22dakika.org

En Çok Tutulan Tüm Yazılar

the simpsons 18×01: The Mook, the Chef, the Wife, and Her Homer

Efsane dizi The Simpsons dün akşam Fox’ta 18. sezonuna başladı. Geleneğe uygun olarak bir Treehouse of Horror beklemiştim fakat ümitlerim başka bahara kaldı.

Gelelim bölümümüzün özetine: Bu bölümde Fat Tony‘nin oğlu Michael ile tanışıyoruz. Michael çok iyi yemekler yapan, alnında resmen “aşçı” yazmasına rağmen “baba mesleğine” zorlanan şanssız bir kardeşimiz. Fat Tony’nin kurşunlanması ve hastaneye yatması üzerine bayrağı Michael alıyor. Fakat Michael’ın bu konuda isteksiz davranması üzerine Homer sahneye çıkıyor. Komedi ise bu noktada başlıyor diyebiliriz. Bölümü seyredecekler için: 17. dakikanın 45. saniyesinden itibaren Homer ve Bart’ın “evil” gülüşü karnıma ağrılar verdi. Kesinlikle tavsiye ederim!

devamı

7 kere tutulmuş | 0 yorum | bakyelli | 19 yıl önce

Traveler: Tanıtım

ABC‘nin yeni sezon dizilerinden TRAVELER sürükleyici ve macera dolu senaryosu ile izleyici ile buluşmayı bekliyor. Dizi şu şekilde ilerliyor; 2 yıldır yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen 3 arkadaş Jay, Taylor ve Will yaz tatili için gittikleri NY’da dolanırken bir müzeye girerler ve çılgınlık olsun diye Jay ve Taylor patenleri ile müzenin içinde dolanıp dışarı çıkar Will ise onları kameraya alır. 2 arkadaş dışarı çıkınca Will bunları arar ve dışarı çıkıp çıkmadıklarını sorar ve ardında da binayı havaya uçurur! Jay ve Taylor bir anda bu terörist saldırının 1 numaralı şüphelileri haline gelirler. Jay polise gidip Will ile ilgili bilgi vermeyi düşünür ancak ilginç bir şekilde son 2 yıllarını beraber geçirdikleri arkdaşları Will’in gerçekten var olduğuna dair ellerinde hiç bir kanıt yoktur. Hatta onunla çekildikleri her fotoğrafta Will’in bir şekilde yüzünü gizlediğini fark ederler. Dizimizde bundan sonra kurgulanıyor zaten. Bu 2 arkadaşın kendilerini aklamak için verdikleri mücadeleyi konu alan TRAVELER‘da 80’lerin en beğenilen dizilerinden olan The Fugitive’in tadında bir dizi olacağını tahmin ediyorum. Merak edenler için Traveler’ın tanıtım videosu.

Henüz dizinin başlangıç tarihi kesin olarak belli değil. Buradan duyuracağız.

devamı

7 kere tutulmuş | 8 yorum | spawnie | 19 yıl önce

heroes mu, lost mu?

giant magazine‘de; “Heroes Kicks Lost’s Ass: And Here’s Why” kibar çeviriyle “heroes lost‘u nasıl da solladı geçti : ve nedenleri” isimli 10 maddeden oluşan bir yazı yayınlandı. nedenlerin her birine katılmamakla birlikte, bazılarının doğruluğu olduğunu düşündüğüm için paylaşmak istedim. 10 madde kısaca aşağıda, parantezler ise benim;

  1. süper kahramanlar harikadır ve insana “vaay” dedirten bir çok eylemleri vardır. ama lost’da sadece arada bir vaay dedirten anlar var. bu olaylarda pek tahmin edilebilir ve anlaşılabilir değil.
  2. lost’da çok fazla hikaye var. belki bu heroes’unda başına gelecek ama şimdilik tüm hikaye bağlantılı gidiyor. plajdakiler ve others kısımları ile ana hikaye bölündü ve bu dizinin akışının yavaşlamasına neden oluyor.(buna az biraz katılabilirim hikaye iki ayrı bölgede bağımsız ilerliyor, ilk 6 bölümde yavaştı biraz)
  3. heroes sizi ultra rahatsız edici, tahmin edilebilir, her bölümde karşınıza çıkan ve hep mutsuz sonlarla biten geçmişe dönüşlere boğmaz. (flaşbek iyidir)
  4. heroes’da kutup ayıları yoktur. evet, hiro’nun kılıcı var ama o zamanda yolculuk eden bir kişi. (kutup ayı beni de rahatsız etmiyor değil)
  5. seksi kız faktörü : kate , çift kişilikli striptizciye ve amigo kıza karşı kaybetti. (ses tonu kötü bir kere amigo kızın)
  6. others iyice alias’daki sd-6 grubuna benzedi. iyiler mi kötüler mi bilelim artık! (claire’in babası?)
  7. geçen yıl lost çok fazla ara ile insanları bekletti. bu sene de ön sezon sonrası şubat’a kadar ara vererek sıktı.
  8. bir adada mahsur kalmak sıkıcılaşmaya başladı. (alışmıştık biz)
  9. “amigo kızı kurtar, dünyayı kurtar” dünyanın en dandik sloganı olabilir ama hiç değilse peşinden gidilebilir bir şey. e peki lost’da amaç nedir? (bir de kurtarabilseler heroes’da, 13 bölümde anca bir kız kurtulacak da..)
  10. son olarak, heroes sonradan eklenen karakterleri akıllıca soktu diziye. v biliyoruz ki adaya yeni gelenler önceden adada oldukları için değil, hikayeyi doldurabilmek için eklendiler. (evet lost onları dahil edemedi diziye ama heroes yeni başladı karşılaştırması, bile ayıp)

heroes’u lost’dan iyi kılan 10 deneni böyle sıralamışlar. heroes yeni başlayan ama parlak bir gelecek vaad eden hem de seyirciyi bağlayan bir dizi. lost’u 3. sezonuyla çoğumuz eleştirmeye başladıysak da sevdiğimizden. ben onları ayrı kulvarlarda tutup her ikisini de seviyorum , sizce?

devamı

7 kere tutulmuş | 43 yorum | yok | 19 yıl önce

Alf Garajımızda İçeri Düşüyor

Annelerimizin ve çocukluğumuzun dizilerinin yeni konağı Digiturk RetroMax, bizi birkez daha geçmişimizle yüzleştiriyor. Hepimizin deliler gibi saplantılı olduğu, neredeyse 80’lerde çocukluğunu yaşamış her gencin aklında yer edinmiş ALF (v i a)20 Aralık’tan itibaren yeniden garajımızdan içeri düşecek. Melmac‘lı bu kedi canavarının yeninden mutfağımızı silip süpürmesi ve kıllarıyla lavoboyu tıkaması en büyük isteğimiz. Diziye hafif bir başlangıç için introsunu seyredebilirsiniz. (Lynn dolapta konuşurken basıldığı sahne herkesin aklında kalmıştır) devamı

7 kere tutulmuş | 9 yorum | dogukansavas | 19 yıl önce

Lost’ u Türkler çekseydi ne olurdu?

Akşam Gazetesi Lost’u Türkler çekseydi ne olurdu? sorusuna ceavap aramış. okurken baya eğlendim. İşte karakter eşleştirmeleri…bu arada yazının linkini koyacaktım ama Aksam’ ın Pazar sayfası boş geliyor sanırım sunucularında problem var en kısa zamanda düzeltebilirm umarım
Jack: Nejat İşler
Kate: Berrak Tüzünataç (tip olarak tamam ama oyunculuk bilmem ki)
Sawyer: Kıvanç Tatlıtuğ (hiç olmamış Kıvanç çok ana kuzusu duruyor bence gitsin kumda kum oynasın)
John Locke: Mazhar Alanson (cuk!)
Hurley: Ata Demirer (evet evet)

Mr.Eko:Pascal Nouma (neden olmasın)
Jin:İlhan Mansız (bunu tuttum)
Sun: Ayumi Takano (başka day var sanki)
Shannon:Pınar Altuğ (adada sevgili bulamazdı Sayid ile çok zorlama dururlardı gibime geliyor onun sevgili klasmanına giren kimse yok ki Walt un büyümesine daha var o da adadan ayrıldı (şimdilik))
Charlie: Özgür Çevik

devamı

7 kere tutulmuş | 16 yorum | ordoabchao | 19 yıl önce

Dexter – S01E11 – Truth Be Told

Dizinin bu haftaki (ve aynı zamanda sondan bir önceki) bölümü tam olması gerektiği gibiydi diye düşünüyorum :) Yazının devamında bu haftaki bölümü ve gelecek hafta yayınlanacak sezon finalini tartışabiliriz, fakat bu haftaki bölümü henüz izlemediyseniz bundan sonrasına devam etmeniz size * spoiler * yükü ile acı ve ızdırap verecektir, uyarmadı demeyin :)

Bu haftanın en büyük olayı şüphesiz ensesindeki sıcağı hissetmeye başlayan Rudy’nin Dexter ile ilgili projesine hız vermeye başlamasıydı. İlk işi de kendisine biraz zaman kazandırabilmek için polis dostlarına onların dikkatini dağıtacak birşeyler vermek oldu ve kurban olarak da protezinin her bir tırnağını farklı renklere boyadığı fahişeyi seçerek bir taşla iki kuş vurmayı da başardı (yatakta zavallının vücudunu kalemle bölgelere ayırırken tüylerim diken diken oldu resmen!). Her ne kadar bu polise yeni bir meşguliyet sağlamış olsa da, Batista’nın uyanması ve Dexter’ın zihnine şüphe tohumlarını ekmesi ile birlikte kimliğinin en azından Dexter tarafından anlaşılmasına engel olamadı (ki anlaşıldığı üzere zaten bunu da bekliyordu).

devamı

7 kere tutulmuş | 6 yorum | acemi blogcu | 19 yıl önce

Türkçe Lost Dergi

lostforum.gen.tr adlı türkçe lost sitesi, türkçe bir lost dergi çıkarmış efendim (şifre: lostforum.gen.tr). yabancı diziler konusunda türkçe içeriği destekleyen bir grup olarak bize de bu dergiyi desteklemek düştü.

adobe pdf dosyası olarak sitelerinden sundukları derginin ilk sayısında, diziye dair genel tanımlar, ilginç detaylar, hafif çizgiroman havalı bir bölüm ve bir de özel haber olarak heroes‘a minik bir dokunuş var.

devamının gelmesi dileğiyle…

devamı

7 kere tutulmuş | 1 yorum | azizk | 18 yıl önce

Avrupa Yakası vs. Friends

Açıkçası çoktur bu yazıyı yazmak için bekliyorum, elimde bir kaç örnek daha olsun diye. Sonunda mümkün olduğunca örnek topladım, ve başlıyoruz.

Şimdi öncelikle şu yorumu yapmadan geçemeyeceğim, avrupa yakası, kesinlikle türkiye’de şimdiye kadar yapılmış en “profesyonel” sit-com niteliğindeki dizi. Gülse birsel‘in gerek karakter analizleri, türkiye’de varolan karakteristik özellikleri yansıtışı gerekse dizinin temposunu olduğunca yüksek tutabilme yeteneği göz ardı edilecek bir durum değil. Her ne kadar dizi oyuncu değişikliklerine ve kayıplarına uğramış olsa da (ki böyle durumlarda çok az dizi ayakta kalabiliyor), elindekini değerlendirip ayrıca diziye yeni karakterler katarak onları da insanlara sevdirmeyi başarabildiği için gülse birsel’i kutlamak lazım.

devamı

7 kere tutulmuş | 25 yorum | azizk | 18 yıl önce

şaka değil gerçek: yerli Lost geliyor!

tüm dünya’nın nefesini tutarak izlediği lost‘un türk versiyonu çekilecekmiş. Gözümüz aydın!

Yüksek bir bütçeyle çeklieceği planlanan dizinin, en az 13 bölüm anlaşma yapılırsa yayına başlayacağı kararlaştırılmış.

Grey’s Anatomy‘nin türk versiyonu olan Doktorlar‘ın büyük başarısı (!) ilham vermiş olacak ki, yapımcı Ferdi Eğilmez hemen kolları sıvamış bu büyük bütçeli yapım için.

Bakalım daha neler göreceğiz.

devamı

7 kere tutulmuş | 51 yorum | bakyelli | 18 yıl önce

the simpsons koltuk sahneleri

the simpsons, tam da bugün 400. bölümü ile 19. sezonunun sonuna varmışken, ilginç bir video dolaşmaya başladı internette.

şuradan ulaşabileceğini bu video’da, the simpsons’ın başındaki koltuk sahnelerinin tam 115 tanesi bir araya getirilmiş. 10 dakikaya yakın bu video, koltuk sahnelerinde ne kadar da yaratıcı olduklarını çok iyi yansıtıyor. buyrunuz

devamı

7 kere tutulmuş | 3 yorum | azizk | 18 yıl önce

lost 3×22 – 23: through the looking glass

evet, lost 3. sezon, bu geceki iki saatlik final ile tamamlanmış oldu. ve final sonrası, tüm sezon boyunca sürdürdüğüm memnuniyetsizliği, beklentilerimin karşılanmaması sonucu söylenip durmamı, yalayıp yutuyorum efendim.

j.j. abrams ve carlton cuse, bu işi kesinlikle biliyor. yine yüzlerce soru ile bitirmiş olsak da sezonu, mükemmel bir sezon finali izledik.

yazıda, bölümü tamamen özetlemeyeceğim, çünkü size bölümü izlemeyip özet okuma şansını tanımak istemiyorum. hemen koşup bölümü izliyoruz, kaçışınız yok.

devamı

7 kere tutulmuş | 38 yorum | azizk | 18 yıl önce

2006-2007 sezonu amerika’daki izlenme oranları

geçen hafta itibariyle bir dizi sezonunu daha geride bırakmış olduk. hollywood reporter amerika’daki 2006-2007 sezonunun primetime izlenme oranlarını yayınlamış. ilk on aşağıdaki gibi. listede dizileri koyu çizgiler ile işaretledim. tıpkı ülkemizde de olduğu gibi yarışma programları yine ilk onda çoğunlukta.

1. American Idol (sonuçlar) Fox
2. American Idol Fox
3. Dancing With The Stars 3 ABC
4. CSI: Crime Scene Investigation CBS
5. Dancing With The Stars 4 ABC
6. Grey’s Anatomy ABC
7. House Fox
7. Dancing With The Stars 3 (sonuçlar) ABC
9. Dancing With The Stars 4 (sonuçlar) ABC
10. Desperate Housewives ABC

devamı

7 kere tutulmuş | 8 yorum | yok | 18 yıl önce

Popüler yabancı dizileri online izleyin!

Bağlantı hızları arttıkça internet’in getirdiği seçenekler de çoğalıyor ve dizi konusunda da bunun faydalarını görüyoruz. Popüler yabancı TV dizilerini online olarak izleyin veya download edebileceğiniz bir çok site mevcut. Tabi maalesef biz Türkçe içerik için bu aşamaya “henüz” gelemedik.

işte ilgili adresler:
www.peekvid.com
stage6.divx.com (video tamamen yüklenince farklı kaydetebilirsiniz)
www.watchtvsitcoms.com
www.sidereel.com
flvvideolinks.atspace.com
Evvet.org Video

devamı

7 kere tutulmuş | 4 yorum | netgezgini2 | 18 yıl önce

life – tanıtım

google’da arama yapmak için oldukça zor olan dizilerden birini tanıtacağım, life. dizi ömür boyu hapis yatacağını zanneden eski bir polisin, 12 yıl sonra delillerin hiç birinin aslında onunla ilgisi olmadığı ispatlanınca salınıvermesiyle başlıyor. polis olduğu için içeride mahkumlardan yemediği dayak kalmamış. bütün arkadaşları ve karısı ona sırtını dönmüş, dışarıda kendisine inanan tek kişi kalmış o da avukatı.

dışarı çıktığındaysa devriye polisliğinden dedektifliğe terfi ve bir ton para veriyorlar sevgili kahramanımız charlie crew’a. crew içeride kendini zene vermiş, kişiliğini çokça geliştirmiş bir adam olarak geri dönüyor. nasıl diyeyim bilemiyorum ama gregory house‘un garip metodları ve adrian monk‘un takıntılı hallerinin birleşimi gibi. ne yazık ki, başrolü oynayan damien lewis (ki kendisi ingilizmiş hiç şaşırmadım) ne house kadar karizmatik ne de monk gibi şirin. allahtan soyadı life değil, iyice sinir bozucu olurdu. crew da vakaları kendi enteresan metodlarıyla çözüyor ve takıntısı meyve yemek. (enteresan)

devamı

7 kere tutulmuş | 11 yorum | annie | 18 yıl önce

The Kingdom Hospital: Tanıtım

2004 yılında Abc’de yayınlanan ve stephen king‘in mini öyküsü olan Kingdom’dan uyarlanan 13 bölümlük bir mini dizi olan The Kingdom Hospital‘ın konusu kısaca şöyle.

Yaklaşık 150 yıl kadar önce bir fabrikada nedeni belli olmayan bir yangın sonucunda çalışanlardan 8 çocuk ölmüştür. Ölen çocukların cesetleri bulunamamıştır . Kasaba halkı yas içindedir fakat yapabilecekleri hiçbir şey kalmadığı için bir süre sonra aramaktan vazgeçmişlerdir. Aradan yıllar geçer ve günümüzde fabrikanın bulunduğu bölgeye Kingdom Hospital adında bir hastane açılır.

devamı

7 kere tutulmuş | 14 yorum | angelusdarkage | 17 yıl önce

Aşağı İn Yukarı Çık