Blindspot || Kör Noktadan Çıkan Sırlar — Tanıtım
175 yorum real tortoise 24 Kasım 2015 09:03
2015 2016 2015 2016 sezonu aksiyon amerikan dizisi blindspot greg berlanti jaimie alexander nbc polisiye suç suç draması sullivan stapleton tanıtım yeni dizi
Blindspot, geçtiğimiz Eylül ayında yayın hayatına başlayan bir NBC dizisi. Her ne kadar kanalı iptal/devam konusunda zihinlerimize kötü nam salmış olsa da dizi aldığı tatmin edici reytingleri sayesinde 2. sezon onayını şimdiden aldı bile. Klasik formüllü polisiyeyi merak uyandırıcı bir ana konuyla buluşturan bu diziyi tanımak isteyenler buyursunlar yazının devamına.
KONU
Amerika’nın en kalabalık şehirlerinden New York’un göbeğinde yer alan ve her gün binlerce kişinin yolunun düştüğü Times Meydanı‘nı duymuşsunuzdur. İşte bu meydanın göbeğinde günlerden bir gün, sahipsiz bir çanta bulunur. Çantanın üzerinde ise “FBI’ı Arayın” yazılı bir not bulunmaktadır. Bomba şüphesi taşıyan çantanın bulunmasıyla meydandaki yüzlerce insanın alandan uzaklaştırılması uzun sürmez. Kısa süre sonra bomba imha ekibi olay yerine varır. Durumun buraya kadar yeterince tedirgin edici oluşu yetmezmiş gibi bu gizemli çanta bir anda kıpırdamaya başlar. Bir süre sonra bu çantadan vücudunun her yeri çeşitli dövmelerle dolu, çıplak, genç bir kadın çıkar. Ancak bu kadın ne buraya nasıl geldiğini, ne de kim olduğunu hatırlayabilmektedir. İşte hikayemiz de FBI tarafından gözetim altına alınan bu genç kadının FBI ajanı Kurt Weller ile bir şekilde yollarının kesişmesiyle başlıyor.
Çok geçmeden kadının üzerindeki her bir dövmenin bir çeşit bilmece ya da yapboz parçası görevi gördüğü ve her birinin farklı bir olayın ipucu olduğu anlaşılıyor. Bu noktadan sonra bizler de bu gizemli kadının kimliğini ve nasıl bu hale geldiğini öğrenmeye çalışırken, bir yandan da her hafta bir dövmenin sırrının çözülmesine ve ekibimizin dövmelerin verdiği ipuçlarını takip etmesine tanık oluyoruz.
KARAKTERLER / OYUNCULAR
Jane Doe
Kendisi konu kısmında bahsi geçen gizemli kadın. Zaman zaman geriye dönüşlerle hakkında bazı bilgiler edinecek olsak da ilk etapta kendisi hakkında hiç bir bilgimiz yok. E o zaman Jane adı nerden çıktı derseniz, ABD’de kimliği belirlenemeyen erkeklere John Doe, kimliği belirlenemeyen kadınlara Jane Doe deniliyor. Biz de gerçek adını bilmediğimiz ana karakterimize Jane adını takmış oluyoruz böylece.
Karakteri güzel oyuncu Jaimie Alexander canlandırıyor. Oyuncu son yıllarda Marvel Sinematik Evreni‘yle bir hayli içli dışlı olmuş bir isim. Dolayısıyla kendisini yakın zamanda yer aldığı Thor filmlerinden ve Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D. dizisindeki konuk oyunculuğundan tanımanız mümkün. Geçmişte bir dönemin popüler dizisi Kyle XY’da da rol almış olan oyuncu, en son HBO komedisi The Brink’e birden fazla bölümde konuk olmuştu.
Kurt Weller
İşinde başarılı, karizmatik ve bir o kadar da ciddi bir FBI ajanı. Jane’in vücudunda yer alan “KURT WELLER FBI” dövmesinden dolayı kendisini bir anda Jane ile ilgilenen ekibin içinde ve olayların ortasında buluveriyor. Tahmin edebileceğiniz gibi Jane’in yaşadığı bu süreçte önemli destekçilerinden biri.
Karakteri Sullivan Stapleton canlandırıyor. Oyuncu daha önce Strike Back dizisinde başrol olarak yer almıştı. Ayrıca kendisini geçtiğimiz yıl gösterime giren “300: Rise of an Empire” filminde yine başrolde izlemiştik.
Bethany Mayfair
Jane ile ilgilenmekte olan FBI biriminin müdürü. Ekibine her konuda güvenen ve onları her zaman destekleyen bir yapıda. Ancak kendisinin de birtakım tehlikeli sırları mevcut.
Karakteri Marianne Jean-Baptiste canlandırıyor. Bir adet Oscar ödülü adaylığı (Secrets & Lies – 1996) bulunan, Without a Trace izleyenlerin yakından tanıdığı İngiliz oyuncuyu en son başarılı İngiliz dizisi Broadchurch’ün ikinci sezonunda izlemiştik.
Edgar Reade
Ekibin bir diğer üyesi olan Reade’nin Jane hakkında ciddi şüpheleri var. Dövmeleri körü körüne takip etmenin olumsuz sonuçları olacağına inanıyor. Zaman zaman bu şüphelerini dile getirmekten çekinmiyor. Yine de ekibe elinden gelen her şekilde yardım ediyor.
Karakteri Rob Brown canlandırıyor. Oyuncuyu daha önce rol aldığı HBO dizisi Treme’den hatırlamak mümkün.
Ajan Patterson
FBI’ın Adli Tıp biriminin başında yer alıyor. Jane’in vücudundaki dövmelerin sırrını çözmek için sürekli çaba harcıyor. Ayrıca ekibe davaları çözmesi için de pek çok konuda yardımı dokunuyor.
Karakteri Ashley Johnson canlandırıyor. Oyuncu daha önce pek çok dizi ve filmde irili ufaklı rollerle karşımıza çıkmış.
Tasha Zapata
Ekibin bir diğer üyesi. Genelde ekiple uyumlu bir görüntü çiziyor. Özel hayatında birtakım sorunlar yaşıyor ve bu sorunları ekip arkadaşlarına yansıtmamaya çabalıyor.
Karakteri Audrey Esparza canlandırıyor. Kendisini Public Morals, Black Box, Power gibi pek çok diziden tanıyor olabilirsiniz.
Doktor Borden
Karakterimiz işinde başarılı, hevesli genç bir doktor. Jane’in tıbbi bakımından sorumlu ve onun yaşadığı bu zorlu sürece alışması için çabalıyor. Kendisi ayrıca Jane’in hafızasını yerine getirmek ve onun kimliğini belirlemek için de Jane ile birlikte çalışmalar yapıyor.
Karakteri Ukweli Roach canlandırıyor. Oyuncuyu E! kanalının The Royals dizisinden tanıyor olmanız mümkün.
Karakter posterlerinin daha büyük halleri için şuraya uğrayabilirsiniz.
MUTFAKTAKİLER
Dizinin yaratıcısı daha önce Dark Matter, The L.A. Complex, Bored to Death, Stargate Atlantis gibi dizilerin de mutfağında yer almış olan Martin Gero. Yapımcı koltuğunda oturan isimler ise Mark Pellington (“Cold Case”), Sarah Schechter (“Arrow”, “The Flash”), Martin Gero, Greg Berlanti (“Arrow”, “The Flash”, “Brothers and Sisters”) ve Howard Griffith (“Criminal Minds”, “Empire”). Yapımcı şirketleri Berlanti Productions, Quinn’s House ve Warner Bros. Television olan dizinin müziklerinde Blake Neely (“Arrow”, “The Flash”, “Supergirl”, “The Mentalist”) imzası var.
SON SÖZ
İlk sezonu 23 bölüm sürecek olan dizi girişte de bahsi geçtiği gibi halihazırda 2. sezon onayını da almış durumda. Bir yandan güzelce ana konusunu işlerken, diğer yandan bölümlük konulara eğilen bir dizi izlemek istiyorsanız Blindspot’un en azından ilk bölümüne bakmanızda fayda var.
VİDEOLAR
Fragman
Açılış Jeneriği
https://www.youtube.com/watch?v=EKBps9VNFCY
yorumlar
3×08 üzerine:
* Noel arasına bir bölüm kala karıştırın tabii…
* Buna rozet verenler çok düşünmemişler galiba. Salak mısın sen diyeceğim malum sebepten uygun düşmeyecek.
ben sanmıyorum peşini bıraksın diye öyle demiştir muhtemelen
Kızın ölmemesine çok şaşırdık
Bu dizide kesin Türk asıllı birileri çalışıyor (yani Rich Dotcom dışında). Türkiye lafının en çok geçtiği dizi. Ceyn de ne işimiz Türkiye’de, niye başkalarının hayatlarına karışıyoruz diyerek güldürdü
EK: Dark Matter elemanını görünce hüzünlendim
Ulan Weller,
Ya Tori Anderson, bu kadar güzel gözükme güzelim. Roman ile yan yana gelince, parlaklıklarından güneş gözlüğü takmak zorunda kalıyorum
Tasha güzelim, sen de adamı başta ret etmiştin, şimdi Megan ile aralarına girme lütfen.
Diziyi bilmeyen biri şunu okusa, pembe dizi izlediğimi sanacak
Sonunu okumadan ortasında aynısını ben dedim. Ayrıca Weller bir de beceriksiz, vicdan yaptığı konuyu da becerememiş zaten.
Hail Roman resmen.
Bu durumda…
Bill Nye, konuk olacakmış.
Sizi şakacılar sizi.
* Ay o Borden niye hayatta? Ne gerek vardı? Bir de Patterson’ın içine doğunca güldüm tabii.
FBI-CIA dizilerinde bunu yapmaları hiç hoşuma gitmiyor. İyi halt yediniz.
* Roman’ın Blake’ten gerçekten hoşlanması detayını seviyorum da bu işin sonu da yedi bölüme pis patlayacak bu gidişle.
için uygun değil diyordum ki, tam olarak onu yapmadılar neyse ki.
Lan Cade’e yazık değil mi? Adamı niye harcadınız? Adamın öldüğünden yüzde yüz emin değilim. Gerçi Jane, kalbe yakın bir yerden vurdu adamı. İleride bir anda karşımıza çıkar mı?
Ulan amma şeyini çıkardınız, Borden buradan ağır yaralı halde nasıl kaçtı şimdi?
https://www.youtube.com/watch?v=k4NoN6bIXRY%5B/ispiyon%5D
Yalnız ekibi baloya çağırdığına ve biz daha 16’da olduğumuza göre pek de hoş şeyler olmayacak. Ay bir de insan fark etmez, şu anlaşmalarınızı kağıt parçalar gibi bozmayın! İnsanın sinir olası geliyor.
@abidin77 Seni 16’ya davet ediyorum o cevap için. Ha yer misin yemez misin onu bilemiciğim
@aytackara: Ben de tam ona girmiştim. 8. dakikadan geliyorum. Yemedim
Neyse bu Taşa ve Riid arasındaki olaya en azından bir giriş yaptılar.
Ay bu NY’e karşı kaçıncı saldırı girişimi oldu? Eskiden bir heyecan uyandırırdı. Artık o kadar ilgisiz izliyorum ki bu olayları.
Kaldı 6 bölüm.
3×17 üzerine:
Bu dizinin devam eden sezonu Roman ve Blake ile daha güzel. Ekibi boşverip bu ikisini izleyesim geliyor bazen.
Ek: 2 Aralık yorumunda bahsettiğim şifreyi az önce devam ettirdim “One of us give our” oldu.
Dizinin başrolü ‘4. sezonda görüşürüz.‘ demiş diziye onay çıkmışçasına.
Artık kural gibi bir şey. 3 tam sezonu olan 4’ü de kapar. Onaydan çok iptal sürpriz olur.
Zaten bu sezonu cuma gününde yayınlamaları da kazasız belasız tamamlasın da syndication sınırına ulaşalım diyeydi.
İki haftalık araya çıktıklarını beş dakika önce bölümü göremeyince fark ettiydim bu arada.
Her diziye bir Roman lazım.
*
* Bölüm isimlerinden çıkan şifreyi tamamladım, “One of us will give our life” cümlesi çıkıyor. Yalnız ben buna bir anlam oturtamadım. Birimiz hayatımızı verecek gibi bir şey oluyor düz çeviriyle. Birisi hayatını kaybedecek ama biz cinsiyetini saklayalım da yapmış olabilirler.
Neyse öğreniriz, o kadar da önemli değil.
Zapata, ne bok yiyon.
Roman, her şeyi kardeşine bıraktı herhalde. Yeniden Remi’ye dönüşeceğini biliyordu muhtemelen.
Son üç dakikanız sizin olsun, geri iade ediyorum ben onu.
* Zapata’yı da sırf ortalıkta tutmak ve gelecek sezona konu bulabilmek için yamamışlar. Ne gerek var bilmiyorum ama siz bilirsiniz.
* Remi’ye mi döndük yani? Ay çok saçma.
Gelecek sezon görüşürüz.
Dustin Milligan (Schitt’s Creek, 90210) ve Annie Q. (The Leftovers) konuk olacakmış yeni sezona.
Ennis Esmer ana kadro oyuncusu olmuş.
S4 Postercik
Açılış sekansını iyi beceriyor bu dizi. Üç aylık zaman atlamasıyla hikayeye devam etmişler.
* Roman’ın halisinasyon hali sezon ortasına kadar idare eder herhalde. Gerçi bu bölümde kasadan aldıkları şeyden 8 tane daha olduğunu söyledilerine göre biraz daha uzun sürebilir. Bakarız.
* Tasha’nın yeni halinin ilgimi çekmeyeceğini düşünmeye başladım. Ayrıca Kötü Jane meselesinden niye sıkılmıyor bunlar? Her sezon bir tur başa dönüyoruz sanki.
Chaske Spencer, tekrar eden bir rolle 4. sezon kadrosunda.
4×06 üzerine:
* Ben bu Justin’i sevmeye başladım. He can stay. Zapata’dan sıkıldım, o kalmasa da olur.
* İyi bir noktada bir haftalık Thanksgiving arasına çıkmış.
4×07 üzerine:
* Weller’dan yine zeka fışkırıyor. Üç bölüm geriden fışkırıyor, tek sorun o. Ben boşuna Roman haklı demiyorum. Yaşasın kötülük.
* Bu bölümden sezon arası bölümü olurmuş aslında ama bir bölüm daha var.
Malum mevzu bir miktar içimi sıksa da bu bölümü genel olarak beğendim desem olur.
* Bir ara kısa süreli Patterson-Rich yapacaklarmış gibi yürümüşlerdi dizide ama sonrasında her şey rölantiye girdiydi. Yapacakları varsa bile artık girişmesinler o yola. Ben Rich-Boston mevzusundan memnunum. Bu bölümde ikisinin halleri de ayrı güzeldi.
* Tasha kısmı mı ilgimi daha az çekiyor yoksa Remi’nin halleri mi? Bilemedim.
* Roman sezon ortasına kadar kaldıktan sonra gidecek diye bir yorum yazmıştım yukarıya zaten. Luke Mitchell’ın The Code dizisinde oynayacağının haberi ta Ağustos 2018’de gelmiş. E artık zamanıydı. Hayırlısı olsun.
4×09 üzerine:
TVLine haftanın performansı olarak Jaimie Alexander’ı seçince niyesini merak ettiydim. Ortalamanın üstünde bir bölümle geri dönmüşler denebilir. Daha doğrusu genel konseptte neyin nasıl olacağı belliydi aslında ama detayları ve bölümün son kısımlarını sevdim.
4×11 üzerine:
Yapmazlar herhalde ama keşke yapsalar.
4×13 üzerine:
Üç hafta araya girmek için iyi bir bölüm olmuş. Gerisine de sonra bakarız.
18 bölümde bitecek hikayeyi 22’ye uzatacaklar hissine kapıldım bölümün sonunda.
4×18 üzerine:
Dizi Tanrısı’ndan sıradaki dileğim bu dizinin iptal olması. Bir önceki The Gifted iptaliydi, o kabul oldu.
Ayrıca saçmaladığını bilip bunu dile getirerek üstünü örtmeye kalkan senarist sevmiyorum ben.
Not: Son kısım iyi fikirmiş ama işte bunlar hep 22 bölüm.
NBC bunu programdan bir aylığına çıkarmış. Üç bölüm kalmıştı zaten, 24 Mayıs+31 Mayıs (x2) şeklinde tamamlayacakmış sezonu.
Üstteki dua beddua versiyonuyla kabul oluyor sanki.
4×20 üzerine:
Asla şaşmıyor. Şaştığı gün ben de şaşacağım zaten.
İki bölümle kapatacağına bir ay ara vermese ve teker teker yayınlayıp bitse daha mutlu olurdum. Gelecek sezon final yapacağı iyi oldu, 13’ten daha az bölümle final yapması daha da iyi oldu.
The Blacklist’e yapmadığı için teşekkür ettiğim şeyi bunlar yaptı. O yüzden biraz kızgınım sanırım.
* Bu da burada dursun. Cevap veriyorum: 0 (sıfır).
5. ve final sezonu “yazın” geliyormuşmuş. 13 bölüm.
Final sezonu posteri
Season 5 Promo
Pek de özlememişim. Ama geldik final sezonuna, çok da fark etmez. Kaldı 12.
* Reade’in öldüğüne tam olarak ikna olmadım. Ama pek bir öyle göründü, şimdilik öyle olsun.
Greg, move your head.
* Starbucks’ı özledim
* Bu da çıktı aradan.
Next.
5×05 üzerine:
Malum konuk oyuncu sayesinde bölüm güzelleşti ^.^ Yakında yeni bir diziye de gelsin.
Final sezonu sponsorluğunda diyaloglarla geçmişi de hatırladıkları bir bölüm oldu denebilir. Sorgu kısmı biraz dandikti tabii.
5×06 üzerine:
* Dondurma beyi sevdim sanki, kalsın ortalıkta az daha.
* Bırakın da silsinler işte, n’olcek yani? Nasılsa bir sürü var elimizde.
Not: İzlerken aklıma Utopia geldi. Amazon’un versiyonuna ne oldu acaba? En son kadroyu falan da toplamışlardı.
5×07 üzerine:
Bu kadarı da “biraz” fazlaydı. Yazıklar falan olsun, ne diyeyim. O şeyin etkisini 5 saniyede göstermesi saçmaydı, gelmişken onu da belirteyim.
5×08 üzerine:
Finale üç bölüm kala olan şeylere bak. Tanrım, ne büyük acılar… Kalbim kırıldı durduk yere.
5×09-10 üzerine:
Çift bölümle gelmişler, kaldı bir tane. O da 100. bölümmüş. Bir hafta ara verip 23’ünde perdeyi kapatıyor sonunda.
* Yaptıkları geri çevirmeyi yaptıkları için minnettar gibi bir şeyim. Gerçi ben bunu sezonun başında olanlar için bekliyordum bir ara. Şimdi olması muhtemelen daha iyi oldu.
Ama sonra bir benzerini tutup 10’un sonunda yine yaptılar. Başka hamle bilmiyor musunuz siz?
* 11 bölüm olmasının da katkısıyla hızlı bir tempoda ve biraz iddialı gidiyorlar. Son iki sezonu düşününce trajikomik kalıyor.
5×11 (Final/100. bölüm) üzerine:
Çok iyi bir kapanış oldu. Bayıldım demeyeyim ama beğendim. Her kapıdan, sağdan soldan, ama hayali ama gerçek olmak üzere tanıdık bir sima fırladı. Buna hazırlanıyormuşçasına döktüler herkesi ve her şeyi ortalığa.
Bu kadar konuk oyuncuyu nasıl ayarladılar onu merak eder oldum artık. Hikayeyi de bu sırada toplayıp gittiler ayrıca. Başladığı gibi gitmeyen dizilerden olsa da kötü bitirmedi neyse ki. Bu sezon da geçenkinden iyiydi zaten.
Saygılar.