeni başlayan, diğer üçü ise iyi reytinglerle devam eden gerçek hayat hikayelerinin ekrana yansıtıldığı 4 diziyi tanıtacağım.
İlk dizimiz Yalı Çapkını. Cuma akşamları Star TV’de yayınlanıyor. Hali hazırda 10 bölümü geride kalmış durumda. Piyasadaki devam eden yerli diziler arasında en çok reyting elde eden dizi konumunda. Son bölümüyle Total grubunda 13.73, AB grubunda 11.19 ve ABC1’de 12.56 reyting elde ederek kendi zirvesini gören dizi, bir süredir yayınladığı dizilerde istediği popülerliği yakalayamayan Star TV’nin yüzünü fazlasıyla güldürmüş durumda.
Son yıllarda adı sektörde sürekli olarak anılan ünlü psikiyatr ve yazar Gülseren Budayıcıoğlu‘nun çıkınından çıkan dizilerden biri Yalı Çapkını. Bilindiği üzere kendisi İstanbullu Gelin, Doğduğun Ev Kaderindir, Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı ve Camdaki Kız gibi dizilerle de adından sıkça söz ettirmişti daha önce. Yazımıza konu olan dizilerden bir diğeri olan Çöp Adam da yine onun çıkınından çıkma keza.
Mehmet Barış Günger, dizinin senaristi. Burcu Alptekin yönetmeni. Emel Sakarya ve Onur Güvenatam ise OGM Pictures imzalı dizinin yapımcıları.
Geçelim dizinin konusuna:
Gaziantepli Korhan familyası, İstanbul’da yaşayan, ülke genelinde isim yapmış olan, oldukça varlıklı bir ailedir. Ailenin sözü saygıyla ve de korkuyla dinlenen kişisi Halis Ağa, sorumsuzluklarıyla kendisini bir hayli yoran hovarda torunu Ferit’i uslandırmak adına onu evlendirmeye karar verir baskı yoluyla. Ferit, dedesini daha fazla kızdırmak ve büyük bir servetten mahrum kalmak istemediğinden bu isteğine gönülsüzce boyun eğer ebeveynlerinin de sıkıştırmasıyla.
Ferit’e Gaziantep’ten uygun bir gelin adayı aranıp bulunur şehrin tanınmış ve varlıklı aileleri arasından. Buldukları kız ise babasından kalan mirası yiye yiye hala bitirememiş olan Kazım isimli bir toprak ağasının bu günler için büyüttüğü Suna isimli büyük kızı olmuştur. Tanışma, kız isteme merasimi ve düğün, bir hışımla halledilecek şeylerdir Korhan familyası için. Oyalanmaya niyetleri yoktur.
Kız isteme merasimi sırasında çapkın damadımız Ferit işe su koyar ve Suna’yı istemekten vazgeçer. Daha öncesinde çarşıda hiddetli bir tanışma yaşadığı Suna’nın küçük kız kardeşi Seyran’ı orada görünce şaşırır ve heyecanlanır. Yaramazlığı baş gösterir ve Seyran’ı istemeye karar verir. Kazım’ın derdi Korhanlar ile dünür olmaktır ve hangi kızının Ferit ile evleneceğinin onun için bir ehemmiyeti yoktur. Seyran’a sorulmaksızın karşılıklı anlaşma yapılır ve Ferit’in Seyran ile evlenmesine karar verilir.
Üniversite okumak niyetinde bir genç kız olan Seyran, umduğu üzere üniversiteye başlamak için değil evli bir genç kız olarak gelir İstanbul’a. Çok büyük bir yalıya yerleşir, aradığı önünde aramadığı arkasındadır. Çok zorluk çektiği baba evinden ayrılmış olması da başka bir büyük artıdır ama Seyran istemediği bu evlilikten ötürü mutlu ve huzurlu değildir.
Bakalım bundan sonraki süreçte hayat Seyran, Ferit ve çevrelerindeki diğer insanlar için neler getirecek?
*Seyran ve Ferit karakterlerine daha öncesinde Öğretmen dizisinde birlikte çalışmış olan Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir hayat veriyor. Demir’i Çıplak ve Ölüm Zamanı dizilerinden tanıyoruz ayrıca. Saraçoğlu’nu ise Yeşilçam ve Fazilet Hanim ve Kızları dizilerine ek olarak Kötü Çocuk filminden hatırlıyoruz.
*İçerde, Karadayı ve Yılan Hikayesi gibi diziler dışında Babam ve Oğlum, Dedemin İnsanları ve İlk Aşk gibi sinema filmlerinden yakinen tanıdığımız Çetin Tekindor, Halis Ağa karakterini canlandırıyor. Biraz zor bir adam Halis Ağa. Çeşitli kuralları olan, sözünün göz ardı edilmesinden hiç haz etmeyen biri. Disiplin ve itibar, onun için önemli değerler.
*Şarkıcı ve oyuncu kimlikleriyle tanıdığımız Emre Altuğ (Tatlı Hayat, Lise Defteri, Sensiz Olmuyor, Sizi Seviyorum) ile Gözde Kansu (İçerde), Ferit’in ebeveynleri Orhan ve Gülgün karakterleriyle karşımıza çıkıyorlar. Orhan, babasının sözünden pek çıkmayan, suratı da pek gülmeyen biri. Pasif bir adam olduğu da söylenebilir. Gülgün ise vakti zamanında Seyran’ınkine yakın tarzda bir giriş yapmış aileye ve Seyran’ı sevgiyle ve anlayışla kucaklamakta bu nedenle. Halis Ağa’ya karşı saygılı, eltisi İfakat’a karşı ise alaycı bir yaklaşım içerisinde yalıda.
*Hercai ve Kara Ekmek gibi dizilerden anımsanabilecek Gülçin Santırcıoğlu, İfakat karakterini canlandırıyor. İfakat’ın eşi, yani Orhan’ın ağabeyi çok uzun yıllar önce vefat etmiş. Çok uzun evli kalmamış aslında ama Halis Ağa onu gelini bilmeye ve ona evde bir yer vermeye devam etmiş. İfakat’ı yalının genel koordinesinden sorumlu ilan etmiş. Ev ahalisinin bir olay halinde ona danışmasını, ona haber vermesini rica etmiş. Orhan ile gizli bir ilişkisi mevcut ayrıca kendisinin.
*Doğukan Polat‘ı (Söz, Sefirin Kızı) Ferit’in ağabeyi Fuat karakteriyle izliyoruz. Babası Orhan’a holding yönetiminde yardımcı oluyor. Öznur Serçeler (Erkenci Kuş) ise Fuat’ın eşi Asuman rolüyle karşımıza çıkıyor. Fuat ve Asuman’ın çok isteseler de çocukları olmuyor bir türlü.
*Diren Polatoğulları (Üç Kuruş, Karadayı), Seyran’ın babası Kazım karakterine hayat veriyor. Çekilmezlikte son nokta bir adam Kazım. Çıkarcı, görgüsüz, tembel, cimri biri. Bunların ötesinde dayakçı bir eş ve baba. Maddi durumları epey iyi olsa da bir hizmetçi tutmamış onca sene konaklarına. Karısını ve kızlarını hizmetçi olarak çalıştırmış evde. Onlara ikinci sınıf insan muamelesi çekmiş ve hayatları boyunca zulmetmiş. Kızlarını bir mal olarak görmüş ayrıca. İlerde iyi bir aileye gelin olmalarının onun için prestij ve zenginlik kaynağı olacağını düşünmüş. Bu sebeple kızlarına küçük yaştan itibaren çeşitli beceriler (yabancı diller, müzik aletleri, görgü kuralları, dans vb.) kazandırmayı ilke edinmiş. Nihayet hayaline kavuşmak üzere bu evlilikle anlayacağınız.
*Sezin Bozacı (Kırmızı Oda), Kazım’ın karısı Esme karakterini canlandırıyor. Beril Pozam (Afili Aşk) ise büyük kızları Suna karakterine hayat veriyor. Seyran evlenince şimdilik kurtulmuş gözüküyor baba zulmünden ama Esme ve Suna için zulüm artarak devam ediyor. Korhanlar ile olan evlilikte bir anda taca çıkması Suna’nın babası için iyi bir yatırım olmaktan çıkmaya başlamasına da yol açıyor. Bu hayattaki en büyük hayali evlenmek olan Suna’ya da bol ağlamalı yakın bir gelecek düşüyor.
*Çok fazla sayıda dizi ve sinema filminden yakinen tanıdığımız Serif Sezer, Kazım’ın halası Hattuç karakterine hayat veriyor. Halis ile aralarında bir yakınlaşma ve evlilik ihtimali olmuş vakti zamanında ama işler farklı gelişmiş. Hattuç, hiç evlenmemiş bunca sene. Babası öldükten sonra kardeşinin, kardeşi öldükten sonra da yeğeni Kazım’ın yanında bir hayat sürmüş. Kazım’ın ailede sözünü az buçuk dinlediği ve saygı duyduğu tek kişi Hattuç.
*Buçe Buse Kahraman‘ı (Ben Gri, Yasak Elma), Ferit’in sevgilisi Pelin karakteriyle izliyoruz. Pelin, Ferit’e çok aşık. Öyle ki başka biriyle evlenmesine bile razı geliyor. Onun Ferit’ten, Ferit’in de ondan vazgeçmek gibi bir niyeti yok elbette. Onların ilişkileri Seyran’ın kabullenmesi gereken bir durum daha ziyade.
*Bu diziyle ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Umut Gezer, Seyran’ın eski sevgilisi Yusuf karakterini canlandırıyor. Yusuf ile Seyran’ın birlikte şehir dışında üniversite okuma hayalleri varken ortaya çıkan zorunlu evlilik durumu bu hayallere engel oluyor. Seyran’ın birlikte kaçma talebine Yusuf korkakça yaklaşıp Seyran’ı kendi başına bırakınca çiftimiz ayrılıyor ama Yusuf bu ilişkiyi kafasında bir türlü bitiremiyor.
*Ersin Arıcı, Ferit’in şoförü ve aynı zamanda sağ kolu konumundaki Abidin karakterine hayat veriyor. Sempatik, sır tutan, sorun çıkarmayan bir adam Abidin. Tam bir iş bitirici.
*Yalının yatılı hizmetli ekibine de değinelim. Ekibin başında Halis Ağa’nın onca yıldır birlikte çalıştığı ve çok güvendiği Latif (Yiğit Tuncay) var. İrem Altuğ (Çukur), evdeki hizmetçilerden biri olan Sultan‘a hayat veriyor. Oldukça meraklı bir kadın Sultan. Bir miktar da suratsız. Naif kocası İbrahim (Cansu Fırıncı) de yalıda çalışıyor. Kızı Dicle (Selen Özbayrak) de yalıda hizmetçilik yapmakta. Bir de Fırat (Yağız Ata Dinçer) isimli küçük bir oğlu var. Şefika (Hülya Duyar), yalının aşçısı. Carlos (Muhammed Mustafa) isimli yabancı bir çalışan da mevcut ayrıca ekipte.
*Menderes Samancılar (Asmalı Konak, Sıla) ise Halis Ağa’nın sanatına büyük değer verdiği Necip isimli huysuz bir mücevher sanatçısı rolüyle çıkıyor ara ara karşımıza. Halis Ağa, Ferit’i onun yanına çırak yapacak ilerleyen süreçte.
Diziyi başladığı günden beri ilgiyle takip ediyorum. Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir arasındaki daha önce birlikte çalışmış olmaktan kaynaklı o kanka uyumu diziyi izlememdeki en büyük etken. Seyran, Ferit ve Pelin arasındaki sahneler de dizideki favori sahnelerim. Beril Pozam, dizide öne çıkan isimlerden biri. Emre Altuğ’un ve Gözde Kansu’nun yeterli seviyede kullanılmadığını düşünüyorum dizide. Gözde Kansu’nun karakteri Gülgün’ün daha fazla süre aldığı takdirde dizi için bir pozitif enerji kaynağı olabileceğine inanıyorum. Emre Altuğ’un karakteri Orhan’ın ise büyük bir uyanış ve evrim geçirmesi şart.
yorumlar
Stickman: Onay
Çöp Adam’ın hikayesinde değişikliğe gidiliyormuş.
Berrin, Nesrin, Funda, Ahu, Selim yok.
Diğer dördüne mutlu oldum da Funda kalıp Meryem gitseydi keşke.
Kızılcık Şerbeti: Yiğit Kirazcı — Rüzgâr, Alev’in (Müjde Uzman) eski sevgilisi
Kızılcık Şerbeti: “Kayra Şenocak diziye muhafazakar iş insanı Ertuğrul karakteriyle katılacak ve karakterin Nursema’yla (Ceren Karakoç) bağlantısı olacak.”
Yalı Çapkını:
– Tarık/Saffet dahil ailesi gitmiş diziden.
– Torum için Taro Emir’e Nükhet için de Binnur Kaya’ya teklif gitmiş.
Yalı Çapkını:
Bir şahıs gelecek sezonda yok.
gitmiş.
Team Kızılcık diyelim safımız belli olsun, onu da çok izlemiyorum ya gerçi, bundan iyidir.
Yalı Çapkını:
Malum torun, Tarık Emir Tekin olmuş, evet.
Yalı Çapkını denen dizinin senaristi değişmiş.
“Mehmet Barış Günger ekibe veda etti. Günger’in yapım şirketinin başka bir projesini yazmaya başladığı öğrenildi. Yalı Çapkını’nı artık Leyla Uslu Oter ile Ekin Akçay beraber yazacak. İki başarılı yazar son olarak Birkan Sokullu ile Ebru Şahin’i buluşturan Yüzyıllık Mucize’nin ekibinde yer alıyordu.”
Binnur Kaya resmen Yalı Çapkını’nda.
Çöp Adam’ın senaristi değişmiş.
Kızılcık Şerbeti: 15 Eylül diyollağ.
Yalıdaki çapkın şahıs da o gün döner herhal.
Kızılcık Şerbeti‘ne verilen 5 haftalık yayın durdurma cezasının 2 haftası uygulandıktan sonra itiraz sonucu ceza durdurulmuştu. Ankara 22. İdare Mahkemesi, Gold Film‘in açtığı davada verilen cezayı ağır bularak iptal etmiş.
Kalan 3 hafta uygulanmayacak güya. RTÜK’ün itiraz hakkı falan var mı acaba? Aman neyse.
O bu değil de başlasın artık yaaa, özledim ve meraktan çatlıyorum.
Faruk Turgut bey, hem Kızılcık Şerbeti, sezon finalindeki malum şeyin spoilerını vermiş hem de 15 Eylül Cuma demiş.
– Yapım şirketi aynı olmasa öykünmüş diyeceğim, başka kanala da bunu satmışlar resmen.
– Biri de demiş ki Asmalı Konak Multiverse.
– Doktör göcü, başörtüsü meselesi falan varmış içinde. Kim bilir neyi nasıl verecekler… Du’ bakalım.
Yalıdaki çapkın şahıs yakında dönüyormuş. Yakında dediği de 15’idir de neyse.
Kızılcık Şerbeti – Fragman
Cevabı fragmana koymuşlar. Koymasalardı ne olacaktı gerçi.
diyordum ama beklentim benim de bu yöndeydi. En büyük merak unsuru “bunlar o akşamdan sonra birbirinin yüzüne nasıl bakacaklar” idi daha çok. Pink Leydi ve o türkücü kılıklı utanmazlıkta sınır tanımamaya tam gaz devam maşallah.
Kraliçenin sondaki hareketi!
Öyle abartı bir şey görmedik ama fena bir fragman olmamış.
Yalı Çapkını’ndan Binnur Kaya’lı first look
#KızılcıkŞerbeti: 15 Eylül Cuma
Yalıdaki çapkın şahıs da 15’inde dönüyor.
Ah kalbim.
Çöp Adam’a 4 gün kala prömiyer açıklayıp fragman yayınlamışlar.
Ne güzel iş.
Yalı Çapkını: Cemre Gümeli
Kızılcık Şerbeti – Poster (Nursema size dava açmalı)
Sezon açılışından ziyade devam bölümüydü. Hikayeyi yerinden oynattıkları için gelendi gidendi derken malzeme çıkmış yine de.
Berrin, Nesrin, Funda, Ahu, Selim güya hikaye gereği yok oldu. Damla’yı korumak için uzaklaştırdılar, o da gitti tabii.
Berrin onunla gitti, Berrin yokken Ahu-Selim’e zaten gerek yok durumu. Üstelik sezon sonunda barışmışlardı. Herhalde Ankara’ya dönmüşlerdir. Eve yeni kişiler almak için görüşme yaptıklarına göre ikiliyi kovdular/gönderdiler bu durumda.
Dilber’i de sezon finalinin üstüne koyup öldürerek uğurladılar. Mevlit dahil. Yalnız o nasıl bir fotoğraftır? Daha düzgünü yok muydu elinizde?
Bu çocuk kaçırma meselesi pek de içime sinen bir hikaye değil aslında. Bir de güya mahalle dinamiği eklemişler içine. Elit’in kardeşinin yolu Peri’yle kesişti, üstüne Tamer mahalleye geldi falan. Derya Alabora’nın polis müdürü olarak olayı araştırması da bonus hatta.
Neyse ki fazla uzatmadan Tamer, İpek’i öğrendi. Bölüm bitmeden Peri’ye de gösterseydi bari. Bülent’in İpek’i bulmasını ne yapıyoruz peki? Aman ne yapıyorsanız yapın.
Çöp Adam (Bölüm 26)
35 dakika kadar izlemeye çalıştım ama baydılar valla. Hiç ama hiç özlememişim diziyi. Devam etmeyeceğim.
Kızılcık Şerbeti için hareketli afiş yayınlamışlar. Çimen ve Metehan hariç herkesli.
Yalı Çapkını 37. bölüm üzerine:
– Senarist değişikliği yaramış sayılır. Öyle aman aman iddialı şeyler olmadı gerçi, anca cilveleştiler.
Giden karakterler özleyeceğim insanlar değiller zaten. Eski senaristin kulakları çınlasın, açtığı konuların yarısını takip etmediği için delik deşik bir hale çevirmişti diziyi.
Pelin ve annesi de yok oldu tabii bu kadar şeyin üstüne. Sultan’ı falan da göstermediler ama hastaneden zor bela çıktıkları için ev ahalisine zaten pek sıra gelmedi. Şefika-Dicle-Yusuf falan da yoktu şimdilik. Latif gözüktü.
– Ferit’in dikine giden ben böyle istiyorum tonunu özlememişim. Ayrıca yalan olmasın, Ferit-Seyran’ın mıç mıç hallerini de özlememişim. Ben galiba bu ikisini yan yana pek de sevmiyorum… Yakışıyorlar, o başka.
Düğün dinamiğini fragman vs.den biliyordum zaten. Hastaneydi, şuydu buydu derken çıktı aradan neyse ki. İfakat-Seyran sahnesini sevdim. Bayağıdır bekletiyorlardı bunu.
– Nükhet ve Kaya da zahmet edip geliverdi. Ta 1. sezonun bilmem kaçıncı bölümünden beri geleceklerdi güya.
Kızılcık Şerbeti 30. bölüm üzerine:
Sezon açılışından ziyade devam bölümü gibi dönmüş ama razıyım. Genelini yalıdaki çapkın şahsın dizisinden daha fazla sevdim. Fatih sayılmaz tabii. Adam hala ıyk.
* Umut ve Nursema, bir ayı birlikte geçirsinler de artık şu evin gelir-gider dengesini aşağı yukarı çıkarsınlar. Ortasını bulamıyorlar Kola-bira geyiği de gerçekten…
* Pembe’yi ve Fatihciliğini özlememişim. Gerçi niye özleyeyim de… işte. Buna da ıyk.
* Yeni karakterlere pek sıra gelmedi bu sefer. Yiğit Kirazcı da Kayra Şenocak da yoktu. Kayra Şenocak’ı ‘tease’ ettiler sayılır.
+ Fragmanlarda zaten kimsenin ölmediğini vermişlerdi. Onun yerine Ömer’in elinin titremesini koymuşlar. Gerek var mıydı tartışılır.
+ Nilay’ın şahitliği ortaya çıkmasaydı ya da Fatih bu bölümden öğrenmeseydi iyiydi.
+ Fatih’in yediği tokat iyi oldu tabii de stratejik olarak o tokat şimdilik gelmeyeydi iyiydi. Neyse artık. Beter olsun.
+ Pembe/Abdullah/Alev üçlüsüne de üstten dokundular tabii. Onlara da bir ara vakit gelir herhalde. Gelsin. Pembe hak ediyor maalesef. Ilımlı halden analık hakkına getirdi en sonunda… Hatta bebeği ayırmaya vardırdı. Başlarım senin oğlunun çapkınlığına.
Yüksek reytingler için teşekkür edildiğini gördüm de böylesi ilk kez oluyor.
Çöp Adam: 30’da final
* Kızılcık Şerbeti 32‘yle fragmana da koydukları mahkeme sahnesine kadar bir derdim olmadı. Oradan sonrasını yarı yarıya sesini kapatarak izledim, anlaşıldı da zaten.
Bu bölümde olanları bu işten anlayan bir avukat da bir değerlendirir umarım. Usulünce yapmadılarsa (ki kesin eksik bence) sinirim bozulacak.
* Yalı Çapkını, 39‘da da ıyk bir şekilde ilerledi. Bölüm süresini kısaltmışlar, iki saate doğru gerilemiş. Birkaç yeri de kesmişler zannedersem. Kaya’nın fragmanda görünen namaz sahnesi yoktu mesela.
Ferit’in kafası gitti geldi sanki… Seyran, sabır habibi bir şekilde dolandı bölümün çoğunda. Bölüm sonunda Ferit’in yaptığı şeye göz devirdim gitti. Bu ne saçma bir madem öyle işte böyledir…
Bir konuda haklarını vereyim, fragmanları güzel kesiyorlar… Bir de Afra+Mert olduğu için gerisi geliyor (olduğu kadarıyla).
Amannn sinirleri laçka ettiler bu hafta ama Kıvılcım Queen haftaya şov yapacak gibi. Ömer’in ağzına s.çmış, avukatı yakalamış. Güzel şeyler olacak rabbime hamdü senalar olsun.
33’ün 2. fragmanı korkunç. İnanılır gibi değil. Diziyi gözlerimizin önünde mahvediyorlar. :(((
Bunların olacağını biliyorduk bence, onda bir sorun yok. Ama öyle bir gösteriyorlar ki sinirlerim yine yerinden zıpladı. Iyk.
Senaristler konuları uzatmadan işlediği için fragmandaki mevzu kısa sürede ideal yönde kapanır, sinir bozuculuğuna katılsam da rahat olmak lazım diye düşünüyorum.
Genel
Bu kız dizinin başlarında ultra salaktı, sonra gelişimi izledik ama günün sonunda gördük ki gram gelişme yok. Böyle anadan bu kız nasıl çıkar?
Maalesef bu tarz mantık aramaya artık gerek yok, maalesef senaristler sıçıyor ve sıvayarak devam edecekler. Sori.
Beni ancak önümüzdeki bölüm Kraliçenin Pembe’yi boğması, Fatih’in parçalara ayrılarak ölmesi falan paklar. Bu da olmayacağına göre…
Bu arada gerçekten muhteşem casting, muhteşem performanslar. Bu kadar ölesiye karakterlerinden nefret ettirmeyi başarıyorlar, helal olsun. Ama cidden senaryo çok problemli, neden ha nedennnn? :((((
Fatih Ünal’ın insanı sinir hastası etmesinin bir ederi var en azından… Değerli halkımız neyse ki memnun durumdan. En azından merak etmişler.
Beni kesmedi ama yine de idare eder.
https://x.com/meluwayne/status/1711092039763235051?s=46&t=tT5EgomO3LAlqGRhir4HzQ
Gazımızı aldılar ama Doğa’yı yumuşatacak, barıştıracaklar diye korkuyorum. Yapabilirler mi bu saçmalığı? Yaparlar anam, asla güvenmiyorum. Yaparlarsa direkt güle güle onda netim.
Pelo ve annesi Yalı Çapkını’na dönüyormuş.
Not: Epeydir bu derece sağlam bir ortak parmak hareketine denk gelmemiştim. Abooo.
Bir şey soracağım. Bu hanımın işi gereği sektörle içli dışlı olması, kulis haberleri için arasını iyi tutması falan gerekmiyor mu?
Çünkü izlemesem de burada denk geliyorum, bazen yuh artık bilgileri veriyor.
Sektörde güçlü bağlantıları var, zaten haberlerinin çoğunu da dizi ekiplerinden, kanal yöneticilerinden, menajerlerden vs. alıyor.
Usulen öyle olsa gerek.
Bence biraz da haberine göre. Bilmem kaç yıldır sektörde olan birisi, şu noktada sektörün Apple’ı sayılır. Az ya da çok tanıyor ya da bağlantıları var. Seveni kadar sevmeyeni de var.
Bazen kendisi bulup çıkarıyor haberi. Bazen de bizzat menajer, oyuncu, yapımcı, kanal çalışanı vs.+vs. haberi duyulsun diye kendileri servis ediyor. Bir defasında yanlışlıkla taslak haber yayına almıştı. Yalı Çapkını’yla ilgili kadro haberini Star TV’den bir yönetici söylemiş mesela.
Masumlar Apartma’nında FZA’nın ayrılacağını ve ne şekilde öleceğini yazdığında yapım ekibi dahil pek çok kişi spoiler tepkisi gösterdi. “Senaryolarınızı korusaydınız da sızmasaydı,” dedi açık açık. Kendisi spoiler kavramına biraz mesafeli anladığım kadarıyla. Yeri geldi mi saklıyor, bazen de dan diye maşallah…
Not: Bu arada üstte bahsettiğim dizinin prodüksiyonun izleyicilere yaptığı şey bu arada. Birsen Hanım değildi kastım.
3 günlük ulusal yas (+ bu süreçte düşen reklam gelirleri) nedeniyle çarşamba ve perşembe dizileri yayınlanmamıştı; bugün de Yalı Çapkını, Arka Sokaklar ve Ateş Kuşları iptal edildi. Kızılcık Şerbeti (şimdilik) yayınlanacak gibi görünüyor.
Ben bu işin mantığını pek oturtamadım.
Reklam gelirleri düşmüş olabilir, tamam da bu yas kararı nedeniyle hangi marka reklamını çekti de bunların geliri düştü mesela? İnsanların haber izleyip dizilere burun kırdığı yoğunlukta bir dönem olduğunu da düşünmüyorum. Şubat depremi misali milli yas dönemi de değil çünkü.
Sadece yas var diye desek, çoğu yeni bölüm değil de eski bölüm yayınlıyorlar. O nasıl bir yas durumuysa artık.
Ayrıca Yalı Çapkını mesela basbayağı yayın modundaydı. Öğlen, özet+yeni bölüm karelerini gönderdiler. Hatta özete revize gönderip “grubun birlikte yemeğe çıktığı” kısmı attılar (o sahneler de kim bilir neye benzedi tabii).
18:00’de mi dank etti reklam gelirleri ya da yasın devam ettiği? Neyse. Ben zaten ertelensin istiyordum, şükela oldu.