The Blacklist formüllü bir dizi olduğundan elbet boş bölüm var. Ama ‘çok’ olduğunu düşünmüyorum. Dahası mesela izlerken boşmuş gibi gelen bir bölüm aslında 2-3 bölüm sonra ortaya çıkan bir şeyler sonrası daha bir anlam kazanıyor.

Yoksa kalıp olarak bir ana konusu olan bölümlük bir dizi kendileri.

Scandal konusu da bence Shonda Rhimes dizilerine bakışına bağlı. Grey’s Anatomy izliyorsan zaten kafanda bir fikir vardır. Ben izlemiyorum, How to Get Away with Murder’ı sevdiğimden bende sorun teşkil etmemişti. Onda da belli bir ana konu olsa bölümmlük bir hava konusu gereği hakimdir. Ayrıca 3 ve 4’te biraz düşse bile hala izlenebilir bir dizi ve güzel de gidiyor.

@meorman Konu The Blacklist’i tavsiye etmeye gelince bende sürekli “Bundan daha iyi diziler var ama.” mantığı devreye giriyor. Yoksa kötü dizi değil. Başrol kız biraz kalas, yan karakterlerin yarısı sıkıcı ama James Spader ve geri kalan yarı sayesinde yuvarlanıp gidiyorsunuz.

Birkaç ay önce bir ara @dkamoy’a “The Blacklist’e ben olmayan birisi tanıtım yazsa keşke.” demiştim. Çıktı da bu arada.

Scandal’a dönersek… O dizideki en önemli karakterlerden birisi Amerika Başkanı. Diğeri First Lady. Kerry Washington’ın oynadığı Olivia da Başkan’ın bir türlü kavuşamadığı sevdiceği. Bilmem kaç türlü skandal, oyun falan da dönüyor. Biraz Amerikan pohpohlaması da var haliyle. Bu dizi tutmayacak da kim tutacak? :razz:

Bizim ülkemizde tutmaması pek şaşırtıcı değil ama. Bir kere çoğunluk altyazısız dizi izlemiyor malum, bu dizinin 2. sezon altyazısı TVRip. Digiturk sayesinde çok sonradan tamamlandı mesela. The Newsroom’dan hallice genellikle yangından mal kaçırarak konuşuyorlar maşallah. Dili konusu gereği pek kolay değil ve altyazısı uzun. 3-4’te sarı alıp durdu mesela Divxplanet’te, ama ben rahatsız olduğumdan oturup İngilizce altyazısıyla izlemeye başladım artık…

Az da olsa vazgeçilmez Amerikan pohpohlaması, bir de konunun zaten baştan herkeslik olmaması, olandaki pembelik vs. derken valla ancak bu kadar işte