Netflix, geçtiğimiz Eylül ayında bizleri yeni bir dizi ile buluşturdu: Emily in Paris
Dizinin ilk olarak Paramount Network’te yayınlanacağıyla ilgili haber almıştık. Daha sonra ise Netflix’e geçti. 2 Eylül’de ekranlara gelen dizinin birinci sezonu 10 bölüm sürdü. Bölüm süreleri 20-30 dakika arası değişiyor. Henüz 2. sezon onayı ile ilgili bir haber yok.
Dizinin mutfağında ise Sex and the City’in yaratıcısı Darren Starr var. Ayrıca dizinin başrol oyuncusu olan Lily Collins de yapımcılardan birisi olarak yer alıyor.
Emily, Chicago’da bir moda şirketinde çalışan başarılı birisidir. Şirketi Fransa’da lüks bir moda şirketini satın aldığı için merkez şubeden oraya birisini gönderecektir. Patronunun önerisi sonucu bu iş Emily’ye kalır. Emily, bunun üzerine yeni şirkette çalışmak için Chicago’daki hayatını bırakarak Paris’e taşınır.
Bu olay onun için tertemiz bir beyaz sayfa açmak gibidir ve Paris yaşanacak en güzel yerdir. Tabii hiç Fransızca bilmemesi onun için büyük bir eksidir ancak Emily çalışkanlığıyla başına gelecek bütün zorlukların üstesinden gelecektir.
Emily Cooper (Lily Collins)
Hayata olumlu yönden bakmayı seven birisidir. İnsan canlısı birisi olduğu için yeni yerleştiği şehre ve oradaki yaşam tarzına uyum sağlamakta fazla zorluk çekmemektedir. İşinde başarılı olmak için elinden geleni yapmaktadır.
Oyuncuyu Les Miserables ve The Last Tycoon dizilerinden hatırlayabilirsiniz.
Mindy Chen (Ashley Park)
Emily’nin bir parkta tanıştığı yeni arkadaşı. Emily ile ortak yanı onun da Fransa’ya sonradan gelmesdir, o da zamanla buraya uyum sağlamıştır. Özgür ruhlu, eğlenceyi seven birisi.
Oyuncuyu Tales of the City ve Nightcap dizilerinden hatırlayabilirsiniz.
Gabriel (Lucas Bravo)
Emily’nin komşusu. Bir yemek dükkanında aşçı olarak çalışmaktadır. Emily ile aralarında belli bir elektriklenme vardır.
Oyuncunun yer aldığı ilk ciddi dizi.
Camille (Camille Razat)
Gabriel’in kız arkadaşı. Emily ile bir şekilde tanışıp bayağı yakın arkadaş oluyorlar.
Oyuncunun ilk ciddi dizisi.
Sylvie Grateau (Philippine Leroy-Beaulieu)
Emily’nin yeni patronu. Emily’yi ilk başta hoş karşılamasa da zamanla ona ısınıyor.
Oyuncuyu Call My Agent dizisinden tanıyabilirsiniz.
Madeline (Kate Walsh)
Emily’nin Chicago’daki patronu. Kendisi yerine Paris’e gitmesi için Emily’yi görevlendiriyor.
Oyuncuyu The Umbrella Academy, 13 Reasons Why, Bad Judge, Fargo ve Private Practice dizilerinden hatırlayabilirsiniz.
Emily in Paris’i bitirdim. Genel olarak başından memnun kalktığımı söyleyebilirim. Özellikle Emily karakterinin canlılığı diziyi ileriye taşıdı. Ayrıca Paris’i de harika gösterdiklerini düşünüyorum. Hatta ilk defa bir diziyi değil de mekanı, çevresini seyrettim. Çok yüksek bir beklentiyle oturmazsanız memnun kalacağınızı düşünüyorum. Bu tarz dizi severlere tavsiye ederim.
İzleyecek olanlara iyi seyirler.
Not: Daha önce dizi hakkında burada yorum yapılıyordu.
yorumlar
Ben de sezonu yarıladım. Pek bir şey fark etmedi gibi henüz, yani bir şeyler oluyor elbette ama olmuyor da sayılır (yine). Ayrıca evet, ilk sezon bir tık daha iyi gibiydi.
İster istemez bunun İstanbul/Ankara/İzmir versiyonunu izliyor olsaydık neler olurdu diye düşünüyorum. Fransızları övdükleri gibi yer yer güzelce giydiriyorlar da ^.^
sağ ol abidin bu iştah açıcı yorumun için.
malum yerimde görünce kızı da seviyorum ama bu kız için de çekilmez ki derken yorumun beni ikna etti hakkatten çekilmezmiş. okuduklarım ilgimi çekmedi. ilk sezona kıyasla bir şey değişmemiş belli.
@ozgun14 Aşağı yukarı aynı. Ya işte kafa yormayan çerezlik dizi isteyenler için birebir. Ekstradan Paris falan var ayrıca.
Canın bir anda böyle bir şey çekerse bakarsın 2. sezona sonradan.
+ Öncelikle ilk sezonun biraz daha altında kaldığını düşünüyorum, o buna göre daha eğlenceliydi.
+ Bu sezonda Sylvie, Luc, Julien ve Mindy’yi daha iyi kullandılar. Emily her zamanki gibi saçma kararlarıyla yer yer insanın içini sıktı. Alfie’nin katkısı pozitif oldu gibi. Gabriel’i ise daha fazla kullanmalarını tercih ederdim.
+ Fasulyenin faydası:
Bu sefer de Ukrayna Kültür Bakanı Aleksandr Tkaçenko tarafından Petra karakteri üzerinden eleştirilmiş.
2. Sezon
Baya kötü. Yani sağdan aldım sola koydum ama olmadı. İlk sezon en azından hayal satıyordu. Bu sezon onu da yapamamış ve çekilmek için çekilmiş. Görüntü yönetmeni ve birkaç şarkı tercihi dışında beğenmedim. Sylvie dizinin tek sivrilen karakteri olmuş ki o bile ilk sezonun altındaydı. Hepsi bu.
Puan:
İlk iki sezon üzerine…
Bir arkadaşım çıtır çerezlik, tatlış bir dizi deyince başladım. Aslında onun yorumlarına da katılıyorum.
İlk sezondan çok daha fazla keyif alsam da ikinci sezondan da sıkılmadığımı belirtmeliyim. Slyvie, camille ve mindy karakterini yine onların yan hikayelerini seyretmekten de keyif aldım. Şefimiz Gabriel de tatlıştı. İlk sezonda emilynin kaşlarına bir tek ben takılmamışım ona da sevindim.
İzlemeyen hiçbir şey kaybetmez. Ama vakit geçirmelik, şöyle çok kafa yormayan, izlerken başka şeylerle de uğraşayım dizisi arıyorsanız aradığınızı buldunuz.
Dizinin artıları pariste geçmesi, yine Fransızca dilinin kullanılmasıydı benim için. Paris sokaklarında karakterlerle dolaşmak keyifliydi…
İkinci sezon üzerine:
Bir günde bitirverdim sezonu iyi de oldu. İlk sezon ayarında bir sezondu severek izledim, çok yüksek beklenti ile başına oturduğum bir dizi değildi zaten eğleniyorum izlerken. 3. sezon olacağına sevindim, bir iki sezon daha izlenesi diye düşünüyorum diziyi.
Gelecek sezonda görüşürüz.
An.Astrological.Guide.for.Broken.Hearts diye bir dizi var reddit te görüp denemiştim ama benlik çıkmadı 3. bölümden terk ettim. emily in paris in vasat versiyonu gibiydi arayışta olanlara duyrulur.
Netflix olan Türkiye, malum Pera Palas geyiğiyle EiP spoilerı verdi. Hem de “güzelinden” ^.^
komik olsa bari.
1 oyuncu, ana kadroya yükseltilmiş.
Season 3 — First Look
3. Sezon Tarih Duyurusu
3. sezon fragmanı
Poster
301’in ilk 7 dakikasını akşamdan izlemek isteyen varsa.
Yani
Dizi her zamanki ayarında ilerliyor ama Emily’nin saçma sapan kararlarla yolunu bulmaya çalışmasını özlememişim.
Evet,
Önceki sezonlarda üst üste izletme hissi bu sezon pek yok gibi sanki. Bu benden de kaynaklanıyor olabilir tabii, son zamanlarda dizi izleme isteğim biraz düştü gibi. Arada bir tıkanıyorum böyle.
Evet,
Sonuç itibarıyla çerezlik dizi kategorisinde olan bir dizi olarak beklentileri karşıladı yine. Yeni sezon 2023’ün sonu gibi gelir herhalde. O zamana kadar güle güle.
3. sezon üzerine:
3. sezonu bende bitirdim. Aslında aradan çok fazla zaman geçmemiş, bir yıl içinde iki sezon gelmiş ama ben nasıl olduysa baya kafadan silmişim bu diziyi. Yine renkliydi ortamlar güzeldi ama biraz biraz doyduğumu hissettim diziye. 4. sezonu da olacak sanırım, umarım son sezonu olur.
3. sezon’un ardından
Yalan yok bir çırpıda bitirdim lakin başta çok yordu bölümler, Emily ve Paris kısmı renkli ve hoş geçmesine rağmen ilişki durumları çok zorlamaydı. Saçma sapan döndük durduk, hele final sahnesi evlere şenlikti. İzledik ve bitti, mis gibi çerezlik, yenisi gelene kadar au revoir.
– İlk 2 sezonun altında ilerlediği söylenebilir. İzlerken aklını bir kenara koyduğu için patır kütür ilerliyor tabii. İzleyen çıtır çerezliğini kabullenmiştir gerçi.
– Emily hala kafasına estiği gibi davrandığı için her zamanki gibi. Bu sezon en iyi Sylvie’yi kullandılar. Luc ve Julien eküri seviyesinde kaldılar yine. Mindy’den memnun kaldım sayılır. Alfie ve Gabriel’i daha fazla kullanmalarını tercih ederdim. Diğerleri de artık olduğu kadarıyla.
– Sezon finalinin evlere şenlik olduğunu kabul etmem gerek. Medya sayesinde az buçuk fikrim oluşmuştu ama fazlası çıktı.
Senarist grevi yüzünden çekimler iki ay ertelenmiş.
– Lucien Laviscount, İstanbul’a gelmiş.
– Dün doğum günüymüş. Hatta Cipriani’ye gitmiş.
– Öncesinde bir ara Nusret’e uğramış.
– Akşama Şampiyonlar Ligi finaline de giderse şaşırmam. Belki de Johnny Depp’in grubunun konserine gelmiştir ama onu sanamadım. Doğum günü için Türkiye’ye geldiğini hiç sanamadım.
Parisli Emily, Roma’ya tatile gidecekmiş 4. sezonda.
– Çekimlere Ocak gibi dönmeyi planlıyorlar.
– Normalde çekim yaptıkları bazı yerler Mart ayıyla birlikte kapanacak. Haziran-Eylül arası da Paris’te çekim yapmak yasak. Nedenleri de Olimpiyat tabii.
Bunlara uyduracak şekilde çekmeyi planlıyorlar güya. Yıl bitmeden oyuncular da anlaşırsa tabii.
Ashley Park ve Paul Forman (Nicolas) sevgili gibi duruyor.
Paris’ten bonjour! Emily in Paris 4. sezon çekimleri başladı!
Ashley Park yavaştan toparlamaya başlamış.
By the way, bahaneyle üstteki Paul Forman (Nicolas) sevgili haberi de doğrulanmış. Adam bütün karelerde etiketli.
Jeremy O. Harris (Gregory) dönüyor 4’te.
Season 4 | Official Announcement
Cannes’daki amfAR Gala’da yardım amaçlı bir açık artırma yapmışlar. Dizinin 5. sezonunda ufak bir rol ve 4. sezonun Los Angeles prömiyerine katılma 250,000 Euro’ya gitmiş.
Dolayısıyla 5. sezon onayını şimdiden aldığına dair laflar çıkınca Netflix şu an yok öyle bir şey demiş. Peki, kim ne halt yemeye böylesi bir açık artırmaya diziyi koydu o zaman?
Bir sürü first-look (4. sezon)
Yine 4. sezon first-look
Season 4 Part 1 | Official Trailer
S4 Poster
S4 Poster 2
* Emily başta olmak heeerkes yine bildiğimiz gibi. Kimse karakterinin sınırlarının dışına da çıkmadığı için olan biten çoğu şey beklentim dahilinde gerçekleşti veya şaşırtmadı. Sezonu bıraktıkları nokta da öyle iddialı değil.
* Diziyi bu haliyle kabullendiğim için monotonlaştı diyemem gerçi. Çıtır çerez şekilde izle-geç olmaya devam ediyor.
Not: İlk yarı bitince kısa bir sahne yayınladılar. Bari fragman olsaydı.
12 Eylül’de görüşürüz.
4. sezon Part 2 – fragman
Brigitte Macron konuk olmuş.
* Sezonun ilk yarısıyla benzer ayarda gitti, hatta bir tık daha iyi olabilir. Roma kısmı nasıl çıkacak bakalım.
* Brigitte Macron, 407’ye konuktu. Bir özelliği var diyemem, klasikti.
++
* Hazır aklımdayken:
* Ve unutmadan:
İlk yarıya göre daha iyi geçtiğini düşünüyorum. Roma bölümleri biraz daha iyi olabilirmiş gerçi, Paris’i tanıtırken bastıkları noktalardan ilerlemişler.
Marcello’yu sevdim gibi. Emily’nin kendini bilmezliği de dahil olmak üzere diğerleri zaten bildiğimiz gibiydi. Yine birkaç soru işareti ve ortalığı olduğu gibi dağınık bırakıp gittiler. 5. sezonla toplayabilirlerse ne âlâ. Olası bir final sezonu kararına da itiraz etmem.
En iyisi ne haliniz varsa görsün.
* Paris’e dönüyorlar.
* Lucas Bravo da dönüyor.
lucas bravo pazarlık mı yapıyormuş o laftan sonra nasıl dönmüş nasıl almışlar geri.
Lucien Laviscount full time dönüyor.
“Lily Collins ve Charlie McDowell taşıyıcı anne yoluyla ilk çocuklarını kucaklarına aldılar.”