Netflix’in bu yıl içinde yayınladığı dili İngilizce olmayan iki yeni dizisini bir yazıda tanıtayım istedim. Roman uyarlaması olan iki dizi de 2. sezon onaylarını çoktan aldı.

Summertime, 29 Nisan’da ilk sezonuyla ekrana geldi. İtalya yapımı bir dizi, ilk sezonu 8 bölümden oluşuyor. Federico Moccia’nın Three Meters Above the Sky (Tre Metri Sopra il Cielo) isimli romanından esinlenilerek hazırlandı.

Aynı romanın 2010’de vizyona giren İspanya yapımı bir filmi de bulunyor. Dizi, Netflix Türkiye’de “Gökyüzünün Üzerinde 3 Metre” ismiyle de yer alıyor, roman da aynı isimle çevrilmiş. Cattleya’nın yapımını üstlendiği diziyi Francesco Lagi ve Lorenzo Sportiello yönetti. Mirko Cetrangolo ve Anita Rivaroli hazırladı.

Oyunculukta yeni olan isimlerin ağırlıklı olduğu kadrosunda Ludovico Tersigni, Coco Rebecca Edogamhe, Amanda Campana, Andrea Lattanzi, Giovanni Maini gibi isimler yer alıyor.

Konusu:

Summertime, İtalya’nın Adriyatik kıyısındaki Cesenatico‘da ve yaz aylarında geçen modern bir aşk hikayesini anlatıyor. Merkezde hayat tarzları birbirinden çok farklı iki kişi yer alıyor. Ayrıca onların yakın arkadaş çevresinin de hikayeye dahil olduğunu görüyoruz.

Summer, içe dönük, isminin aksine yazdan nefret eden, bağımsız ve sorumluluk sahibi, büyüdüğü yerden uzaklara gitmeyi hayal eden genç bir kadın. Sofia ve Edo isminde iki yakın arkadaşı, Blue isminde düşkün olduğu bir kız kardeşi var. Jazz müzisyeni babasının çalışmak için yurt dışına gitmesinin ardından ailesini desteklemek için The Grand Hotel Cesenatico’da işe giriyor.

Ale ise aslen Romalı olan ünlü bir motosiklet yarışçısı. Son yarışında büyük bir kaza geçirmiş ve bu nedenle yazı yarışlardan uzak geçirerek toparlanmaya ayırmış. Yarış konusunda en büyük destekçisi olan ısrarcı babası yaz sonunda yarışlara dönmesini istese de kaza sonrası yarışmaya olan eski tutkusunu kaybetmiş. Şu an için bir ikilemde ve bu sırada annesinin işlettiği otelde çalışmaya başlayan Summer’la tanışıyor. Dario adında kardeş gibi yakın olduğu bir arkadaşı var.

Summertime’a meraktan başlayıp izledim. Pandemi sayesinde sıranın geldiği dizilerden birisi oldu, haftalık bir tempoyla izledim hatta.

Ne olacak diye merak etmesem de başladığımda bölümleri çabuk bitti, zaten süreleri fazla uzun değil. Büyük sürprizlerin peşinden gitmeden ve sıkmadan, hayatın içinden yürüdüler rahatça. İkinci sezon onayını aldı ama almasa da sorun değilmiş, ona uygun bitirmişler. Dizide Ale, Manu, Dario ve bu haliyle erkeklerin tarafı daha çok ilgimi çekti. Summer, Sofia, Blue tarafı göreceli onların gerisindeydi. Yaz insanı olmamın da katkısı oldu gibi.

Kadrosu ise çoğu amatör olmasına rağmen yeterliydi bana kalırsa. Göze batmadılar desem olur. Summertime için yaz aşkı konseptine yakın olanlara daha uygun çerez bir Netflix dizisi olduğu söylenebilir. İyi seyirler.