Prodigal Son – Tanıtım
87 yorum pirate 25 Eylül 2019 08:00
23 Eylül 2019 tarihinde FOX ekranlarında yeni bir drama başladı: Prodigal Son
GİRİZGAH
İlk bölümüyle 1.0 reyting oranı ve 4.18 milyon izleyici sayısı elde eden Prodigal Son, pazartesi akşamları 9-1-1’ın arkasından yayınlanmaya devam edecek. Daha sonradan uzatma ya da kısaltma almazsa ilk sezonu klasik bir şekilde 13 bölüm sürecek.
Suç draması ve polisiye türünü harmanlayan dizinin yaratıcıları arasında Chuck ve Deception dizilerinin yaratıcısı olarak tanıdığımız Chris Fedak bulunuyor. Onun bu işteki ortağı ise Sam Sklaver. Yapımcı koltuğunda bu ikiliye Greg Berlanti, Sarah Schechter ve Lee Toland Krieger gibi isimler eşlik ediyor.
KONU
Malcolm Bright, suçlu psikolojisi üzerine uzman bir FBI çalışanıyken kendini işine fazlaca kaptırmanın beraberinde getirdiği fevri hareketleri dolayısıyla FBI’dan kovulur. Sonrasında memleketine, ailesinin yanına dönen Malcolm, eski bir tanıdığı olan New York Polis Departmanı Cinayet Masası Şefi Gil Arroyo’nun isteği üzerine New York Polis Departmanı emrinde profil uzmanı olarak göreve başlar.
İlk davası Cerrah lakabıyla bilinen ünlü bir seri katil olan babasının kopyacı katilini bulmak olur. Bu konuda yardım almak üzere de 21 yıldır hapiste bulunan ve 10 yıldır görüşmediği babasıyla temas kurar. Cerrah, uzun yıllardır görüşmediği ve sohbet etmediği oğluyla yeniden vakit geçirme fırsatı yakalayabildiği için mutlu olur ve söz konusu davada Malcolm’e yardımcı olmayı kabul eder. İkili bundan sonraki süreçte Malcolm’un karşısına çıkacak diğer davalarda da fikir alışverişinde bulunmaya devam edeceklerdir.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Malcolm Bright (Tom Payne):
Konu bölümünde kendisinden epey bir bahsettiğimiz Malcolm’un özel bir yeteneği var. Katillerin kafalarının nasıl çalıştığını çok iyi biliyor. Bunun en büyük sebeplerinden biri de ünlü bir seri katil olan babası elbette. Sadece katil kafası üzerine uzman değil Malcolm. Genel olarak insan davranışları üzerine sezgileri kuvvetli biri. Kendisine yalan söylendiğinde çabucak anlayabiliyor. Elbette bu özel yeteneğin beraberinde getirdiği bir takım psikolojik sıkıntıları da mevcut Malcom’un. Son derece soğukkanlı, ciddi ve zeki bir adam diyebiliriz onun için.
Aktörü The Walking Dead ve Luck dizilerinden tanıyoruz.
Dr. Martin Whitly/Cerrah (Michael Sheen):
Kariyerinde başarılı bir doktorken 1998 yılında işlediği seri cinayetler dolayısıyla tutuklanmış ve an itibarıyla özel bir hücrede hapis cezasını sürdürmekte.
Cinayet deyince ağzının suyu akmaya başlayan bir tip Martin. İnsani becerileri oldukça gelişmiş, son derece zeki bir soğukkanlı psikopat. 10 sene sonra yeniden bir fırsat yakalayıp oğluyla sohbet edebildiği için mutlu ve bu fırsatı yine kaybetmek istemiyor. Her ne kadar bir katilin yakalanmasına yardımcı olmak bünyesine ters olsa da sırf oğluyla temasta kalmak için ona davasında yardımcı olmayı kabul ediyor.
Aktörü Masters of Sex ve Good Omens dizilerinden tanıyoruz.
Jessica Whitly (Bellamy Young):
Malcolm’un annesi. Gösterişi seven, kibar ve alımlı bir kadın. Ayrıca kontrol meraklısı biri olduğunu da söylemek mümkün. Kızının hayat tercihlerinden memnun. Malcolm’un da hayatını düzene koymasını sağlayabilirse daha da mutlu olacak.
Aktrisi Scandal ve Dirty Sexy Money gibi dizilerden tanıyoruz.
Ainsley Whitly (Halston Sage):
Malcolm’un kız kardeşi. Eğitimli, başarılı, mutlu, sinir bozucu seviyede normal bir genç kadın, örnek bir evlat. TV muhabirliği yapıyor. Ağabeyiyle arası gayet iyi. Olaylar yaşandığı vakitlerde çok küçük olduğu için babasını pek hatırlamıyor. Haliyle olayın negatif psikolojik yansımaları yok ağabeyinin aksine üzerinde.
Aktrisi The Orville ve Crisis dizilerinden tanıyoruz.
Gil Arroyo (Lou Diamond Phillips):
Malcolm’u New York Polis Departmanı’nda işe alan kişi. Malcolm ile tanışıklıkları 21 yıl öncesine dayanıyor. Malcolm’un yeteneğine çok güveniyor ve ona değer veriyor.
Aktörü Longmire ve The Triangle gibi dizilerden hatırlayabilirsiniz.
Dani Powell (Aurora Perrineau):
Malcolm’un yeni iş arkadaşlarından biri. Hırslı, gözüpek ve yetenekli bir genç dedektif. Tavırlarında sokak havası hakim olan, havalı, az biraz da alaycı bir tip.
Aktrisi Into the Dark dizisinden hatırlayabilirsiniz.
JT Tarmel (Frank Harts):
Malcolm’un yeni iş arkadaşlarından biri. Sert mizaçlı, alaycı bir tip.
Aktörü The Path ve Billions dizilerinden anımsayabilirsiniz.
Dr. Edrisa Guilfoyle (Keiko Agena):
Polis merkezinde çalışan bir adli tabip. Doğal, eğlenceli bir tip.
Aktrisi Gilmore Girls ve The First dizilerinden tanıyoruz.
YAZARIN NOTU
Henüz tek bölümü yayınlanmış olan Prodigal Son’ın söz konusu ilk bölümünün başından son derece memnun kalktığımı söyleyebilirim. Çekimler, kullanılan fon müzikleri derken sinematografik açıdan oldukça başarılı bir bölüm çıkmış ortaya. Çoğu dizinin fon müziklerini işlevsel bir şekilde kullanmayı bıraktığı, sessiz ve yavan sahneler kullanmayı tercih ettiği bir dönemde bu dizinin fon müziklerini oldukça aktif bir şekilde kullanmış olması epey hoşuma gitti benim. Bundan sonra da bu şekilde devam etmesini tercih ederim.
Bölümdeki diyaloglar gayet iyi yazılmıştı. Oyunculuklar da tadındaydı. Tom Payne de Michael Sheen de çok iyi iş çıkarmışlar. Tom Payne’den şüphelerim vardı aslında ama bu bölümde giderdi kesinlikle o şüpheleri. Aurora Perrineau, Into the Dark’ta boy gösterdiği 2 bölümde de dikkatimi çekmeyi başaran bir isim olmuştu. Silah tutuşunda ve koşuşunda ciddi bir problem var gibi ama kadroda olması büyük bir artı konumunda. Halston Sage’i çok hoş bulurum ve onun da kadroda olmasından memnunum. Lou Diamond Phillips’i pek fazla tanımam ama o da yakışmış rolüne. Bellamy Young’ın anneliği ise pek geçmedi bana. “Üvey anne olarak mı yazılsaydı acaba?” diye demeden geçemedim.
İlk bölümün hikayesini ilk bölümden kapatmışlar. Bundan sonraki süreçte bölümlük polisiye hikayeler üzerinden ilerleyecekleri aşikar. Diğer bölümlere bu kadar özen göstermezler muhtemelen ama olur da aynı özeni gösterirlerse bu yılın en çok konuşulacak ulusal yenilerinden biri olabilir.
Bu da dizinin fragmanı.
yorumlar
S01E13
*Mayın olayının gereksizliğine diyecek sözüm yok ama yine de sevdim o sahneyi. Uyuklamaya başladığım anda beni kendime getirdi.
*Role playing: Seviyorum bu saykoyu ya!
*Bellamy Young’ın fazla zorladığını düşünüyorum diziyi izlerken. Küçük rolünü büyüteyim diye uğraşıyor sürekli olarak gereksiz bir şekilde. Sezon sonunda biriken tatminsizliği sebebiyle 2. sezonda olmamaya karar verirse hiç mi hiç şaşırmam.
*Malum sitelerdeki sürümlerde bölümün son 2 dakika 45 saniyesi yok bu arada. Gittim başka bir yerden izledim kalan süreyi.
2-3 küçük sahne dışında kötü bir bölüm olmuş bu arada yine.
+Dermot Mulroney
Sezonun son 5 bölümü.
Üfffff, hiç sevmiyorum bu adamı ya!
Heather Lind (TURN), 17. bölüme konuk olacakmış.
*
*Dhruv Uday Singh’in konukluğu renkli geçti diyebilirim. Tekrar görmek isterim kendisini.
*Tamam bizimki zeki de diğerleri bu kadar mı geri zekalı yani?
Ayrıca o alnından kurşunlu kız olayı baştan sona ne saçma sapan bir şeydi öyle ya? Zekamıza küfrediyorlar sürekli.
@pirate Kadın zaman makinesi bulmadıysa ya kızı-kardeşi falandır ya da o çeşit bir şey.
@aytackara Hatun gerçek hayatta 26-28 yaş aralığındadır diye tahmin ediyorum. Malum karakter ise o vakitlerde 15 yaşında olsa şu an 36 oluyor. Yaptım olduyla olur bence.
1×13
Aksiyon ve mizahı ile en sevdiğim ve eğlendiğim bölümlerden biri oldu. Tabii Malkım, aksiyonun biraz şeyini çıkardı.
@aytackara: Bellamy Young mı? 50’sinde olmasa hamile derdim
@abidin77 Galiba Martin içindi. Değilse odur.
Ee, ondan sonra?
S01E17
Bölüm cinayet hikayesi büyük oranda tahmin edilebilir bir şekilde yol alsa da ve kötü oyunculuklarla süslense de izletti bir şekilde kendini. Havva hanim kızımızın hikayesi ise beklediğimden çok daha soft bir şekilde ilerledi.
S01E18
Ufak tefek eksikleri vardı ama sevdim ben bu bölümü. Martin’i izlemesi keyifliydi özellikle. Küçük bir rolle de olsa Annet Mahendru’yu konuk etmek de güzeldi. Dermot Mulroney ise yine epey gıcık bir rol bulmuş kendine.
22 bölümlük onayı olan dizi, 20’de sezonu kapatıyormuş bu arada. Sezonun son 2 bölümü 20 ve 27 Nisan’da.
Üç haftalık araya bu bölümden önce bilerek girmişler demek. Bundan sonra girselermiş diyeceğim, tek bölüm için bekletmek olmazdı. Ama “böylesi” de ilginç oldu.
açtığımız olaylı bölümü
kapattık. O ekstra ucuz kaçan güvenlik kamerası inceleme sahnesini saymazsam oldukça başarılı bir bölüm olmuş kesinlikle. Keyif aldığım birçok sahne vardı içinde.
Bu bölümden sonra 1-2 hafta araya kaçmış olsa söverdim muhtemelen bu arada. Bir de bu bölüm için sezon finali havasında geçti diyebilirim. Önümüzdeki hafta yayınlanacak bölüm aynı tatta olmazsa büyük bir eksiklik olur.
Haftaya sezon finalinde görüşürüz.
Bir anlığına toplayıp giderler mi diye bile düşündüm ama o kadarını yapmadılar tabii. Neyse bununla da olur, onay alırlarsa devam ederim.
Zaten Malcolm’ın birini öldürmesinin tantanasıyla uğraşmak istemezdim. Ainsley kafi. Araya kutudaki kız bile girdi, onu bu sezondan kapayacaklarını düşünmemiştim.
1×20 (Sezon finali) üzerine:
Güzel bir sezon finali olmuş. Yani diziyi başlarda severek izliyordum ancak sonradan ilgimi kaybettim, gelecek sezona da bakar mıyım emin değilim. Pek niyetim yok, oyuncuları sevsem de. Onay almasa da olur benim için o yüzden.
Bu arada TVLine‘da okuyunca öğrenmiş oldum. 22 bölümlük onayları vardı ama iki bölüm sondan kesilmemiş.
Virüs nedeniyle erken aksiyon alabilmişler gibi duruyor. Aradan iki bölümü alıp oradan iki-üç şeyi son iki bölüme yedirip böylece toplama yapmışlar ve istedikleri gibi bitirmişler.
Mart kedisi sesi taklidi miydi o? Beni bir gülme tuttu o sahnede. İlahi Halston Sage!
Birkaç tane ciddi hamle yapmış olsalar da ben beğenmedim bölümü bu arada. Sezonu bir önceki bölümle kapatmayı tercih ederdim.
Bol inişli çıkışlı bir sezon oldu. 20 bölümün 10 tanesi falan tamamen çöptü herhalde. Kalan 10 bölümü de 5 iyi, 5 idare eder şeklinde ayırabiliriz aşağı yukarı. Benim için sezonun matematiksel özeti bu. Onay alırsa izlemeye devam ederim muhtemelen ama iptal olursa da hiç üzülmem yani.
Ay güzel kapamışlar sezonu. Genelde birçok bölümüne göz devirmiş olsam da, hareketli geçen sezon finalini bağlama şeklini sevdim. Yeni sezona mı sarkacak diyordum ki, olayı “malum” şekilde hallettiler
Galiba onay alamayacak.
Güzeel.
+Chris Grisme
POSTER
++Christian Borle & Michael Potts
Season 2 First Look
Christian Borle
+Catherine Zeta-Jones
Hem de ana karakter. OMG.
Zup’ee (Super) Sezonun 2. yarısına kadar diziye dayanabilirsem tabii.
Season 2 Trailer
Sanırım beIN SERIES Vice diziyi yayınlamayacak
Bunu da açtık. Hadi bakalım.
* Babasının oğlu durumunun geçen sezon da altını çiziyorlardı. Açılışta devamını getirdiler. Sezon finalindeki Ainsley’in katil oluşunu çok hafif işlediler sanki.
S02E01
Özlememişim. Tıpkı The Rookie gibi ocak ayı bitmeden bırakma ihtimalim yüksek bunu da.
Şükürler olsun.
S02E02
Sezonun ilk bölümüne oranla daha izlenebilir durumdaydı. Özellikle de 13. dakikadan sonrası. Bendeki ömrünü de 1 hafta daha uzatmış oldu böylece en azından.
Her diziye bir #BLM muhabbeti sıkıştırılmasından gına geldi artık bana.
+Alan Cumming
Kast direktörü iyi çalışıyor, o kesin.
S02E03
‘Babana da sana da … ‘ der hale geldim artık. Bıraktım diziyi.
Bununla da vedalaşınca 6 ulusal kanal dizim (American Housewife, Big Sky, Mom, Evil, Magnum P.I., LOT) kaldı sadece.
Bu sezonun ortalama üstü bölümlerinden birisiydi.
* Tam olarak bu.
* Bonus content:
2×05 üzerine:
Tanıdık konuk oyuncular eşliğinde geçen bir bölümdü. Son kısmı da hiç fena değildi.
Christopher Denham‘ı nereden biliyorum diye baktım, Utopia (ABD) ve Billions çıktı. Kate Burton ve Anna Baryshnikov ise güzel bir bonus oldu.
Catherine Zeta-Jones, gelecek salıdaki bölüme geliyormuş.
2×07 üzerine:
* Catherine Zeta-Jones’un karakterinin girişini yapıverdiler, ileride daha fazla da kullanırlar herhalde. Alan Cumming de bu bölümde geliyormuş meğerse.
* Reytingleri rezaletin komşuluğunda olduğu için zannedersem bu sefer iptal olacak. Oyuncu takviyelerinin kurtarabileceği düşüncesinde değilim şimdilik. Çok pis ortada kalmasa bari. Yarısını geçtik, kaldı 6 bölüm.
Michael Sheen, COVID olmuş. Çekimler etkilenmeyecekmiş.
Bu arada Sheen, Hollywood ve tiyatro kariyeri nedeniyle karmaşık bir programla çekiyormuş kendi sahnelerini. Hatta 1. sezon finalindekileri çok daha öncesinde çekmiş. COVID nedeniyle iki bölüm erkenden dursalar da sahneler önceden ellerinde olmuş. Herhalde bu sayede salgından etkilenmemişçesine kapanış da yapabildiler o sırada.
* Romantik komedi dizisi olsa tokadı yemişti. Gerçi normalde de yemesi lazımdı, o ayrı.
* Alan Cumming’i komedi olsun diye getirmişler de karakterleri bazı yerlerde absürt kaçtı.
2×10 üzerine:
İyiydik böyle, karıştırmasanız olmazdı.
Aslında sezon finali olsaymış güzel bir sezon finali olmuş derdim. Yani ucu çok açık olmamakla birlikte hafif açık bitti bana kalırsa. Yine kısa bir 3. sezonla bitirilebilirdi ya da ekstra 5 dakika ekleyerek bitebilirdi. Sezonun konusu bitti ama.
Neyse ekstra bir ana konu olmadığı için sabunlu hissetmedim. Finale de
Ulusal kanaldaki diğer dizilere bakarsak o ayarda bir diziydi ilk sezonunu yine daha dikkatli izlemiştim ama bu sezonunu o kadar da dikkatli izlemedim, bittiğine memnunum.
* Anna Gunn konuk olarak bölümün sürprizi oldu.
* Final bölümü dizinin kendi ortalamasına göre iyiydi. Sezon finali edasında yapmışlar. Sezonun ana konusu tamamlansa da gelecek sezona da yol yapmışlar ve bu haliyle kapalı da denmez hani.
İzlediğime pişman değilim ama konu+kadro itibarıyla potansiyelinin gerisinde kaldığı da doğru. Neyse thanks. Kadroyla yakın gelecekte tekrar görüşmek dileğiyle.
Tahminen tabii.