ABC’nin yeni draması Deception‘ın tanıtımına hoş geldiniz.

GİRİZGAH

Deception, 11 Mart 2018 tarihinde ekranlara merhaba dedi. Pazar akşamları yayınlanan dizinin an itibarıyla 3 bölümü geride kaldı. Deception‘ın ilk sezonu 13 bölümden oluşacak, 2. sezonu olup olmayacağı ise henüz belli değil. İlk 3 bölümüyle 0.94 reyting oranı ve 4.634.000 izleyici sayısı ortalaması elde ettiğini de belirtmeden geçmeyelim.

Dizinin yaratıcısı, Chuck’ın yaratıcılarından ve Forever’ın yapımcılarından biri olan Chris Fedak. Yapımcı koltuğunda ona Greg Berlanti, Martin Gero, Sarah Schechter, David Nutter, Sarah Rath ve John A. Norris gibi isimler eşlik ediyor.

Suç, gizem, aksiyon ve komedi ögelerini harmanlayan Deception‘ın bölüm süreleri 41-43 dakika arasında değişiyor.

KONU

Konu ve Karakter Kısımları İlk Bölüm İspiyonu (Spoilerı) İçerir

Cameron Black sergilediği gösteriler milyonlarca kişi tarafından izlenen oldukça ünlü ve başarılı bir illüzyonisttir. Büyük riskler aldığı şovları heyecan içerisinde izlenmekte ve büyük övgüler almaktadır. Mesleği söz konusu olduğunda oldukça büyük bir egoya sahiptir ve illüzyon işinde kendini rakipsiz görmektedir. Cameron için işler bu kadar yolunda giderken hiç beklemediği bir şey olur ve hayatı bir anda değişir. Gösterilerini beraber gerçekleştirdiği ve ekibindeki kişiler dışında kimsenin varlığından haberdar olmadığı ikizi Jonathan işlemediği bir cinayet ile suçlanmıştır. Aradan biraz süre geçer. Cameron, kardeşinin suçsuz olduğunu ispatlamak için FBI’ın yardımına ihtiyaç duymaktadır ve karşılıklı iyi niyet göstergesi olarak FBI’a bazı davaları çözmesinde yardımcı olmaya başlar ekibiyle beraber.

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

=Cameron/Jonathan Black=

Cameron ve Jonathan, illüzyon işine daha çocuk yaşta tıpkı kendileri gibi illüzyonist olan babalarının yanında başlamışlar ve o zamandan beri hiç ayrılmamışlardır. Cameron, Jonathan’a oranla bu işe kendini daha fazla adamıştır. Jonathan, isim olarak arka planda kalıyor olmaktan rahatsızdır ve işten de sıkılmaya başlamıştır iyice. Ama işin getirdiği şöhretten ve paradan memnundur elbette. Cameron’a oranla eğlenceye daha düşkün bir yapısı vardır. Söz konusu cinayet vakası da böyle bir eğlence gecesinde meydana gelmiştir.

Cameron, Jonathan’a oranla daha iyimser bir karaktere sahiptir. Jonathan ise adaletin yerini bulacağına ve FBI’ın gerçek katili bulma konusunda yardımcı olacağına pek inanmamaktadır. Ama Cameron ısrarcı bir yapıya sahiptir ve danışman olarak FBI ile birlikte çalışmaya başlar kardeşini kurtarabilmek amacıyla.

Cameron’ı neşeli, eğlenceli, zeki ve karizmatik biri olarak tarif edebiliriz.

Karakterlere hayat veren oyuncu ise Cooper Barrett’s Guide to Surviving Life dizisinden tanıdığımız Jack Cutmore-Scott.

=Kay Daniels=

Cameron’ın FBI’dan iletişim halinde olduğu ajan. Cameron’ın TV’ye haber olan bir davadayı fark edip yardım teklif etmesiyle tanışıyor ikilimiz. Kay, Cameron’ın davanın çözüm sürecine katkısından memnun kalınca ve Cameron’ın istekli, ısrarcı tavrına karşı koyamayınca beraber çalışmaya başlıyorlar ilerleyen süreçte.

Kay’i dışarıya karşı soğuk görünen bir mizaca sahip, iyi niyetli, işini seven, cesur bir kadın olarak nitelendirebiliriz.

Karaktere Billions ve She’s Gotta Have It dizileri ile Baywatch filminden hatırlanabilecek Ilfenesh Hadera hayat veriyor.

=Mike Alvarez=

Kay’in FBI’daki ortağı. İllüzyon gösterilerine ve Cameron’a karşı özel bir sempatisi var. Neşeli, yeri geldiğinde soğukkanlı yeri geldiğinde ise çocuk gibi heyecanlı bir adam.

Karakteri Prison Break, Telenovela ve Chase dizilerinden tanıdığımız Amaury Nolasco canlandırıyor.

=Deakins=

Kay ve Mike’ın çalıştığı FBI biriminin müdürü. Cameron’dan pek hoşlanmıyor ama Kay’ın ısrarıyla ve birime yardımcı olabileğine de inanarak Cameron’ın özel danışmanlık yapmasını kabul ediyor.

Karakteri Murder in the First ve Homeland dizilerinden anımsanabilecek Laila Robins canlandırıyor.

=Jordan Kwon & Gunter Gustafsen & Dina Clark=

Cameron ve Jonathan’a uzun yıllardır gösterilerde teknik konularda yardımcı olan sadık ekibinin üç üyesi Jordan, Gunter ve Dina. Gunter’in asabi ve insanlarla kolayca anlaşamayan bir yapısı olduğunu, Dina’nın ise onun aksine sempatik, güler yüzlü ve insanlarla çabucak kaynaşan biri olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.

Jordan karakterini Dr. Ken dizisinden anımsanabilecek Justin Chon canlandırıyor. Gunter karakterinde Galavant ve The Cape gibi diziler dışında birçok sinema filminden de rahatlıkla hatırlanabilecek olan ünlü aktör Vinnie Jones‘u izleme fırsatı yakalıyoruz. Dina karakterine ise A to Z, Back in the Game ve Being Human dizilerinden tanıdığımız İngiliz aktris Lenora Crichlow hayat veriyor.

Cameron ve Jonathan ile kişisel bir derdi olan ve söz konusu cinayet suçunu Jonathan’ın üstüne atan gizemli kadın karakterde ise Mr. Robot dizisinden tanıdığımız Danimarkalı aktris Stephanie Corneliussen karşımıza çıkıyor.

YAZARIN NOTU

İlk 3 bölüm itibarıyla orta seviye standartlarda ilerlemeye devam ediyor dizi. ABC’nin geçen sezon biten dizisi The Catch’in boşluğunu doldurmaya gelmiş gibi duruyor hafiften genel matematiği ve havasıyla. Fazla ciddiye almadan izlenmesi gereken atıştırmalık bir dizi Deception.

Eğlenceli ve karizmatik bir adam, kendi davası çözülsün diye dışarıdan resmi görünen hoş hatunun yanında takılmaya ve davaları çözmesine yardım etmeye başlar hikayesi mevcut. Cameron yeni Lucifer, Kay de yeni Chloe olmaya gelmiş gibi duruyor bir nevi. Lucifer ve Limitless gibi dizileri seven kitlenin rahatlıkla hoşuna gidebilir bu sebeple.

Oyuncular üzerine kısaca değinecek olursam; Jack Cutmore-Scott’ın 2 ayrı karakteri oynama konusunda The Deuce’taki James Franco misali sınıfta kaldığını belirtmem gerek öncelikle. Genel olarak sempatik bir aktör olsa da 2 karakter arasında kayda değer bir fark yaratamıyor ne yazık ki canlandırırken. Ilfenesh Hadera ise Lucifer’dan Lauren German ve Limitless’tan Jennifer Carpenter‘a oranla daha sempatik geldi bu tiplemede benim gözüme. Amaury Nolasco, Vinnie Jones ve Lenora Crichlow gibi izlenesi isimleri kadrosunda barındırması da önemli bir artı konumunda dizi için.

Şu ana kadar bahsettiğim ayrıntılar hoşuna giden ve illüzyon dünyasına ilgi duyan dizi severlerin gönül rahatlığıyla yüksek beklenti olmaksızın bir şans verebileceğini düşünüyorum diziye. Ömrü muhtemelen tek sezonla sınırlı kalacak keyifli bir bahar dizisi izlemiş olurlar bu sayede.

Benim dizi ile ilgili söyleyeceklerim bu kadar. İzlemeye niyeti olanlara iyi seyirler.

Dizi ile ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılıyordu.

FRAGMAN