2016 Haziran’da TV Ekranı
209 yorum ozgun14 01 Haziran 2016 09:09
Yaz geldi hoş geldi, eli kolu boş geldi demek isterdim ama dolu geldi.
İşte ayın ekranında Haziran:
YENİ GELENLER
Yakın bir gelecekte geçen bu bilimkurguda, insanlar tarafından, değersiz görüldükleri için susturulan, kullanılan ve öldürülen bir grup nainsanın hayatta kalma mücadelesini izleyeceğiz. Hikaye, kendilerini bu hayatta kalma savaşının ortasında bulmuş iki nainsan kardeşi merkezine alacak.
Bütün hayatı boyunca kendisini ele geçirmiş şeytanlarıyla yaşayan ve cevaplar arayan karakterimizin (Kyle) önünde artık, kasaba rahibinin de yardımıyla, yepyeni seçenekler vardır. Rahiple birlikte kendisine yardımı dokunacak olan bir yolculuğa çıkan Kyle, bu yolculukta keşfedeceği cevaplarla hem kendi hem de dünyanın geleceğini sonsuza dek değiştirebilir.
Bankerot isimli bir Danimarka dizisinden uyarlanan dizi, biri çok yetenekli bir aşçı, diğeri çok başarılı bir şarap uzmanı olan iki çok yakın arkadaşın hayallerini gerçekleştirip ortaklaşa bir restoran açmalarıyla başlıyor.
Çin ve Amerika arasında gerilim hızla yükselirken suların daha sakin olduğu Canberra’da, politika üzerine yazan gazeteci Harriet Dunkley, kendisininki de dahil birçok hayatı tehlikeye atan gizli gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışır.
Bir halkla ilişkiler uzmanı Cotswolds kırsallarında huzurlu bir hayat için yaşadığı şehirden, Londra’dan ayrılır. Çok kısa sürede kendisini zehirli kişle cinayete kurban gitmiş birinin davasının baş şüphelisi olarak bulur.
Ağır dolandırıcılık bürosunda çalışan Dedektif Stefan ile Metropolitan polis servisinde çalışan Dedektif Rash’in birbirleriyle alakasız gibi görünen davalarda bir araya gelerek birlikte çalışmalarını izleyeceğimiz dizide kahramanlarımız yasaların arkasına saklanarak avukatlar tarafından korunan zengin ve güçlü suçlulara karşı mücadele verecekler.
Washington DC kongre binasında yeni işiyle bambaşka bir dünyaya adım atan karakterimiz bazı gariplikler fark eder. Hükümet çalışmayı bırakmıştır ve kongre çalışanları fazlasıyla garip davranmaktadırlar. Hükümet binası dünyaya gelen bir uzaylı ırkının saldırısı altındadır.
Kız kardeşinin oda arkadaşını öldürmekle suçlandığını, sosyal medyada hedef haline geldiğini öğrenince, Natalie Boston’daki hayatını geride bırakıp kız kardeşini savunmak için Londra’ya gelir. Etik değerleri sorgulanabilir bir avukatla birlikte davanın üstüne giderler ve kardeşinin masumiyetini kanıtlamaya çalışırlar.
Konusu adında.
Konusu adında.
Uçakları ıssız bir adaya çakılan bir grup yolcunun, çoğu kendilerinden kaynaklanan birçok tehlikeye karşı bir olup hayatta kalmaya çalışma çabalarını izleyeceğiz. Oldukça sıradan hayatları olan iki yakın arkadaşı merkezine alacak hikayede bu ikilinin gün geçtikçe bu yeni koşullarda nasıl da birer lider haline geldiklerini göreceğiz.
La Reina del Sur isimli diziden uyarlama. Uyuşturucu satıcısı erkek arkadaşı Meksika’da beklenmedik şekilde öldürülen karakterimiz, canını kurtarmak için kaçıp Amerika’ya iltica etmek zorunda kalır. Kaçmak zorunda kaldığı uyuşturucu liderini devirebilmek için burada geçmişinden gelen beklenmedik bir kişiyle iş birliğine girer.
Boston’lı seçkin bir aile, yakın zamanda kaybettikleri bir aile üyesinin korkunç seri cinayetlerle bağlantılı olduğu gerçeğiyle yüzleşmektedir. Geçmişten ve günümüzden sırlar birer birer ortaya çıktıkça katilin de içlerinden biri olduğu anlaşılır ve katil tüm aileyi parçalamakla tehdit etmektedir.
Müziğin sahne arkası kahramanlarına odaklanacak bu dizide pervasız, komik, romantik, dokunaklı, müziği yaşayan bir grup arkadaşın hayatlarına dahil olacağız. Amerika’da turneye çıkan ekiple birlikte bir yol hikayesi izleyeceğiz. Rock dünyasının arka kapısını aralayacağız.
80’lerde geçen hikayede okul yaz tatiline girmiştir. Clearwater’ın karanlık, antik mitolojileri uyandığında eğlenceli geçmesi beklenen yaz tatili bir anda kabusa dönüşür. Her köşede başka bir şeytanın sizi bekleyeceği Clearwater kampında tatil herkes için unutulmaz olacaktır.
Ek olarak 17 Haziran’da The Last Tycoon ve The Interestings adlı diziler ilk bölümleriyle ekranlarımızda arz-ı endam edecekler. Ayrıca 10 Haziran’da Voltron: Legendary Defender adlı bir animasyon dizisi de ilk sezonuyla ekranlarda olacak. Bekleyenlerine duyurulur.
yorumlar
Olmayabilir açıkçası. Limitli lafının geçtiğini bilmiyorum mesela ben.
Still the King 1 x 01 – 02:
Öyle çok komik değildi ama birkaç yerde güldürdü. Dizinin potansiyeli olduğu kesin. Kanalın ilk yapımı olduğundan dolayı kredisi de yüksek olacaktır
wrecked üzerine; türü sevmeme ve iyi bir konu yakalamalarına rağmen, 2. bölüm sonunda terk… sonradan açılırlar mı bilmem…
Güzeldi bu bölüm de.
*Dion’un yine ağzını burnunu kırmak istedim bu bölüm o telefon hareketini çekince. Bir insan bu kadar mı dayak ister arkadaş ya?
*Tommy’ye de kızdım bu bölüm. İnsan bir
gider, hal hatır sorar be! Allahın odunu! Bu kız üzülür mü lan?
*Tommy’nin ‘Sen havalı amcasın, ben babayım.’ repliğinin üstüne
görünce koptum valla! Güzel sahneydi.
American Gothic S01E01
Justin Chatwin’i Shameless’tan, Megan Ketch’i de Jane The Virgin’dan severim, ilk 6 dakikada da ısınmıştım aslında diziye ama sonrası pek sarmadı. Hikaye içine çekemedi beni. Dolayısıyla da herhangi bir merak unsuru uyandıramadı. Benden pas!
American Gothic, BrainDead gibi kötü başlamış.
American Gothic beni de pek sarmadı ama bir kaç bölüm daha bakmak lazım eh işte gideri var biraz yaz dizileri bunlar öle mükkelmel süper bir dizi beklemiyorum zaten animal kıngdom 2.sezon onayı alırsa yaz girmeden izleriz buyuk ihtimale mart nisan olur ben ce örnek türkiye de yeni diziler çıkmaya başladı çogunlukla hep yaz dizisi yani reytingi azmış çokm muş umurarında degiler kanallar için
American Gothic 1×01 üzerine:
Seri katil ve gizem temasını seven birisi olarak benim izleyeceğim türden bir dizi olmuş. Biraz isminin hakkını verircesine karanlık çekmişler sanki ama alışmayacak bir şey değil.
CBS dediği gibi sözünde durur da tek sezonda keserse harika da olur. Kadroda bir sürü tanıdık olması da hoşuma gitti ayrıca.
Absürtlük dozunu fazla kaçırdıkları için ilk 2 bölümü pek sevememiştim ama; bu bölüm güzeldi. Kahkaha falan attırmadı tabi ama eğlendim izlerken bu bölümü.
Selma vs. Salak İle Avanak sürüncemesi ve oyuncak olayı eğlenceliydi.
Oyuncu kadrosuna dönecek olursam;
*Jessica Lowe (Florence): En çok onu sevdim valla. Hit The Floor’dan Katherine Bailess‘e o kadar çok benziyor ki anlatamam yani. Biraz da bu yüzden çok sevdim galiba.
*Ginger Gonzaga (Emma): Onu da Togetherness’da izleyip sevmiştim bu sezon. İyi ki var o da.
*Will Greenberg (Todd): O da eğlenceli karakterlerden biri.
*Ally Maki (Jess): Sevdim onu da.
*Asif Ali (Pack): Sevdim bu keratayı da.
*Zach Cregger (Owen): Bu çocuktan değil başrol yan rol bile olmaz. Yapımcının oğlu falan mı acaba?
*Brian Sacca (Danny): Bu da dizinin zayıf halkalarından biri. Olmamış!
*Diğerleri arada kaynıyor işte şimdilik. Sinirimi aşırı seviyede bozan yok henüz.
*Eliza Coupe’u ilerleyen bölümlerde keşke tekrar görebilsek!
İlk bölümü izledikten sonra muhtemelen çöpe atarım dediğim bir diziydi. Yanılmışım.
Bolca uzun diyaloglarla izleyiciyi boğup aralara birkaç aksiyon sahnesi iliştirip dikkat çekmeye çalışacak temposu düşük, hikayesi zayıf bir dizi bekliyordum. Yanılmışım.
İlk bölüm kesinlikle tatmin ediciydi. Tavsiyedir! Umarım bu kalitede devam eder.
Bölüm için puanım: 8.5
braindead, brink’in yerini doldurur mu?
Reytingi yetmez.
@aytackara ; bekleyeyim o zaman… teşekkürler…
Queen of the South 1 x 01 üzerine:
Sonunda turnayı gözünden vurdum, USA sonunda yeni bir diziyle beni yakaladı. Seveceğimi tahmin ediyordum ama bu kadar seveceğimi pek sanmıyordum. Özellikle sevdiğim başrolün iç sesi olayının burada olmasına da çok sevindim. Hep erkek karakterlerde görmüştüm kadın karakterde görmek hoşuma gitti. Başrolü de sevdim, umarım sezon boyunca böyle gider ve 2. sezon onayını alır.
Quen of the South’u Pirate da sevmisti. Aslinda pek izlemeyi dusunmuyordum ama Necdetle zevklerimiz genel olarak uyusuyor. O yuzden listeme aldim.
@Ferdi Dinli: Al al, seversin kesin.
Valla bende izlemeyi düşünüyorum ama ikinci bölüm reytingini beklicem sanırım
Bethany Joy Lenz birden fazla bölümde American Gothic’e katılmış. Rehabilitasyon merkezi hemşiresi olarak.
BrainDead ile American Gothic iptal olacak.
Roadies 1 x 01 üzerine:
İlk bölümü hoşuma gitti benim. Çok fazla beğeneceğimi düşünmüyordum ama beklediğimden daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. IMDb puanı beklediğimden düşük olmuş. Millet pek sevmedi sanırım. Sezonu bitiririm bir aksilik olmazsa.
Imogen Poots
@necdetcem7: Zaten izleyecektim bunu Imogen Poots sağolsun (Need for Speed’te hayran bıraktırmıştı kendine aksanını yediğim). Senin de gazınla başlayayım en iyisi. Ama önce The Night Of’a bakmam lazım.
@dogukantmeric: Kıza bende o filmde hayran olmuştum, burada da çok iyi. Seversin diye düşünüyorum, beklentini çok yükseltme, yaz dizisi havasında gir, memnun kalırsın.
@necdetcem7: Tamamdır aldım tavsiyelerini. Bu gece izleyip yazarım büyük ihtimal yorumlara diziyi nasıl bulduğumu
New Blood ilk 4 bölüm üzerine:
Ellerindeki konuyu sezona yayarlar diye düşünüyordum ama 3.bölümün sonu ile mevzuyu kapayıp 4.bölümde başka şeylerin içine girdiler. Bir yandan böyle bir yol izlemeleri iyi oldu. Bu sene konusunu sezona yayan İngiliz dizileri beni çok yormuştu, bir noktada ilgimi kaybettiklerim oldu.
Başroldeki karakterlerin uyumu da hoşuma gitti. Biri dolandırıcılık ofisi diğeri polis adına çalışınca olaylara bakış açıları haliyle değişiyor, birbirlerinin alanına zoraki müdahale etmek zorunda kaldıklarında da aralarında anlaşıp yardımlaşa çalışmaya başlıyorlar. Böyle işte ben beğendim.
Dead of Summer’ın ikinci bölümünü premiereden sonra nete vermişler, Wiki’sini ziyaret edince fark ettim.
Tahmin ettiğimden daha güzel çıktı, sevdim ben diziyi.
*Elizabeth Mitchell’i sınırlı süre zarfında da olsa izlemek güzeldi. Revolution’u 2. sezon başında bıraktığımdan beri, yani 2-3 yıldır izlememiştim kendisini. Özlemişim valla.
*Başrol kızı sevdim. Gayet sempatik biri. Diğer karakterler de fena durmuyor. Biri hariç! Gey karakterden hiç mi hiç haz etmedim.
*Charles Mesure de varmış dizide haberim yok. V buluşması! Yalnız pis çökmüş bu adam ya, gitmiş bütün karizma.
Göle girerken üstünü çıkarmama mevzusunu neye yorayım bilemedim bir de.
Yazlık, çerezlik, nur topu gibi güzel bir dizimiz daha oldu. Hayırlı olsun!
Queen of the South S01E01
Latinleri de hikayelerini de oldum olası sevmişimdir. Bu hikaye de beni ilk bölümden kendine bağlamayı başardı. İzlerim ben bunu.
Roadies S01E01
Dizi ilk bölüm itibariyle tatlı, güzel bir dizi. Yalnız benim izlememi zorlaştıran bir şey var ki bunlardan biri Natalie denilen manyak diğeri de Reg. Bu ikisine ne kadar gıcık oldum anlatamam. Özellikle Natalie’nin koşarken düşüp gebermesini falan istedim o derece nefret ettim o kızdan.
@dogukantmeric: Reg’e bende çok uyuz oldum ya. Ama Natalie’nin sahneleri eğlenceliydi, sevdim kızı.
@necdetcem7: Zevk meselesi tabi. Natalie bir bölümde daha var IMDb’ye göre sonra yok. O kadar mutlu oldum ki
Dead of Summer 1 x 01:
Antoloji olmasının verdiği rahatlıkla hemen başladım izlemeye. Beklediğim gibi bir dizi çıktı ilk bölüm itibarıyla. İzlerken aklıma hemen Cem Yılmaz’ın stand-up şovundan şu sahne geldi
– Elizabeth Mitchell’ı Revolution’dan beri hiç bir yapımda izlemedim özlemişim kendisini baya. Ekranlara çok yakışıyor kesinlikle bu hatun
– Gençlerde fena değil şimdilik çok göze batmadılar. Başroldeki hatunun o utangaç halleri çok sevimli değil mi yahu
– Klasik kampa giden gençlerin olduğu korku filminden tek farkı doğaüstü güçler olması sanırım. Onun dışında çok fark yok. Yaz için gayet izlenebilir bir dizi olmuş
klasik kampa giden gençlerin doğranmasından çok hoşlanırım
Dead of Summer 1 x 01 üzerine:
İlk bölümden çok bir şey anlatmadı ama fena değildi. Tipleri sevdim, yaz dizisi modunda gideri var. Antoloji olması da bir avantaj. Bakalım devam ederim diye düşünüyorum.
Dead of Summer S01E01
Bu tarz filmlere bayılan biri olarak televizyonda da böyle şeyler görmek güzel tabi. Fakat bu konu televizyonda 10 bölüm boyunca sıkabilir. İleri ki haftalarda tekrara düşmelerinden de korkmuyor değilim.
ABC Family’de(Freeform) yeni yayınlanan hiç bir şeyi izlememe sözü verdim kendime. Yoksa dizi tam benlik gibi duruyor aslında.
Dead Of Summer S01E02
İlk bölüm kadar olmasa da sevdim bu bölümü de.
Bu dizideki kamptaki doğaüstü olaylar ve ölümler hikayesinden ziyade karakterlerin hikayeleri ilgimi çekiyor benim. Karakterler hakkında gerek kamptaki olaylar sonucu gerek de flashbacklerle bir şeyler öğrendiğimiz kısımlar bana daha ilginç geliyor. Lost da bu özelliği ile ada gizeminden daha fazla ilgimi çekmişti benim ilk sezonlarında.
Flashback kısımlarının 2 bölümdür gayet başarılı bir şekilde ilerlediğini düşünüyorum. İlk bölümde Amy’ye, bu bölümde de Alex’e konuk olduk. Her bölüm bir karakter şeklinde devam edecek belli ki. İyi yolda, aynen devam!
Baby Daddy, The Fosters ve Shadowhunters’ın ardından 4. Freeform dizim hayırlı, uğurlu olsun!
Dizi boyunca tek demek istediğim Pilar sen ne tatlısın öyle ya.
Şimdi sıra diziyi spoiler eşliğinde gömme bölümüne geldi.
Bu Dion’u önce falakaya yatırmak istiyordum, sonra level atladı ve ağzını burnunu kırmak istemeye başladım, şimdi de derisini yüzecek şekilde kırbaçlamak istiyorum iyi mi? Bu adam cidden şiddet damarlarıma çok fena nüfus ediyor. Ben kötü adam diye sunulan karakterlere bu kadar şiddet duygusu beslemiyorum aga!
Bu bölümdeki süre dağılımı hoşuma gitti bu arada. Tommy-Dion-Pilar-Marisa-Patrick-TJ altılısının aldığı süreler birbirine çok yakındı gerçekten. Erin Cummings’i ilk defa doya doya izleme fırsatı yakaladığımız için mutluyum.
The Living and the Dead 1 x 01:
Fena değildi. Bende merak uyandırdı diğer bölüme biran önce geçmek için. Klasik eski zamanda geçen hayaletli bir dizi olmasına rağmen yinede insan merak ediyor. Üstüne Colin Morgan faktörü de var. Colin demişken Merlin’deki halinden eser yok. Bu dizide adam resmen yakışıklı ve karizmatik olmuş
@dkamoy: Bence ilk bölüme bir bak seversin tahminen
@okakacukaka : Oyuncular ve kanal sayesinde ilgimi çekmiş ama doğa üstü lafını görünce vazgeçmiştim. Zoo’dan kötü olmayacağı kesin diyerek bir vakit yaratayım bakalım buna da. Tenkucuğum.
The Living And The Dead S01E01
Fragmanını beğenip pozitif bir şekilde oturmuştum başına ama; beni sarmadı ne yazık ki! Anca yarısına kadar sabredebildim bölümün, sıkıntıdan patladım.
Wrecked S01E04
Florence ve Emma niye yoktu yahu bu bölüm?
Pack’in sahneleri sıkıcıydı.
Owen ve Danny ikilisi, karakterleri canlandıran aktörlerin yeteneksizlikleri sebebiyle adamı hasta ediyorlar zaten. Hikayeleri de kötüydü.
Todd ve Jess’in sahneleri de olmasa pek çekilir bir bölüm değildi valla.
Still The King S01-02
Fena değilmiş. Yazlık, çerezlik, bu dizi yokluğunda gideri var. Bu yazın Impastor’ı da bu işte. Öyle pek güldürmüyor, ama sıkmadan izletiyor kendini. United States Of Tara’nın Pammy’si Joey Lauren Adams dışında kimseyi tanımıyorum ama; kadro da uyumlu olmuş bence.
Merhaba. Senelerdir bu siteyi ve değerli yorumlarınızı takip ediyorum. Ancak yorum yapmak bugüne kısmetmiş. Yeni başlayan dizileri şöyle baştan inceleyeyim dedim ve ilk olarak Cleverman’e şans verdim. 1.bölümünü izledim ancak çok sıkıldım izlerken. Belki ilerleyen bölümlerde güzelleşebilir, 2.sezon onayı da almış ama sanırım şu an için devam edemeyeceğim. Belki daha sonra tekrar bakarım. Diğer dizilere de bakar bakmaz yorum yapacağım, umarım fazlalık olmam
@angel_elika : Estağ… Fazlalık ne kelime, hoş geldiniz. Umarım kalıcı olursunuz yorumlarda da.
Başına beklentisiz oturdum ama beklediğimden iyi bir ilk bölümle karşılaştım diyebilirim. Karakterlerden gözüme batan olmadı şimdilik. Türü sevdiğim için eğlenceli, çıtır çıtır gidecek bir dizi olacağa benziyor benim için.
Fragman vs. izlemediğim için ispiyon sayılır mı bilmiyorum ama garantiye alayım.
@dkamoy Hoş buldum. Sen ile hitap edebilirsiniz. Adım Anjelika. Vakit bulabildiğim sürece, buralarda olabileceğimi umuyorum bende. Çünkü dediğim gibi yıllardır zaten siteyi arka planda takip edenlerden oldum. Taze taze bir yorum daha yapayım hemen.
Outcast S01 E01
Clevermen’den sonra izleyince açıkçası yeniden bir hayal kırıklığına uğrar mıyım acaba diye düşünerek başladım. Lâkin dizi beni oldukça şaşırtarak direk içine çekti. Çoğu kişi yorumlarda Damien kadar iyi değil yazmış olsa da, sanırım Damien izlemiyor oluşum bu diziyi beğenmeme artı katkı sağlamış oldu. (Damien’i de izlemek istiyorum ama Omen filmini izlemeden de başlamak istemedim, bu tarz konularda takıntılıyım maalesef) En kısa zamanda geri kalan bölümlerini de izlemek istiyorum.
Dizilere körlemesine dalmaya bayılıyorum ya.
Ben Dead of Summer’ı slasher dizisi sanıyordum. Alakası yokmuş. Daha ilk dakikadan “katil kim” falan diye milleti tarttım o kadar hahaha.
Neyse, dizi tırt ama Elizabeth’i özlemişim.