Adı Efsane: Herkes İkinci Bir Şansı Hak Eder || Tanıtım
27 yorum necdetcem7 13 Şubat 2017 09:19
adı efsane almila ada baran bölükbaşı burak aybastı cem yiğit üzümoğlu d yapım emre bey erdal beşikçioğlu gökçe bahadır hakan ummak kanal d leya kırşan özgü kaya reha özcan rojda demirer tanıtım türk dizisi yeni türk dizisi yerli dizi
Bu dönem önümüze yerli olsun, yabancı olsun çok güzel ve izlenesi dizilerin geldiği bir dönem. Yerli diziler yersiz uzun olsa da bu sene uzun süresine rağmen kendini izleten, adından söz ettiren birçok yapım çıktı. Haliyle yerli dizilere de ilgi artışı oldu. Bu verimli dönemde Kanal D sezon ortasına Adı Efsane isimli yeni dizisini bizlerle tanıştırdı. Daha önce One Tree Hill isimli efsane Amerikan gençlik dizisinin uyarlaması olacağı söylenen dizi bazı sebeplerden dolayı uyarlama değil özgün bir senaryo ile yazıldı.
Daha önce Öyle Bir Geçer Zaman Ki, Asmalı Konak, Kayıp, Kayıp Şehir, Yalan Dünya, Güneşi Beklerken, Geniş Aile gibi birçok ünlü olmuş dizilere yapımcılık yapmış D Yapım bu dizinin de yapımcılığını üstleniyor. D Yapım ve Kanal D Doğan Yayın Holding‘in elinde. Dizinin yaratıcıları Müge Turalı Pak ve Ayşe Elif Durmaz iken, yönetmenliğini Devrim Yalçın yapıyor.
28 Ocak Cumartesi günü yayın hayatına başlayan dizi her bölümde reytingini yükselterek devam ediyor. Son olarak AB izleyici grubunda Survivor’ın arkasında 2. olarak yerini sağlamlaştırdı.
KONU
Tarık, kariyerinin zirvesine ulaşmış bir milli basketbolcudur. Ayrıca mutlu bir evliliği ve bu evliliğinden iki kız çocuğu olan iyi bir babadır. Bir gün çok kötü bir sakatlık geçirir ve basketboldan erken emekli olmak zorunda kalır. Bunun üstüne çok sevdiği eşini de kaybedince bir tür bunalıma girer ve kendini içkiye verir, dünyada olan biten hiçbir şey umurunda olmaz. Bu sırada kızlarının da velayetini eşinin kardeşine kaptırır; işte o zaman bu hayata onu bağlayan şeylerin olduğunu fark eder: Kızları…
Her şeyden çok sevdiği kızlarının velayetini geri almalıdır. Bunun üzerine önce alkol tedavisi görür ve tamamen alkolden uzaklaşır, sonra iş aramaya başlar. Aldığı işlerde bir türlü tutunamaz çünkü dediğim dedik bir adamdır ve kendisiyle anlaşılması biraz zordur. Son olarak önüne umutsuz vaka sayılabilecek bir iş gelir: Yalıköy Lisesi’nde koçluk işi. Bu işe her şeyden çok ihtiyacı olduğu için hemen gider fakat ne doğru dürüst bir basketbol sahası ne de takım vardır. Üstelik zamanları da çok kısıtlıdır ve bir an önce takım kurup turnuvalara hazırlamalıdır. Onun hikayesi hayatta yaptığı hatalardan ders çıkarmaya çalışıp bir şans daha kazanmaya çalışan birinin hikayesidir. İşi çok zordur fakat başarmak için her şeyi yapacaktır.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Tarık Aksoy (Erdal Beşikçioğlu)
40 yaşında, eski milli basketbolcudur. Başına gelen kötü olaylar yüzünden hayatı mahvolmuştur, her şeyini kaybetmiştir. Şimdi hayata yeniden tutunmaya çalışıyordur ve bu, o okulun öğrencilerine bağlıdır.
Çok sevilen oyuncuyu Behzat Ç. , 46: Yok Olan ve Reaksiyon dizilerinden hatırlayabilirsiniz.
Bahar Karagöz (Gökçe Bahadır)
Yalıköy Lisesi’nin edebiyat öğretmeni ve müdür yardımcısı. İşine tutkuyla bağlı ve şiir aşığı bir insan. Yaşıtları evlenirken, o henüz aradığı aşkı bulamamıştır. Hayata karşı gerçekçi bir bakış açısı vardır. Öğrencilerini her şeyden çok önemser.
Deneyimli oyuncuyu Kayıp Şehir, Yaprak Dökümü, Hayat Bilgisi, Aramızda Kalsın dizilerinden hatırlayabilirsiniz.
Seçil Karahan (Rojda Demirer)
Tarık’ın baldızı. Zengin ve ünlü bir heykeltıraştır. Londra’da yaşamasına rağmen yeğenleri için Türkiye’ye geri dönmüştür. Kızların iyiliği için Tarık’tan tamamen uzaklaşmaları gerektiği düşüncesindedir. Hırslı ve disiplinli bir kadındır.
Deneyimli oyuncuyu Kördüğüm, Alev Alev, Elde Var Hayat ve Geniş Aile dizilerinden tanıyabilirsiniz.
Melis Aksoy (Almila Ada)
Tarık’ın büyük kızıdır. Babasından nefret eder ve onu hayatından çıkarmak için her yolu dener. Babasına karşı büyük ön yargıları vardır. Kolejde okuyordur.
Oyuncuyu Kaderimin Yazıldığı Gün ve Kırgın Çiçekler dizilerindeki küçük rollerinden hatırlayabilirsiniz.
Hakan Şahin (Cem Yiğit Üzümoğlu)
Tarık’ın koç olarak geldiği okulun öğrencisidir. Asabi, sinirli bir yapısı vardır. Kendi arkadaş grubunun lideridir. Basketbol oynamayı sever fakat takıma girmek istemez. Tarık’tan hoşlandığı söylenemez.
Fikret Yurdakul (Baran Bölükbaşı)
Hakan’ın yakın arkadaşıdır. Sibel’e kör kütük aşıktır ve onun için her şeyi yapmaya hazırdır.
Sadık Uzun (Hakan Ummak)
Hakan’ın yakın arkadaşlarından biridir. Ekibin en sakin ismidir.
Ali Akıncı (Kaan Sevi)
Ekibin bir diğer üyesi.
Ömer Başaran (Burak Aybastı)
Ekibin saf çocuğu konumunda. Diğerlerine nazaran maddi durumu daha iyidir. Basketbol takımına giren ilk isim.
Sibel Yılmaz (Özgü Kaya)
Fikret’in sevgilisi. Yaşadığı yerden mutlu değil, lüks ve zengin bir yaşam sürmek istiyor.
Oyuncuyu Kiralık Aşk dizisindeki kısa rolünden tanıyabilirsiniz.
Kıvanç Ertüm (Emre Bey)
Melis’in erkek arkadaşı. Varlıklı bir aileden gelmektedir, burnu havada bir tiptir.
Zeynep Aksoy (Leya Kırşan)
Tarık’ın küçük kızıdır. 8 yaşındadır. Ablasına nazaran babasına çok bağlıdır ve onunla olmak ister.
Ayrıca dizide Tarık’ın polislik yapan yakın arkadaşı olarak Reha Özcan‘ı da görüyoruz.
SON SÖZ
Erdal Beşikçioğlu’nu çok severim ve yaptığı dizi seçimlerine de çok güvenirim. Aslında süresi uzun olduğu için bakmayı pek düşünmüyordum ama Erdal Beşikçioğlu’nun yanına çok sevdiğim Gökçe Bahadır ve Rojda Demirer de eklenince en azından deneyeyim dedim ve başından memnun kalktım. Bazı yerleri tahmin edilebilir ve klişe olsa da izlemesi keyifli bir dizi olduğunu ve daha da iyi olacağını düşünüyorum. İçinde gençlik dizisi sosu da olması eskilerden Koçum Benim, Lise Defteri gibi sonradan izlediğim dizileri andırmıyor değil. Üstte saydığım 3 oyuncu da güzel iş çıkartıyor bu dizide. Şimdilik sıkıldığım yere kadar izlerim modundayım. Siz de oyuncularına sempati besliyorsanız, çok fazla bir beklenti yükseltmeden izleyebilirsiniz.
TANITIM FRAGMANI
https://www.youtube.com/watch?v=Yw4swNf_Pt8
yorumlar
Erdal beşikçioğlu tamam iyi aktör olabilir ama rol aldığı yapımlardaki yetenek düşmanlarının arasında çırpınırken kendini komik duruma düşürüyor…
Ben çoğu kişi kadar Erdal Beşikçioğlu hayranı değilim. Kötü anlamda değil bu, çünkü Behzat Ç ve bir önceki kısa ömürlü dizisi dahil çok fazla izleme şansımın olduğu birisi değil. Ama izlediğim kadarıyla da oyunculuğunu sevdim hep.
Buradaki de gayet iyi, karakteri de izlenesi zaten. Başroldeki iki kadını ben daha önce çok kez izledim, zaten bu diziyi deneme nedenim esasen ikisi desem yalan olmaz herhalde. Genç kitleyi de iyi bulmuşlar.
Süre kısmı her dizide olduğu burada da var ama bağımsız bakarsak izlenesi bir Türk dizisi. Bakalım nerey kadar gideceğiz birlikte. (Reytinginin yavaş yavaş yükselmesinden zevk alıyor olabilirim.)
Ben de izliyorum ama öyle aman aman bir dizi değil. Klasik Türk dizisi işte. Süresi uzun, bakışmaları uzun, gereksiz repliklerle doldurulan zaman uzun. Son bölümün son sahnesi 20 dakika sürdü misal.
Bir Bodrum Masalı değil açıkçası.
Başta Rojda Demirer olmak üzere yetişkin üçlüyü sevdiğim ve başta ufaklık olmak üzere karakterler de hoşuma gittiği için izliyorum şimdilik diziyi. Hakan ve ailesi olmasa biraz daha iyi olabilirdi hani. Elemanın damarlarında kan yerine trip dolaşıyor mübarek!
Son bölümdeki kahve sahnesiyle iyice aştı hatta kendini. Yalnız o kahve nasıl bir kahve arkadaş? Adam kahveyi dağıtıyor, kahve sahibi de ahali de öylece izliyor. 
Biraz daha az Hakan, biraz daha az boş sahne, biraz daha fazla basketbol istiyorum diyor ve susuyorum.
çöppppp
İzledim sıkılmadım Erdal Beşikçioğlu yine oynuyor adam.
Eline sağlıklara ve tutanlara teşekkürler. İçerde ve Poyraz kadar iyi değil ama işte bir şekilde vakit geçirttiyor diyorum.
Bu arada bu diziye sözde Kerem Tunçeri konuk olacaktı ? 4 bölüm oldu yok.
Onun katılımı fragman çekimleri içindi yanılmıyorsam.
Dizi, Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından da desteklenen bir proje, bu da bireysel katılımdan ziyade menajer olarak çalıştığı TBF’nin desteğine istinaden yer aldıydı.
Afişteki gibi herkes ikinci şansı hak eder haklısınız ama diziye iki değil dört bölüm şans verdim Erdal Beşikçioğlu’nun oyunculuğu dışında bir şey göremedim maalesef. Dram kasmaya çalışırken yanlışlıkla komedi çekiyor galiba bunlar, çok saçma ilerliyor Erdal Beşikçioğlu dışında kimse dram kasamıyor diğer bütün karakterler güldürüyor beni üstüne bütün karakterleri saçmalayınca yapımcılar iyice gülmeye başladım.. Bir tek basketbol için izleyelim bari dedim ve dayandık ama adamlar ilk turnuva maçında dünya yıldızı oldular neredeyse neymiş okuldan atılacaklarmış herkesin son şansıymış gel de gülme bu işe. Erdal Beşikçioğlu ikinci şansı her zaman hak eder (4 bölüm şans verdim bu adam için) kusura bakmasınlar ama dizinin yapımcıları bir ikinci şansı daha hak etmiyor. 2013 yılında biten kuzey güney, leyla ile mecnun, behzat ç’den beri hiç bir diziyi televizyonda bitiremedim. Neyse ki Masum bir yerlerden çıka geldi. Üstüne sahiplik’te geliyor. Televizyon gözümde iyice öldü balkondan aşağı atsam yeridir
ama atmama sebebim spor kanalları, maçlar ve arada dikkati mi çeken belgeseller onların dışında hiçbir şey izleyemiyorum haberlere bile bakmaz oldum o derece kanallardan soğuttular beni.
5. bölüm üzerine;
İlk 4 bölümü öylesine izlemiştim ama bu bölümü sevdim ben cidden. Dramı iyi vermişler bu bölüm. Öncelikle o sınır sahnesi olmak üzere birkaç yerde benim gözler iptal.
Ufaklığı izlemesi büyük keyif zaten ama o sahnede aşmış kendini valla. 
Kurgu, replikler ve Beşikçioğlu’nun da desteği ile 10 numara sahne çıkmış ortaya. 
Rojda Demirer hala çok güzel bir kadın, Sibel’i canlandıran Özgü Kaya da hoş bir kız ama benim bu dizideki favorim ikisi de değil açıkçası. Ben en çok bu kızı ekranda görmeyi seviyorum:
Çok tatlı yaaa!
Sibel ve Fikret’in şu şarkıya yaptıkları düet de çok hoş olmuş bu arada.
Özlemişim şarkıyı, uzun yıllardır dinlememiştim valla.
Öbürü de bunun girişine musallat olacakmış. Bakalım bu sefer rötar yapılacak mı?
22:10’da bitti konuşması
Kanal D sonrasında bir de reklama girdi, 22:24’te dizi başlattılar.
Bu sayede 13 Reasons Why finalini gördüm tabii.
Mesut Yar bugünkü köşesinde yazmış:
Adı Efsane (Kanal D) dizisi ağırlıklı olarak genç oyuncular üzerinden yürüyen bir iş oldu. Bana biraz Güneş’in Kızları dizisinin kader yolunu hatırlatıyor…
Bu dizinin içinden önümüzdeki yılların dizi ekranı için birçok önemli yüz çıkacak. Hatta çıktı bile. Ama bir yüz eksilecek… Çok sağlam bir kaynağın fısıldadığına göre dizinin başrolündeki Erdal Beşikçioğlu yol ayrımındaymış. Nedenini biliyorum ama orası kendini ilgilendirir…
Erdal dostum o hattan çıkınca dizi ne yapar diye soranlar olacaktır. Gençlik dizileri ne yapıyorsa onu elbette…
Hayır demem valla.
Tarık, kızlarını ve Hakan’ı da alıp başka bir şehre taşınsa ne de güzel olur valla. 
Ben bu diziyi izlemeye hala devam ediyorum. Neden ediyorum ben de bilmiyorum ama ediyorum işte. Tarık, Melis, Hakan, Hakan’ın familya, Fikret ve Kevser gibi birçok karakterden haz etmiyorum dizide. Yoruyorlar beni.
Ama Mercan, Çiler, Sadık, Ali, Ömer, Hasan, Bahar, Seçil ve Kıvanç gibi karakterleri de seviyorum işte. Dizinin en güzel kızı (Mercan) ile en yakışıklı erkeğinin (Ömer) çok fazla arka planda kalıyor olmasına ise uyuz oluyorum.
Erdal Beşikçioğlu’nun sezon finalinde diziden ayrılacağına dair bir haber okudum. Ne kadar doğru bilen var mı?
@okakacukaka: 2 üstte @aytackara yazdı. Mesut Yar geçen gün köşesinde yazmış.
@necdetcem7: Eyvallah. Dikkatli bakmamışım
https://www.gecce.com/haber-adi-efsanede-soke-eden-ayriliklar
Haber doğruysa neden diziye devam ediyorlar ki öyleyse? Güzel bir final yapıp bitirsinler sezon sonuna. Erdal B. zaten bu tempoya çok ayak uyduramaz diye düşündüğümden ayrılması şaşırtmadı beni ama diğer ikisi neden ayrılacak acaba? Tabii doğruysa haber.
Bunu öğlen Twitter bünyesinde birkaç kişiyle de konuştuk. Tarık gideceği için Bahar’ın da çıkması mantıklı da ben şu an Seçil’i kafamda oturtamadım.
Kızlara kim bakacak, Neviş mi? Melis 18 olmadığı için ya zaman atlaması yapıp arayı kapatacaklar ya da bir yerden yeni akraba üretmeleri gerek. Ay bir de yetişkinsiz gençlik dizisi mi olur? En azından Seçil’i bırakmaları mantıklı olur.
20. bölümde final gibi bölüm çekmişler. E burada kalsaydı aslında, ne gerek vardı ki o zaman? Bazı oyuncular veda mesajı falan yazmışlar da genel olarak kim gitti kim kaldı o da belli değil
Ek: Temmuz’da kadar ara vermiş, yenilenmiş haliyle geri dönecekmiş.
Bu arada Antalya’da profesyonel basketbol kulübü mü var lan?
*Seçil’i de Londra’ya yolladık haliyle kızlar da gidince. Ayrılanlardan bir bunu özleyeceğim, yalan yok.
*Bahar’ın vedası en saçma veda olmuş.
*Büyükbaşlardan kurtulduğumuza göre Ömer’e daha fazla süre versinler artık bir zahmet. Çiler dizide kalacaksa buna manita yapabiliriz bu bölümde attığı bakışı da hesaba katarsak belki.
*Sibel’i türkü bara sokmaları iyi olmadı. Saçma sapan bir drama çıkacak yine buradan.
Bir de Sibel’i de veda yemeğine davet etselerdi öküzlük etmeyip bir zahmet!
*Kıvanç’ı tamamen çulsuz bırakıp bizimkilerin lisesine transfer falan etmezler inşallah. Kıvanç yerinde iyi. Özel lise sahneleri işlemeye devam etsin. Aleyna Tilki de girecekmiş diziye. Onun yeri de tam olarak o lise ve Kıvanç’ın yanı olur zaten.
*Sondaki gelen kim olmuş olabilir acep?
Temmuz’daki ilk bölüm bir gelsin bakalım, sonra devam edip etmemeyi bir düşünürüz.
Bu arada bizim evde bir ara elektrikler gittiği için sorasım var. Twitter’da birisi de “Sen de mi çomar oldun o zaman şimdi?” yazdıydı. Kıvanç’ın babası battı falan mı? Sanırım avukat falan idare edecekti ve işler zaten yolundaydı.
Ay bir de okul mu yok çok pardon da öyle bir iş için? Bir de Çiler için Fiko durumu da olabilir.
Ali ailesinin kim olduğunu bilmiyordu diye hatırlıyorum ben. Yanlış mı hatırlıyorum? Eğer öyleyse kimsenin suratını hatırlamaması normal. Medyada Semih Erden sayesinde çıkan haberde ismini görüp gelmiş olabilir biri diye düşündüm ben ama senarist de ben gibi düşünecek değil tabi.
Sibel var diye tutup bunların okula gelirse şaşırmayacağım ama yine de yapmazlar umarım. Thanks.
Büyükbaşların vedasının ardından 2. devre başladı. Tıpkı yeni bir dizinin ilk bölümü gibi 2 saat 25 dakika reklamsız verdi Kanal D bölümü. Gidenleri aradığımı söyleyemeyeceğim. Yeni gelen üçlü de sırıtmadı hiç, hemen kaynadılar kadroya. Şimdilik izlemeye devam bakalım.
*Naz, tatlı kız valla. Melis’ten kurtulup bunu izleme fırsatı yakalamak iyi geldi.
Özünde iyi insan aslında bu Ozan.
*Yürü be Ozan!
2021.