Netflix dizisi Clickbait’in kadrosunda rol alacak oyuncular açıklanmaya devam ediyor.
12 yorum abidin77 12 Şubat 2020 18:00
Geçen sene Ağustos ayında Tony Ayres (The Slap, Glitch) ve David Heyman’ın (Once Upon A Time In Hollywood, Harry Potter, Gravity) yapımcısı olacağı Clicbait adlı Netflix’te yayınlanacak 8 bölümlük gerilim dizisi ile ilgili ilk haberi almıştık.
Aralık ayında, Zoe Kazan (The Plot Against America, The Deuce), Betty Gabriel (Get Out, Counterpart), Adrian Grenier (Entourage, Affairs of State) ve Phoenix Raei’nin (Stateless, The Heights), dizinin başrol oyuncuları olacağı ile ilgili haberi aldık.
Dün gelen haberle birlikte Abraham Lim (The Catch), Jessica Collins (Revolution), Ian Meadows (Dead Lucky), Daniel Henshall (Okja), Motell Foster (Foxhole), Jaylin Fletcher (Snowpiercer) ve Camaron Engels’ın (Malibu Rescue), dizinin kadrosuna katıldığını öğrendik.
Tony Ayres ve Christian White, limitli dizinin yazarlığını üstlenecekler. Brad Anderson (The Sinner), dizinin ana yönetmeni. Emma Freeman (Glitch, Stateless), Ben Young (Hounds of Love, Extinction) ve Laura Belsey (Preacher, The Walking Dead), dizide yönetmenlik yapacak diğer isimler.
NBCUniversal International Studios yapımı olacak ve çekimleri Melbourne’de yapılacak Clickbait, sevgi dolu bir baba, eş ve erkek kardeş olan Nick Brewer (Adrian Grenier) bir gün aniden esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmasıyla başlıyor. Bunun ardından internette Nick’in yer aldığı bir video ortaya çıkar. Videoda fena bir şekilde dövüldüğü görülen Nick’in elinde “Kadınları taciz ediyorum. 5 milyon tıklama ile ölüyorum” yazan bir karton vardır. Bu bir tehdit mi yoksa itiraf mıdır? Belki de ikisi birdendir. Kız kardeşi (Zoe Kazan) ve eşi (Betty Gabriel) onu bulup kurtarmak için zamana karşı yarışırken Nick’in hiç bilmedikleri bir yönünü keşfeder.
8 bölümlük mini dizi Clickbait, farklı bakış açılarından anlatılan ilginç ve risklerle dolu bir gerilim. Hikâye, sosyal medya çağında en tehlikeli ve en kontrol dışı güdülerimizi harekete geçiren gücün kaynağını keşfe çıkarak sanal ve gerçek kişiliklerimizin arasında giderek büyüyen çatlakları gözler önüne seriyor.
yorumlar
Mart ayında duran çekimler geçtiğimiz günlerde yeniden başlamış.
Official Teaser
Poster
Official Trailer
S01E01
15-20 dakika kadar şans verdim. Olan biteni ciddiye alamadım/umursayamadım.
Öncelikle diziye iki bölüm şans verilmesi taraftarıyım, daha mantıklı ve adil olur gibi. Kalitesinin B seviyesinde olduğunu düşüncem baki, aman aman sayılmaz. Neyin nereye varacağına göre de değişir elbet.
Hoşuma giden tarafı her bölümün farklı bir karakterin bakış açısıyla devam ettirilmesi. Kız Kardeş, Dedektif ve Eş diye yürümüşler. 8 bölüm yeter gibi buna.
Yalnız Nick’in nihayetinde öleceğini ya da ölü bulunacağını düşünüyordum ama 2. bölümden olmasına azıcık bozuldum gibi. Biraz daha sündürseydiniz ayıp mı olurdu?
* Amiri’nin üssüyle restleşirken dilinin ucuna gelip de söylemedikleri Müslüman nefretiydi elbette. Kendince haklı olduğunu düşünüyorum. Yalnız üssündeki o gereksizin lafı çevirmek için söyledikleri de pek uydurma sayılmaz.
Amiri’nin de otoriteye bayılırmış gibi bir hali yok. Terfi aşkı da hissediliyor. Bir de canımcım sen niye flört uygulamasına öyle fotoğraflar koyuyorsun sorması ayıp?
En büyük mantık hatasına gelelim.Profil sahte muhabbeti çıkıyor.Koskoca polis teşkilatı mesajların nereden atıldığını araştırmaya geçmiyor. Alison bu detayı yakalıyor.
Yine çok büyük bir çelişki Nick zaten bir profil açmış yani o baştaki profili sahte değil.Sacremantodaki kadınla konuşuyor. Sonra suçlu kadın sohbeti devam ettiriyor.Hatta sohbetde yeni kadından mesaj geliyor.Tezatlık şu ki Nick hiç mi giripte bakmaz bakınca zaten bu mesajlar benim değil diyecek.
Sonra abisi kaçırdım bıraktım dedi bir ifadesi yetti bu kadar basit bir olay değil herkes kabullenip yeni suçluyu aramaya başladı.
Bir absürd kısımda abisi kimseyle buluşmamış ama ölen kızın bilgisayarında beraber resimleri var. Kızla sohbet ederken neden montajlayıp birlikte fotonuzu atarsın ki.Dizi yanıltmaya çalışırken çok saçma olmuş.
Ayrıca o kadar herkesin nedeni varken o kadının yalnızım diye suçlu çıkmasıda zorlama olmuş.
Dizinin başında Nick hiç profil açmamıs olsaydı.
Dizi ölen kızın bilgisayarında sadece Nickin profili üstünden gidip 6.bölümden sonrada polis Alisonun yaptiği seyi yapıp direk suçluya gitseydi on numara dizi olabilirdi.
Beklediğimden iyi çıktı ve güzel vakit geçirtti. Anlatım tarzını ve mesajını başarılı buldum. Finali de şahsen beğendim, beni hayli şaşırtmayı başardı. Yalnız özellikle iki mantık hatası var ki çok yazık etmiş koca sezona. @brkspn çok iyi noktalara değinmiş. Ben de bana batanları yazayım:
Bir diğer zorlama bulduğum nokta ise bu kadınlar hiç mi “görüntülü konuşalım” demiyor bunca zaman? Bu kısım çok battı.
@brkspn’nin dikkat çektiği, “mesajların nereden gönderildığini polis neden bulmuyor?” kısmı belki şöyle açıklanabilir: Polis mesajların Nick tarafından gönderildiğini sandığından mesajların nereden gönderildiğinin bir önemi yok.Zaten Ethan, fake profil keşfedince de Asyalı kız işi hallediyor.
Son olarak Nick’in masum olması daha iyi olurdu ama o da kadınlarla sohbet ediyormuş zaten… Ha site üyeliği olmasa, telefonu senkronize eden kadının aklına fake profil oyunu gelmezdi denilebilir, o da pop-up reklamlarından kadının aklına getirilebilirdi senarist tarafından.
Finali seyirciyi bölecek cinsten bana kalırsa ama gayet kapalı ve düzgün bitti benim açımdan. Bence bu dizi rahatlıkla antoloji formatında devam edebilir. Bakalım..
Genel olarak bakarsam güzeldi ve memnun kaldım, çünkü beklentimi aşmış oldu. 8 bölüm de kararındaydı zaten. Vardıkları sonuca ise itiraz edecek halim yok tabii ki ama daha ilgi çekici bir kapanış yapabilirlermiş diye de düşündüm. Bu zamana kadar olup bitenlerin üstüne -ki sürüklediğini düşünüyorum- sezon finali basit kaldı benim için. Daha doğrusu tahmin edilemez bir kapanış yapma adına ufaktan zorlamışlar sanki.
Üstte de bahsi geçen ufak tefek mantık hatalarına ise katılıyorum aslında ama detayına fazla takılmadan izlediğimden aman aman rahatsız da olmadım hani.
Ama işyerindeki yaşlı ve kendisini yalnız hisseden kadının Nick’i bir süre taklit etmesinden ve kocasının da adamı öldürmesinden ziyade daha gözümüzün önünde birisinin başının altından çıkmasını tercih ederdim. Ayrıca Nick’in de öylesi bir olayın üstüne hem ortalık karışıkken hem de suratı o haldeyken o kadına gitmesi nedendir sahi?
Durumu düzetmeye kalkınca zaten kadına ister istemez dokunmuş olacaksın, ne diye kastıysan. Neyse, R.I.P.
Bu dizinin sponsoru bence her laptop yada bilgisayar da bulunan arama motoru markası. Verilen mesaj ise kimseyi görmeden sanal ortamda arkadaşlığa dem vurulması gibi birşey..