1997 yılında Eiichiro Oda tarafından haftalık Shounen Jump dergisinde yayınlanmak üzere mangası çizilmeye başlandığında bu denli popüler olacağı düşünülmemişti One Piece’in. Mangası o kadar sevilmişti ki 20 Ekim 1999 yılında tüm dünyanın beğenisine sunulacağı hali olan anime versiyonu, Toei Animation tarafından Fuji Televizyonu’nda yayınlanmaya başladı. Zaman içerisinde o kadar sevildi ki shounen anime aleminde Dragon Ball’dan sonraki Big Three dedikleri animelerden birisi (One Piece, Naruto, Bleach) konumuna geldi. Anime, dizinin tanıtımını hazırladığım tarihe kadar (12.07.2024) 1111 bölüm, 15 uzun metrajlı film ve daha birçok video ile ekranlara geldi ve gelmeye de devam ediyor.

Anime ve manganın bu kadar popüler olması üzerine Netflix hemen işin üzerine balıklama atlayarak One Piece’in live-action dizisinin çekileceğini 2017 Temmuz’unda duyurmuştu. Bize de diziyi beklemek düşmüştü. 6 senelik yapım ve geliştirme sürecinin sonunda 31 Ağustos 2023 itibarıyla dizi Netflix’teki yerini aldı ve tüm dünyanın beğenisini kazandı. Dizinin ilk sezonu 8 bölüm sürdü ve ikinci sezon onayını hemen cebine koydu.

Şimdi gelin diziyi biraz yakından tanıyalım.

NOT 1: One Piece’in animesine ait tanıtıma buradan ulaşabilirsiniz.

Mutfaktakiler:

Dizinin yapımcı ve senarist kısmında Matt Owens, Steven Maeda, Marty Adelstein, Becky Clements ve manga serisinin mangakası Eiichiro Oda var. Dizinin bölümleri ise Marc Jobst, Tim Southam, Emma Sullivan ve Josef Kubota Wladyka tarafından yönetildi.

One Piece Dünyası Hakkında:

Dizinin tanıtımına tam olarak girmeden önce birazcık One Piece’in geçtiği dünyaya bakalım. One Piece’in içinde geçtiği dünya iki büyük okyanustan ve bu iki okyanusu birbirinden ayıran tek bir kara kütlesi olan Red Line’dan oluşur. Ayrıca Red Line ile dik olarak kesişen, iki okyanusu da ortalarından bölen ve giriş çıkışın sadece Red Line’da bulunan Döndüren Dağ üzerinden yapıldığı Grand Line isimli bir bölge vardır. Grand Line’ın Döndüren Dağ dışında Red Line ile kesiştiği ikinci bölgeye ise New World (Yeni Dünya) adı verilir. Grand Line iki okyanusu North Blue, South Blue, East Blue ve West Blue olarak dörde böler. Tabii Grand Line okyanusları ikiye bölmesine böler ama bu denizlerden Grand Line’a kesinlikle giriş yapılamamaktadır. Grand Line ve New World’un her iki kenarında da Calm Belt (Sakinlik Kemeri) adı verilen, rüzgarın esmediği ve Deniz Kralları’nın yaşadığı bir hat vardır.

One Piece dünyasında halk adalarda yaşamlarını sürdürmektedir. Dört denizde bulunan adalar genellikle daha az tehlike barındıran (buralarda bulunan korsanların kafalarında bulunan ödüller çok daha düşüktür), adalar arasındaki ulaşımın normal pusulalarla yapılabildiği yerleşim yerleridir. Grand Line ve New World ise bambaşka bir dünyadır. Zayıfların kolayca ezilip geçildiği, her santiminin ayrı bir tehlike barındırdığı yerlerdir. Bu iki bölgede deniz akıntıları ve hava durumu çok çabuk değişkenlik göstermektedir ve bazı bölgelerin manyetik alanları oldukça kuvvetli olduğundan dolayı bu bölgelerde normal pusula ile seyahat edilemez. Bu bölgelere özel Seyir Belirleyiciler vardır ve ulaşım bunlarla sağlanır. Grand Line ve New World’de adalar arasında neredeyse hiç temas olmadığından oldayı her ada birbirinden farklıdır. Bir adada dinozorlar bulunurken, bir ada teknolojik gelişim açısından son derece ileride olabilir. Tabii bu dünyada sadece insan olan varlıklar yoktur. Deniz adamları, cüceler, devler, Deniz Kralları adı verilen devasa deniz hayvanları gibi çeşit çeşit tür yaşamaktadır.

One Piece Dünyası

Tabii birde şeytan meyvelerinden söz etmek gerekir. Şeytan meyveleri yiyen kişiye meyvenin içerdiği özelliğe göre çeşitli güçler vermektedir. Mesela vücudunu lastik gibi uzatabilme, vücudunun belli kısımlarını bazı metallere veya elementlere çevirebilme ya da tamamen bir hayvana dönüşebilme gibi sayısız güç vardır. Bu şeytan meyveleri yiyen kişiye doğaüstü güçler veriyor ama bir zaaflarını ortaya çıkarıyor. Şeytan meyvesi yendikten sonra yiyen kişi bir daha asla yüzemez. Suya düştüğü anda batmaya başlar ve birisi kurtarmazsa oracıkta ölür.

NOT 2: One Piece dünyasında şeytan meyvesi kullanmadığı halde oldukça güçlü olan karakterler de vardır.

Konusu:

Gol D. Roger isimli efsanevi bir korsan vardır. Grand Line ve New World’ü fethederek dünyanın sonuna kadar gitmiş, tüm şöhreti ve serveti kazanmıştır. Son gittiği adada da tüm hazinesini bırakmıştır. Bir gün tüm dünya tek bir haberle çalkalanır. Gol D. Roger yakalanmış ve idama mahkum edilmiştir. İnfaz sırasında bir konuşma yaparak “Her şeyi orada bıraktım, dünyanın sonundaki yerde. Hazinemi mi, One Piece’i mi istiyorsunuz? Öyleyse gidin alın.” diyerek Korsanlar Çağını başlatmış olur. Bu andan itibaren gemi ve tayfa bulan herkes One Piece’i aramaya çıkar.

Monkey D. Luffy, küçük bir çocukken yaşadığı adaya gelen bir korsan olan Kızıl Saçlı Shanks’a duyduğu hayranlıkla korsan olmak ister. Devamlı onun tayfasına katılma çabası gösterir ama Shanks kabul etmez. Sonunda bir gün Shanks’a kendisinin kaptan olacağını ve Shanks’ın tayfasını yenebilecek bir tayfa kuracağını söyler. Bunun üzerine Shanks kendisinin en değerli eşyası olduğunu söylediği hasır şapkasını Luffy’e verir ve ”O gün gelene kadar bu şapkaya iyi bak.” der. Büyüyüp genç bir delikanlı olduğunda Luffy artık zamanının geldiğine karar verir ve bir kayığa atladığı gibi tayfa ve gemi avına çıkar. Bizde Luffy’nin tayfasını kurma ve Korsanlar Kralı olma yolundaki macerasına ortak oluyoruz.

Karakterler:

NOT 3: Karakterlerin isimlerine tıkladığınızda sizi karakterin Myanimelist sayfasına yönlendirecektir. Böylece karakterlerin animedeki görünüşlerini görebilir ve karakterler hakkında daha detaylı bilgiler elde edebilirsiniz.

Hasır Şapka Korsanları:

Monkey D. Luffy / Hasır Şapkalı Luffy (Iñaki Godoy): Kendisi Hasır Şapka Korsanları‘nın kaptanı. Hiçbir endişesi, derdi, kederi olmayan, devamlı mutlu olan ve her şeye pozitif bakmaya çalışan bir karakter. Kızıl Saçlı Shanks’ın verdiği hasır şapka en değerli varlığı ve kendisi artık bununla tanındığı için çoğunlukla Hasır Şapkalı Luffy olarak biliniyor. En büyük hayali dünyanın sonuna kadar gidebilmiş olan tek korsan olan Gol D. Roger’ın izinden giderek onun bıraktığı One Piece isimli hazineyi bularak Korsanlar Kralı olmaktır. Lastik Meyvesi yiyerek lastik adam olmuştur. Roronoa Zoro / Korsan Avcısı Zoro (Mackenyu): Kendisi Hasır Şapka Korsanları‘na resmi olarak katılan ilk kişi. Luffy ile tanışmaları biraz egzantirik oluyor. Kendisi korsanları yakalayan bir korsan avcısı iken donanma ile yaşadığı bir sorun neticesinde esir düşüyor ve hiç beklemediği biri tarafından, yani Luffy, kurtarılıyor. Bunun sonucu olarak kendisi Luffy’nin tayfasına katılıyor. Zoro’nun kendine has bir görünüşü ve aksesuarları vardır. Yeşil saçları, koluna sarılmış sadece işler ciddileştiğinde başına taktığı bandanası ve belinde taşıdığı üç katana ile oldukça karizmatik duruyor. Zoro dövüşürken Santoryu (Üç Kılıç) tekniğini kullanmaktadır. İki kılıcı elinde üçüncü kılıcı ise ağzı ile tutmaktadır. Zoro’nun en büyük hayali dünyanın en iyi kılıç ustası olmaktır.
Nami / Hırsız Kedi Nami (Emily Rudd): Nami hayatını hırsızlık yaparak geçirmektedir ve işinde de oldukça iyidir. Ama asıl özelliği hava akımlarını sezebilmesi ve iyi derecede harita okuyabilmesidir. Bu sebepten ötürü Luffy kendisini rotacı olarak tayfaya katmak ister. Nami’nin en büyük hayali bir dünya haritası çizmektir. Usopp / Yalancı Usopp (Jacob Romero): Usopp tayfanın keskin nişancısıdır. Bu işte yeteneğini babasından almıştır. Babası Kızıl Saçlı Shanks’ın keskin nişancısı Yasopp’tur. Usopp’un en sevdiği şey yalan söylemektir. Çok hızlı yalan söyleyebilir ve her şeyden yalan ile kurtulabilir. Usopp’un en büyük hayali denizin korkusuz savaşçısı olmaktır.
Sanji / Karabacak Sanji / Sapık Aşçı Sanji (Taz Skylar): Sanji, Baratie isimli bir restoranda çalışırken tayfaya aşçı olarak katılmıştır. Oldukça yetenekli bir aşçıdır. Yemek isteyen kimseyi geri çevirmez çünkü zamanında açlık çekmiştir. Yemeklerin ziyan edilmesine son derece sinirlenir. Hiçbir yemeğin ziyan edilmesini istemez. Sanji gördüğü tüm güzel kızlara yazmasıyla meşhurdur. Animede bu yazma sapıklık derecesinde gösterilirken dizide bu birazcık azaltılmış. Daha sakin ve romantik şekilde asılıyor. Sanji dövüş konusunda da oldukça iyidir. Elleriyle yemek yaptığından ellerini riske atmak istemez bu yüzden sadece bacaklarıyla dövüşür. Sanji’nin en büyük hayali henüz kanıtlanmamış bir mit olan, tüm denizlerin birleştiği All-Blue isimli yeri bulmaktır.

Diğer Karakterler:

Monkey D. Garp (Vincent Regan): Kendisi donanmanın kahramanı, bir koramiral ve aynı zamanda Luffy’nin dedesi. Luffy küçük bir çocukken kendisini donanma olması için eğitmeye çalışmış ama Luffy her defası korsan olacağını söylemiştir kendisine. Dizinin başlarındaki en büyük emeli torununu yakalamaktır. Şeytan meyvesi gücü olmamasına rağmen fiziksel açıdan çok güçlüdür. Koby (Morgan Davies): Kendisi Alvida isimli bir korsanın gemisinde miço iken oradan kaçar ve donanmaya katılır. Biraz korkak ve çekingen bir karakter olmasına rağmen kafası iyi çalışmaktadır. İlk günden Garp’ın dikkatini çeker ve onun yardımcısı olur.
Kızıl Saçlı Shanks (Peter Gadiot): Kendisi en başlarda gamsız ve sünepe gibi görünmektedir. Ancak daha sonradan ne kadar güçlü olduğu anlaşılır. Şeytan meyvesi kullanıcısı değildir. Luffy kendisini idol olarak görür ve küçükken devamlı tayfasına katılmak ister. Ama her defasında reddedilir. En son kendisini geçecek bir tayfa oluşturup Korsanlar Kralı olacağını söylediğinde Luffy’e başındaki hasır şapkayı verir ve ona iyi bakmasını söyler. Palyaço Buggy (Jeff Ward): Kendisi Luffy ve tayfasının karşılaştığı başka bir korsan ekibinin kaptanıdır. Chop Chop Meyvesini yemiştir. Bunun sayesinde vücudunu istediği gibi parçalara böler ve bu parçaları istediği gibi kontrol edebilir. Animede bazen çok çekilmez bir karakter olsa dahi dizi de çok güzel işlenmiş. Ben çok beğendim.
Şef Zeff (Craig Fairbrass): Kendisi Baratie isimli restoranın şefi. Geçmişte korsanlık yaparken yaşadığı bazı olaylar neticesinde korsanlığı bırakmış ve Sanji ile birlikte restoranı kurmuştur. Sanji’yi bugünlerine getiren kendisidir. Ona babalık yapmış ve yetiştirmiştir. Sanji ile devamlı didişip tartışsalar bile et ile tırnak gibidirler. Dracule “Şahin Gözlü” Mihawk (Steven John Ward): Kendisi dünyanın en iyi kılıç ustası ve 7 Deniz Lordu’ndan (Shibukai)* birisidir. Zoro’nun kendisini geçmek için uğraştığı kişidir. Kendisi korsan olmasına rağmen bir tayfası yoktur. Küçük bir kayıkla tek başına seyahat eder. Sırtında dev gibi bir kılıç vardır. Bu kılıç ile koca bir gemiyi elma dilimler gibi rahat bir şekilde parçalayabilir.

*Shibukai: Shibukai denen korsanlar hükümet ile anlaşma yaparlar. Bu anlaşmaya göre denizlerde istedikleri gibi takılıp korsanlık yapabilirler. Ancak hükümeti zora sokacak bir olay cereyan ettiğinde hükümet kendilerini yardıma çağırır ve Shibukailer bu çağrıya gitmek zorundadır.

Tüm kadroya buradan ulaşabilirsiniz.

Dizi Animenin Hangi Bölümlerini Kapsıyor?

Dizinin ilk sezonu 8 bölümden oluşmaktadır ve bu bölümler animenin ilk 44 bölümü baz alınarak yazıldı. Dizinin ikinci sezonu için yapılan oyuncu seçimleri göz önüne alındığında animenin 48-91. Bölümleri arası işlenecek gibi gözüküyor. Eğer ikinci sezona Cobra Nefertari, Prenses Vivi, Crocodile gibi karakterler de dahil olursa 130. Bölüme kadar genişleyebilir animede.

Son Söz:

One Piece animesinin bendeki yeri çok başkadır. İlk izlediğim anime olmamasına rağmen en sevdiğim animedir. Ayrıca bu sitede yazdığım ilk tanıtım yazısı da bu animeye aitti. İlk live action dizi yapılacağını duyduğumda içimde bir şüphe oluştu. Çünkü Netflix’in anime uyarlamaları konusunda pek başarılı olduğu söylenemez. (Bkz. Death Note, Full Metal Alchemist, Cowboy Bebop (Netflix)) Zaman içerisinde oyuncular açıklandıkça en azında bir miktar içim rahatladı. En azından oyuncular benzeyecek diye düşündüm. Daha sonrasında fragman ile birlikte içimde acaba diğer yapımlardaki hataları yapmayacaklar mı diye bir umut belirdi.

31 Ağustos’ta dizi yayınlandığında hemen dizinin başına oturdum ve bitirdim. Beklediğimden daha iyi bir işti. Anime kadar vurucu olmasa da gayet güzel kotarılmış, iyi senaryolaştırılmış, iyi oynanmış bir iş ortaya çıkmıştı. Animenin verdiği serbestliği dizide de başarabilmişlerdi. Kol, bacak gibi uzuvların uzaması olsun, iletişimde kullanılan salyangozlar olsun ve diğer CGI’ların hepsi gayet güzel görünüyordu ve göze batmıyordu. Adalar animeye oldukça benzer şekilde tasarlanmış ve sinematografi de gayet iyiydi. Tüm bu olumlu şeylerin iyi bir ekip kurulması ve bu işin içinde Eichiro Oda’nın olmasına bağlıyorum. Oda işleri ince eleyip sık dokumayı seven birisi.

Dizi oldukça uzun bir animeyi alıp çok daha kısa sürelere indirgediği için bazı yerleri kırpmış bazı yerleri de birleştirerek bir senaryo oluşturmuşlar. Bu gözüme pek batmadı benim. İyi iş çıkarmışlar. Benim sadece 1-2 oyuncu seçimine itirazım olmuştu ve birisinin hala arkasındayım. Birincisi Roronoa Zoro seçiminde oyuncunun bebek yüzlü kaldığını söylemiştim. Ama makyajdan sonra filan Zoro gayet uygun bir karakter olmuş. İkinci ise Emily Rudd, Nami için fazla donuk yüzlü kaldığını söylemiştim. Bunun hala arkasındayım. Umarım biraz donukluğunu kenarı bırakır ilerleyen sezonlarda.

Daha önce bu yazının altında yorum yapılıyordu.

One Piece bu şekilde bir diziydi işte. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.

Fragman: