Moving On – Tanıtım
1 yorum pirate 01 Temmuz 2025 08:26

Moving On, 2009-2021 yılları arasında yayınlanmış olan bölümlük antoloji formatında bir dizi. “Hayat bu! Yanlış kararlar alıyoruz; zor şeyler yaşıyoruz. Buna rağmen devam etmeyi bilmek lazım.” temasına sahip hikayeler sunmakta her bölümde.
Moving On, günlük drama dizisi olarak yayınlanmış akşamüstü saat 6’da BBC One’da. Ama sezonlar çok kısa tabii. 12 sezonluk serüvende 2. sezon 10, diğer tüm sezonlar 5 bölüm sürmüş.

İlk sezonun ilk 4 bölümünü izledim seri bir şekilde. 3’ten memnun kalamadım ama diğer 3 bölüm başarılıydı bence.
İlk bölümün başrolünde Delicious, Bedtime, Feather Boy ve Close Relations gibi dizilerden hatırlanabilecek Sheila Hancock‘u izledik. Kocası yıllar önce vefat etmiş olan şu anda altmışlı yaşlarındaki Liz isimli bir kadını canlandırıyordu bölümde Hancock. Yalnız başına çıktığı Asya seyahatinden Damar (Bhasker Patel) isimli, Nepalli, ellili yaşlarının ortalarında bir adamla birlikte dönüyor Liz. Hayatında yeniden aşkı yakaladığını düşünüyor, yalnızlığının nihayet son bulduğuna inanıyor ve çok mutlu. Ama bu mutluluğu yetişkin çocuklarının ve de genel olarak çevrenin alacağı tutum neticesinde boğazında kalmak üzere.

İkinci bölümde karşı komşu olan 2 aileye konuk oluyoruz. Erkekler, aynı iş yerinde çalışıyorlar, işe birlikte gidip geliyorlar ve kankalar. Kadınlar, birlikte bolca vakit geçiriyorlar ve iyi arkadaşlar. Çocuklar da aynı sınıftalar ve iyi arkadaşlar. Bu 2 ailenin birlikte çıktıkları İspanya seyahatinde bir şeyler olmuş ve bundan sonraki ilişkiler yumağı tamamen yokuş aşağı gidiyor. Babalardan birinin oğlunu şiddete teşvik etmesiyle olaylar harlanıyor ve olanlar oluyor.
Mark Womack, Julia Ford, Lee Boardman ve Claire Keelan‘ı söz konusu 4 ebeveyn; Luke Roskell ve Jack James Ryan‘ı ise bu 2 çiftin 11-12 yaşlarındaki 2 oğulları rolüyle izliyoruz bölümde.

Üçüncü bölümde maddi sıkıntılar içerisinde olan ve çözümü evini satmakta bulan Ellie isimli bir kadına konuk oluyoruz. Karaktere Safe House, Clink, Bordertown ve Waterloo Road gibi dizilerden anımsanabilecek Christine Tremarco hayat veriyor.
Obsession, Fool Me Once, Stay Close ve Robin Hood gibi dizilerden hatırlanabilecek Richard Armitage‘ın Ellie’nin lise yıllarında çok kısa bir süre takıldığı bir kötü çocuk olan ve yıllar sonra zengin bir adam olarak karşısına çıkıp evini ve de gönlünü almaya talip olan John isimli bir adamı canlandırdığı bölümde Mile High dizisiyle tanınan Jo-Anne Knowles Ellie’nin lise yıllarından beri yakın arkadaşı olan Maria rolüyle karşımıza çıkmakta.

Dördüncü bölümde ailesinden sakladığı büyük bir sırrı olan Daniel (Jack McMullen) isimli ergen bir gencimiz var. Daniel’in saklamaya çalıştığı sırrı aile içerisinde küçük bir yanlış anlaşılma yaratacak ama bu yanlış anlama büyüyerek bir aile faciasına dönüşme potansiyeline sahip.
Daniel’in ebeveynleri Laura ve Jake rollerinde Hearts and Bones, Ballykissangel, Smother, The Stranger, True Dare Kiss ve 55 Degrees North gibi dizilerle tanınan Dervla Kirwan ile The Last Kingdom, My Mad Fat Diary ve Dirt gibi dizilerden hatırlanabilecek Ian Hart‘ı izleme fırsatı yakalıyoruz.

İlk sezonun henüz izlemediğim son bölümünde ise Scott & Bailey, Before We Die, Living the Dream, Paranoid ve Afterlife gibi dizilerle tanınan Lesley Sharp başrolde yer almış. Ona Liar, Downton Abbey, Robin Hood, Last Light ve Angela Black gibi dizilerle tanınan Joanne Froggatt eşlik etmiş.

Bu 12 sezonluk süreçte diziden Warren Brown, Alfie Allen, Lorraine Ashbourne, Christine Bottomley, Ben Daniels, Sharon Horgan, Rebekah Staton, Eve Myles, Rosie Cavaliero, Joe Dempsie, Jo Joyner, John Simm, Shaun Dooley, Leanne Best ve Mark Addy‘nin de aralarında bulunduğu çok sayıda tanıdık simanın daha yolu geçmiş.

Jimmy McGovern, dizinin yaratıcısı konumunda. Gary Williams 12, Noreen Kershaw 8 bölümde yönetmen koltuğunda oturmuş. Colin McKeown ve Donna Molloy ise dizide en uzun süreyle yapımcılık yapmış olan 2 kişi konumundalar.



yorumlar
S02E04
Uzun bir aradan sonra duygu olarak içine girebildiğim ilk bölümdü. Kısa ve öz: Kadından nefret ettim.
S01E05, çok çok kötü bir bölümdü. Şu ana kadarki 9 bölüm arasında en kötüsüydü. S02E01’in de ondan aşağı kalır yanı yoktu. S02E02 de kötüydü. S02E03 ise kötünün iyisi kıvamında kaldı. Yine kötüydü ama önceki 3 bölüm kadar baymadı en azından. Bu bölüm de kötü çıksa diziyi izlemeye devam edecek güç bulamazdım kendimde.
S02E06
Bir önceki bölüm çok kötüydü ve yarıda bırakmıştım. Bu bölüm fena geçmedi ama. Roy Marsden de Gerard Kearns de iyi iş çıkarmışlar. Özellikle de Gerard Kearns.
S03E01
Bu bölüm dahil son 5 bölümün tamamını beğenmeyip yarıda bırakınca daha fazla zorlamamaya ve diziyi bırakmaya karar verdim.