Yalı Çapkını, Kızılcık Şerbeti, Yürek Çıkmazı, Çöp Adam: Gerçekler Acıd(t)ır — Dörtlü Tanıtım
256 yorum pirate 02 Aralık 2022 08:05
Amerikan dizi sektörünün formsuzluğu son birkaç yılda ciddi seviyelere ulaşmış durumda. Bu da benim alternatif ülkelerden daha fazla dizi izlememe ve daha fazla yerli dizi denememe neden oluyor.
Yerli dizi piyasamızda furyalar moda olmuştur her daim. Bir tıp draması tutar, ortalık tıp dramasından geçilmez olur. Bir askeri dizi tutar; diğer kanallar da bu tarz işlerle çıkagelir. Bir mafya dizisi tutar ortalık mafya dizisi kaynar hale gelir. Şu anın furyası da gerçek hayat hikayelerinden uyarlama diziler. Bu yazımızda biri yeni başlayan, diğer üçü ise iyi reytinglerle devam eden gerçek hayat hikayelerinin ekrana yansıtıldığı 4 diziyi tanıtacağım.
İlk dizimiz Yalı Çapkını. Cuma akşamları Star TV’de yayınlanıyor. Hali hazırda 10 bölümü geride kalmış durumda. Piyasadaki devam eden yerli diziler arasında en çok reyting elde eden dizi konumunda. Son bölümüyle Total grubunda 13.73, AB grubunda 11.19 ve ABC1’de 12.56 reyting elde ederek kendi zirvesini gören dizi, bir süredir yayınladığı dizilerde istediği popülerliği yakalayamayan Star TV’nin yüzünü fazlasıyla güldürmüş durumda.
Son yıllarda adı sektörde sürekli olarak anılan ünlü psikiyatr ve yazar Gülseren Budayıcıoğlu‘nun çıkınından çıkan dizilerden biri Yalı Çapkını. Bilindiği üzere kendisi İstanbullu Gelin, Doğduğun Ev Kaderindir, Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı ve Camdaki Kız gibi dizilerle de adından sıkça söz ettirmişti daha önce. Yazımıza konu olan dizilerden bir diğeri olan Çöp Adam da yine onun çıkınından çıkma keza.
Mehmet Barış Günger, dizinin senaristi. Burcu Alptekin yönetmeni. Emel Sakarya ve Onur Güvenatam ise OGM Pictures imzalı dizinin yapımcıları.
Geçelim dizinin konusuna:
Gaziantepli Korhan familyası, İstanbul’da yaşayan, ülke genelinde isim yapmış olan, oldukça varlıklı bir ailedir. Ailenin sözü saygıyla ve de korkuyla dinlenen kişisi Halis Ağa, sorumsuzluklarıyla kendisini bir hayli yoran hovarda torunu Ferit’i uslandırmak adına onu evlendirmeye karar verir baskı yoluyla. Ferit, dedesini daha fazla kızdırmak ve büyük bir servetten mahrum kalmak istemediğinden bu isteğine gönülsüzce boyun eğer ebeveynlerinin de sıkıştırmasıyla.
Ferit’e Gaziantep’ten uygun bir gelin adayı aranıp bulunur şehrin tanınmış ve varlıklı aileleri arasından. Buldukları kız ise babasından kalan mirası yiye yiye hala bitirememiş olan Kazım isimli bir toprak ağasının bu günler için büyüttüğü Suna isimli büyük kızı olmuştur. Tanışma, kız isteme merasimi ve düğün, bir hışımla halledilecek şeylerdir Korhan familyası için. Oyalanmaya niyetleri yoktur.
Kız isteme merasimi sırasında çapkın damadımız Ferit işe su koyar ve Suna’yı istemekten vazgeçer. Daha öncesinde çarşıda hiddetli bir tanışma yaşadığı Suna’nın küçük kız kardeşi Seyran’ı orada görünce şaşırır ve heyecanlanır. Yaramazlığı baş gösterir ve Seyran’ı istemeye karar verir. Kazım’ın derdi Korhanlar ile dünür olmaktır ve hangi kızının Ferit ile evleneceğinin onun için bir ehemmiyeti yoktur. Seyran’a sorulmaksızın karşılıklı anlaşma yapılır ve Ferit’in Seyran ile evlenmesine karar verilir.
Üniversite okumak niyetinde bir genç kız olan Seyran, umduğu üzere üniversiteye başlamak için değil evli bir genç kız olarak gelir İstanbul’a. Çok büyük bir yalıya yerleşir, aradığı önünde aramadığı arkasındadır. Çok zorluk çektiği baba evinden ayrılmış olması da başka bir büyük artıdır ama Seyran istemediği bu evlilikten ötürü mutlu ve huzurlu değildir.
Bakalım bundan sonraki süreçte hayat Seyran, Ferit ve çevrelerindeki diğer insanlar için neler getirecek?
*Seyran ve Ferit karakterlerine daha öncesinde Öğretmen dizisinde birlikte çalışmış olan Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir hayat veriyor. Demir’i Çıplak ve Ölüm Zamanı dizilerinden tanıyoruz ayrıca. Saraçoğlu’nu ise Yeşilçam ve Fazilet Hanim ve Kızları dizilerine ek olarak Kötü Çocuk filminden hatırlıyoruz.
*İçerde, Karadayı ve Yılan Hikayesi gibi diziler dışında Babam ve Oğlum, Dedemin İnsanları ve İlk Aşk gibi sinema filmlerinden yakinen tanıdığımız Çetin Tekindor, Halis Ağa karakterini canlandırıyor. Biraz zor bir adam Halis Ağa. Çeşitli kuralları olan, sözünün göz ardı edilmesinden hiç haz etmeyen biri. Disiplin ve itibar, onun için önemli değerler.
*Şarkıcı ve oyuncu kimlikleriyle tanıdığımız Emre Altuğ (Tatlı Hayat, Lise Defteri, Sensiz Olmuyor, Sizi Seviyorum) ile Gözde Kansu (İçerde), Ferit’in ebeveynleri Orhan ve Gülgün karakterleriyle karşımıza çıkıyorlar. Orhan, babasının sözünden pek çıkmayan, suratı da pek gülmeyen biri. Pasif bir adam olduğu da söylenebilir. Gülgün ise vakti zamanında Seyran’ınkine yakın tarzda bir giriş yapmış aileye ve Seyran’ı sevgiyle ve anlayışla kucaklamakta bu nedenle. Halis Ağa’ya karşı saygılı, eltisi İfakat’a karşı ise alaycı bir yaklaşım içerisinde yalıda.
*Hercai ve Kara Ekmek gibi dizilerden anımsanabilecek Gülçin Santırcıoğlu, İfakat karakterini canlandırıyor. İfakat’ın eşi, yani Orhan’ın ağabeyi çok uzun yıllar önce vefat etmiş. Çok uzun evli kalmamış aslında ama Halis Ağa onu gelini bilmeye ve ona evde bir yer vermeye devam etmiş. İfakat’ı yalının genel koordinesinden sorumlu ilan etmiş. Ev ahalisinin bir olay halinde ona danışmasını, ona haber vermesini rica etmiş. Orhan ile gizli bir ilişkisi mevcut ayrıca kendisinin.
*Doğukan Polat‘ı (Söz, Sefirin Kızı) Ferit’in ağabeyi Fuat karakteriyle izliyoruz. Babası Orhan’a holding yönetiminde yardımcı oluyor. Öznur Serçeler (Erkenci Kuş) ise Fuat’ın eşi Asuman rolüyle karşımıza çıkıyor. Fuat ve Asuman’ın çok isteseler de çocukları olmuyor bir türlü.
*Diren Polatoğulları (Üç Kuruş, Karadayı), Seyran’ın babası Kazım karakterine hayat veriyor. Çekilmezlikte son nokta bir adam Kazım. Çıkarcı, görgüsüz, tembel, cimri biri. Bunların ötesinde dayakçı bir eş ve baba. Maddi durumları epey iyi olsa da bir hizmetçi tutmamış onca sene konaklarına. Karısını ve kızlarını hizmetçi olarak çalıştırmış evde. Onlara ikinci sınıf insan muamelesi çekmiş ve hayatları boyunca zulmetmiş. Kızlarını bir mal olarak görmüş ayrıca. İlerde iyi bir aileye gelin olmalarının onun için prestij ve zenginlik kaynağı olacağını düşünmüş. Bu sebeple kızlarına küçük yaştan itibaren çeşitli beceriler (yabancı diller, müzik aletleri, görgü kuralları, dans vb.) kazandırmayı ilke edinmiş. Nihayet hayaline kavuşmak üzere bu evlilikle anlayacağınız.
*Sezin Bozacı (Kırmızı Oda), Kazım’ın karısı Esme karakterini canlandırıyor. Beril Pozam (Afili Aşk) ise büyük kızları Suna karakterine hayat veriyor. Seyran evlenince şimdilik kurtulmuş gözüküyor baba zulmünden ama Esme ve Suna için zulüm artarak devam ediyor. Korhanlar ile olan evlilikte bir anda taca çıkması Suna’nın babası için iyi bir yatırım olmaktan çıkmaya başlamasına da yol açıyor. Bu hayattaki en büyük hayali evlenmek olan Suna’ya da bol ağlamalı yakın bir gelecek düşüyor.
*Çok fazla sayıda dizi ve sinema filminden yakinen tanıdığımız Serif Sezer, Kazım’ın halası Hattuç karakterine hayat veriyor. Halis ile aralarında bir yakınlaşma ve evlilik ihtimali olmuş vakti zamanında ama işler farklı gelişmiş. Hattuç, hiç evlenmemiş bunca sene. Babası öldükten sonra kardeşinin, kardeşi öldükten sonra da yeğeni Kazım’ın yanında bir hayat sürmüş. Kazım’ın ailede sözünü az buçuk dinlediği ve saygı duyduğu tek kişi Hattuç.
*Buçe Buse Kahraman‘ı (Ben Gri, Yasak Elma), Ferit’in sevgilisi Pelin karakteriyle izliyoruz. Pelin, Ferit’e çok aşık. Öyle ki başka biriyle evlenmesine bile razı geliyor. Onun Ferit’ten, Ferit’in de ondan vazgeçmek gibi bir niyeti yok elbette. Onların ilişkileri Seyran’ın kabullenmesi gereken bir durum daha ziyade.
*Bu diziyle ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Umut Gezer, Seyran’ın eski sevgilisi Yusuf karakterini canlandırıyor. Yusuf ile Seyran’ın birlikte şehir dışında üniversite okuma hayalleri varken ortaya çıkan zorunlu evlilik durumu bu hayallere engel oluyor. Seyran’ın birlikte kaçma talebine Yusuf korkakça yaklaşıp Seyran’ı kendi başına bırakınca çiftimiz ayrılıyor ama Yusuf bu ilişkiyi kafasında bir türlü bitiremiyor.
*Ersin Arıcı, Ferit’in şoförü ve aynı zamanda sağ kolu konumundaki Abidin karakterine hayat veriyor. Sempatik, sır tutan, sorun çıkarmayan bir adam Abidin. Tam bir iş bitirici.
*Yalının yatılı hizmetli ekibine de değinelim. Ekibin başında Halis Ağa’nın onca yıldır birlikte çalıştığı ve çok güvendiği Latif (Yiğit Tuncay) var. İrem Altuğ (Çukur), evdeki hizmetçilerden biri olan Sultan‘a hayat veriyor. Oldukça meraklı bir kadın Sultan. Bir miktar da suratsız. Naif kocası İbrahim (Cansu Fırıncı) de yalıda çalışıyor. Kızı Dicle (Selen Özbayrak) de yalıda hizmetçilik yapmakta. Bir de Fırat (Yağız Ata Dinçer) isimli küçük bir oğlu var. Şefika (Hülya Duyar), yalının aşçısı. Carlos (Muhammed Mustafa) isimli yabancı bir çalışan da mevcut ayrıca ekipte.
*Menderes Samancılar (Asmalı Konak, Sıla) ise Halis Ağa’nın sanatına büyük değer verdiği Necip isimli huysuz bir mücevher sanatçısı rolüyle çıkıyor ara ara karşımıza. Halis Ağa, Ferit’i onun yanına çırak yapacak ilerleyen süreçte.
Diziyi başladığı günden beri ilgiyle takip ediyorum. Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir arasındaki daha önce birlikte çalışmış olmaktan kaynaklı o kanka uyumu diziyi izlememdeki en büyük etken. Seyran, Ferit ve Pelin arasındaki sahneler de dizideki favori sahnelerim. Beril Pozam, dizide öne çıkan isimlerden biri. Emre Altuğ’un ve Gözde Kansu’nun yeterli seviyede kullanılmadığını düşünüyorum dizide. Gözde Kansu’nun karakteri Gülgün’ün daha fazla süre aldığı takdirde dizi için bir pozitif enerji kaynağı olabileceğine inanıyorum. Emre Altuğ’un karakteri Orhan’ın ise büyük bir uyanış ve evrim geçirmesi şart.
yorumlar
Yalıdaki çapkın şahsın dizisinin geçen Cuma yayınlanamayan bölümü Perşembe günü yayınlanacakmış. Cuma günü de yeni bölüm var.
* İtiraf etmem lazım, güzel bölümdü. Hatta keşke bunu yarın yayınlasalarmış.
Zaten bunların pas geçmeme mantığı da ayrı dert. Sezon sonu için akıllarında belli bir bölüm var ve onu kaçırmamaya çalışıyorlar muhtemelen.
* Bu bölümde MVP, benim açımdan İfakat’tı. Ferit’le olan sahneleri özellikle iyiydi. Nükhet’in fragmanda olan sahnelerini de sevdim. Pelin’li sahnelerin nereye gideceği BAltuntaş’ın da katkılarıyla açığa kavuşmuştu… Kazım’dan da yıldım tabii ki.
+ Pelin’in son sahnede “Erkek” demesiyle artık kahkaha attım Lütfen bebek Ferit’ten olsun, sorun en azından oradan çıkmasın.
+ Suna ve Kaya meselesine fena girmediler. İfakat bu açıdan da iyi iş çıkardı.
+ Ferit bu bölümde bir işe yaradıysa o da okul konusunda Seyran’ın arkasında durmasıydı. Kazım’ın bu kafasıyla bir yere kadar çünkü.
+ Nükhet’in Zerrin’le olan sahnelerini sevdim. Sonradan odasındaki sahnelerde bipolar misali bir hale bağladılar. Hayrolsa bari…
Haftaya şu vaziyette izleyeceğim. Yetti artık.
Twitter‘daki kesitlerden falan. Çünkü hala sofrada laf sokmalar olsun, Alev’in patavatsızlıkları olsun, Ünal’ların kepazeliklerine sövmek olsun, keyifli tarafları var ama Doğa-Fatih çok kötü gidiyor. Kıvılcım’ın falan her şeyi kabullenmesi, hiçbir şey olmamış gibi bunlarla yemeğe gitmesi vs, çok zorlama.
Tamam süper eğlenceli geliyor kulağa ama bu kadar salak yerine koymayın. Bu dizi öyle bir şey değildi ilk zamanlarında.
Fafazey dalga geçmiyor galiba ve Kızılcık Şerbeti’ne geliyor. Ama kim bilir nasıl…
Birsen Hanım göreve.
>>
“Diziyi çok sevdiği öğrenilen Farah Zeynep Abdullah ‘Dilruba‘ rolüne hayat verecek. Son haftalarda Bihter filmiyle gündemde olan ünlü oyuncu dizinin bir bölümünde Nursema’nın Amerika’dan gelen arkadaşına hayat verecek.”
Yalıdaki çapkın şahsın dizisini ilk sezonda yazan Mehmet Barış Günger’i geri getirmişler diziye.
Bunların bu dur kalk hali beni yedi yeminle… Umarım o 3 haftalık yılbaşı arası lafları gerçektir de bunlara da vurur. Accık kafa dinleriz.
Kızılcık Şerbeti’ne Ajda Pekkan da geliyor. (45. bölümde)
“Geçen sezon dizide şarkısı da çalınan Ajda Pekkan sevilen diziye konuk olacak ve Kıvılcım’ın (Evrim Alasya) program sunduğu kanalın yılbaşı eğlence programına konuk olacak. Pekkan geçen sezon diziye RTÜK cezası verildiği günlerde sahne aldığı mekanda kendisini izlemeye gelen dizinin Fatih’i Doğukan Güngör’le sohbet etmiş ve sahneden sansür kararını kınamıştı.”
* Karakterlerin bu sezon akıl fakiri olmasıyla bazı sorunlarım var. Doğa, Nilay ve Alev özelinde hatta. Bir numara büyük geliyorlar… Fatih’e zaten girmiyorum.
– Umut’un evindeki kaçak elektrik mevzusuna da göz devirdim. Ömer’in kardeşiyle konuşması da aslında dert.
– Nilay’ın (yine) yaptığı beş para etmez Alev-Apo planı neyse ki patladı. Problem şu ki Mustafa’ya patladı. Geçen seferki gibi iki-üç azarla geçiştirmeseler keşke… Enough is enough.
* Farah Zeynep Abdullah’lı Dilruba ‘abla’ gibi bir karakterdi tabiri caizse. Oyuncuyu günlük hayattan bildiğimiz için mi yoksa diyalogların yapaylığından dolayı mı tam emin değilim, tuhaf birkaç sahneydi sadece. Bir daha olmasın diye dalga geçilecek cinsten.
Yalı Çapkını 48:
Eski senaristin dönüşüyle ortalama üstü bir bölüm çıkardıkları söylenebilir. Hatta sezonun da en iyilerindendi. Yalnız problemli karakterler halen ultra problemli. Feritler ve Orhanlar kapatılsın. Kazımlar ve Halisler de peşinden gelsin. Bölümün en iyisi yine de Seyran oldu.
* Kafamı kurcalayan sadece iki-üç bölüm içinde bir şekilde yalıya dönüp dönmeyeceği. Hamile çıkarsa olmaz öyle şeye bağlayıp ikisini birden aynı yere sokabilirler. Hazır Seyran çok da güzel konuşmuşken devamı gelse de bir süre ayrı kalsalar…
Hatta zaman atlamasına hayır demem, Seyran’ı okulu bitirmiş ve kendi ayakları üstünde duran bir şekilde bulabiliriz mesela. Ama zamanı değil herhalde.
* Pelin’in çocuğunun cidden Ferit’ten çıkıp çıkmayacağına göre bir yol alacaklar gibi. Bir an 19’a döner gibi oldular zaten. Ama gördüğümüz şekliyle olmayabilir.
* Suna-Kaya evliliği de nihayet Suna’nın Kazım’ı yalıdan kovdurması da mükemmel oldu. Seyran’ın İfakat-Orhan meselesini açıklamasını çok hafif geçtiler sanki. O karmaşada Halis sadece odadan kovabildi resmen. Ertesi gün herkes yine kendi kavgasındaydı ama evdeydi de.
Fragmandaki replik “tepki çekince” kaldırmışlar.
Asla bir planları yok, asla ne yaptıklarını bilmiyorlar, twitter’ın nabzına göre senaryo yazıyorlar ve işin kötüsü onu da beceremiyorlar. Rezil şeyler yaptırdıkları karakteri sempatik gösterip barıştırıyorlar falan. Ne içiyorsunuz siz yaw?
Şimdi gidip yeniden izledim ben de. Harbiden yok. Öh.
Bu ne “hızlı” bir reakisyon almadır. E bölümde olan şeyi görsek ne olacak sanki? Oradan da kesmeseler bari.
Şerbo spoiler mpoiler içerir.
Mesela ilk bölümlerde Nursema’nın Amerikada okuduğu lafı geçmişti, sonra yazdıklarını unuttular. Ekşide falan elli kere söylediler de hatırlayıp tekrar gündeme getirdiler. Böyle örnekler var. Ama Fatih’ten bu kadar nefret ettirip hangi akla hizmet zorluyorlar anlamıyorum. İşte fırsat Doğa’cım, ortalık karışık, al kızını kaç kurtul o cehennemden.
Kıvılcım’a bayılırdım ama o bile saçmaladı. Senin kızın süzme salak. Kendine psikolojik sorunlu deyip elinden velayeti alan adama hala aşık oluyor falan. Bıraktın orda bir başına eğitim programı diye tutturdun. Ömer’e sorgusuz sualsiz inandın ve yine gidip saçma sapan bir adama tutuldun. Ha bak burda da Twitter müdahalesi var. O adamı Nursema’ya yazdılar ama Umut’la ikisi çok harika şöyle böyle denince Kıvılcım’a çevirdiler. Tanrım ne kadar şuursuzlar. Ömer’i görünce erirdim, şimdi yine çıktı sümsük diyorum. Ölseler kazada daha iyiymiş hahah.
Pink’in sözü ise ilginç. Korkunç ama tam onun söyleyeceği bir şey. Bakalım bölümden de kaldıracaklar mı?
Nerde lütfen söyleyin.
Kosmos Coffee Bomonti’deydi. İkinciymiş bu hatta. Ama Çarşamba’ydı, geçti. Biz de bi düşünmüştük gitsek mi diye
Gidilebilecek bir yerdeymiş, takipçisi olacağım.
Senaristler yine yazdığını unuttu bu arada. Nursema bilmiyor muydu? Kendi olayları patlak verdiğinde herkese ayar verirken Apo’ya da anneme söyle haksızlık etme deyip son anda vazgeçmedi mi? Şimdi ne bu şoklar?
EK: Bu arada mekan Ömer’ciğimin evine yakın. O da gelsin hahah
Kızılcık Şerbeti 43‘ten memnun sayılırım ben. Her karakter aşağı yukarı kendisi gibi davrandı. Abartmadılar ya da düşündüğüm kadar sapıtmadılar.
Zaten nötr izliyordum, Pembe’nin arada devirdiği çamlar da yardımcı oldu. Alev’e bir şey diyesim yok artık. Apo’ya zaten yok. Rüzgar’a da ne desem bilemedim, Sönmez’e falan yazın madem
Sondaki Ömer meselesi fragmanda vardı zaten. Çok süründürdükleri için bön bön izledim. Sağlık olsun, ne diyeyim.
Yalı Çapkını 50‘den hem memnunum hem de değilim.
Ferit ne kadar +1 yazılacak harekette bulunduysa bir o kadar da -3 yazılacak harektte bulundu. Yıldım resmen o mansplaining dolu konuşmasında… Aşkınız batsın yeminle.
Orhan zaten başka dert. Halis, Nükhet, Suna, Kaya vs.nin ne halt yedikleri belli değil. Hele hele Kazım’ın sona doğru yediği halt toptan ofsayt. Bir kuruyorlar, iki bozuyorlar. Derken de bölüm bitiyor. Yine bitti.
Not: Sondkai malum Sacide meselesi de ne işimize yarayacaksa allasen? Çocuk başkasından çıkacaksa çıksın da yedi düvel rahata ersin artık.
İzleyiciye diss atan dizi, pek severim.
İlk sezon senaristlere İstanbul Yazı diyorlardı, bu sezon gerçek adlarını kullanıyorlar. Belki de içlerinde ghost writer’lar vardı. Belki de bu kadar gerçekçi olmasının sebebi bizzat bu mevzuların içlerinden gelip yazan birileri olmalarıydı. Bu tutarsızlıklar gerçekten unutkanlık olamaz herhalde hahah.
Oh my God!
Sina Koloğlu, Birsen Hanım’lık yapmış. Ya da Captain Obvious’luk.
#spoiler #kızılcıkşerbeti
Security!
Son 20 yılda kademeli olarak 40-50’lerden 60-70’lere, 60-70’lerden 90-100’lere, 90-100’lerden 120’ye, 120’den 150’ye derken şimdi de 180’e ulaştılar demek utanmazlar? Pes!
Show TV, haftayı pas geçiyor gibi gözüküyor.
Fragman verirler inş. Zaten her şeyi fragmanda öğreniyoruz ama şimdi Doğa’dan Emily Thorne olduktan sonra 2 hafta ses alamazsak kötü olur. Muhtemelen Pink çığlık zılgıt bağırır, o da tamam Pembe annecim der gerçi de neyse…
Hepsi rüya değilse tabii
Ayrıca ürün yerleştirmeli Dubai reklamının yayınlanması
Fragmanda yine Sönmez, Kıvılcım falan gelmiş Pembe’yle yemek sofrasındalar, birbirlerine laf sokuyorlar falan puhahaha! Biriyle husumetiniz varsa, birinden hoşlanmıyorsanız basically o kişiyi hayatınızdan çıkarırsınız. Konuşmazsınız, yolda görünce görmemiş gibi yaparsınız ve hayat devam eder. Bu iki aile niye birbirinden kopamıyor niyeeee? Zorunuz ne? Son bölümün son sahnesi sezon finali kadar orgazmikti ama yine saçmalamaya devam.
Yalı Çapkını 54:
Böyle saçma bir şey de oldu, evet.
Yalı Çapkını (55) ve Kızılcık Şerbeti (48) bölümleri için ortak yorumum:
Boşa kız, boşa. Ben arkanda değilim ama boşa!
Settar Tanrıöğen dün gece beynindeki bir damarda kanama olduğu için ameliyata alınmış. İyi geçmiş, bir hafta dinlenecekmiş.
Diziyi düşününce accık ironik oldu bu da.
* Kızılcık Şerbeti gözceğizlerimin önünde ‘mature’ sevgisi deniyor. Bir değil, iki türlü hem de. Sonunuz hayrolsun.
Bölümün sonunda 10 çeşit yemek sundular yine. Yaz annem, her şeyi yaz.
* Yalı Çapkını‘nda ise Seyran gurursuzlukta master yapmayı geçip doktoraya yöneldi. Ferit’i zaten Allah alsın.
https://x.com/rosachanceka/status/1753512495715844463?s=46&t=tT5EgomO3LAlqGRhir4HzQ
Ve bu kız ben Fatih’i seviyorum, ühühühü diyerek imzayı attı. İğrenç. Tamam salak, her zaman salaktı, gerçek hayatta da bu kadar salak insanlar olabilir ama bu kadarı çok fazla.
Fragmandan anladığımız kadarıyla Erto masum. Bu ikinci “erkeğe taciz iftirası atan kadın” vakası. Feminizm ikoniçesi Alev’i düşürdükleri konum da ortada. Kepazelik.
Şimdi de dilf-milf olaylarına girdiler. Ahlakçılığınıza sizin…
Ne kadar korkunç bir hale geldi bu dizi, inanamıyorum. Saysak sövsek de bir şekilde izleniyordu, artık iğrenerek bakıyorum. Bu sezon adam akılllı bir şeyler yazıp bitirirler umarım.
İlk kez bir bölüm sonunu fragmanda vermeyip sürpiz yaptılar. Kafalarına taş mı düştü nedir.
Spoiler
İbrahim çıkacak yine, çünkü bu dizinin kalibresi anca bu diye düşünmedik mi? :))) Pembe’ye haddini bildirecek gelin geliyor, rabbime hamdü senalar olsun. Yaprak Dökümü Ferhunde olacaktı ki diyorduk ama onu aratmaz inş bu Görkem ahahah!
Doğa’ya da yakışıklı, boylu poslu, seküler bir partner bulun nolur şöyle Burak Sevinç falan. Salak falan ama üzülüyorum. Yüzü gülsün artık biraz.
2. sezonun başında olduğumuz güzel günlere döndük. Doğa anasının yanında, anası Ömer’in yanında. Skandalı ortalığı karıştırmasın da mutlu etsin artık queen’imizi.
Yalı Çapkını’ndaki İfakat ve Asuman, Sakla Beni’nin gelecek bölümüne konuk oluyormuş.
Bknz: Crossover.
Velhasıl kelam… Bugünü de atlattık.
Ters crossover.
Öte yandan “Kızılcık Şerbeti” dizisinin yeni bir gelişme olmazsa 7 Haziran’da sezon finali yapacağı öğrenildi. 14 Haziran’da başlayacak olan Avrupa Futbol Şampiyonası öncesi tüm dizilerin sezon finallerini yapması planlanıyor.
Birsen Hanım Teyze’nin sevdiğim 1 (bir) özelliği varsa o da 2-3 haberi tek potada eritmesi olabilir.
Kendime Not: Senin tweet koyup gitmelerini eşekler kovalasın.
Kızılcık Şerbo’da beyin kanaması sonrası tedavisi devam eden Settar Tanrıöğren’in yerine Ahmet Mümtaz Taylan gelmiş.
Ben bir şok olup geliyorum.
Geldim. Yerli TV dizileri için bir kadro haberi yazacak olsam herhalde buna yazardım, gayet hak ediyorlar ama az önce düşündüm ve kendimi pek ikna edemedim.
Ahmet Mümtaz Taylan’dan ilk kare
Kızılcık Şerbeti 54:
Call 911! Security! Help! Ya da vazgeçtim, Kıvılcım en iyisi sen kahrından öl bu sefer. Biz de kurtulalım.
Yalı Çapkını 61:
Tabii ki bir kez daha Ferit Korhan adlı karakterden baydım. Bir insana 5 kere hayır dersin niye 6.’ya itiraza başlar ya? Yok, almıyor kafası. Geri zekalı herif.
Gelecek bölümün fragmanında 3. kez Seyran’ı kaçırıyor. Ayh!
İki şahıs Şerbo’dan ayrılıyor. Hikayeleri bitiyormuş.
Kıza güzel bir son da yazmazlar. Cidden kadın düşmanı bu senaristler. Başta komplo teorisi gibi geliyordu ama artık başka bir açıklaması kalmadı. Hala inanamıyorum, nasıl başladı, nasıl bu hale geldi. Neden neden neden?