Gain’in yeni dizisi RU, 24 Mayıs’ta çift bölümle başladı. Haftalık olarak yayınlanmaya devam edecek olan sezon, 8 bölümden oluşacak. İlk 2 bölümün süreleri 42-43 dakika uzunluğunda.

RU, geçen yaz Disney+ için çekilmiş Urla’da aslında. Söz konusu platformun Türkiye’de yerli içerik yayınlamayı durdurma kararı alması sonrasında kendisine yeni bir yuva arayıp bulmuş dizi. Söz konusu talihli platform da Gain olmuş.

Dizinin yaratıcısı Taylan Yapıcı. Ona senarist olarak Yeşim Çıtak da eşlik etmiş. Yönetmenliğini Bahadır Karataş ve Burak Çaldır üstlenmiş. Dizinin yapım şirketi ise MEDYAPIM.

Ege Denizi kıyısında bir yerde konumlanmış olan turistik sayılabilecek bir yerleşim yerindeyiz. Ortalık şu an için sakin. Yaz yeni yeni başlamakta.

38 yaşında, olgun, evli ve de çekici bir kadın olan Reyan’ın arkadaşlarıyla oturup sohbet ettiği bir esnada kapıya gelen Uzer isimli 18 yaşındaki bir genci yanına giderek arkadaşlarına çaktırmadan sessizce azarladığı ve de oradan kovduğu bir sahneyle açıyoruz. Reyan’ın ağzından ‘Yarım yamalak ve saçma sapan’ olarak tarif edilen bir yakınlaşma anı yaşandığını duyuyoruz bu ikili arasında.

Sonrasında da ikilinin tanıştığı güne, yani 3 gün öncesine uzanıyoruz. Ertesi gün 18 yaşına basacak olan Uzer’in üniversite sınavı var o gün. Önce sınava girip üstün zekasıyla şipşak soruları çözüyor, sonra da gidip biricik annesini hastaneden çıkarıyor. Sonrasında da eve giderken bir tarla başı satış yerinden domates almak üzere duruyorlar. Reyan ve Uzer, orada tanışıyor ve domates üzerine kısa bir sohbet ediyorlar. Uzer, Reyan’dan çok etkileniyor tabii. Reyan, Uzer’in ilk gerçek kalp çarpıntısı olacak. Uzer de Reyan için üzücü gerçekliğinden küçük birer kaçış anı olmaya başlayacak birbirlerine her denk geldiklerinde önümüzdeki birkaç gün içerisinde. Hikayemiz de böylece başlamış olacak.

Güçlü ve cüretkar bir kadın profili çizen Reyan karakterinde Muhteşem Yüzyıl ve Gecenin Kraliçesi gibi diziler ile Annemin Yarası ve Öteki Taraf gibi filmlerden tanıdığımız Meryem Uzerli‘yi izleme fırsatı yakalıyoruz.

Uzer karakterine daha önce Maria ile Mustafa, Safir ve Destan gibi dizilerde boy göstermiş olan Burak Berkay Akgül hayat veriyor. Annesine, arkadaşlarına ve toprağına bağlı bir genç Uzer. Fotoğrafik hafıza dedikleri şeye sahip. Bir gördüğünü, bir okuduğunu bir daha unutmuyor. İstediği üniversitede istediği bölümü kazanabilecek bir zekaya sahip ama o annesini yalnız başına bırakıp başka bir şehre gitmek istemiyor.

1 Kadın 1 Erkek başta olmak üzere çok sayıda diziden aşina olduğumuz Emre Karayel‘i Reyan’ın kocası Emir karakteriyle izliyoruz. İsim yapmış bir şef Emir. Dizimize ismini veren RU isimli şık restoranı onun için açmış Reyan. Ama o hiçbir zaman Reyan’ın kıymetini bilmemiş. Megolomanlığın zirvesinde bir adam. Asla kendi hatalarını görmez ve son derece de saygısız. Daha ilk dakikalardan itibaren Reyan’ı boynuzladığını da net bir şekilde hissedebiliyorsunuz. Sonra da beklenen gerçek ortaya çıkıyor zaten çok geçmeden.

Uzer’in annesi Aylin rolünde Yasak Elma, Bodrum Masalı, Çocuğun Var Derdin Var, Yine de Aşığım ve Gülbeyaz gibi dizilerden yakinen tanıdığımız Şevval Sam karşımıza çıkıyor. Önemli bir hastalığı var. Hastanede kontrol altında tutulması lazım ama onu orada tutabilene aşk olsun.

Ateşböceği, Acans, Es-Es ve Şaşıfelek Çıkmazı gibi dizilerden tanıdığımız Derya Alabora, Reyan’ın annesi rolünü canlandırıyor. İlk 2 bölüm itibarıyla sadece telefon konuşmaları sırasında sesini duyuyoruz kendisinin.

Yalan Dünya, Anne ve Küçük Sırlar gibi dizilerden tanıdığımız Gonca Vuslateri de ilk 2 bölüm itibarıyla sadece telefon konuşmaları kapsamında sesini duyduğumuz kişilerden. Reyan’ın Emir uğruna bırakıp geldiği memleketinden yakın bir arkadaşı.

İlginç Bazı Olaylar, Hayatımın Aşkı, Üç Kuruş, Muhteşem İkili, Kurtlar Vadisi: Pusu, Beni Böyle Sev ve İntikam‘ın da aralarında bulunduğu çok sayıda diziden ve özellikle Cem Yılmaz ile birlikte çektiği sinema filmlerinden yakinen tanıdığımız Zafer Algöz‘ü Tümer Sekmen, nam-ı diğer Tümsek rolüyle izliyoruz. Çok ünlü bir şef kendisi. Bir takım sebeplerden uzaklaşmış sektörden. Bu Ege kentine yerleşmiş ve Tümsek adıyla yaşamını sürdürmekte. Küçük bir kafe işletmekte sahil kenarında. Uzer’in ve yakın arkadaşlarının sevdiği, değer verdiği biri.

İstanbullu Gelin, Çöp Adam ve Maria ile Mustafa gibi dizilerden tanıdığımız Hira Koyuncuoğlu, Uzer’in yakın arkadaşlarından biri olan Deniz karakterine hayat veriyor. Tümsek’in kafesinde çalışıyor. Kafasına estiğini yapan, birazcık da hoppa bir kız olduğunu söylemek mümkün ama iyi niyetli, saygılı da bir kız tabii. Uzer de Tümsek’e yardımcı oluyor bu arada ara sıra kafede. Bezen malzeme alıyor onun için; keyfi yerindeyse mutfağa da giriyor. Epey hamarat da yani bu yemek işlerinde Uzer.

Börü 2039 isimli diziden anımsanabilecek Gökay Türkmen de Uzer’in yedikleri içtikleri pek ayrı gitmeyen üçlü arkadaş grubunun bir diğer üyesi konumundaki Mete karakterini canlandırmakta. Deniz’e aşık platonik bir şekilde.

Çiçek Açar‘ı Reyan’ın Nurgül isimli bir arkadaşı rolünde izliyoruz. Yosi Mizrahi ise onun kocasını canlandırıyor.

Kadroda ayrıca Beril Kayar, Sevgi Temel ve Kartal Can Ermiş gibi isimler bulunmakta.

Dizinin ilk 2 bölümünü izledim ve de memnun kaldım. Mekan ve sunum açısından yeterince cazip buldum. Hikayesi ise idare eder seviyede. Çıplaklık konusunda yeterli cüretkarlığa sahip olduğunu söylemek mümkün. Bölüm süreleri da gayet tadında. Oyunca kadrosu da oldukça cazip elbette. Muhteşem Yüzyıl dizisinden ve Annemin Yarası filminden çok sevdiğim Meryem Uzerli’yi uzun zaman sonra yeniden bir yerde izleyebilmek çok hoş oldu cidden. En son yılbaşı gecesi yayınlanan bir yarışma programında jüri olarak denk gelme fırsatı yakalamıştım kendisine ve keşke tez vakitte hoş bir diziyle de dönebilse diye düşünmüştüm. Bu isteğim boşa gitmemiş ve temennimdeki o hoş dizi bu olmuş diyebilirim gönül rahatlığıyla.

Dizide gözüme batan en önemli unsuru da belirtmeden geçmeyeyim aklımdayken: Uzer’in üstün zekalı bir genç oluşunun yansımaları. Sadece yarım dakikalığına girdiği restoran mutfağındaki herkesi ve her şeyi ayrıntılarıyla hatırlama ve de yorumlama saçmalığını hadi büyüklük bende kalsın da kenara bırakayım ama kalem kıpırdatmadan sınav kitapçığındaki soruları araya cevap kutucuğu işaretleme sekansı da almaksızın akıldan seri bir şekilde çözüp sonrasında yine seri bir şekilde işaretleme yapmak ve bu işlemin sadece toplam 22 dakika sürmesi? Bırak Türkiye’yi dünyada bile bulamazsın bu tarz bir çözümleme ve işleme koyma hızına sahip bir insan evladını. O yüzden biraz daha hafif uçalım abartırken lütfen.

https://www.youtube.com/watch?v=SwWBVTLdrF4&ab_channel=GA%C4%B0N