Hulu’nun yeni ilişki komedisi High Fidelity’nin 10 bölümlük sezonunun tamamı 14 Şubat’ta yayınlandı. Korkmayın, bu tarihi seçmiş olmaları klasik romantik-komedilere benzer bir şeyle karşılaşacağınız anlamına gelmiyor.

Yarım saatlik bölüm sürelerine sahip dizi, İngiliz yazar Nick Hornby’nin 1995’te yayınlanan aynı adlı kitabından uyarlıyor. 2000 yılında bir sinema filmi olarak da adapte edilen kitap, ülkemizde Sel Yayıncılık tarafından Ölümüne Sadakat ismiyle yayınlanıyor. Film uyarlaması ise Sensiz Olmaz ismiyle gösterime girmişti.

Dizi, orijinal hikayenin ve filmin aksine 90’larda değil günümüzde geçiyor ve bu sefer ana karakteri heteroseksüel bir erkek değil, biseksüel bir kadın. Veronica West (Ugly Betty, Brothers & Sisters) ve Sarah Kucserka dizinin yapımcıları. Nick Hornby’nin kendisi ve başrol oyuncusu Zoë Kravitz de yapımcılar arasında yer almakta.

2. sezonun olup olmayacağına dair bir haber şimdilik yok.

Brooklyn’de yaşayan ve bir plak dükkanı işleten Rob’ın (Zoë Kravitz) çok iyi giden, hatta evliliğe doğru yaklaşan ilişkisi yeni sonlanmıştır. Artık 30’una merdiven dayamasına rağmen romantik hayatını bir türlü rayına oturtamayan Rob, dağınık ve pasaklı bir yaşam sürmeye devam etmektedir. Olaylara ve hayata sık sık şarkılar aracılığıyla bakan Rob için müzik, çok önemli bir yere sahiptir; özellikle de X kuşağının klasikleri ve saklı kalmış cevherleri…

Mac ile ayrılığın yarattığı enkazda toparlanmaya çalışan Rob, yeniden birileriyle çıkmaya çalışır. Clyde (Jake Lacy) adındaki hoş, güven veren ve samimi bir spor salonu işletmecisiyle tanışır fakat böyle biriyle bile daha ilk dakikada bir şeyler yanlış gitmeye başlar.

Dizide 4. duvarı yıkıp izleyiciye yaşadıklarıyla ilgili ayrıntıları anlatan, bizlerle dertleşen, müziğe ve genel popüler kültüre dair espriler yapan Rob, daha fazla dayanamaz ve geçmişteki ilişkilerini enine boyuna incelemeye karar verir. Bir çalma listesi hazırlıyormuş gibi hayatındaki en unutulmaz ve kalbini kıran 5 ayrılığını, kronolojik bir biçimde sıralar:

1 Numara- Kevin Banister (Clark Furlong) adındaki çocukluk aşklarından biri. Okuldan başka bir kızla çıkmaya başlayıp Rob’ın aşkına karşılık vermemiştir.

2 Numara- Kat Monroe (Ivanna Sakhno); oldukça güzel, havalı ve çekici bir sosyal medya ünlüsü. Rob’ı aldatarak kalbini kırmıştır.

3 Numara- Simon (David H. Holmes), müzik sevgisi ve Radio Stars hayranlığıyla Rob’ı tavlamış ama gay olduğunu fark / itiraf edip, Rob’ı hayal kırıklığına uğratmıştır. Sonrasında arkadaş kalmışlar ve Rob’ın dükkanında beraber çalışmaya başlamışlardır.

4 Numara- Justin Kit (Justin Silver) adındaki stand-up komedyeni. Kötü müzik zevkiyle Rob’a hayli uzak bir karakter. Üstelik bir kız arkadaşı bile var ama Rob, gizli gizli yaşadıkları için heyecanlı bulduğu bu ilişkinin cazibesine kapılmıştır. Sonrasında Justin kız arkadaşıyla beraberliğini resmiyete döktüğünde, Rob yine yalnız kalmıştır.

5 Numara- Son olarak, şimdilerde canını fena halde acıtan ayrılığı Russell “Mac” McCormack (Kingsley Ben-Adir). Neden ayrıldıkları bilinmiyor ve bu durum, hikayenin günümüzdeki kısmının önemli bir parçasını oluşturuyor.

Şimdi Rob geçmişiyle yüzleşecek, bu ilişkilerinde yanlış gidenin ne olduğunu anlamaya çalışacak ve bundan böyle önüne bakıp, doğru kişilerle sağlıklı ilişkiler yürütmenin yollarını arayacaktır.

Diğer yan karakterlere de kısaca göz atarsak:

  • Rob’ın dükkanı Championship Vinyl’da, Simon’la birlikte çalışan Cherise (Da’Vine Joy Randolph), oldukça renkli bir karakter. Bu üç müzik tutkunu, sık sık hararetli ve coşkulu tartışmalara girseler de aralarında güçlü bir arkadaşlık bağı var.
  • Rob’ın ağabeyi Cameron (Rainbow Sun Francks), Mac ile Rob’ı tanıştıran kişi.
  • Cameron’ın karısı Nikki (Nadine Malouf).
  • Simon’ın flörtleştiği barista Blake (Edmund Donovan).
  • Rob’ın romantik hayatında şansını denediği yeni isim, İskoç müzisyen Liam (Thomas Doherty).

Kadronun tamamına şuradan bakabilirsiniz.

High Fidelity’nin uyarlandığı kitabı zamanında okumuştum. Filmi izlemek için hala bir fırsat yaratabilmiş değilim ama çok daha cazip görünen bu diziye çıktığı gün balıklama daldım ve çok kısa bir sürede tükettim. Zoë Kravitz’in jenerasyonun önemli oyuncularından biri olduğunu düşünüyorum. Yan karakterlere hayat verenlerin çoğu da genel olarak isim olarak bilmesem bile daha önce bir yerlerde izleyip sempati duyduğum isimlerden oluşmuş.

Nick Hornby, romantik ilişkilerde erkek tarafının bakışını detaylı işleyişiyle öne çıkan bir yazar. Kişisel olarak, dizinin yorumunu daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. Buradaki Rob daha karmaşık ve takip etmesi daha keyifli bir kişilik olmuş. Clyde, Simon ve Cherise karakterini de özel olarak sevdim. Ayrıca dizinin komedi tarafının yanında sağlam bir ilişki draması sunduğunu da belirtmeliyim.

Başta Disney+ için hazırlanan proje, “aile dostu” olabilecek bir tarafı bulunamadığından olsa gerek Hulu’ya geçmiş. Gerçekten koca bir facianın eşiğinden dönülmüş. Argo, sigara-alkol kullanımı ve cinsellik gibi konularda kendini pek sınırlamayan bir dizi. Aksi zaten orijinal hikayenin de ruhuna saygısızlık olurdu.

Kitapta popüler kültüre verilen referansların (sadece müzik değil; yazarlar, filmler ve dahası) haddi hesabı yoktu. Dizi sanki bu konuda biraz daha sönük kaldı. Diğer yandan, müzik kullanımı konusunda 60’lar-80’ler arasında kendini kısıtlamaması hoşuma giden taraflarından oldu ama yine de çok fazla şarkı keşfetmeyi beklerken o konuda beklediğimi tam olarak veremedi.

High Fidelity, ilişki dizilerini seven biri olarak genel çerçevede başarılı bulduğum ve memnun kaldığım bir dizi oldu. Türü sevenlere tavsiye ederim. Seyredecek olan herkese keyifli seyirler…

NOT: Diziyle ilgili daha önce şurada yorum yapılıyordu.