Kağıt Ev – Tanıtım
2 yorum pirate 16 Ocak 2022 08:26
Aile draması, suç draması ve gerilim gibi türleri harmanlayan Kağıt Ev, 19 Nisan-7 Haziran 2021 tarihleri arasında Star TV’de yayınlandı ve 8. bölümüyle birlikte final yaptı. Ucu kapalı biten dizi, bir mini dizi olarak lanse edilebilir.
Yönetmenliğini Şenol Sönmez‘in yaptığı dizinin senaryosu Şebnem Aksoy, Umut Açıkalın ve Ayhan Bölükbaşı tarafından kaleme alınmış. Saner Ayar ise O3 Medya‘dan çıkan dizinin yapımcısı konumunda.
Dışardan mükemmel görünen 3 çocuklu bir ailemiz var. Bir ihanet, bir masum aşk hikayesi ve bir cinayetten oluşan bir sac ayağı üzerine kurulan bir hikaye bu ailenin başına geleceklere şekil veriyor.
*Behzat Ç., Adı Efsane, Es-Es ve Köprü‘nün de aralarında bulunduğu birçok diziden yakinen tanıdığımız Erdal Beşikçioğlu, hikayemizin merkezindeki Fırtına ailesinin babası Cihan karakterine hayat veriyor dizide. Üniversitede eğitim veren, TV programlarına konuk olan, polis teşkilatı tarafından olay yeri incelemelerinde görüşüne başvurulan, mesleğinde saygı gören, zeki ve karizmatik bir hukukçu olan Cihan’ın profesör oluşunun müjdeli haberini aldığı o gün ailesini orta yerinden çatırdatacak olaylar silsilesi başlar.
*Muhteşem Yüzyıl, Aşk-ı Memnu, Bozkır ve Babil gibi dizilerden tanıdığımız Nur Fettahoğlu, Cihan’ın kariyer sahibi, acımasız bir avukat olan, oluşturmak için yoğun mesai harcadığı mükemmel ailesinin büyük hasar görmesi şöyle dursun bir çizik almasından bile büyük rahatsızlık duyacak olan eşi Aylin karakterini canlandırıyor.
*Bizim Hikaye dizisinden anımsanabilecek olan Nejat Uygur, ailenin en büyük çocuğu Mert karakteriyle karşımıza çıkıyor. Ailesi ve arkadaşlarıyla güzel ilişkiler içerisinde olan, iyi kalpli ve üniversiteli bir genç Mert. Nejat Uygur’un isminden de tahmin edilebileceği üzere ünlü tiyatrocu, rahmetli Nejat Uygur‘un torunu ve Behzat Uygur‘un oğlu olduğunu da belirtelim aklımızdayken.
*Hakan: Muhafız ve Doğduğun Ev Kaderindir dizilerinden anımsanabilecek Helin Kandemir, ailenin ortanca çocuğu olan Cemre karakterine hayat veriyor. Cemre, tıpkı soyadı gibi tam bir fırtına. Babasına ayrı bir düşkünlüğü olan, dengesiz bir ruh haline sahip, şımarık ve zeki bir lise öğrencisi Cemre.
*Bulut Teker, ailenin küçük ve masum kızı Melisa karakteriyle karşımıza çıkıyor.
*Kara Para Aşk, Yer Gök Aşk ve Yasak Elma gibi dizilerden anımsanabilecek Tuvana Türkay‘ı Azra karakteriyle izleme fırsatı yakalıyoruz. Çok güzel, bir o kadar seksi, kendine güveni tam, cüretkar, hırslı, tutkulu, azimli, zeki ve başarılı bir kadın olan Azra, bir televizyon programında sunuculuk yapıyor. Kendisinin aynı zamanda bir psikolog olduğunu da belirtelim. Cihan’ı da konuk ettiği televizyon programı aracılığıyla tanıyor.
*Tatlı İntikam, Anne ve Yasak Elma gibi dizilerden anımsanabilecek Can Nergis, Komiser Bülent karakterini canlandırıyor. Bülent, Cihan’ın eski bir arkadaşı. Uzun yıllar sonra İstanbul’a dönmüş ve emniyet teşkilatında göreve başlamış çok kısa bir süre önce.
*İçerde ve Bıçak Sırtı gibi dizilerden hatırlanabilecek olan Nihal Koldaş, Fırtına ailesinin iyi yürekli, vicdanlı, vefakar, çalışkan, emektar yardımcıları Gülsüm karakterine hayat veriyor.
*Tugçe Aykut, Gülsüm’ün okulu bitirip avukat olduğu günü görmeyi arzuladığı üniversite öğrencisi biricik kızı İnci rolüyle karşımıza çıkıyor. Cihan’ın görev yaptığı özel üniversitede Fırtına ailesinin katkısıyla burslu olarak eğitim gören İnci, derslerinden arta kalan vakitlerinde Fırtına ailesinin evinde annesine yardımcı oluyor. Saygılı, güler yüzlü, iyi yürekli, çalışkan bir kız İnci.
*Bu diziyle ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Bülent Gültekin, İnci’nin ipsiz sapsız, eğitimsiz, geri kafalı, asabi ağabeyi Çetin karakterine hayat veriyor.
*Yaşar Uzel, Gülsüm’ün geçirdiği kazanın ardından çalışamaz hale gelmiş olan, geri kafalı ve öfkeli kocası Halil karakterini canlandırıyor.
*Nihan Aslı Elmas (Medcezir, Kınalı Kar) ve Serra Pirinç (Bizim Hikaye) de minik rollerle dizinin kadrosunda yer almaktalar.
Beklemediğim üzere yeterince sürükleyici bir dizi çıktı Kağıt Ev ve bir gecede bitiriverdim bu sayede. Çok iyi bir dizi olduğunu iddia edemem elbette ama benim açımdan yeterliydi diyebilirim. 8 bölümde makul bir hızda derdini anlatıp, her şeyi toparlayıp gitmesi hoş olmuş. Uzasaydı sıkabilirdi keza. Finalinin oldu bittiye gelmişlik hissi uyandırmadığını da belirteyim. Daha çok Tuvana Türkay’ın güzelliği ve Cemre karakteriyle, tadında bitmiş bir mini dizi olarak aklımda kalacak Kağıt Ev. İzlemeyenler beklentiyi düşük tutmak kaydıyla bir deneyebilirler.
Diziyle ilgili bölüm yorumlarımı şu yazının altına bırakmıştım daha önce.
yorumlar
yazmışım. Sekizinci bölümde de bitmiş zaten.
Diziye sonraki bölümlerde usta oyuncu ve senarist Macit Koper de dahil olmuştu.
Eline sağlık @pirate.
Bu diziyi izledikten sonra Tuvana Türkay ile vedalaşmak istemeyince bakındım IMDB sayfasına izleyebileceğim başka bir dizisini bulabilir miyim diye. O kötü dizi tercihleri arasında çok çok çok zordu cidden bir dizi bulmak. Nihayetinde Deli Gönül‘de karar kıldım. Oradaki rolünün Kağıt Ev’deki rolüyle uzaktan yakından alakası yok ve aynı tadı da vermiyor tabii ama bir 10 bölüm daha görmüş oldum o güzel yüzünü en azından.
Yeşilçam kafası bir dizi olmuş az biraz Deni Gönül. ‘Kavuşamayınca aşk, aşk olur.’ gibisinden bir mottosu var. Bir tanıtım hazırlasam başlığa iliştireceğim motto da ‘Suskunluktur bazen en büyük düşmanın.’ olurdu kesinlikle.
Bir düğün/nikah sahnesi ve bu mutlu anın patlayan bir bombayla (Hiç açıklanmıyor bu arada o bombanın neyin nesi olduğu. ) darma duman oluşuyla açıyoruz diziyi. Sonrasında yarım bölüm kadarlık bir sürede bu anın öncesine, gelinimizle damadımızı nikah masasına getiren sürece konuk oluyoruz. İkisi de hafiften utangaç, ikisi de ağzından bir miktar cımbızla laf alınabilecek tipte insanlar. Naifler, güzel kalpliler. Neyse, düğüne giden süreç çok hızlı gelişiyor. Bana saçma geliyor elbette bu durum. Geçmiş dönemde yaşıyoruz sanki. Dediğim gibi biraz Yeşilçam kafası. Neyse; bölümün ikinci yarısında bir yerlerden itibaren ise patlamadan sonra gelişen olaylara odaklanıyoruz. İlk bölümde her şey biraz fazlaca oldu bittiye geliyor. Ayrıca 2-3 bölümde alınabilecek yolun tek bölümde alınmış olması da biraz fazla geliyor.
Yanlış anlamalar, daha doğrusu anlamsız suskunluklar sebebiyle birbirini hiç anlama fırsatı yakalayamamalar, birbirine çok uzak ama bir o kadar da yakın iki aşığın azap dolu hikayesini ortaya çıkarıyor. Söz konusu iki aşığımız da öğretmen bu arada. Bundan mütevellit bir liseyi mesken tutma durumu mevcut. Dizinin ana dalı aşk hikayesi/drama iken yan dalı gençlik dizisi yani. Merkez karakterimiz Kadir, şu dizideki Zeynep tarzı bir öğretmen. İnsana insan olduğu için değer veren, öğrencilerin hayatlarının orta yerine dalmaktan çekinmeyen, onların problemlerini kendi problemi olarak belleyen biri. Dizinin her insanın içindeki kötüyü uygun şartlarda ortaya çıkarmaya çalışmak gibi bir çabası mevcuttu bu arada. Bu 2 durum arasındaki tezatlık planlı mıydı yoksa değil miydi kestiremedim açıkçası. Kadın merkez karakterimiz Fatmanur’un babası konumundaki Hayri ise dizinin en boş, en manasız karakteri. Dizinin en başından en sonuna kadar altı tamamen boş olan kendi yarattığı bir savın etrafında boş boş cümleler kurup diziyi aşağıya çekmekten başka bir işe yaramıyordu.
Deli Gönül de böyle bir diziydi işte. 10 bölüm sürmüş. Ucu da açık bitmiş. Tüm eksilerine rağmen sarmıştı beni. 8-10 bölüm daha, olmadı 3-5 bölüm daha sürmüş olmasını ve bir şekilde final yapmış olmasını tercih ederdim.