İsveç yapımı Love & Anarchy, Quicksand, Snabba Cash, Young Royals ve The Unlikely Murderer gibi dizilerle izleyiciyi buluşturan Netflix, ülkedeki en yeni dizisini yıl bitmeden yayınladı. 29 Aralık’ta başlayan mini dizi Anxious People, 6 bölümlük sezonuyla ekrana geldi.

Quicksand’i de hazırlayan FLX, komedi-drama türündeki dizinin yapımcısı olurken bölümleri Felix Herngren yönetti. Senaryoyu Fredrik Backman‘ın aynı adlı kitabından (Folk med ångest) Camilla Ahlgren ve Alex Haridi kaleme aldı. Kadrosunda Leif Andrée, Marika Lagercrantz, Per Andersson, Lottie Ejebrant, Anna Granath, Elina Du Rietz, Dan Ekborg, Sascha Zacharias, Carla Sehn, Alfred Svensson, Petrina Solange gibi isimler bulunuyor.

Konusu:

Herkese açık bir ev gösterimi bir anda rehine krizine sahne olur. Başarısız bir banka soyguncusu polisten kaçarken eve sığınmıştır ve satış için hevesli bir emlakçı, iki mutsuz IKEA bağımlısı, hamile bir kadın, intihara meyilli bir multimilyoner ve bir tavşanla kendisini eve kitleyiverir.

Soyguncu birkaç saat sonra vazgeçerek rehineleri bırakma kararı alır ancak sonrasında eve giren polis kimseyi bulamaz. Kendi hayatlarında bir aile karmaşasında olan polis baba-oğul bir yandan da bu olayı araştırmaya koyulur. Hepsi birbirinden tuhaf rehinelerden gelen çelişkili ifadelerse her şeyi daha da karıştırır.

Peki eğer buharlaşmadıysa bu soyguncu nereye kayboldu? Ayrıca neden herkes bu kadar gergin?

Anxious People‘ı hem beğendim hem de pek beğenmedim diyebilirim.

+ Araya giren komedinin dramanın yanında bazen alakasız kaçtığını düşünmekle birlikte meselenin nereye varacağını merak ederek izledim genel olarak. Rehinelerin hayatına da yer vermeleri çözüm öncesi yeterince dikkat dağınıklığı sağladı gibi. Üstelik ufak bazı noktalarla birbirlerine bağlamaları da hoşuma gitti. Soygun olayı da geriye dönüşler eşliğinde onların ve polislerin etrafında dolandı.

+ Olayın polisiye tarafını fazla ciddiye almadan izlemek gerektiğini anlayınca gerisi geldi açıkçası. Fena bağlamadı, komedi tarafı daha çok işimi gördü ve bölüm sürelerinin 30 dk. civarı olması da uygundu fakat hem kapanış için aklımda biraz daha farklı bir senaryo vardı hem de bazı “Koydum, oldu,” kısımları göze batar cinstendi. Yemiş gibi yapıverdim diyelim…

+ Oyunculukları bana göre yeterliydi. Hatta genç polis Jack’i canlandıran Alfred Svensson’un dizideki diş-bıyık kombinine de kredi vermek gerek diye düşünüyorum. Yer verdiği konuları toparlayıp bitirdiğini de göz önüne alırsak herhalde tek sezonda kalır bu arada. Bununla da bir problemim yok açıkçası. Bu da böyleydi özetle.

Dizi, konusu ilgisini çekenlere beklentiyi yükseltmeksizin denemesi için tavsiyedir.

Not: Tanıtım öncesi bu yazının altında yorum yapılıyordu.