Zoey’s Extraordinary Playlist — Tanıtım
78 yorum rpdi 13 Ocak 2020 08:51
NBC’nin yeni müzikali Zoey’s Extraordinary Playlist, bölümleri 1’er saat süren bir komedi-drama. İlk bölümü özel gösterim olarak 7 Ocak’ta yayınlandı. Normal yayın akışıyla 16 Şubat’ta devam edecek.
Gossip Girl’de parmağı bulunan Austin Winsberg, dizinin yapımcısı.
Zoey, San Francisco’da sıkıcı bir hayat süren, içine dönük, çekingen ve zeki bir bilgisayar yazılımcısıdır. Çalıştığı başarılı ve gösterişli teknoloji firmasında terfi almaya çalışmaktadır fakat bunun için patronuna gerçekten istekli olduğunu ve cesaretini kanıtlamalıdır.
Babası yakın bir zamanda nadir görülen bir nörolojik hastalığa yakalanmıştır. Zoey de son zamanlarda artan baş ağrıları sebebiyle tedirgindir ve sağlıklı olduğundan emin olmak için bir MRI taramasına girmeye karar verir. Pop müzikten hiç hoşlanmayan biri olarak burada ona dinletilen şarkıyı kapatmak isterken birden bir deprem olur ve çıktığında akıl almaz bir durumla karşı karşıyadır: Çevresindeki insanların en derinlerinde gizledikleri hislerini, düşüncelerini, arzularını, korkularını ve hatta sırlarını, göz alıcı koreografiler eşliğinde, kendi söyledikleri popüler şarkılar aracılığıyla duymaya başlar. Ailesini, iş arkadaşlarını ve hatta kimi zaman yabancıları bile…
Zoey, başta akıl sağlığından şüphe duysa da bunun daha önce hiç başaramadığı biçimde etkili bir iletişim kurma yöntemi olduğunu çok geçmeden anlar. Belki de bu çılgın lanet, kendisine bahşedilen bir hediyedir.
Zoey’i Suburgatory, Castle Rock ve What/If gibi dizilerde yer alan Jane Levy canlandırıyor.
Yan karakterlere göz atacak olursak:
Max (Skylar Astin)
Zoey’nin en yakın arkadaşı ve destekçisi. Aynı zamanda aynı iş yerinde çalışan meslektaşlar ve stresli çalışma koşullarına rağmen güçlü bir bağları var.
Broadway kökenli oyuncu, daha önce Pitch Perfect ve Crazy Ex-Girlfriend’te de müzikal yeteneklerini sergilemişti.
Mo (Alex Newell)
Zoey’i müzik tutkusuyla çıldırtan kapı komşusu. Bu inanılması güç sırrını açtığı ve akıl danıştığı ilk ve tek kişi. Birlikte neler olduğunu çözmeye çalışırken bir yandan da Mo, şarkıların anlamlarını Zoey’e anlatmaya çalışıyor.
Bu oyuncu da Glee’de yeteneğini ispatlayanlardandı.
Simon (John Clarence Stewart)
Zoey’nin şimdiye kadar tam anlamıyla tanışamadığı bir çalışma arkadaşı. Zoey’nin yeni “güçleri” sayesinde aralarında bir etkileşim oluyor ve Zoey, ondan hoşlandığını fark etmeye başlıyor.
Mitch Clarke (Peter Gallagher)
Zoey’in babası. ALS hastalığı sebebiyle konuşamaz ve hareket edemez hale gelmiş durumda. Zoey onunla sağlıklı bir iletişim kurmanın yollarını arıyor.
Maggie Clarke (Mary Steenburgen)
Zoey’nin annesi. Kocası Mitch’i sevgisinden ve ilgisinden mahrum bırakmıyor ama o da daha etkili bir iletişim kurabilmenin çabasında.
Joan (Lauren Graham)
Zoey’nin çalıştığı teknoloji firması SPARQPOINT’in otoriter ve yetinmeyi kabul etmeyen patronu. Endüstride en iyilerden biri olmanın peşinde. Sert tavırlarına rağmen, özellikle kadın dayanışmasının da etkisiyle, Zoey’e kariyerinde ilerlemesi için yardımcı olmaya çalışıyor.
Michael Thomas Grant, Kapil Talwalkar, Andrew Leeds ve Stephanie Styles, kadrodaki diğer isimlerden bazıları. Tamamı için şuraya bakabilirsiniz.
Zoey’s Extraordinary Playlist, öncelikli olarak her zaman karşılaşacağımız türden bir dizi olmadığı için ilgimi çekiyordu. Ally McBeal’a, Eli Stone’a ve Crazy Ex-Girlfriend’e benzetenler var. Hangisine daha çok benzediğiyle ilgilenmiyorum ve onların boşluğunu doldurmaya çalışan bir dizi yapılmasından dolayı her türlü halimden memnunum. Müzikaller hiçbir zaman rağbet gören ve özellikle TV’de sıkça karşılan işler olmuyor. NBC de böyle bir diziye oluru verirken eminim ki çok iyi reytingler elde edeceğini, milyonları peşinden sürükleyeceğini beklemiyordur. Yine de bu şartlarda bile biz müzikal sevenleri unutmamaları güzel.
Sadece 1 bölüm yayınlandığından detaylı konuşmak için erken olabilir. Yine de ilk bölüm itibarıyla ortada çok inanılmaz bir dizi bulmamakla beraber, vaat ettiğini verebildiğini ve gelecek bölümler için heyecanlandırdığını söyleyebilirim. Başroldeki Jane Levy’le hiçbir zaman yıldızım barışmasa da, her yerde izlemeye doyamadığım Lauren Graham’in düzenli olarak değil de tekrar eden bir rolle yer alacak olması üzse de kadrodaki diğer isimlerden de memnunum.
Netflix’te geçen ay yayınlanan, şarkıların orijinallerine lip sync yapmaya dayalı müzikal dizi Soundtrack’te fazla pop bulduğum şarkı seçimlerinden dolayı tek bölümden öteye gidememiştim. İlk bölümde bu dizinin müzik seçimlerini de başarılı buldum. Hatta merak edenler için ispiyon içine ilk bölümde kullanılan şarkıların listesini iliştireyim:
Wham – Wake Me Up Before You Go-Go
REM – It’s The End Of The World
Celine Dion – All By Myself
Salt N Pepa – A Trio Of Women Sing
The Beatles – Help!
Bill Withers – Lean On Me
Tears For Fears – Mad World
DJ Khaled – All I Do Is Win
Cyndi Lauper – True Colors
The Partridge Family – I Think I Love You
Uzun ömürlü olur mu bilinmez ama muhtemelen müzikal sevenleri ve renkli dizi arayanları bir yerlerden illaki yakalayıp gittiği yere kadar götürebilecektir. Seyredecek olan herkese keyifli seyirler…
yorumlar
Teşekkürler tanıtım için, yeni bölüm bekliyordum ben de, özel gösteriyorum olayını bilmiyordum. Çok renkli güzel bölümdü ama reyting çok düşündürdü. O kadar rekabet varken gidip Peacock açıyorlar, arşivde bu tarz bir dizi de bulunsun mantığıyla iptal etmeseler bari
Dayanamadım izledim ilk bölümü ve tabii ki sevdim. Özlediğim ve sevdiğim tat.
Şimdi işin yoksa bekle 1 ay.
Koşa koşa izleyecektim ama bekleyeyim tabii ki şu durumda Teşekkürler tanıtım için. Koydum FB sayfamıza.
ay ben bunu izlerim
Sezon 12 bölümmüş bu arada, ben yazıyı yazarken belli değildi.
Sezon geneline dair teori içerir:
Ben iki bölümü de eşit sevdim. Böyle devam edip de çabuk iptal filan olursa üzüleceğim ve arayacağım kesin.
Galavant sonrası bu tatmin eder mi acaba, şöyle bir bakasım var. Emin olamadım.
@kerem Bu absürd değil. Komedisi de az.
S01E02
Jane Levy’nin tatlılığı ve güzel şarkılarla ilk bölüm gibi bunda da eğlendim, bölümdeki 2.şarkı performansı da hoşuma gitti.
Bu haftanın reytingindeki düşüşü de görünce 12 bölümle dizi bitecekmiş gibi bir hava var, keşke olmasa ama işte NBC’deyiz.
@dkamoy Teşekkür ederim. İptal-devam durumunu bekleyip karar vereyim o zaman, gidiciyse hiç bulaşmam.
Cok hosuma gitti ilk 2 bolum. Sevmeyi bekliyordum zaten ama iptal olma ihtimali yuzunden gergin izleyecek olmak uzuyor. Aile ortami da is ortami da sardi beni. Sarkilar da hic fena degil. Orijinal gitseler daha mi iyi olurdu diyodum ama bu konuya bilindik sarkilarla ilerlemek daha cok yakisti gibi. Max ve zoey simdiden yakistilar benim gozumde.
Lauren Graham’a odaklanan bölüm istiyordum, 3.bölümde gelmesi iyi oldu. Charlie kim çıkacak acaba derken
S01E04
Bu bölümün şarkıları ekstra güzeldi, özellikle bölüm başındaki cover (The Great Pretender). Lauren Graham’ın sesi de çok güzel.
Kendimizi kandırmayalım bölüm sonu öyle bitmezdi aslında ama niyetleri iyi tabii ki.
1×05’in ardından diziye iyice bağlandığıma ve iptalinin iyice acıtacağına karar verdim.
1×07 mo nun hikayesi fazla iyimser ve mantıksız kaçsa da güzel bölümdü. max için de aynısını söyleyebilirim gerçi, onluk bir hareket değildi. olaya katacağı eğlence ve sürpriz faktörü için karakterin hamlesini değiştirdiler gibi hissediyorum.
Ryan Murphy bu diziyi çekmediği için hasetinden çatlıyor mudur diye düşünüyorum sürekli.
Bu arada oyuncuların kabiliyetleri ve şarkıların yorumlarını ayrı bi beğeniyorum. Sevmelere doyamıyorum bu diziyi. Bittiğinde performansları teker teker baştan alarak geçireceğim yaz aylarını sanırım.
bu burda dursun o zaman:
https://www.youtube.com/channel/UCrs1yFaZhyQSg_1VAH1KOkw/videos
lütfen ama lütfen bu dizi iptal olmasın. iptal olacaksa da lütfen güzel bir final bırakın bize. yeminle beddualarımdan stüdyonuzda ayakta direkt kalmaz koronadan kırılırsınız.
1×08
1×09 yine harika bir bölüm. özellikle de this is my fight song şarkısı çok özeldi. sezon finali geldi resmen doyamadan.
1×09 vay be! dizi kendini aştı bu sefer.
1×10 diğer bölümlere göre bir tık daha düşüktü modu ama şarkılar güzeldi yine.
özellikle simon ve max düetine bayıldım sesleri o kadar güçlü ki hayran kaldım dinlerken. yine sonda anne baba düeti de güzeldi ama o şarkıyı daha güçlü seslerden dinlemek isterdim ileride umarım max ve zoey den dinleme fırsatı buluruz tekrardan.
Ne kadar harika bir şey, hali hazırdaki şarkıları kullanıp duyguyu bu kadar güzel geçirebilmeleri. Vallahi nefis dizi. Nolur devam etsin.
Lauren Graham special guest star’dı sözde ama her bölüm gördük, beni doyurdu şahsen.
devam ederse nasıl eder bilmiyorum. hele de son şarkıdan sonra. hem burada bitmesin isterim hem de hafızamda böyle güzel kalsın. henüz doyamadım ben bu ekibe.
muhteşem bir final şarkısı:
the day the music died
Bu kadar.
Sonradan ek:
için ne kadar güzel bir eser olmuş bu dizi.
yine izledim finali yine gözlerim doldu.
S01E05
Everybody Hurts kısımları eğlenceliydi.
Zoey’nin performans değerlendirmesinde giydiği giysileri eleştirmeleri Kesin Joan yazdı onları.
Sahnelere uygun şarkıyı seçmeleri konusunda şapka çıkarmak lazım, 500 Miles’ın bir de akustik versiyonunu koymaları çok güzeldi.
Ben zaten Max-Zoey tarafındaydım ama bölüm sonu çok tatlıydı. Bunlar birbirine yakışıyor.
İyi ki izlemişim. Gidip baktım, geçtiğimiz sezonun yeni ulusallarından 7’sini izlemişim. En iyisi kesinlikle buydu. Kadrosu ayrı, şarkıları ayrı. Yakın dönemin popüler şarkılarını diziye yedirmeleri de ayrı güzeldi. Burada bitseydi de sorun olmazmış ama bitmediğine sevindim.
Zoey’i bir kenara koyarsak Joan ve Max ilgimi daha çok çekti. Gözüme battı diyebileceğim birisi de yok gerçi. Ailesi, diğer şirket çalışanları, Mo falan derken yuvarlandık gittik. Konuk oyuncuları bile altta kalmadılar.
Cenazeden sonraki toplantıda yaptıkları toplu düet mesela.
* Max vs. Simon benim için kolay oldu. Hem daha sempatik geldiği için hem de Skylar Astin’den dolayı Max’in tarafındaydım genelde.