IGN‘in TV bölümünde Lost’ta yanıt bulmamış bütün olaylar sıralanmış. Bütün bir hafta boyunca tüm Lost bölümlerini tekrar izleyip açıklanmamış soruları da listeye ekliyorlar. Şimdilik 50 adet açıklanmamış olay listelemişler. İlginç bir liste olmuş. Çoğu başlığında resimleri eklenmiş. Ayrıca mantıklı açıklamalar da yapılmaya çalışılmış. Ben de konu başlıklarını listeliyorum:
Bu geminin komutanı Adama (Edward J. Olmos), huysuz ihtiyar olarak bilinir, teknolojiye karşıdır, dolayısıyla gemisinde “network” bağlantısı yoktur. Böylece saldırıdan kurtulmuştur.
fx’in yeni dizisi the riches, evsiz barksız, karavanları ile bir çingene grubunda yasayan üç çocuklu bir ailenin hayatının tümüyle değişmesini anlatıyor. hırsızlık, üçkağıtçılık, yalan dolan ne ararsanız var bu ailede. zaten ilk bölümde aienin annesi dahlia’nın iki senelik hapis cezasını doldurduğu güne tanık oluyoruz.
ailenin babası wayne, kızı di di, oglu cael ve küçük oğlu (ki kendisi bu konuda biraz kararsız) sam ile birlikte karısını karşılamaya gidiyor. dahlia kampta bir hoş geldin partisi ile karşılanıyor. wayne, kamptan ayrılıp yeni bir hayat kurma taraftarı. bu arada dahlia bir uyuşturucu sorunuyla cebelleştiğini ailesinden saklamaya çalışıyor.
Dirty sexy money, bu sene yeni başlayan diziler arasında mad men’le birlikte en sevdiğim dizi oldu. 22dakika’da daha önce çıkan haberlerden belki görmüşsünüzdür, dizinin kadrosu mükemmel. şöyle ki, peter krause (six feet under, lost room), donald sutherland, william baldwin, Jill Clayburgh, samaire armstrong (the o.c., entourage), seth gabel (nip/tuck), Glenn Fitzgerald, Zoe McLellan, Natalie Zea ve elle fanning. (daha önce hiç bir paragrafta bu kadar çok link vermemiştim muhtemelen.)
dizinin konusunu senelerce babasını zenginler zengini darling ailesi ile paylaşmak zorunda kalan nick george’un babası öldükten sonra bu göreve devam etmeyi kabul etmesi oluşturuyor.
1941 yılından başlayarak dünyanın farklı şehirlerinden tam 4400 kişi gizemli bir şekilde ortadan kaybolmuştu. Her birinin kaybolması sonucu yapılan araştırmalar sonuç vermedi. Fakat 11 Temmuz 2004 günü, ansızın ve gizemli bir şekilde ortadan kaybolan 4400 kişi hepsi bir anda geri döndü. Kaybolan 4400 kişi durumun farkında değillerdi. Sanki bir yerden bir yere anlık ışınlanmışcasına şaşkınlardı. halbuki bizim için aradan çok uzun yıllar geçmiştir. Aralarında 10 yaşında gözüken kız bile aslında 50-60 yaşındaydı. Bunların dışında aynı zamanda hepsinin farklı olarak özel güçleri vardı.
bu yazı SPOILER içeriyor!
Tabii ki gerçekten kayıp bir sondan bahsetmiyorum. Lostekibi, dizi senaryosunun ne kadar kıymetli olduğunu bildiğinden, basına herhangi bir sızıntıyı engellemek için elinden geleni yapmış. Hatta o kadar titizler ki, sette bile, kimse ne olup bittiğini tahmin edemesin diye, sezon finalindeki son sahnenin üç alternatifini çekmişler. Finali izlediyseniz hangi sahnenin kullanıldığını gördünüz.
Türkçe’de en uygun karşılığı “Koz” olan Leverage isimli dizi 4. bölümüne geldi. Daha ilk bölümden izleyiciyi saran diziyi, 22dakika okurlarıyla tanıştırmak istedim.
Dizinin kahramanları, eski bir sigorta müfettişi tarafından yönetilen bir grup kanundışı insan. “Kötü adam”ların gazabına uğramış, ama kanundan yardım alamayan “masum insan”ların yardımına koşuyorlar.
Onların intikamlarını almak için planlar ve eylemlere girişiyor, kötüleri ruhları duymadan dolandırıyor, oyuna getiriyorlar. Dizinin sloganı da “ödeşmeye hazır ol”.
LIE TO ME
İlk bölümünü izledikten sonra “Dr. Ligthman, DR. House’akarşı” diye düşünmeden edemedim. “Reservoir Dogs” ve “Pulp Fiction” filmlerinden tanıdığımız, son olarak “The Incredible Hulk” filminde kötü adam olarak izlediğimiz İngiliz aktör Tim Roth, Dr Cal Ligthman rolünde iyi bir iş çıkarmış ama House’a rakip olmak için daha uzun bir yolu var.
“Sıradan bir insan 10 dakikalık bir konuşmada 3 yalan söyler” sloganıyla Amerikan FOX kanalında 21 ocak 2009 itibari ile yayınlanmaya başlayan yepyeni bir dizi Lie to Me.
Dizi yapımcıları, ismi “House” gibi konu ile alakası olmayan soyaddan türemiş yeni bir dizi ile karşımızda: Castle
Dedektiflik-cinayet romanları ile ünlü yazar Richard Castle, son romanında ana karakterini öldürmüş olmanın dayanılmaz hafifliğini(!) yaşamaktadır. Tam bu esnada, New York polis departmanından dedektif Kate Beckett’ın baktığı bir davaya bulaşır.
Sen git o kadar diziyi iptal et sonra ne yap? Tabii ki yeni dizilerle çık karşımıza. 
Eh biz de yeni bir yayın döneminde yine iptal edilmesi muhtemel bir sürü yeni diziye alışmaya başlayalım değil mi ya..?
Buyrun önümüzdeki dönem karşımıza çıkacak yeni dizilere :
(Yazı çok uzun olduğu için ikiye böldüm. Altta ABC, Fox, NBC‘nin yeni dizilerini bulacaksınız. Bir sonraki yazıda da CBS, The CW ve SciFi’ın yeni dizileri var.)
devamı
Çoğumuz dizilerin yayın saatlerine, günlerine ulaşmakta çok zorlanıyoruz. Artık bu sorunu ortadan kaldıran bir sitenin varlığından gönül rahatlığıyla bahsedebiliriz.
Heroes‘un gidişatı senaryo ve yapım aşamasında ne badireler atlattı da zamanın popüler dizisi şimdi, “bitse de gitsek” denilebilen hale geldi?
Bunun için dizinin yapım ve daha çok, senaryo hazırlama geçmişine, yapımcıların yaklaşımlarına bir göz atalım. Hikayeyi de sezon sezon fotoğraflarla hatırlayalım.
4. sezon 15. bölüme kadar izlemişler için ispiyon içermez.
devamı
Variety, 22dakika’da da zaman zaman değinilen, Amerikan kanallarının yeni dizi deneme siparişlerinin listesini çıkartmış. Gözüme çarpan eksikleri de ekleyerek listeyi sizlerle paylaşayım dedim.
Tüm denemelerle ilgili ayrıntılı bilgi ve listeyi sürekli güncellenen şu adresten takip edebilirsiniz.
(Yeni gelenler olursa bu yazıya ekleyeceğim.)
devamı
Dünya çapında büyük bir hayran kitlesi olan Lost‘un, son sezonu sürerken Amerika’dan gelen yeni bir habere göre dizinin finalini göremeyebiliriz. Kaynaklara göre ”Lost”u yayınlayan ABC kanalının yöneticileriyle, yapımcılar arasında sorun olduğu biliniyordu. Ancak son gelen haberle bu durumun doğruluğu iyice gün yüzüne çıktı. Eğer iki taraf arasında anlaşma sağlanamazsa Lost’un önümüzdeki hafta yayınlanacak 11. bölümü Happily Ever After‘dan sonra belirsiz bir süre yayını durdurulacak. Haber bu kadar da değil. İşin kötüsü imzalanan kontrata göre Lost’un yayın haklarına sahip olan ABC kanalı, eğer dizinin yayın haklarını başka bir kanala devretmezse son bölümler televizyon kanallarında yayınlanamayacak. Bu noktada devreye internet girebilir. Ancak resmi olarak bölümlerin internette yayınlanması için de uzun bir süreç gerekebilir. Şaka gibi görünen bu duruma izleyicilerin nasıl tepki göstereceği de merak konusu.
devamı
aang isimli kahramanımızın maceralarını anlatan anime Avatar: The Last Airbender beyaz perdeye uyarlanıyor. genç bir keşiş olan aang’in avatar olmasına daha uzun bir yol vardır. aang, bir çocuk olduğunu unutmalı; su, toprak ve hava ülkelerine acımasız bir savaş açan ve bu ülkeleri esir alan ateş ülkesine karşı zorlu bir mücadele vermelidir.
devamı
hbo yepyeni bir mini diziye daha imza atmaya hazırlanıyor; ismi mildred pierce olan bu yapımda başrolleri oscar ödüllü kate winslet ve guy pearce paylaşacak. dizinin yönetmeni ise todd haynes.
ilk duyduğumda çok heyecanlanmış, hem de çok sevinmiştim. haberi olmayanlar nasiplensin;
devamı
Dün gece gerçekleşen 62. Emmy Ödül töreninin galipleri, drama dalında Mad Men, komedi dalında Modern Family oldu.
Kanallar arası yarışta HBO’nun 8 ödülle (2 yapım, 6 sanatçı) açık fark attığı törende ilgimizi en çok çeken diğer ödüller ise şöyle dağıldılar :
devamı
J.J. Abrams bizi bizim dünyamızdan alıp bilim kurguyla şekillendirdiği kendi dünyasına götürüyor ve bunun gerçekliğine inandırıyor.
Fringe’in 3. sezonunun başladığı şu günlerde J.J. Abrams’dan, onun eğilimlerinden, belki saplantılarından veya takıntılarından bahsetmesek olmaz.
devamı
giyim kuşam insanın yaşam tarzı onun karakterini ele verir deniyor. tartışılır. herkesin rengi, zevki, pek tabii ki yaşam tarzı kendine göre değişiklik arz eder. peki izlediğimiz, severek takip ettiğimiz diziler? onlar da bizi ele veriyor mu?
sözüm onda değil; bu yazının amacı aslında izlediğimiz dizileri bir başkasına tavsiye ederken, neden beğendiğimizi anlatmak, izlettirmek için sebep göstermektir. belki de aslında onun bu diziden haberi yoktur, belki de olsa senin gibi severek takip edecektir.
şahsen ben çok diziyi takip ettiğim için ipin ucunu kaçırabilirim. o yüzden en sevdiğim bir kaçını paylaşmak istiyorum.
amaç uzun uzadıya diziyi anlatmak ve izleyenin hem sabrını hem de izleyecek olsa keyfini kaçırmak değil, (hele ispiyon vermek hiç değil) amaç bir kaç cümle ile (3-5) kısaca “neden” göstermek!
ilgisini çekenler buyursun;
devamı
Dexter Morgan, Jeff Lindsay’ın hayali roman kahramanı aslında. Bu sıradışı hayali kahraman nasıl oluyorsa bir gün birden hayatımızın içinde beliriveriyor.
Dexter; Miami Metro Polis departmanında kan analiz uzmanı olarak çalışmaktadır, yani bir nevi danışman. Cinayet vakalarında; kurbanın kanının sıçrama durumuna bakarak olayı aydınlatmaya çalışıyor ekip ile birlikte. Tabii bu herkesin bildiği yönü… Bir de sadece bizim ve kurbanlarının bildiği yönü var: Evet, o bir seri katil hem de en sempatiğinden…
devamı
