Apple+ 4 Haziran 2021 tarihinde yeni dizisi Lisey’s Story‘yi yayınlamaya başladı.

Drama ve gerilim türünde olan dizi, Stephen King’in aynı isimli çok satan romanından uyarlanıyor. Kitaba ülkemizde ‘Bir Aşk Hikayesi’ ismi ile ulaşabilirsiniz. 8 bölümden oluşan dizinin uyarlama görevini Stephen King üstlenmiş durumda. Dizinin tüm bölümlerini Şilili yönetmen Pablo Larraín yönetiyor. Başrol Julianne Moore ve J.J. Abrams ise yapımcılar arasında öne çıkıyor. 

Konusu:

Dizi, Lisey Landon’ın dünyaca ünlü bir yazar olan eşi Scott Landon’ı kaybedişinden iki yıl sonra başlıyor. Aradan iki yıl geçmiş olsa da Lisey, Scott’ın arkasında bıraktığı boşluğa alışamamış, geçmişe takılıp kalmıştır. Fakat Scott’ın eserleri ile kendisine küçük ipuçları bıraktığını fark etmeye başlar. Bu ipuçlarını bularak ilerlerken evli olduğu zamanlardaki bazı garip anları farklı bir şekilde hatırlamaya başlar. Derine saklanmış anılar ortaya çıkarken Scott’ın açıklaması zor olan karanlık bir geçmişe sahip olduğunu fark eder. Böylece Lisey kendini tehlikelerin ortasında bulacaktır.

Lisey Landon (Julianne Moore): Lisey hem dünyaca ünlü bir yazar olan eşi Scott’ın ölümü ile mücadele etmekte hem de kendi aile sorunları ile boğuşmaktadır. Ayrıca kendini Scott’ın tehlikeli bir hayranının hedefinde bulmuştur. Tüm bunların yanında Scott’ın kendisine küçük ipuçları bıraktığını fark etmesi ile karanlık bir arayışa yönelecektir. Oscar ödüllü oyuncuyu Still Alice ve Far from Heaven gibi ünlü filmlerden hatırlayabilirsiniz. 

Scott Landon (Clive Owen): Scott Landon Pulitzer ödüllü dünyaca meşhur bir yazardır. Diziye başladığımızda bir hayranı tarafından ölümcül bir saldırıya uğradığını görüyoruz. Flashback sahnelerini izlediğimizde ise Landon’ın yazdığı kitaplarda açıklanamayan bir gizemin olduğunu fark ediyoruz. Lisey’ye bıraktığı notlar ile bu gizem çözülmeye çalışılıyor. Aktörü The Knick dizisi ve Julianne Moore ile birlikte oynadıkları Children of Men gibi filmlerde bulabilirsiniz.

Darla (Jennifer Jason Leigh): Lisey’nin küçük kız kardeşi. Büyük kardeşlerinin tedavisi başta olmak üzere anlaşamadıkları birçok konu var. Kardeşini kıskandığı için agresif bir tutum sergilediğini görüyoruz. Kendisini Patrick Melrose ve Twin Peaks dizilerinde bulabilirsiniz.

Lisey ve Amanda

Amanda (Joan Allen): Lisey’nin büyük kız kardeşi. Psikolojik sorunlar yaşadığı ve vücudunda kesikler oluşturmaya meyilli olduğu için sürekli kontrol altında tutulması gerekiyor. Scott’ın dünyada kendisini anlayan tek kişi olduğunu düşündüğü için aralarındaki bağ çok güçlü. Dizinin en gizem dolu sahneleri Amanda tarafında geliyor. Gördüğü sıra dışı hayallerin Scott’ın kitapları ile bir bağlantısı olduğunu hissediyoruz. Kendisini The Family ve Luck dizilerinde izleyebilirsiniz.

Jim Dooley (Dane DeHaan): Scott Landon’ın fanatik takipçilerinden biri. Lisey, Scott’ın yayınlanmamış eserlerini vermeyi reddedince meseleye dahil olmaya karar veriyor. Lisey’nin Scott konusunda hiçbir hakka sahip olmadığını düşündüğü için onu tehdit etmeye başlıyor. Oyuncuyu ZeroZeroZero ve The Stranger (2020) dizilerinde de bulabilirsiniz.

Dan Beckman (Sung Kang): Lisey’nin yaşadığı kasabadaki polis teşkilatındaki isimlerden biri. Jim Dooley’nin tehditlerine karşı Lisey’yi korumak için çabalıyor. The Fast and the Furious film serisi ile ünlü olan aktörü Power dizisinde bulabilirsiniz.

Andrew Landon (Michael Pitt): Kendisi Scott Landon’ın babası. Flashback sahnelerinde gördüğümüz kadarıyla çocuklarına fiziksel ve psikolojik olarak zarar veren bir karakter. Fakat bu davranışlarında Landon ailesinin geçmişten gelen sırlarının etkisi bulunuyor. Aktörü Boardwalk Empire dizisinde izleyebilirsiniz.

Dizinin geri kalan kadrosuna buradan ulaşabilirsiniz.

Stephen King uyarlamalarının birçoğu gibi Lisey’s Story de tartışılan dizilerden biri olacak gibi görünüyor. Kadroda çok sevdiğim isimler olduğu için diziye de beklenti ile başladım. Bu yüzden yeni başlayacaklara beklentiyi düşük tutmalarını tavsiye ederim. Şu ana kadar yayınlanan bölümlerin hepsinde düşük tempo ve gizemli, uzun flashback sahneleri ön plana çıktı. Ayrıca kişisel olarak dizinin müzikleri ve Dane DeHaan’ın sahnelerinin ne kadar başarılı olduğu konusunda şüphelerim var. Dizinin pozitif yanlarında ise Julianne Moore öne çıkıyor, kendisini bir dizide izlemek güzel. Bölümler yavaş ilerlediği için sezonun geri kalanını biriktirip izlemenizi tavsiye ederim. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.

Not: Dizi daha önce bu yazının altında konuşuluyordu.