Yalı Çapkını, Kızılcık Şerbeti, Yürek Çıkmazı, Çöp Adam: Gerçekler Acıd(t)ır — Dörtlü Tanıtım
256 yorum pirate 02 Aralık 2022 08:05
Amerikan dizi sektörünün formsuzluğu son birkaç yılda ciddi seviyelere ulaşmış durumda. Bu da benim alternatif ülkelerden daha fazla dizi izlememe ve daha fazla yerli dizi denememe neden oluyor.
Yerli dizi piyasamızda furyalar moda olmuştur her daim. Bir tıp draması tutar, ortalık tıp dramasından geçilmez olur. Bir askeri dizi tutar; diğer kanallar da bu tarz işlerle çıkagelir. Bir mafya dizisi tutar ortalık mafya dizisi kaynar hale gelir. Şu anın furyası da gerçek hayat hikayelerinden uyarlama diziler. Bu yazımızda biri yeni başlayan, diğer üçü ise iyi reytinglerle devam eden gerçek hayat hikayelerinin ekrana yansıtıldığı 4 diziyi tanıtacağım.
İlk dizimiz Yalı Çapkını. Cuma akşamları Star TV’de yayınlanıyor. Hali hazırda 10 bölümü geride kalmış durumda. Piyasadaki devam eden yerli diziler arasında en çok reyting elde eden dizi konumunda. Son bölümüyle Total grubunda 13.73, AB grubunda 11.19 ve ABC1’de 12.56 reyting elde ederek kendi zirvesini gören dizi, bir süredir yayınladığı dizilerde istediği popülerliği yakalayamayan Star TV’nin yüzünü fazlasıyla güldürmüş durumda.
Son yıllarda adı sektörde sürekli olarak anılan ünlü psikiyatr ve yazar Gülseren Budayıcıoğlu‘nun çıkınından çıkan dizilerden biri Yalı Çapkını. Bilindiği üzere kendisi İstanbullu Gelin, Doğduğun Ev Kaderindir, Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı ve Camdaki Kız gibi dizilerle de adından sıkça söz ettirmişti daha önce. Yazımıza konu olan dizilerden bir diğeri olan Çöp Adam da yine onun çıkınından çıkma keza.
Mehmet Barış Günger, dizinin senaristi. Burcu Alptekin yönetmeni. Emel Sakarya ve Onur Güvenatam ise OGM Pictures imzalı dizinin yapımcıları.
Geçelim dizinin konusuna:
Gaziantepli Korhan familyası, İstanbul’da yaşayan, ülke genelinde isim yapmış olan, oldukça varlıklı bir ailedir. Ailenin sözü saygıyla ve de korkuyla dinlenen kişisi Halis Ağa, sorumsuzluklarıyla kendisini bir hayli yoran hovarda torunu Ferit’i uslandırmak adına onu evlendirmeye karar verir baskı yoluyla. Ferit, dedesini daha fazla kızdırmak ve büyük bir servetten mahrum kalmak istemediğinden bu isteğine gönülsüzce boyun eğer ebeveynlerinin de sıkıştırmasıyla.
Ferit’e Gaziantep’ten uygun bir gelin adayı aranıp bulunur şehrin tanınmış ve varlıklı aileleri arasından. Buldukları kız ise babasından kalan mirası yiye yiye hala bitirememiş olan Kazım isimli bir toprak ağasının bu günler için büyüttüğü Suna isimli büyük kızı olmuştur. Tanışma, kız isteme merasimi ve düğün, bir hışımla halledilecek şeylerdir Korhan familyası için. Oyalanmaya niyetleri yoktur.
Kız isteme merasimi sırasında çapkın damadımız Ferit işe su koyar ve Suna’yı istemekten vazgeçer. Daha öncesinde çarşıda hiddetli bir tanışma yaşadığı Suna’nın küçük kız kardeşi Seyran’ı orada görünce şaşırır ve heyecanlanır. Yaramazlığı baş gösterir ve Seyran’ı istemeye karar verir. Kazım’ın derdi Korhanlar ile dünür olmaktır ve hangi kızının Ferit ile evleneceğinin onun için bir ehemmiyeti yoktur. Seyran’a sorulmaksızın karşılıklı anlaşma yapılır ve Ferit’in Seyran ile evlenmesine karar verilir.
Üniversite okumak niyetinde bir genç kız olan Seyran, umduğu üzere üniversiteye başlamak için değil evli bir genç kız olarak gelir İstanbul’a. Çok büyük bir yalıya yerleşir, aradığı önünde aramadığı arkasındadır. Çok zorluk çektiği baba evinden ayrılmış olması da başka bir büyük artıdır ama Seyran istemediği bu evlilikten ötürü mutlu ve huzurlu değildir.
Bakalım bundan sonraki süreçte hayat Seyran, Ferit ve çevrelerindeki diğer insanlar için neler getirecek?
*Seyran ve Ferit karakterlerine daha öncesinde Öğretmen dizisinde birlikte çalışmış olan Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir hayat veriyor. Demir’i Çıplak ve Ölüm Zamanı dizilerinden tanıyoruz ayrıca. Saraçoğlu’nu ise Yeşilçam ve Fazilet Hanim ve Kızları dizilerine ek olarak Kötü Çocuk filminden hatırlıyoruz.
*İçerde, Karadayı ve Yılan Hikayesi gibi diziler dışında Babam ve Oğlum, Dedemin İnsanları ve İlk Aşk gibi sinema filmlerinden yakinen tanıdığımız Çetin Tekindor, Halis Ağa karakterini canlandırıyor. Biraz zor bir adam Halis Ağa. Çeşitli kuralları olan, sözünün göz ardı edilmesinden hiç haz etmeyen biri. Disiplin ve itibar, onun için önemli değerler.
*Şarkıcı ve oyuncu kimlikleriyle tanıdığımız Emre Altuğ (Tatlı Hayat, Lise Defteri, Sensiz Olmuyor, Sizi Seviyorum) ile Gözde Kansu (İçerde), Ferit’in ebeveynleri Orhan ve Gülgün karakterleriyle karşımıza çıkıyorlar. Orhan, babasının sözünden pek çıkmayan, suratı da pek gülmeyen biri. Pasif bir adam olduğu da söylenebilir. Gülgün ise vakti zamanında Seyran’ınkine yakın tarzda bir giriş yapmış aileye ve Seyran’ı sevgiyle ve anlayışla kucaklamakta bu nedenle. Halis Ağa’ya karşı saygılı, eltisi İfakat’a karşı ise alaycı bir yaklaşım içerisinde yalıda.
*Hercai ve Kara Ekmek gibi dizilerden anımsanabilecek Gülçin Santırcıoğlu, İfakat karakterini canlandırıyor. İfakat’ın eşi, yani Orhan’ın ağabeyi çok uzun yıllar önce vefat etmiş. Çok uzun evli kalmamış aslında ama Halis Ağa onu gelini bilmeye ve ona evde bir yer vermeye devam etmiş. İfakat’ı yalının genel koordinesinden sorumlu ilan etmiş. Ev ahalisinin bir olay halinde ona danışmasını, ona haber vermesini rica etmiş. Orhan ile gizli bir ilişkisi mevcut ayrıca kendisinin.
*Doğukan Polat‘ı (Söz, Sefirin Kızı) Ferit’in ağabeyi Fuat karakteriyle izliyoruz. Babası Orhan’a holding yönetiminde yardımcı oluyor. Öznur Serçeler (Erkenci Kuş) ise Fuat’ın eşi Asuman rolüyle karşımıza çıkıyor. Fuat ve Asuman’ın çok isteseler de çocukları olmuyor bir türlü.
*Diren Polatoğulları (Üç Kuruş, Karadayı), Seyran’ın babası Kazım karakterine hayat veriyor. Çekilmezlikte son nokta bir adam Kazım. Çıkarcı, görgüsüz, tembel, cimri biri. Bunların ötesinde dayakçı bir eş ve baba. Maddi durumları epey iyi olsa da bir hizmetçi tutmamış onca sene konaklarına. Karısını ve kızlarını hizmetçi olarak çalıştırmış evde. Onlara ikinci sınıf insan muamelesi çekmiş ve hayatları boyunca zulmetmiş. Kızlarını bir mal olarak görmüş ayrıca. İlerde iyi bir aileye gelin olmalarının onun için prestij ve zenginlik kaynağı olacağını düşünmüş. Bu sebeple kızlarına küçük yaştan itibaren çeşitli beceriler (yabancı diller, müzik aletleri, görgü kuralları, dans vb.) kazandırmayı ilke edinmiş. Nihayet hayaline kavuşmak üzere bu evlilikle anlayacağınız.
*Sezin Bozacı (Kırmızı Oda), Kazım’ın karısı Esme karakterini canlandırıyor. Beril Pozam (Afili Aşk) ise büyük kızları Suna karakterine hayat veriyor. Seyran evlenince şimdilik kurtulmuş gözüküyor baba zulmünden ama Esme ve Suna için zulüm artarak devam ediyor. Korhanlar ile olan evlilikte bir anda taca çıkması Suna’nın babası için iyi bir yatırım olmaktan çıkmaya başlamasına da yol açıyor. Bu hayattaki en büyük hayali evlenmek olan Suna’ya da bol ağlamalı yakın bir gelecek düşüyor.
*Çok fazla sayıda dizi ve sinema filminden yakinen tanıdığımız Serif Sezer, Kazım’ın halası Hattuç karakterine hayat veriyor. Halis ile aralarında bir yakınlaşma ve evlilik ihtimali olmuş vakti zamanında ama işler farklı gelişmiş. Hattuç, hiç evlenmemiş bunca sene. Babası öldükten sonra kardeşinin, kardeşi öldükten sonra da yeğeni Kazım’ın yanında bir hayat sürmüş. Kazım’ın ailede sözünü az buçuk dinlediği ve saygı duyduğu tek kişi Hattuç.
*Buçe Buse Kahraman‘ı (Ben Gri, Yasak Elma), Ferit’in sevgilisi Pelin karakteriyle izliyoruz. Pelin, Ferit’e çok aşık. Öyle ki başka biriyle evlenmesine bile razı geliyor. Onun Ferit’ten, Ferit’in de ondan vazgeçmek gibi bir niyeti yok elbette. Onların ilişkileri Seyran’ın kabullenmesi gereken bir durum daha ziyade.
*Bu diziyle ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Umut Gezer, Seyran’ın eski sevgilisi Yusuf karakterini canlandırıyor. Yusuf ile Seyran’ın birlikte şehir dışında üniversite okuma hayalleri varken ortaya çıkan zorunlu evlilik durumu bu hayallere engel oluyor. Seyran’ın birlikte kaçma talebine Yusuf korkakça yaklaşıp Seyran’ı kendi başına bırakınca çiftimiz ayrılıyor ama Yusuf bu ilişkiyi kafasında bir türlü bitiremiyor.
*Ersin Arıcı, Ferit’in şoförü ve aynı zamanda sağ kolu konumundaki Abidin karakterine hayat veriyor. Sempatik, sır tutan, sorun çıkarmayan bir adam Abidin. Tam bir iş bitirici.
*Yalının yatılı hizmetli ekibine de değinelim. Ekibin başında Halis Ağa’nın onca yıldır birlikte çalıştığı ve çok güvendiği Latif (Yiğit Tuncay) var. İrem Altuğ (Çukur), evdeki hizmetçilerden biri olan Sultan‘a hayat veriyor. Oldukça meraklı bir kadın Sultan. Bir miktar da suratsız. Naif kocası İbrahim (Cansu Fırıncı) de yalıda çalışıyor. Kızı Dicle (Selen Özbayrak) de yalıda hizmetçilik yapmakta. Bir de Fırat (Yağız Ata Dinçer) isimli küçük bir oğlu var. Şefika (Hülya Duyar), yalının aşçısı. Carlos (Muhammed Mustafa) isimli yabancı bir çalışan da mevcut ayrıca ekipte.
*Menderes Samancılar (Asmalı Konak, Sıla) ise Halis Ağa’nın sanatına büyük değer verdiği Necip isimli huysuz bir mücevher sanatçısı rolüyle çıkıyor ara ara karşımıza. Halis Ağa, Ferit’i onun yanına çırak yapacak ilerleyen süreçte.
Diziyi başladığı günden beri ilgiyle takip ediyorum. Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir arasındaki daha önce birlikte çalışmış olmaktan kaynaklı o kanka uyumu diziyi izlememdeki en büyük etken. Seyran, Ferit ve Pelin arasındaki sahneler de dizideki favori sahnelerim. Beril Pozam, dizide öne çıkan isimlerden biri. Emre Altuğ’un ve Gözde Kansu’nun yeterli seviyede kullanılmadığını düşünüyorum dizide. Gözde Kansu’nun karakteri Gülgün’ün daha fazla süre aldığı takdirde dizi için bir pozitif enerji kaynağı olabileceğine inanıyorum. Emre Altuğ’un karakteri Orhan’ın ise büyük bir uyanış ve evrim geçirmesi şart.
yorumlar
Ezgi Mola ve tüm Masumlar Apartmanı kadrosu iki sezon iş yaptı kanala.
Yahucum Ezgi Mola az mı sorun yaşadı bunlar yüzünden? Eğer o dizi o kadar reyting almasaydı, insanlar zaten Safiye-Gülben için izlemiyor olsaydı kim bilir neler olurdu.
@aytackara Sorun yaşamaktan ziyade diziden ayrılma/gönderilme işlemindeki kıstası merak etmiştim ama zaten son cümlenizle soruma en makul cevabı vermişsiniz (reyting). Reytinglere ek olarak OGM faktörünü de ekleyebilirim. Dizinin ve oyuncuların arkasında durmuşlardır, o rahatlığı sağlamışlardır diye düşünüyorum. Bir önceki yorumumdaki Gold Film vurgusu da buna yönelikti, (şayet oyuncu kendi ayrılmadı, gönderildiyse) kaç projedir çalıştıkları Mehmet Aslantuğ için araya girmemişler mi? Nereden bakarsanız bakın, olmamıştır öyle şey diyemiyorum tabii ki ama, tuhaf geldi bana bu durum.
Yaşasın kötülük. Again.
Kızılcık Şerbeti Total zirvesine de göz dikmiş.
Varyete’nin haberine göre Yalı Çapkını, İsveç ve Finlandiya’da yayınlanacak ilk Türk dizisi oluyormuş.
“Öte yandan Yalı Çapkını dizisinde, aynı yapım şirketinin imza attığı Ömer’in oyuncularının rol alacağı sahnelerin çekimi de ramazan ayına ertelenmişti. Fenomen projenin iftar sofrası ve cami sahnelerine Ömer dizisinin oyuncuları konuk olacak.”
Merak edip Kızılcık Şerbeti’ndeki malum sahneyi izledim. Olmuş, evet.
Bu da devamı zannedersem.
Yalı Çapkını’nin bu akşamki bölümü çok kötüydü. Atlaya atlaya geçtim çoğu yeri. Ateş Kuşları için de aynı şey geçerli. Kızılcık Şerbeti akşamın kazananıydi benim radarımda. Kapanış sahnesi fena olmamış bu arada ama biraz daha sert olsun da isterdim şahsen. Erkek kardeşler, amca falan da pas gecilmemeliydi. Ebeveynlerden biri suratının ortasına balgamlı bir tükürük, diğeri ise okkalı bir tokat yemeliydi. Kapıda da polis belirmeliydi ayrıca konuşma bittikten sonra. Bu kadarı bana yetmedi kısacası.
Gelelim 3 dizinin Ramazan ile olan sınavına. Ateş Kuşları üstün körü geçti ve ona bir lafım yok. Yalı Çapkını aşırı gereksiz bir şov yaptı. Komik kaçtı. Kızılcık Şerbeti’nde ise Kıvılcım farkı vardı yine ortada. Lafı gediğine koydu yine muhteşem kadın. Her diziye bir Kıvılcım lazım cidden.
Kızılcık Şerbeti 20:
İçimin yağlarının eridiği bir bölüm sonu oldu Nursema dizinin başlarında aşırı sevimsiz bir karakterken şu anda diziyi aldı götürüyor vallahi. En iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü takdim ettim kendisine.
Ömer’in kendisi ve babası Yalı Çapkını’na bu hafta geliyormuş. Bknz: Crossover.
Bir yere bir ara gelecekler diye yazmıştık bunu zaten de aramaya üşendim şimdi. Bir de reyting düşüşleri sayesinde kafaların taş düştüğü için 3. fragmana niyetlenmişler. Herhal araya bunu sokarlar.
Galiba sadece Barış Falay geliyor.
Ben de ondan huylandım ama emin olamadım. Sağlık falan olsun, ne diyeyim.
“Kızılcık Şerbeti dizisine RTÜK tarafından verilen 5 kez yayın durdurma cezası kararı bu akşam saatlerinde Show TV’ye tebliğ edildi. Kanal pazartesi günü karara itiraz hakkını kullanacak. Ancak itiraz talebi olumsuz sonuçlanırsa 7 Nisan tarihinden itibaren 5 hafta boyunca Kızılcık Şerbeti dizisi ekrana gelemeyecek.”
Bu ne saçmalık ya. Zaten bir hafta bayram tatiline gidecekti, 4 hafta yayınlanmamış olacak. Dijitalden devam etme imkanları yok mu?
Bütçesi milyonu aşan dizileri dijitalden yayınlamanın mantıklı olduğundan emin değilim. Hem Show TV için kendi internet sitesi dışında bir seçenek var mı, onu da zannedemedim.
Hem TV’de yasakladıysan dijitalde yayınlarım diye bir yaklaşımın olabileceğinden de emin değilim. Orası da RTÜK’e bağlı sonuçta. Ceza, bu yapımı 5 hafta yayınlama şeklinde sonuçta.
Doğru. Maddi olarak mantıklı olmayacağı aşikar da, sansüre karşı bir tepki, bir çıkış yolu olabilir diye düşündüm ama ”orası da RTÜK’e bağlı” kısmı da var, o da doğru. Bilemedim. İki uçlu değnek işte, ne diyelim, hayırlısı.
Ortalama üstü denebilecek bir bölüm çıkartmaları için paçalarının tutuşması gerekiyormuş demek ki. Patır kütür bir sürü şeyi yığdılar… Ne diyeyim, daha beter günleriniz olsun o zaman.
– Esme ile Hattuç her şeyi öğrendi. Bununla ilgili de bir video paylaşmışlardı zaten. Yalnız Zerrin’in konuşması öyle ya da böyle harikaydı, hakkını vereyim. Esme’nin Ferit’e söyledikleri de beklenmedik değildi elbet ama o da iyiydi.
Peki, İfakat heeer şeyi nasıl biliyor? Bazısı tamam da her şey nereden çıktı? İfakat-Zerrin iş birliği de fragmanda vardı. Bu hafta 3 fragman verince her şey tanıdık geldi yalnız. Hatta Ferit’in Seyran’a vurmaya kalktığı da belliydi, Seyran’ın engel olacağını da Birsen Hanım’ın bir tweetinden anlamıştım.
Gerçi öteki türlüsü çüş olurdu.
– Abidin ile Suna yaslarda. Umurumda olmaması bir yana, bu tarafı da biliyorduk zaten. Ayrıca Halis’in eski düşmanı ortaya çıkmadan bırakmazlar bu hikayeyi. Elbet devam edecekti. Damat adayı şapşik hiç değilse.
– E ne kaldı? Aman ne kaldıysa kaldı. Zaten fragmana bakarsak Seyran yine eve dönüyor. Ama işleri yolunda giden ve son dönemde bayağı normal davranan Kazım bozuluyor. Geç kalmıştın, gel otur…
Yalı Çapkını (Bölüm 26)
50. dakika itibariyle diziyi bıraktım. 30 kadar karakterin olduğu dizide sürekli olarak Ferit-Seyran sahnesi/tartışması izlemekten yoruldum. Ferit’in bağıra bağıra konuşmalarını kafam hiç ama hiç kaldırmıyor artık. Bu bölüm ikisinin tartışmalarını atlaya atlaya geçesim gelince yolun sonuna geldiğimi anladım. Bilmem kaç bölüm önce bitmesi gereken Ferit-Seyran evliliğini uzatabilmek için çekilmez bir kısır döngüye soktular diziyi. Seyran da bu ezikliğiyle iyice soğuttu kendinden. Neyse, benden bu kadar diyor ve Mert Ramazan Demir denen şahsı bir daha hiçbir dizide izlemek istemediğimin altını çiziyorum.
Kızılcık Şerbeti (Bölüm 21)
Oyumu konuşmayacak ya da konuşturulmayacaktan yana kullanıyorum.
Başlıktaki 2 diziyi güncel takip ediyorum.
Yalı Çapkını
Seyran ve Ferit’in bolca komiklikleri için sevdim diziyi, ama neşeli sahnelerin artık neredeyse yok dereceye azalması, aynı konunun temcit pilavı gibi devamlı önümüze konup ilerleme sağlanamaması, en kötüsü de sürekli bir bağrışma, kavga hali artık bu dizinin izlenirliğini iyice azalttı bende, dizi bir alışkanlık yarattığı için devam ediyorum ama çok sıkıldığımı da ileteyim.
Çöp Adam
İlginç başlayıp garip devam eden bir dizi oldu, dizideki aşırı bağırış çağırış beni çok rahatsız etse de hikayenin nereye akacağı yönü kestiremediğimden merak da ediyorum.
Kızılcık Şerbeti batağına ben de düştüm. Koca bir DELİLİK. İlk 8-9 bölümü atlaya atlaya izledim ama sonrasında baştan sona gözümü ayırmadım. Gerçekten Netflix’in falan yerli işleriyle zaman kaybetmektense bu dizi vakit ayırmaya değer. (Bir bölüm 2.5 saat, farkındayım.)
Geçen bölümde malum kişinin sahnelerinin çekimlerinin yarıda kaldığı net bir şekilde hissediliyordu. Bu bölümde onsuz bir şekilde karaktere veda etmişler. Fena da bir veda olmamış bence.
1-İlayda Ildır
2-Rozet Hubeş
3-Özlem Ulukan
4-Timur Ölkebaş
5-Güler Ökten
6-Ozan Dağgez
… Çok fazla kişinin ayağını bir anda kestiler diziden. Özellikle 1 numaranın boşluğunu çok hissediyorum ben. Diğer ikisini geçtim ama 3-4-5 blok üçlüsüne bir anda yok muamelesi yapılmaya başlanması da garip kaçmakta.
Mahkeme, Kızılcık Şerbeti cezası için yürütmeyi durdurup RTÜK’ten savunma istemiş. O yüzden en azından bu hafta var.
https://twitter.com/kinaliyavrucak/status/1646375519343050752
Kızılcık Şerbeti’nin 5 haftalık cezası dönmüş. Bu akşam yok.
Pzt. yine itiraz edeceklermiş. Haftaya da bayram zaten, zaten yok. Sonrası da kısmet.
Show TV kararı takmayıp bölümü yayınlayacakmış.
Ay çok zevkli.
Show TV döndü, belgesel yayınlayacak
Yürek Çıkmazı (Bölüm 21)
Son bölümlerde ilgim azalır haldeydi buna karşı. Bu bölüme 35 dakika kadar sabrettikten sonra iyice yorulduğumu hissedip bıraktım bunu da.
Alp Navruz’a bir daha hiçbir dizide denk gelmemek dileğiyle …
Mahkeme yine RTÜK’ü durdurmuş. Şerbetli dizi Cuma yayında.
Bu akşam 20.00’de özel bölüm varmış.
O grup çok sakin birini bile çileden çıkarabilme potansiyeline sahip yalnız.
Peri’yi. Şaka gibi ya!
Güzel bölümdü. Seri silkelemeden sonra elimde kalan 6 yerli diziyi (Çöp Adam, Kızılcık Şerbeti, Kardeşlerim, Gönül Dağı, Ateş Kuşları, Yasak Elma) kendi aralarında sadece son birkaç bölüm performanslarıyla değerlendirdiğimde son 3’e değil ilk 3’e koyarım kesinlikle Çöp Adam’ı. Formunda yani. Böyle devam.
‘Teoman – Limanında’ hoş olmuş bu arada. Bu tarz hoşluklara devam etsinler ilerleyen bölümlerde de.
Kızılcık Şerbeti (Bölüm 24)
Bunu da bıraktım bu bölümün ortalarında.
Alev ve Kıvılcım’ın hatırına bu kadar izledim zaten ama birkaç bölümdür onlar da yetemez oldu. Ama özleyeceğim yine de ikisini de.
Kızılcık Şerbeti – 29. bölümde sezon finali
Çöp Adam (Bölüm 20)
Bölüm sonu:
Bu adamın adını veya soyadını ‘Zincir’ olarak değiştirelim artık lütfen.
Elçin Sangu yine formundaydı bu bölüm. Ödül almış mıydı bir yerlerde bu sezon? Almadıysa da bir zahmet verelim.
Yalı Çapkını yeni bölümü son dakika iptal etmişler gibi duruyor
O zaman dans.
Yalı Çapkını denen şeyin geçen Cuma yapılan 29 kanallık CB yayını nedeniyle yayınlanamayan bölümü yarın yayınlanacakmış.
Cuma günü de yeni bölüm var. 16 Haziran (37) ise sezon finali.
Yalı Çapkını 33. Bölüm:
— Son dönemdeki hamleleri toparlanmasını daha da sağladı, reytinglerin hepsini almış bu sefer.
— Bölümün malum sürprizi pat diye geldi gerçekten. Gerçi Birsen Altuntaş yayın öncesi spoiler verdiği için ben dahil çoğu kişi bilerek izledi, o başka.
Ana çift(ler) özelinde yaşananların iyi olduğun kabul etmekle birlikte senaryodaki tutarsızlıklar hala gözüme giriyor. Ortadaki sorunların hiçbirisini konuşmadan yola devam ediverdiler. E bu kadar tantana niye koptu o zaman?
Diğer önemli karakterleri doğru düzgün kullanmayıp akıllarına gelen tuşlara basmaları da cabası. Fuat’ı nereden aldılar hangi yoldan götürüp nereye bıraktılar mesela.
Ben genel olarak yerli dizi sezonunun bitmesine hazırım bu arada.
Çöp Adam (Bölüm 22)
Peri: Seni severim. Bu diziyi izlememin de en büyük sebebisin. Ama yapılmayacak bir hata yaptın be güzelim! Bunca zamandır gördüklerini ve de duyduklarını yok sayıp o 2 yaratığın da insan olduklarını varsaydın.
Türk TV’lerinde ayak fetişi sahnesi izlemedim demem, yaptılar o da oldu. Adamda böyle bir şey varsa var da biz buna niye maruz kaldık şimdi?
İmdat artık ya.
Not: 36.5
Gerdeğe de internet özel yolunu bulmuşlar.
Yürek Çıkmazı: 28’de final
Birsen A. hiç üşenmeden Kızılcık Şerbeti’nin sezon finalinde olacakları yazmış.
Fragmanlarda o kadar çok spoiler oluyor ki. İstisnasız her bölümün sonunu fragmanda zaten görmüş oluyoruz. Sezon finalinde de aynı şey… (Bu arada OMG WTF!)
O deli gibi sürekli izleyip güncele yetiştiğim süreçteki zevki almıyorum, malum sebepten sonra malum tarafa saçma sapan şekilde daha çok yüklendiklerini hissediyorum ve rahatsız olmaya başladım. 2. sezona başlayabilirler mi bilmiyorum ama başlasalar da fazla devam edemeyeceğini düşünüyorum.
Son 10-15 dakikaya dünyayı tıkıp öyle gittiler. Ne kadarına cesaret edebileceklerini anca dönünce anlarız.
– Halis kahrından öldü mü? (Hayır)
– Esme, Kazım’ı gebertti mi? (Daha neler)
– Abi, gelecek sezonda olacak mı? (Bir zahmet)
– Hattuç’un başına bir şey mi geldi? (Oldu, başka?)
– Ferit, sırtından vurulmadan kurtulacak mı? (Çüş)
– Tarık, cezasını çekecek mi? (He canım)
– Bu öbür torun yurt dışından yürüyerek mi geliyor? (Muhtemelen)
Öyle yani.
Kızılcık Şerbeti sezon finali özeti:
Bununla birlikte sonbahar-kış yerli sezonunu tamamladım.
1 senelik zaman atlaması gelene kadar olanlar her zamanki yavaş temposundaydı. Olanlardan memnun sayılırım, o başka. Sonrasında olanlarsa gelecek sezona malzeme çıksın diyeydi tabii.
O kısımlar da fragmanda vardı zaten, dolayısıyla bölüm yine sürprizsiz ilerledi sayılır.
– İpek, bebeği kaçırdı. Bir de götürdü Elit’e. İki manyak birbirini buldu hesabı.
– Kaçırma sırasında Dilber’i öldürdü. Şu noktadan sonra dönmeyiz tahminen. R.I.P.
– Tahminen psikoloğa da veda ettik şu süreçte. Bülent’e etmemişizdir diye farz ediyorum ama belli olmaz.
– Düğün tabii yalan oldu. İstemeden sonra 1 yıl kadar ötelediniz de anca mı yaptınız gerçekten?
– Seko-Berrin meselesi oldu. Selim, Elit’ten yüz bulamayacağını + Tamer’i öğrenince döndü geri karısına. Erkek milleti işte.
Kaçırma esnasında Dilber’i bıçaklayarak öldürdü İpek. Koskoca yalıda öldürecek o kadar insan varken niye Dilber’i harcadınız yani? Tamer’in sevimsiz anası ve asıl kız kardeşi dururken!
Seko-Berrin umrumda değiller. Keşke yurtdışına taşınma kararı alsalardi bücür kızılla beraber. Ablası da Selim ile barışmisken Ankara’ya döneydi. Diziden çıkması gereken o kadar kişi varken Dilber’in başını yemeleri kamera şakası olmalı.
Sezon içerisinde inişler ve çıkışlar yaşadı dizi Diğer dizileri şutladigim gibi bunu da şutlayabilirdim bir noktada ama nasılsa sağ çıktı kıyımdan. Geçen sezonu 2 diziyle tamamlamıştım. Sezon içerisinde aynı anda 9’u gördüm sanırım bir ara. Sezonu ise geçen sezondan devam eden 2 dizime (Kardeşlerim & Gönül Dağı) ek Çöp Adam ile birlikte 3 diziyle kapatmış oldum. Buna 2. sezon başladıktan hemen sonra bir anda yol verirsem hiç sürpriz olmaz tabii. Neyse yeni sezon öncesinde birkaç eli yüzü düzgün oyuncu ve aynı zamanda sevilebilir karakter takviyesi yapması dileğiyle.