Nihayet bu günleri gördük. Özgür yazılımdan ve özgür filmden sonra özgür dizi de yapıldı. Pioneer One, bütçesi tamamen bağışlarla karşılanan ve internet’ten torrent siteleri vasıtasıyla ücretsiz dağıtılan yeni bir dizi. Bir “bağımsız amerikan film projesi” olan bu bilim kurgu boyalı politik dizi, Creative Commons lisansı ile dağıtılıyor. İlk bölümü 6000$’a mal olan dizi, dünya atmosferine giren esrarengiz bir uzay gemisinin Amerikan hükümetini alarma geçirmesi le başlayıp, gemi kalıntılarından çıkan sürpriz ile devam ediyor. devamı →
Tam yaz geldi diziler finale erdi biz ne edeceğiz derken imdadımıza yetişen True Blood 3. sezona bomba gibi başladı, hele 2. bölümde The Tudors dizisinden sevdiceğim olan James Frain karşıma vampir olarak çıkınca tamam dedim daha ne isterim. Kendisi sanırım Tara’nın yavuklusu olarak dizide görünecek. devamı →
Naruto Shippuuden‘de işler sarpa sarıyor. Son mücadelelerde üstün görünenler için durum biraz değişiyor gibi. Açıkçası Naruto halen sınırlarını zorlamış değil. Yine de ilginç gelişmeler var.
çemberimde gül oya! nasıl anlatılır ki bu dizi?! arşivimden çok diziler veda etmiştir bilgisayarıma fakat yıllardır olduğu yerde kalan, kıyamadığım, tekrar tekrar izleyip, her izleyişimde aynı ama hem de ayrı lezzetlerin harmanlanmış duygusunu bana bahşeden seyir keyfimdir bu yerli şaheser. yerli yapımlarımızın durumu ortada; ya reyting kurbanı, ya da salt popüler kültüre hitap ettiklerinden kaliteleri tartışılır! devamı →
Daha CNBC-e, başındaki koca dört harfi almamış küçücük bir e’yken, ard arda sitkomlar gösrerirdi. Araya alıncak reklam da olmadığından, izlemesi gerçekten zevkli olurdu. Just Shoot Me! de bunlardan biri. Ben çok sevdiğimi hatırlıyorum bu diziyi ama bugün yayınlasalar hoşuma gider mi bilemiyorum. Yine de bir “dizi” nostalji yapmak isteyenler ya da bir dizi keşfetmek isteyenler için anlatacağım JSM’yi. devamı →
tvsquad.com diğer yıllarda olduğu gibi bu yıl da babalar günü için özel bir liste hazırlamış. Bu senenin babalar günü listesi ise baba olması gereken 8 dizi karakteri üzerine; devamı →
dizi dünyasında nereye dönsek karşımıza true blood çıkıyor şu sıralar. takip ettiyseniz, 3. sezon tanıtımları, posterleri, mini bölümleri, ha başladı ha başlayacak derken nihayet başlayan yeni sezonuyla ekranlara geri döndü sevilen dizi. ancak bu seferki haberimizde 2. sezona geri dönüyoruz. geçtiğimiz aylarda yine çıkış haberini verdiğimiz ilk sezon dvd setinden sonra önümüzdeki günlerde de 2. sezonun dvd seti arşivlere girmeye hazırlanıyor. hbo‘da 3. sezonu daha yeni başlamışken ülkemizde dvd’leri kısa sürede çıkarak, arayı kapatmayı başardı. aynı ilk sezon gibi 12 bölümden oluşan 2. sezonun dvd seti de yine ilki gibi 5 diskten oluşuyor. iyi seyirler. devamı →
Artık “dedektif” dizisi dediğimizde aklımıza birden fazla tür geliyor. Öyle tek başına suçları çözen süper zeka dedektifler de var, ekip adamı olup takım oyunuyla adaleti sağlayanlar da. Ama değişmeyen bazı kurallar var sevgili 22’ciler. Şimdi, “ana karakter asla ölmez” gibi anneannemizin bile bildiği şeyleri sıralamayacağım ya da belki sizin anneanneniz benimkinden daha zekidir bilemiyorum. İşte klişeler geçidi.
adaya geri dönüyoruz! herkesin bildiği gibi geçen ay, seyircileri ikiye bölen ve tartışmalar yaratan büyük finaliyle ekranlara veda eden efsane dizi lost‘un biraz gecikmeli de olsa 5. sezon dvd seti nihayet ülkemizde satışa çıkıyor. dvd’leri ülkemize getiren tiglon firmasının haziran dvd’leri kitapçığında yer alan bilgiye göre ilk 4 sezon setlerini de indirimli olarak satışa sunmuşlar. sonu her ne düşündürmüş olursa olsun tv’nin tartışmasız en büyük yapımlarından biri olan lost’u tekrar tekrar izlemek için güzel bir fırsat. 5. sezon toplam 17 bölümden, dvd seti de 5 diskten oluşmakta. devamı →
vaktiyle dizilerdeki en süper babaları listelemeye çalıştığım, yorumlarla da zenginleşen bir yazı yazmıştım. babalar günü vesilesiyle benzer bir konu karşıma çıkınca paylaşmak istedim. işte tv.com’un “en yeni 5 iyi baba” listesi:
şu ana kadar yayınlanmış ilk iki bölüm olan the edge ve the way through‘u izleyip yorumu size bırakıyorum ama ufak bir google araştırması sonucu hemen karşınıza çıkacak olan “acaba yeni bir lost mu?” sorusunun cevabı bence; hayır. neden? bunun iki sebebi var. devamı →
Yeniden yapımlar, uyarlamalar her zaman tepki görür. Yok orijinalde şöyleydi, kitapta bu karakter çok daha iyi anlatılmıştı, bitmez yani izleyicinin çilesi. Benim uyarlamaya pek itirazım yok ama yeniden yapım deyince bir tüylerim ürperir, kaçar giderim. Şimdi özellikle canım İngiliz dizilerinin Amerikan uyarlamalarındaki sakatlıklardan söz etmek istiyorum. Önceden uyarayım fazlasıyla taraflıdır, bolca önyargılıdır. devamı →