Paradise Lost – Tanıtım
3 yorum pirate 26 Mart 2020 17:04
Dükkanı geçtiğimiz yıl L.A.’s Finest ile açan, sonrasında Mad About You‘yu dirilten ve Manhunt‘ı Manhunt: Deadly Games isimli yeni bir sezonla döndüren Spectrum Originals’ın yeni draması Paradise Lost‘un tanıtımıyla karşınızdayız.
Blood & Oil‘in yaratıcılarından Rodes Fishburne‘un yaratıcısı olduğu dizi, 13 Nisan 2020 tarihinde izleyiciyle buluştu. 10 bölümden oluşan dizinin 2. sezonunu olmayacak. Fishburne’e yapımcı koltuğunda Arika Lisanne Mittman, Romeo Tirone ve W. Mark McNair gibi isimler eşlik ediyor. Gizem türündeki dizinin bölüm süreleri 40’ar dakika civarında değişiklik gösteriyor.
KONU
Mississipi’de ormanlık alanlar ve upuzun bir nehir ile çevirili küçük sayılabilecek bir yerleşim yerindeyiz. Yates Forsythe isimli bir adam, babasının ricası üzerine uzun yıllar sonra memleketine geri dönüyor ona yardımcı olmak amacıyla. Peşinde de karısını ve çocuklarını Kaliforniya’dan buraya sürüklüyor.
Güvenilmez insanlarla dolu bir yerdeyiz. Geçmişte burada bir takım gizemli olaylar yaşanmış. Bazıları saklı gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyor, bazıları da her şeyin gömülü kalmasını. Buralara yabancı güzelimiz Frances Forsythe da kendisini tüm bunların orta yerinde buluyor.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Yates Forsythe (Josh Hartnett):
Dönüşünün 1 yıllık olduğunu, işleri yoluna koymasının ardından taşınacaklarını dillendiriyor. Ailesine ait gazetenin başına geçiyor gelir gelmez. Geçmişe dair sırların gömülü kalmasını isteyen kişilerden biri Yates.
Aktörü Penny Dreadful dizisi dışında 30 Days of Night, Lucky Number Slevin ve The Faculty gibi sinema filmlerinden tanıyoruz.
Frances Forsythe (Bridget Regan):
Kocasının sürüklemesiyle kendisini yaşamak istemediği bu yerde buluyor. Bir psikiyatrist olan Frances, kendisine bir ofis tutup hastalar kabul etmeye başlıyor geçici olarak yaşamayı kabul ettiği bu yerde. Bu hastalarından ilki olan ve ağzında bir ‘Yangın’ lafı dolanan Boyd Suttree (Silas Weir Mitchell) ise geçmişe dair sırların çözülmesinde kilit adam pozisyonunda olan biri. Buraya taşındıktan sonra kocasının içindeki tasvip etmediği güneylinin ortaya çıkmasından ve tanıdığı adamın medeniyetten uzaklaşmaya başlamasından endişe duymakta ayrıca Frances.
Aktrisi Jane the Virgin, The Last Ship ve Legend of the Seeker dizilerinden tanıyoruz.
Judge & Byrd Forsythe (Nick Nolte & Barbara Hershey):
Yates’in anne ve babası. Güney geleneklerine ve topraklarına bağlı tipler. Yates’in 1 yıllığına geldiğini söylemesine rağmen oğlunun ve ailesinin dönüşünün temelli olacağına inanıyor Judge. Yates dışında bir de kızları varmış çiftimizin. Söz konusu kızımız Janus (Autry Haydon-Wilson) da hikayemizdeki gizemlerden biri konumunda.
Gynnifer & Nicque Green (Gail Bean & Danielle Deadwyler):
Boyd’un geçmişle ilgili bildiği şeylere ilgi duyan bir abla kardeş. Gynnifer, Frances’ın ofisinde sekreter olarak çalışıyor.
*Dickie Barrett (Shane McRae): Kasabanın şerifi. Yates’in ve Janus’un eski bir arkadaşı.
*Ronny (John Marshall Jones): Gynnifer ve Nicque’nin şu an hapishanede bulunan bir akrabaları.
*Devoe Shifflet (Elaine Hendrix): Frances’in hastalarından biri. Niyeti kafayı bulabileceği ilaçlar yazdırmak.
YAZARIN NOTU
Dizinin henüz ilk 2 bölümünü izlemiş bulunuyorum ve izlenebilir durumda olduğunu düşünüyorum. Geçmişte neler olup bittiği kısmı merak uyandırıyor. Bridget Regan’ın başrolde oluşu da önemli bir atı konumunda.
FRAGMAN
https://www.youtube.com/watch?v=zVEwMbkzP2A&feature=youtu.be&ab_channel=SpectrumOriginals
yorumlar
S01E01-02
Çevirisi gelmeye başladı ve ben de izlemeye başlayabildim nihayet.
Fena bulmadım diziyi. Beklentiyi düşük tutmak lazım elbette. 2. bölümü ilk bölüme oranla daha iyi bulduğumu söyleyebilirim. İşin gizem kısmının merak uyandırdığı bir gerçek. Özellikle de Janus kısmı. Bridget Regan’ın varlığı ise dizi için en büyük artı konumunda.
S01E06
400 yıl dedi ya!
Kim ne derse desin; siyahların ırkçılığının beyazlara oranla çok daha sabit fikirli/değiştirelemez boyutlarda olduğunu düşünüyorum.
Daha fazla flashback istiyorum.
İyi kapatmışlar dükkanı.
Güzel dizi oldu Paradise Lost. Sezonun ortalarında birazcık düşse de ilgi çekici bir hikayesi vardı dizinin. Boşlukları yavaş yavaş, güzel güzel doldurdular. Son 2-3 bölümde sürükleyicilik had safhadaydı. Başta Bridget Regan olmak üzere oyuncu kadrosunun dizinin cazibilitesini birkaç kat artırdığını söylemek de mümkün. Autry Haydon-Wilson, Silas Weir Mitchell ve Shane McRae falan da öne çıkmayı başardılar Bridget Regan’a ek olarak.
görmezden gelirsek ucu da tamamen kapalı bitti. 2. sezonu olursa izlerim elbette ama gerek yok yani. İyi olan şeyleri uzatınca tadının kaçabildiğine çok defa şahit olduk nihayetinde daha önce.