50 m2 || Tanıtım
5 yorum necdetcem7 09 Şubat 2021 08:52
Netflix, yerli dijital dizilerimizin artması konusunda bizim için önemli bir platform haline geldi. Bu kapsamda Hakan: Muhafız, Atiye, Aşk 101, Bir Başkadır ve Rise of Empires: Ottoman gibi işler orada kendine yer buldu. Netflix ve Türkiye işbirliğinin son meyvesi ise 50 m2 dizisi oldu.
27 Ocak’ta ilk sezonuyla ekranlara gelen dizimizin ilk sezonu 8 bölüm. Bölüm süreleri 40-50 dakika arası değişmekte ve sezon finali 64 dakika. Devam sezonunun olup olmayacağı yönünde bir haber yok. Dizinin yönetmenliğini Kardeş Payı ve İşler Güçler gibi işlerde çalışmış olan Selçuk Aydemir yapmış. Senaryosunu Leyla ile Mecnun dizisiyle ünlenen Burak Aksak yazmış. Yapımcılığını ise BKM üstlenmekte.
Gölge (Engin Öztürk), babası gibi gördüğü Servet (Kürşat Alnıaçık) tarafından uğradığı ihanetin ardından kaçarken kendini hiç bilmediği bir mahallenin 50 metrekarelik terzi dükkanında bulur. Ortalık durulana kadar oraya sığınan Gölge’yi gören mahalle sakinleri onu terzi dükkanının yeni vefat etmiş sahibinin oğlu zanneder. Yalan üzerine kurulu bu yeni kimlik, Gölge’nin geçmişi ve kimliğiyle ilgili sırları ortaya çıkaracaktır. Mahalleye ve buradaki insanlara alıştıkça Gölge yeni birine dönüşecek ve gerçekte kim olduğunu anlamaya başlayacaktır.
Gölge (Engin Öztürk)
Çocukken kaybolmuş bir halde Servet tarafından bulunmuş ve yetiştirilmiştir. En büyük arzusu ailesine ne olduğunu ve gerçek kimliğini bulmaktır. Servet’i babası gibi görmüş, onun kirli işlerini yapan ve onu koruyan bir gölgesi olmuştur. Fakat bir gün en yakınındaki insanın en büyük düşmanı olduğunu öğrendikten sonra hayatı tamamen değişecektir.
Servet (Kürşat Alnıaçık)
Gölge’yi küçük bir çocukken evlat edinmiş ve onu yetiştirmiştir. Gölge’yi kendi istediği gibi kullanmış ve onun yeteneklerinden faydalanmıştır. Hırslı, istediği her şeyi elde etmeye çalışan birisidir. Gölge’nin ailesi hakkında bildikleri vardır ama ondan bunu saklamıştır.
Muhtar (Cengiz Bozkurt)
Gölge’nin Servet’ten kaçarken sığındığı terzi dükkanının bulunduğu mahallenin muhtarıdır. Gölge’yi tanıdığı ilk günden itibaren hoş karşılar ve misafir eder. Mahallesinde yaşayan herkesin yardımına koşan, yaşanılan kentleşmeye rağmen mahalle kültürünü yaşatmaya çalışan birisidir.
Dilara (Aybüke Pusat)
Muhtar’ın kızıdır. Mahallede bir pastane işletmektedir. Gölge’yi ilk geldiğinde sıcak karşılamasa da sonradan kanı kaynamaya başlayacaktır. Lafını esirgemeyen dobra birisidir.
Mesut (Tolga Tekin)
Mahallenin en büyük soyguncusudur. Bütün mahalleliye zorla senet imzalatmış ve kendine borçlandırmıştır. Pis bir tefecidir. Gölge’nin elinde olan terzi dükkanını çok istiyordur. Mahalle için çok daha başka planları vardır.
Kadroda Tuncay Beyazıt, Özgür Emre Yıldırım ve Yiğit Kirazcı da rol almakta.
Diziyi bitirdim. Burak Aksak ve Selçuk Aydemir gibi iki çok beğendiğim ismin olmasından dolayı bayağı yüksek bir beklentiyle ve merakla beklediğim bir diziydi 50 m2. Genel olarak beğendim ancak bu iki isimden daha iyi bir dizi beklerdim diyebilirim. Beklentimi çok da aşırı karşılamadığını söyleyebilirim fakat gömüldüğü kadar da kötü olduğunu düşünmüyorum kesinlikle. Yani Atiye ve Hakan: Muhafız’dan iyi olduğunu söyleyebilirim kendimce.
Çok uzun süreye ve bölüme sahip olmadığı ve beklentimi düşürüp izlediğim için de çok sıkılmadım ve izlediğime pişman olmadım. Bu şekilde izlenirse daha rahat izlenebileceğini düşünüyorum. Dizide gördüğüm sorunlardan birisi bence dizinin hem komediye hem drama yer yer kayıp ikisini de tam yapamaması. Hem drama olsun hem komedi olsun derken karışık bir çorba gibi mundar olduğunu düşünüyorum. Ayrıca mutfağındaki iki ismin mizah içerikli komedi üzerine daha iyi yapımlar çıkarttığını bildiğimden komedi kısmı daha ağır basan ve güldüren, aynı zamanda güldürdüğünde de düşündüren kaliteli bir içerik bekliyordum. Onu karşıladığı yerler oldu ama dijital platform etkisiyle daha fazla olmasını isterdim. Hatta bu iki isim olmasa daha fazla bile övebilirdim diziyi.
Bir de sonunun tamamen açık bittiğini söylemeliyim; eğer izlemek isteyen olursa sezon onayını beklesin derim.
yorumlar
Çıktığında izledim sezonu.
Netflix’in en iyi işlerinden birisi olmasa da gereksiz gömüldüğünü düşünüyorum. Burak Aksak’ın önceki işlerine aşina değilim, sadece dışarıdan bakışla bir fikrim var. Onun komşuluğunda bir işti.
2. sezon onayı almasını isterim. Pis bir yerde kaldı. Gelmişken önceki yorumları da koyayım:
—
5 bitti.
Beğenmedim dersem haksızlık olur, ne kadar beğendiğimi de ölçemedim daha. Komedi desen değil, drama kısmı da bir değişik. Ortaya karışık ilerliyoruz.
—
7 bitti. İkinci yarısı daha iyi geçti sanki ya da ben artık alıştım ve yürüyüp gidiyoruz birlikte.
* En güzeli. Destekliyorum.
* Bu model bir Civan’la olabilemez. Olan iki gram sempatimi de emdi. Mesut’la ve Servet’le zaten olmaz. Turan’la da ömrü çürür insanın. Yakup ve Muhtar’ı ne yapsak bilemedim şu an.
Nihayetinde Gölge kazandı.
* Bence de.
* Anlayışlı mı desem, alık mı desem bilemedim.
* Sezon finali neden 64 dakika peki? Neyse bu da biter bugün elbet.
—
1×08 (Sezon finali) üzerine:
* Dizinin gözüme batan kısımları bölüm sürelerinin uzun kaçması. Pek de sıkılmadım ama bu kadarına gerek olmadığını düşündüğüm oldu. Bir de Gölge dışındaki karakterlerin o kadar da ilgi çekici olmaması var.
* Absürt komedi olabileceği beklentisindeydim. Olmadığı için memnunum. Zaten komedi desen değil, drama demeye kalksan o da tartışılır. Araya espri sıkıştırıp konusunu ilerletmeye çalışan kara mizah türünde bir dizi.
“Espriyi yaptım, şimdi kahkahayı bekliyorum,” havası arada esti, ama dert değil.
* Engin Öztürk elinden geleni yapmış, kendisine bir şey diyemem. Cengiz Bozkurt’un da diğer oyunculara oranla katkısı daha fazlaydı. Kadın karakterlerin azlığının üstüne erkek karakterlerin öküz burcuna mensup olması binmeseydi her şey biraz daha “tatlış” olacaktı.
* Twitter’dan birisinin dizinin Netflix’in genel kitlesinin sıkıcı bulacağını düşündüğünü okudum. Sanırım katılıyorum. Her şeye bir kulp bulan, buna neler bulmaz?
Yarın öğlen Top 10’in ilk üçünde bir yerde göreceğimiz inancım baki. Diziye telif uyarısı geldiği için çoğu dizi sitesinden kaldırılması “fısıltının” yayılmasını engelleyebilir bu arada.
* Göründüğü kadarıyla 2. sezon onayıyla birlikte başlamadı. Huyluyum diyenler onayı beklesin. Sabunlu kalırlar, gözleri yanar.
* Gelmişken “malum” sezon finaline de dokunayım.
+ “Silah patladı da peki sonra ne oldu?” kısmına girmiyorum. Gölge’nin öleceğine inanamadım.
+ Yakup’un Leke’yi öldürmesi üzerinden de kasarlar bir şeyler.
+ Olmayan boyu ve posu devrilesice Cihan’ın babasını öldürüp daha da raydan çıkması da var.
+ E bu Servet denilen gereksiz kimlerle iş yapıyorsa bu sefer onların mahalleye dadanması var.
“Başarısızlıklarına gül böreği muamelesi yapıyorsun, bari çörek otu falan da serp üstüne.”
&
Kamu Spotu
50 m2’nin başına Leyla ile Mecnun bulma beklentisiyle o-tur-ma-yın.
Kamu Spotu
Mükemmel gidiyor 6. Bölüm bitti açıkçası neden gömüldü ya da neden bu kadar yetersiz kaldı bu dizi anlamadim izlenme olarak bence oyunculuklar epey iyi senaryo iyi su dizinin tutmamasındaki en baştaki problem bence burak aksak’in cem yılmaz sendromuna dönüşmüş olması olabilir kendini komedi alanında tanıtmış ve basarili olmus biri farklı iş yapınca başarısız görülebiliyor ama bence bu diziye sans verilmeli
Cok pis bi yerde bitti açıkçası umarım 2. Sezon onayını alır