This is Us — Tanıtım
400 yorum aytackara 31 Ekim 2016 09:01
NBC kanalı her ne kadar son birkaç yıldır yaptıklarıyla sabıkası kabarık bir kanal olsa da aynı zamanda ara ara iyi dizi çıkarmayı bilen kanallardan da birisi. İşte bu sezon da tam da bu tarzda bir dizi yayınlamayı başarmış durumda. Özellikle de izleyicinin televizyondan kaçıp dijitale yöneldiği, reyting ve eleştirel açıdan sağlam bir dizi bulmanın gittikçe zorlaştığı günümüzde bunu yapabildiğini düşünürsek, nimet muamelesi bile yapabiliriz sanırım.
Bahsettiğim dizi ise This is Us efendim. 20 Eylül’de ekran macerasına başladı, hatta NBC’nin bu sezon The Voice desteği vermeyi seçtiği yapım bu dizi oldu. Gelen sonuç kanalını memnun ettiği için de tama uzayarak sezonunu 18 bölüme çıkarttı. Ülkemizde de FOX Life kanalında 11 Kasım’da yayınına başlıyor.
Not: Amerikan medyası Mayıs ayında yeni sezonun dizilerinin fragmanları yayınlandığında bu fragmanların ilk 48 saatteki performanslarını takip etmeyi de ihmal etmiyor. Mesela geçtiğimiz üç sezonun birincileri The Blacklist, How to Get Away with Murder ve DC’s Legends of Tomorrow oldu. İşte bu sezonun birincisi de This is Us‘tı. Geçen üç aylık sürenin sonunda resmi Twitter ve Facebook fragmanlarının izlenme oranının 70 milyonu geçtiğine de bizzat şahit oldum hatta.
(Dürüst olmak gerekirse fragmanın ilk iki saniyesinin yarattığı gündemin bunda payı büyük tabii.)
Dizinin yaratıcı ismi Dan Fogelman. Filmlerde Crazy, Stupid, Love ve Cars film serisi, dizilerde de The Neighbors, Galavant, Grandfathered ve hali hazırda yayında olan bir diğer yeni dizi Pitch kendisinin özgeçmişinin içerisinde yer alıyor. This is Us da ondan çıkan bir komedi-drama (dramedi) dizisi.
Peki, konu olarak ne anlatılıyor bu dizide?
Dizinin merkezinde birbirleriyle bir şekilde bağlantılı olan ve hepsinin doğum günü aynı olan bir grup insan var. Aklınıza bilim-kurguya dair bir şey geliyorsa gelmesin, aynı zamanda tam bir aile dizisi denecek türden bir yapım. Bu bağlantıların ne olduğunu da ilk bölüm bitene kadar öğreniyoruz bu arada.
Gelelim içinde kimlerin olduğuna ve detaylara:
** Jack (Milo Ventimiglia) ve Rebecca (Mandy Moore): Diziyi açtığımız gün, doğum günleri aynı olan bu karakterlerin hepsinin 36’ya girdiği de gün. Jack de bunlardan birisi. Eşi Rebecca üçüzlere hamile ve karnı burnunda. Doğum gününde onun payına düşen Rebecca’nın kendisini doğumhanede bulması oluyor. Üstelik bebeklerin durumu biraz kritik…
** Kate (Chrissy Metz): Oldukça kilolu ve bu nedenle özgüven eksikliği yaşayan birisi. Daha önce birçok kez kilo vermeyi denemiş ama becerememiş. Bu yaş gününde bir kez daha yeni bir mücadele içerisinde giriyor ve bunun için gittiği destek grubu sayesinde hayatına yeni birisi dahil oluyor.
** Kevin (Justin Hartley): The Manny isimli erkek dadıyı canlandırdığı bir diziyle ünlü bir aktör. O da oynadığı rolden ve dizinin kalitesinden pek memnun olmadığı, daha farklı bir şeylerin peşinde olduğunu fark edeceği bir güne uyanıyor. Ayrıca bu bağlantıyı açık etmekte bir zarar yok, Kate ve Kevin kardeşler. Hatta ikili birbirlerinin en büyük dayanağı.
** Randall (Sterling K. Brown) ve Beth (Susan Kelechi Watson): Dizinin siyahi çifti, doğum günü ve diğerleriyle tanışıklığı olan kişi de Randall. Onun doğum gününde payına düşen daha bebekken kendisini terk eden babasının izini bulmuş olması. Çiftin iki kızı var.
Karakterler ve konu genel olarak bu şekilde.
This is Us, bu sezonun en azından kesinlikle bir denenmesi gereken, iddialı dizilerinden birisi olmuş. Başta pek merak etmeyip, medyada gördüğü ilgiden dolayı şans verip de başlamıştım. İyi de yapmışım, o nedenle tavsiye ederim tabii ki.
Sadece basit bir aile dizisi olmakla kalmayıp insanı kısa sürede kendisine bağlayabilmeyi de beceriyor. Bunu da hem karakterlerin günlük hayatı ve problemleri üzerinden yürütüyor, hem de geçmişi ziyaret etmeyi hiç ihmal etmiyor. Özellikle ilk iki bölümdeki şaşırtmacaları da takdire şayan ve izleyiciyi diziye çeken cinstendi mesela.
Dizinin atmosferi de bence başarılı olmuş, kalıplaşmışlıktan uzak bir hali var, karakterlerin içindeki durumlarla da empati yapılabiliyor. Böyle bir kadro da bu diziye gayet yeterli, en azından izlediğim kadarıyla gözüme batan birisinin olmadığını söyleyebilirim.
Durum özetle böyleyken böyle yani efendim. İyi seyirler…
yorumlar
Kevin’ın bölümünü daha çok sevdim Randall’a göre. En azından hikayes biraz daha ilgi çekiciydi.
Yorganın altındaki kişi olması anne/nişanlının olduğunu kesin doğrulamaz ama bu da durduk yere listeye girdi. Çıkarsalar çıkarırlar da hani. Bebek nedeniyle nişanlanan ilk çift olmazlar da hani.
* Bölüm sonlarını iyi bağlıyorlar bu arada.
Next, Kate.
Çok güzel bir bölümdü.
4×13 çok güzel bir bölümdü yine serinin hakkını verdi diğer ikisi gibi ama final olacak sanıyordum gelecek bölüme sarktı. ona göre izleyin.
ben kate i seviyorum eskiden uyuz olurdum ama sanırım anlıyorum onu. toby ise fena. anlıyorum onu da ama hak vermeyen kısmım baskın çıkıyor.
4×13 üzerine:
Sevdim bu bölümü. Toby’yi haksız bulasım yokken Kate’i daha haklı bulmaya doğru evrildim gibi. Üçünün devamı da The Cabin’e kaldı tabii.
Son üç bölümü kendimce sıralasam Kevin, Kate, Randall derim herhalde.
+Dave Annable konuk
4×14 gibi bölümler yaptığında diziyi daha çok seviyorum. Son bölümdeki müzik güzel uymuş.
4 x 14 üzerine:
Diziye başladığımdan beri sana bunu söylüyorum aslında.
4×14
Bölümün adını görünce tamamı kabinde geçecek, üçlünün bütün gece oturup karanlıkta sohbet edeceği, ne bileyim üç kamera no cut, mum ışığı, hararet ve sükunet bir arada, yani neticede şu muhteşem bölümden daha da muhteşemini hayal etmiştim çünkü This Is Us’a bunları yakıştırıyorum artık ama bu da hayalimdeki kabin bölümüne epey yaklaştı özellikle sondaki eklemesiyle. Bu ufacık şeyleri bulup bulup ne güzel dahil ediyorlar diziye. 3 tane kişi odaklı bölümden sonra bir de kabinli bölüm, bu sakin sezonun üzerindeki ölü toprağını atan bölümler oldu.
4×15 üzerine:
* Pamela Adlon’un bölümü buymuş. Daha fazla da yer alabilir gibi sanki.
* İyi ki Beth’i kullandılar bu bölüm yoksa Randall çekilir çile değildi. Bi git allasen.
Randall sağ olsun yer yer gerginliklerin olduğu ama Kevin-Bec ve Bec-Jack kısımlarıyla yine şeker gibi bir bölümdü. Randall – Kevin gerginliğinin kaynağı da sanırım yavaştan belli oluyor. Rebecca’nın hastalığı yetmiyormuş gibi bir de sırf “annemi kim daha çok seviyor” tantanası yüzünden yan yana gelemeyecek kadar ciddi bozuşmuş olmaları daha şimdiden canımı sıkmaya başladı. Başka bir sebebe işaret etmediler ki ufak bir şey de olmasa gerek zaten. Birkaç bölümdür kaynayan bu su belli ki taşacak. Yine olan Rebecca’ya olacak.
Kevin’in hamile nişanlısını da hala görmedik, 3 bölüm kaldı finale. Kabindeki doğum günü partisi vs sahnesini herhalde bu sezon finalinde göreceğimizden yola çıkarsak, dizinin günümüz kısımlarının da haftalık ilerlediğini varsayarsak, epey bir drama için yaklaşık 1 ay gibi çok az bir zaman kalmış oluyor. Son 3 bölüm hararetli olacak belli.
EDIT.
Bunların doğum günü 31 ağustosmuş. Ben yukarıda baya sallamışım. Bu doğum günü draması 5’inci sezon başına kalacak o zaman. Bu sezon finalinde bir tutam yaşlı Rebecca, belki Kevin’in oğlan, belki büyümüş Jack, Toby-Kate geleceği ve günümüzden de Kevin’in nişanlısı kim ve hamilelik durumu vs onları öğreniriz ve tamamlarız. Küslük yeni sezon konusu olacak gibi.
4×16 üzerine:
Randall sinirlerimi zorlamaya başladı iyice.
Gecmis sezonlarda gecmis sahnelerinde bu kadar baskin bir anami en cok ben seviyorum kavgasi yokken gunumuz temasiyla uygun sekilde gecmisin de bozulmasi sinirimi bozdu. Randall zaten uyuz ediyor beni bayaa son bolumlerde.
4×17 sezon finali öncesi ağır girdiler. rebecca her sahneye girdiğinde gözlerim sulandı resmen. randall seni anlıyorum ama anlamak istemiyorum. doğum gününde neden orada olmadığı anlaşılmış oldu.
4×17 üzerine:
“Randall seni anlıyorum ama anlamak istemiyorum”
Tam olarak bu. Üç-dört bölümdür böyleyim zaten ben. Bu bölümde de döndük dolaştık aynı yere vardık.
Not: Bencillik olmayacaksa “Böyle olduğu iyi olmuş,” diyesim geldi. Gerçi pozitifiyle negatifiyle varacağımız yerin zaten bu olması gerekiyordu sanki.
Not 2: 6 diyorsun? Peki, seni mi kıracağım.
4 x 17 üzerine:
Abartmış olmayım ama Randall, corona dan betersin be kardeşim.
Ortaya bir sürü şey atıp gittiler yine. Bölümün geneli beklediğimden daha sakindi diyebilirim, geleceğe de kayınca karıştı işler. Bununla da olur.
* Madison (bir nevi beklendiği üzere) hamile çıktı. Hem de ikiz! Çiftlikte atla ve kız çocuğuyla gördüğümüz adam doğum kontrol uzmanı. Doktoru ve kızını bu şekilde göstermelerinin bir nedeni var mı merak ettim.
* Nicky’nin Kevin’e gönderdiği AA’de yılı doldurduğu için tebrik mesajıydı diye düşündüm. Bir an için aklımdan Cassidy de mi hamile diye geçti ama devamında Sophie’ye atlayınca herhalde karmaşaya vurgu yaptılar diye düşündüm.
* Bölüm sonunda Kevin’da yüzük olmasına pek şaşırmadım ama Nicky’nin parmağında yüzük olduğunu da özellikle gösterdiler. Cassidy ile evlendiyse gülerim biraz.
* “Hand to God, Randall: The worst thing that ever happened to me was the day they brought you home.”
Biraz fazlaydı ama o anda söylenmesi için iyi bir laf oldu. Randall’ın söylekleri benim için mide bulandırıcı oldu çünkü. Neyse siz birbirinizi yemeye devam edin, ben tutmayayım.
Çok güzel bir bölümdü. Bu sezonda her zamanki ayardaydı. Seviyorum bu diziyi ve daha izleyeceğim için mutluyum. Randall dan fenalık gelmişti, sondaki kısım ağır olsa da hak ettiğini düşünüyorum. Bu konuda biraz daha team Kevin’ım ben.
Aelaide Kane hamlesine çok sevindim, izlemek istediğim bir oyuncu kendisi. Reign izleyemedim bir türlü.
Gelecek sezonda görüşürüz.
Josh Hamilton (Ray Donovan, 13 Reasons Why) 5. sezonda da yer alacak.
Doktor karakter önemli olacaksa Madison ile bir olayları olacak bence. Çift olurlar ya da sorunlu bir hamilelikte yanında olacak ya da sonrası ölebilir gibi. Cassidy herhalde Nicky ile çift olacak. Gerçi Kevin doğum gününde nişalısının hamile olduğundan bahsediyordu diye hatırlıyorum.
Gereksizce karmaşık oldu be. Sezonlar doğum günleri ile açılıyor hep. Orada biraz daha netleşir galiba.
Garip şeyler oldu. Beğendim ama daha da iyisini ummuştum.
Gerçi düşününce, iyi kavramı bu durumda göreceli oluyor. Yani Kevin ve Randall’ın geri dönülemez kavgası (ki 10 sene sonra sırt sıvazlayacak duruma gelmişler gibi) mesela iyi bir sahneydi ama baş karakterlerin ilişkileri bozuldu. Bu diziyi hep iyilik güzellik, neşe, şen şakrak, çocuklar, telaşe vs kıvamında izlediğim için böyle büyük bir kavga o havayı ister istemez kötü etkiliyor.
Neyse, bunların arası zaten düzelmeyecek, o yüzden daha fazla kafayı takmaya gerek yok. Ben Toby-Kate tarafından endişeleniyorum asıl. Gelinin doğum yaparken neredesin be kadın sen? Ya Toby? Sen neredesin? Jack, ani bir durumda sadece ablasına haber vermiş olabilir mi diye düşünüyorum ama yok, hastaneye gidildi, beklenildi, çocuk doğdu kucağa alındı neredeyse 2-3 saat geçmiştir. Nerede bu çocuğun dedesi ninesi oğlum. Yani Kate’i gelecek sahnelerinde gördüğümüzü hiç hatırlamıyorum, o yüzden ölmüş olma ihtimalini bir kenarda tutuyorum ama Toby’i geçen sezon gördük gelecekte, o yüzden onun bahanesi yok.
Kevin-Maddison… Maddison, bu çocukları mucize olarak gördüğü için kendisi büyütecek belli. Yani Kevin’in Soph veya Cass ile evlenip çocuklara da evlendiği kadınla bakması ihtimali bence sıfır. Maddison ile evlenip mutlu mutlu yaşarlar. Gayet hoş kadın. Tek sıkıntı bu ikilinin hiçbir geçmişi olmaması. Madem bu ikisi karı-koca olacak, bundan sonra daha çok Maddison görürüz umarım. Kate’in evhamlı yakın arkadaşı rolü bir yere kadar.
Nick’in parmağında yüzük varmış şimdi yorumları okuyunca gördüm. Vallahi o kadar umrumda değil ki Nick karakteri. O ailesini ne kadar umursuyorsa ben de onu o kadar umursuyorum. Baba yarısı olacak adama bak allah aşkına. İnatla yaşamış bir de.
Doktor ve kızı (ve at) ne alakaydı, neden bu kadar ekran süresi ayrılmıştı hiç anlamadım, herhalde yeni sezona yol yaptılar. Final bölümü için biraz fazla geldi onlar. İki parça daha gelecek sahnesi gösterseniz, iki parça diyalog koysanız şunlara ölür müsünüz yahu.
dışında bir spoiler yemedim. Farz edelim ki bölümü olmuş.
’ı daha fazla görmek hoş oldu.
Finalde de bir süre şey salıp gittiler. Bazıları tatmin edici, bazıları niye vardı dedirtici. En iyi sezon finallerinden biri değildi.
Herhalde
Ben Nick’i severim ama Cassidy ile evlendirmeyin yahu
Kevin’ı da Maddison ile falan evlendirmeyin ayrıca. Ya yeni birisini bulsunlar ya da Sophie (zor ama Cassidy) geri dönsün.
Kevin ve Randall, birbirlerine öküz gibi laf ettiler. Yıllarca konuşmamazlık etmediler herhalde. En azından sondaki sırtına dokunduğu sahneden onu anlıyoruz.
İkiler, evlat edilen güzel Adelaide Kane, Hope falan filan derken bölüm bitti.
Evet, Rendıl’ın izleyiciyi yorduğu bir sezon oldu. Bazı bölümleri inanılmaz gereksizdi (Deja ve adını hatırlamadığım hobbit sevgilisi) ama genel olarak yine tatmin edici bir sezon oldu. Bekliyoz 5’i.
Dan Fogelman Says ‘This Is Us’ Will Attack Coronavirus “Head On” In Season 5
Hell of a Week serisinde ara vermişim. En son Kevin bölümünde kaldığım iyi olmuş, diğerlerinin aksine Kevin’in hiçbir bölümü beni ıska geçmiyor. Bu da çok güzeldi.
Rebecca her zamanki gibi Kev’i iplemezken Sophie’nin annesinin Kev’e destek olduğu sahneleri göstermeleri iyi olmuş.
Kevin Claire’in mezar taşının yanına imzalı fotoğrafını koyunca içimden çok saçma olacak, biri görse insan utanır dedim. Aynı anda Kevin’in de aynı şeyi söyleyerek fotoğrafı alması güldürdü.
S04E16
Yine Randall’ın zorla kendinden nefret ettirdiği bir bölüm oldu. Şu olay 4 sezondur o kadar çok yaşanıyor ki alıştım artık, hiç sevmiyorum karakteri.
S04E17
4 Sezon boyunca bu kadar sevmediğim bir bölüm olmamıştı. Randall, terapi, ya böyle olsaydı kısımları o kadar gereksiz geldi ki. Tek tesellim bu bölümü izledikten sonra 1 hafta finali beklememiş olmak, o konuda şanslıyım.
İlk kez bu sezon güncel izlemeye başlamıştım, son 6 bölümde ara verdim. Çok duygusal bir bölüm gelmediği sürece bu diziyi haftalık izlemek biraz daha iyi oluyor. Sırasıyla Kevin- Jack ve Rebecca’nın gençliğine odaklandıkları bölümleri çok seviyorum. Diğer konular ve özellikle Randall biraz sabrımı zorluyor.
Her zamanki gibi sezon finalini çok duygusal yaptılar, beğendim.
Madison’ı görünce tamam ben buna da okeyim dedim ama sonrasında Jennifer Morrison’ı görünce çok mutlu oldum. Diziye katıldığından beri söylüyorum benim seçimim o. Çocuklar Madison’dan, aşk tarafı Cassidy’den olsun.
Kevin ve Randall nasıl oldu da birbirlerine fiziksel olarak saldırmadı hala şaşkınım. Tüm sahnede bunu bekliyordum. O söyledikleri sözler yerine birbirlerinin bir tarafını kırsalar daha iyi olurdu. Söyleyebilecekleri şeylerin en ağırlarını seçtiler. Rebecca’nın son günlerine kadar araları düzelmezse şaşırmam. Açıkçası böyle olması iyi bile olabilir, şikayetim yok.
İlk bölüm havasına geri dönüp doktor ile sahne çektiklerine de çok mutlu oldum.
24’ünde sete dönmeyi planlıyorlar.
Teknik Emmy’de “Drama Dalında En İyi Erkek Konuk Oyuncu”yu duyururken görüntü Ron Cephas Jones’u göstermiş ama duyuruyu Jason Bateman olarak yapmışlar. Sonra reklama geçip dönüşte Jones’u tam olarak duyurmuşlar.
Mandy Moore hamile.
Üçüz mü?
Key Art for Season 5
Poster
Teaser Trailer
* Koronavirüse dakikasında girip devamında ona uygun olarak ilerliyorlar. Maskesiyle, mesafesiyle vermeleri hoşuma gitti gibi. Türk dizileri ölçüsünde hiç yokmuş gibi davranmıyorlar en azında, bu da bir şeydir.
George Floyd, BLM falan da bonus.
* Randall’ın sinir bozmadığı bir iki bölümdü. Hatta bazı yerlerde özellikle hoşuma gitti. Düşündüğümüzde bu iki bölümün ağırlıklı olarak öne çıkan karakteri yine o oldu.
* Gelelim fasulyenin faydasına. Şakaysa komik değil, gerçekse zaten Allah belanızı veriversin. Ne diyeyim bilemedim.
oldurulen zenci uzerinden drama kasmalari bogdu resmen bolumu. Randall zaten yeterince sikiciyken bir de oldurulen zencinin tribini kardeslerine atarak seviye atladi. Arkadas oldurulen adam beyaz oldugunda sen kardeslerinden ozur mu diliyordun da onlar tersi olunca ozur dilesin. Bu aile meselesi degil, toplumsal bir mesele. Neyin tribi bu.
Koronavirus e guzel adapte olmuslar basta biraz sikacak gibi oldu her sahnede gonderme yaptiklarinda ama sonra dozunu ayarladilar.
Bu diziye en ama en yakismayacak sahneyi bize izlettikleri icin utanmalilar gercekten. Randall in babasinin donusu hikayesini izlemistik zaten. Sacma sapan sekilde anneyi dondurmek adina attiklari bu adim hic yakismadi.
Aralara attiklari gecmis sahneler guzeldi. Izledigimiz zamanlarin etrafinda dolanmak hos oluyor. Tabii bu sahneleri kronolojik izlesek eminim hikayede bir seyler batacaktir. Pearson ailesinin gecmisine neredeyse hic gidemedik koca iki bolumde. Cocuklarla da sahneler izlemek isterdim.
Kevin olayi garip basladi ama garip sekilde de irrite etmiyor. Bu duruma alismaya basladim. Kate de iyiydi. Ozlemisim.
Güncel olayları güzel yedirmişler.
George Floyd’u katmaları da iyi olmuş. Ama öyle bir şey olmasaydı Randall neye atarlanacaktı acaba? Önceki planlarını merak ettim yazarların.
Ve sondaki hamleye gelirsek. O kadar gereksiz ki söyleyecek bir şey yok. Yani 3-4 bölümde bir illa twist atmanıza gerek yok bence. İzliyoruz biz zaten.
5×01-5×02 üzerine:
Güzel bölümlerle dönmüş. Diziyi baya özlemişim. Güncel olayları yedirmeleri hoşuma gitti, bizim yerli dizilerin çoğu gerçekçilikten uzak olduğu için korona olmadan yola devam ediyorlar, hiç olmamış gibi…
S05E02
Bölümü Warren Zevon şarkısıyla açmamız güzeldi. Korona konusunu ilk kez bir dizide izlemiş oldum, garip geliyor ama güzel yedirmişler.
Aynı şekilde Floyd olayını eklemeleri güzel ama konu Randall olunca dayanamıyorum, adam kesin yazarların favorisi, adamın ne zaman eylemleri konusunda sorumluluk alması gerekse su gibi üste çıkarıyorlar. Kate ile konuşması neydi öyle, mal mısın Randall dedirtiyor zorla. Dizide izlediğim en kötü sahne olabilir.
Geçen sezon sevdiğim klasik Toby’yi çok izleyememiştik, ilk 2 bölüm geri dönmüş gibi, böyle gider umarım. Sondaki sahneye de ne gereği var demekten başka bir şey diyemiyorum.
kevin madison beklenmedik şekilde iyi gelişiyor aralarındaki kimyanın oturma süreci çok başarılı. olmayacak bir çift derken ne de güzel oluyor ya demeye başladım. nazar değmesin.
kate toby geçen sezon çok darlamıştı ve soğumaya başlamıştım ikiliden ama bu sezon hepsi geçmişte kalmış gibi temiz bir başlangıç yaptılar. iyi de oldu. bu yeni halleri yeni evlatlık macerası güzel ilerliyor. nazar değmesin.
jack rebecca bu sezon çok az gösterdiler daha fazla görmek istiyorum. çocuk halleri ergen halleri derken çocukları da pek göremez olduk. genelde 10 ve 16 civarında gezinip duruyoruz. çocukların gerçek hayatta hızlıca büyüyor olmaları güzel bir şey ve bunu kullanıp zaman aralıklarını nice keyifli anıyla doldurabilirler. bu azalmadan hoşnut değilim.
randall beth çift olarak kimyaları hala muhteşem. bu da olmasa yandıydık. çocuklar sıkıcılaştı. randall zaten sıkıcı, siyahi triplerine giresi geldi bir anda. tabii doğal olarak çocukluktan da bu tarz hikayeler üretilmeye başlandı. kardeşleri ile küslüğü sayesinde hikayesi de iyice koptu zaten atlansa atlanır seviyeye gelmek üzere. acilen psikolojisini toparlasın triplerden çıksın kardeşleriyle barışsın.
gelecek sezon inş sözlerinde durup bitirirler ama nedense devam etme kararı alacaklarmış gibi bir his var bende.
S05E03
Caitriona Balfe tweet atınca sahneyi erkenden görmüş oldum, güzelmiş. Galiba Outlander diğer dizilerde bahsini en fazla duyduğum 1 2 diziden biri. Tabii bu durum izlemekten utandığım gerçeğini değiştirmiyor.
Malum korona ve George Floyd meselelerini iyi yedirmişler bence. Randall’ın söyledikleri batmadı bana. Suç tabii ki ailede değil ama hiç konuşulmamasının/konuşamamasının yarattığı sıkıntıyı anlayabiliyorum.
5×02’nin malum yerine önce güldüm ve sonra göz devirdim
* George Eads ile CSI: LV bittiğinden beri karşılaşmıyordum. Bu bölümle o da oldu. Beş yıl az değil tabii ama kendisi de yaşlanmış.
* Randall, sende de var biraz.
Genç Kate’in hamilelik haberini saymazsak sakin bir bölümdü aslında. Alışkın olduğumuz şeyler üzerinden yürüdüler. Hamilelik meselesini de Rebecca’nın kimseye söylemeden halledeceğini düşünüyorum ama emin değilim.
Kate’in hele Jack de hayattayken bir çocuk doğurduğunu hayal edemedim şu an. Doğursaydı zaten yanlarında olurdu herhalde. Aldırdı, ölü doğdu ya da düştü gibi gibi.
İki bölümlük açılış yaptı, seçim var diye bir hafta ara verdi. İki bölüm sonra bu sefer sezon arasına çıktı.
Mikemmel.
Yani mantıklı aslında. Şaka gibi Thanksgiving, Noel falan hep kapıda. Bu sezon 18 bölüm yapamazlar muhtemelen.
* Kevin-Madison kısmında ikisi de kendince haklı. Gerçi bu durumun ilişkilerine iyi geleceğinden pek de emin değilim. Ama Kevin’ın işini geri plana atmasını da istemiyorum.
* Randall’ın sahnelerini izlemek sorun olmadı bu sefer. Hai’nin daha fazlasını görsek itiraz etmezdim, kaldı diğer bölüme.
Önümüzdeki iki hafta bir yere gittiği yok.
genel olarak güzel bir dönüş bölümü olmuş. bölümün tek kötü yanı yeterince jack and rebecca görememiş olmamız. ama kardeşlerin hakkını vermişler. üç kardeşi de hem geçmişte hem de günümüzde çok güzel aktardılar.
kevin madison ilişkisi kritik bir noktada ama bu sefer tarih kendini tekerrür etmez diye düşünüyorum nedense. belki sophie ile minik bir yüzleşme geçmiş hakkında konuşma sonrası madison la alacakları kararlar bu ilişkinin devam etmesini sağlayabilir. madison kalıcı olacaksa sophie ile son yüzleşme kesinlikle olmalı. buna ihtiyacımız var.
randall’ın anası düşündüğüm kadar sıkmayacak gibi. şükürler olsun fazla uzatmayacaklar. karının hakkını hiçbir şekilde ödeyemezsin randall.
kevin randall ilişkisini de çok güzel geliştiriyorlar. ama bir tık daha hızlanmasına hayır demem. belli ki sezonu böyle geçirecekler. kevin elinden geleni yapıyor ama randalldan bir adım geldiği yok. fazla naz aşık usandırır diye de bir şey var.
şaka bir yana “öfff bunun anasını mı izleyecez şimdi koca bölüm” diye başladım. neredeyse ağlayarak sonunu getirecektim. 5 sezon boyunca 10 dk görmediğimiz kadına tek bölümde öyle bir hikaye yazdılar ki helal olsun. üzüldüm gerçekten. laurel’i daha fazla izleyebilseymişiz keşke dedirtti.
bölümün tek sıkıntısı