Hung || Tanıtım
19 yorum okakacukaka 13 Temmuz 2017 09:07
Cesur ve daima iddialı yapımlara ev sahipliği yapan kablolu kanal HBO‘nun, 2009 – 2011 yılları arasında 3 sezon yayınladığı komedi – drama dizisi Hung‘ın* tanıtımına hoşgeldiniz. Yarımşar saatlik 30 bölümü bulunan Hung, yayınlandığı dönemde oldukça iyi reytingler ve izleyici sayıları elde ediyorken HBO‘nun diğer iki komedisi ile birlikte hunharca katledildi.
*: Hung argoda büyük penisli kimse demek.
Wikipedia – IMDb – Resmi Sitesi – Facebook
MUTFAKTAKİLER:
Dizinin yapımcıları Colette Burson ve Dimitry Lipkin. Bu ikili ayrıca Brett C. Leonard, Eduardo Machado, Wendy Riss, Julia Brownell, Gary Sunshine ve Kyle Peck ile birlikte dizinin yazarlığını da yapmaktalar. Dizinin ilk bölümü Oscar ödüllü yönetmen Alexander Payne tarafından yönetildi. Payne ayrıca yapımcı kadrosunda da bulunuyor.
KONUSU:
İlk bölümden azıcık ispiyon (spoiler) içerir!!
İnsanlar çaresiz kaldıklarında akla gelmeyecek şeyler yapabilirler. İşte bu dizide de bunun bir örneğini görüyoruz. Ray Drecker lisedeyken 3 branşta başarılı bir atlet, havalı, popüler ve karizmatik biridir. Liseden sonra üniversiteye de beyzbol bursu ile girip mezun olur. Daha sonrasında da Atlanta Braves takımında profesyonel oyuncu olur. Tabii bu sırada lisedeki ponpon kızlardan biri olan Jessica ile evlenir ve ikizleri olur. Tam her şey güllük gülistan giderken Ray bir sakatlık geçirir ve kariyerini noktalamak zorunda kalır. Böylece tüm aile Detroit‘e geri dönerler.
Ray sakatlıktan sonra bir darbe de karısından yer. Jessica bir dermatolog (cilt hastalıkları uzmanı) olan Ronnie‘ye aşık olur ve Ray‘i terk eder. Karısı da kendisini terk ettikten sonra Ray ailesinin kendisine bıraktığı göl kenarındaki eve taşınır ve mezun olduğu lise olan West Lakefield‘da tarih öğretmenliği ve basketbol koçluğu yapmaya başlar. Tam işler yine düzgün gitmeye başlarken Ray bir darbe daha yer ve evinde yangın çıkar.
Bu yangından sonra Ray çocuklarını annelerine göndermek zorunda kalır. Artık Ray için çok zor günler başlar. Evsiz ve parasızdır. Gittiği bir toplantıda eski bir arkadaşına rastlar. Bu arkadaşı Tanya ile bir ara kavga ederler ve Tanya ona sinirle karışık kendisini pazarlaması gerektiğini söyler. Bu fikir Ray‘in aklına yatmıştır. Artık Ray bir fahişe olma yoluna girmiştir.
KARAKTERLER:
- Ray Drecker: Lisede oldukça başarılı bir atlet, havalı ve popülerken geçirdiği sakatlıktan sonra her şeyini yavaş yavaş kaybeder. İşini kaybettikten sonra mezun olduğu lisede tarih dersi verir ve basketbol koçluğu yapar. Zaman içinde eşi kendisini terk eder ve evini yangında kaybeder. Tüm bu zorluklardan sonra Ray fahişelik yapmaya başlar. Ray Drecker karakteri ile Thomas Jane karşımıza çıkıyor. Kendisini Texas Rising ve The Expanse dizilerinden hatırlıyoruz.
- Tanya Skagle: Şair ve bir hukuk firmasında çalışıyor. Ray ile bir geçmişleri var. Bir toplantıda karşılaşıyorlar. Bir süre sonra tartışırlarken sinirli bir şekilde Ray‘in kendisini pazarlaması gerektiğini söylüyor. Yani bir nevi dizinin merkezindeki olayın fikir annesi oluyor. Tanya karakterine Jane Adams hayat veriyor. Kendisi Frasier, Easy ve Twin Peaks (2017) dizilerinde karşımıza çıktı.
- Lenore Bernard: Eskiden Tanya ile aynı şirkette çalışırken, şimdilerde moda ikonu ve yaşam koçluğu yapmakta. Aynı zamanda zevkine düşkün biri. Yaptığı işten dolayı çevresi oldukça geniş. Bundan dolayı bazı konularda Ray‘e yardımı dokunuyor. Lenore karakterine güzel oyuncu Rebecca Creskoff hayat veriyor. Oyuncuyu Justified, Mad Men ve Bates Motel dizilerinden hatırlıyoruz.
- Jessica Haxon: Lisede ponpon kızların lideriyken başarılı bir atlet olan Ray ile araları çok iyidir doğal olarak. Ancak Ray sakatlanıp Detroit‘e döndüklerinde Ray‘e karşı eski sevgisi kalmaz ve Ronnie‘ye aşık olup Ray‘i terkeder. Şimdilerde çocukları için iyi bir anne olma çabası içindedir. Jessica olarak Anne Heche‘yi görüyoruz. Kendisi Aftermath, Dig ve Ally McBeal dizileriyle bilinmekte.
- Damon ve Darby Drecker: Ray‘in ikiz çocukları. Damon gotik tarzıyla Ray‘i sinir ediyor. Darby ise Hammer adında bir çocukla çıkıyor ve bazen onun hakkında çok saplantılı olabiliyor. İkizler birbirini çok seviyor ve daima birbirlerinin arkasını kolluyorlar. Damon karakterine Charlie Saxton, Darby karakterine ise Sianoa Smit-McPhee hayat veriyor.
- Ronnie Haxon: Zengin ve başarılı bir dermatolog. Jessica, Ronnie için Ray‘i terk ediyor. Jessica ile dışarıdan mutlu görünen ama içerisinde ara ara sorunların olduğu bir evlilikleri var. Ronnie karakteriyle Eddie Jemison karşımıza çıkıyor. Kendisini en son iZombie ve Chicago Med dizilerinde gördük.
- Koç Mike: Ray‘in okuldaki yardımcı koçu ve okuldaki tek arkadaşı. Okuldan atılmak konusunda genel bir kaygısı var. Mike karakteri ile Gregg Henry karşımıza çıkıyor. Kendisini Scandal, Hell on Wheels, The Following ve The Killing dizilerinden tanıyoruz.
SON SÖZ:
30 bölümlük güzel bir maraton oldu benim için. 4 gün gibi kısa bir sürede bitiriverdim diziyi. Bölümler bittikçe bir sonrakini izlemek için can atacağınız bir yapım olmuş. Dizinin türü komedi-drama olsa da komedi kısmını çok sınırlı bir şekilde veriyor bize. Daha çok işin drama kısmıyla vakit geçiriyoruz. İşlenen tema olarak (süper güçleri olmayan sıradan insanların hayatta kalma çabaları ve başlarından geçen zorluklar) birçok örneği olsa da konusu bakımından yanılmıyorsam ilkti Hung. Sırf bu sebeple bile izlemeye değer bir dizi.
Dizinin başrolündeki ikilinin uyumu oldukça güzel ve rollerinin hakkını veriyorlar. Yan karakterler ve diziye gelen konuk oyuncular da özenle seçilmişler. Rolünde sırıtan yok ve oldukça iyi iş çıkarıyorlar. Her bir karakter kendisini sevdiriyor. 2. ve 3. sezonda diziye dahil olan karakterler de hemen adapte olup iyi iş çıkarmışlar. Gelen isimleri sayarak sürprizin tadını kaçırmak istemem. İzleyerek öğrenmek çok daha iyi.
Hung, 3. sezonunun sonunda hunharca iptal edildi. Bir milyon civarında izleyici rakamlarına sahipken HBO diziyi iptal etti. İptal olduğu için sonu açık kaldı dizinin. Ama izlediğime hiç pişman değilim. Tek pişmanlığım bu diziyi çok daha erken bir zamanda izlememiş olmak. Tavsiyem, sonunun açık olduğunu düşünmeden şu sıcak yaz aylarında su gibi akıp giden bu yaz dizisini izlemenizdir. Kesinlikle siz de pişman olmayacaksınız.
Daha önce şuradaki tanıtımın altında yorumlar yapılmıştı. Hem diziyi hatırlayıp nostalji yapmak hemde izlememiş olanlara diziyi satmak için bu tanıtımı hazırladım. Herkese iyi seyirler efendim.
Fragman ve Jenerik:
https://www.youtube.com/watch?v=HQILavg6dYk
https://www.youtube.com/watch?v=apUD58-w608
yorumlar
HBO ile aramı soğutan dizidir.Kinim hala geçmiş değil.
İzleyin, izletin. Çok güzel dizi.
Benim de iptaline en çok üzüldüğüm dizilerden biridir. Bu güzel tanıtım için teşekkürler @ okakacukaka.
Benim ara How to Make it in America ile birlikte bir doz da Hung iptali gelince olmuştu. Hala kendilerine çemkiriyorum.
Arrow’da Stephen Amell’i gördüğümde arada aklıma geliyor. O sırada şimdiki kadar ünlü değildi değildim ama aslında orada da izlemiştik kendisini.
Bir ara ilk bölümüne bakmıştım bunun uzun yıllar önce. Başroldeki kadının aşırı seviyedeki çirkinliğini midem kaldırmamış ve devam etmemiştim. Aynı mantıkla The Last Man on Earth’e ve başrol erkeğin çirkinliğinden dolayı da Love’a yol vermiştim. Bu seviye çirkinleri başrole koymamak gerek bence.
Yazı için eline sağlık @okakacukaka
Ben kadroyu da hikayeyi de sevmistim ama iptaline pek uzulmemistim diye hatirliyorum. Izlemesi keyifli bir diziydi, fazlasi yok bende.
Eline saglik yazi icin
çok iyi diziydi bence de. epey seviliyordu bizim evde.
@pirate: Kesinlikle “zevk – renk” mevzuuna giriyor tabii ki soyledigin de, yorumu okuyunca bir “oha” demekten kendimi alamadigimi da itiraf etmeliyim yine de.
Çok severek izlediğim, bittiğine baya şaşırdığım, üzüldüğüm diziydi.
Magneti hala buzdolabımın üstünde durur
Tanıtım için teşekkürler @okakacukaka
Çok seviyordum bu diziyi,iptal olmasına çok üzülmüştüm keşke geri dönse
S01E01-02
Uzun yıllar önce ilk bölümüne bakıp çöp kutusuna yollamıştım ben bunu az yukarıda belirttiğim sebepten ötürü. Bir süredir ön yargımı bir kenara bırakıp bir şans daha vermek istiyordum ve bu güne kısmet oldu.
İlk 2 bölüm itibariyle fena akmadı dizi. 2. bölümde Rebecca Creskoff’un teşrif etmesiyle daha cazip hale geldi. Ana karakterimiz Ray’e ısınma turlarındayım şu an. Anne Heche’i Men in Trees ve Nip/Tuck’taki eski rollerinden severim ve burada da sevmeye devam edecek gibiyim. İkizlere hiç ısınamadım. Evlat olsa sevilmezler demeden geçemiyorum. Tanya’ya ise şiir okumadığı sürece katlanabileceğimi düşünüyorum. Hayırlısı olsun bakalım.
Natalie Zea, kafadan çatlak bir rol bulmuş yine kendine. Lip Sync Battle’a konuk olsa ya bu bir ara. Gerçek hayattaki delilik seviyesini de merak ediyorum çünkü.
S01E06
That was a nice moment.
‘Konuşmayı bırakman için ne yapabilirim?’: Hislerime tercüman oldun Jemma.
S01E08
Alem kadınsın be Gemma! Cidden. Para vermeden de yapabilirsin biliyorsun di mi yaptığın bu şeyleri?
S01E09
Tanya karakterini ilk sezon sonunda diziden çıkarıp yola Lenore ile devam edebilirlermiş pekala.
Ray ve Jessica’ya küçük ve sevimli çocuklar bulsalarmış keşke bunlar yerine.
S01E10 (Sezon Finali)
S02E01
Alanna Ubach’ın karakterinde bu derece bir aksan yoktu ilk sezonda yahu!
S02E02
Böyle anlardan sonra Tanya’nın ağzına çorap tıkayasım geliyor valla. Sonra da bu yüzden kendimden utanıyorum.
S02E03
Beş para etmez bir insanın bu durumunun farkında olmayışını izlemek o kadar sinir bozucu ki …
S02E05
‘Bugün muhteşem bir gün ve kendimi harika hissediyorum.’
Sevindim cidden senin adına Mike.
S02E10 (Sezon Finali)
İlk sezon epey vasat kalmıştı. Nasıl bir dizi olduğunun, güzergahının, yolcusunun farkında değildi adeta. Bu sezon gayet güzel olmuş ama. İyi yollara saptılar, konuk karakterler dahil aşağı yukarı herkesten az çok verim aldılar ve oldukça keyifli geçen bir hikaye akışı çıktı ortaya. Kapanışı da final tadındaydı. Doğal duran, son derece makul bir kapanış olmuş. Burada bitmiş olsa her daim pozitif bir şekilde hatırlardım muhtemelen. Umarım 3. sezon sonunda bu özelliğini kaybetmez.
İlk sezon için puanım: 7.2
İkinci sezon için puanım: 8.4
S03E01
Fena olmayan bir bölümle açmış son sezonunu. Arden Myrin, Michaela Watkins, Stephen Amell falan derken keyifli geçti genel olarak. Amell, bu sezonda kadrolu oyuncuymuş. Karakterinin diziye giriş sebebi cazip geldi bana.
İyi ki varsın Rebecca Creskoff! Bu dizi dışında hiçbir yerde dikiş tutturamamış olman üzücü.
S03E02
*Stephen Amell’i bu tarz gevşek bir rolde izlemek isterim yeniden Arrow bittikten sonra.
*Lenore, sana hastayım cidden! Pastane sahnesine bayıldım!
*Ana Ortiz’in çatlak karakteri başa bela olacak; orası kesin.
S03E03-04
2. sezonda ilk sezonun üstüne koymuştu. Bu sezonda da 2. sezonun üstüne koyarak devam ediyor şu ana kadar.
Empire’dan sevdiğim Kaitlin Doubleday, çok çok büyük renk kattı varlığıyla bu son 2 bölüme. Onun kadar olmasa da Ana Ortiz, Stephen Amell ve Analeigh Tipton da renk katmaya devam ediyorlar elbette kendi çaplarında. İkizlerin bu süre çok çok daha az süre alıyor olmaları da bir başka artı konumunda. Bu sezon bittiğinde dizinin devamının olmamış olması cidden çok üzecek gibi duruyor beni.
*Jamie Clayton’ı görmek güzeldi son 2 bölümde ve Sense8’i ne kadar çok özlediğimi anımsattı.
*Ayıp ettin hatuna be Ray! Sıçtıktan sonra düzeltmeye çalışsan da fayda etmiyor benim gözümde.
*Tahmin ediyordum
S03E08
Ray’e de mi be?
Kaitlin Doubleday’i tekrar görmek güzeldi bu arada.
S03E09-10 (FİNAL)
Güzel geçen sezonu 2 kafa ağrısı bölümle bitirmişler. Şu ana kadar karşılaştığım TV karakterleri arasında ‘En İticiler’ listesi yapacak olsam hem tipiyle hem de karakteristik özellikleriyle zirveye oynayacak olan Tanya baydıkça baydı bu son 2 bölümde yine. Ray da aptallıklarıyla ona mükemmel bir şekilde eşlik etti. Ucu da apaçık bitti bu arada.
Buna bir uzantı dizi çekilmesini isterdim ben. Tanya, Ray ve onun ailesinin olmadığı, Lenore, Jason ve Sandee üzerinden yürüyecek tek sezonluk bir uzantı dizi yapılsa güzel olurdu cidden.
Hung, giderek açılan bir dizi. Yukarıda da dediğim gibi ilk sezonu vasat kalıyor ama diğer sezonlarda üstüne koyarak devam ediyor. Ucu açık kalmış olsa da bir şans verebilirsiniz kesinlikle diziye.
@Vesper Seni buraya alalım.
@dkamoy tam da dün bu adamın Hung diye dizisi vardı diye düşünüyordum Hazır Thomas Jane etkisi altındayken hemen buna da başlamaya karar verdim.
@Vesper İptaline üzüleceğin bir dizin oldu desene.