Svartsjön – Tanıtım
29 yorum pirate 22 Şubat 2017 08:36
Soğuk kış aylarının son demlerini yaşadığımız bu günlerde size alternatif bir dizi tanıtmak istedim. Soğuğun ülkemizden çok daha sert bir şekilde etkisini hissettirdiği İskandinav ülkesi İsveç’ten bir korku/gizem dizisi: Svartsjön.
Buyurun bakalım o zaman Svartsjön ne imiş, ne değilmiş?
Johan, yıllardır kapalı olan Svartsjön isimli bir kayak merkezini alıp işletmek isteyen genç ve hırslı biridir. Tesis için teklif vermeden önce de arkadaş grubunu da yanına alarak Svartsjön’e bir deneme gezisi düzenlemeye karar verir. Hem iş, hem tatil maksatlı bu gezi için grubumuz 25 Ocak 2016 tarihinde İsveç’in başkenti Stockholm’den yola çıkar. Yalnız bilmedikleri bir şey vardır. Bundan tam 20 yıl önce yani 25 Ocak 1996 tarihinde söz konusu kayak merkezinde gizemli bir cinayet vakası yaşanmıştır.
Grubun tesise vardıkları ilk geceden itibaren gizemli olaylar yaşanmaya başlar. Bakalım bu geçmiş ve günümüzden gelen gizemli olaylar, doğaüstü güçler, dışarıda eksi 30 dereceleri bulan soğuk ve gizem dolu yerli insanlarla bezeli bu hayatta kalma mücadelesinde kimler hayatta kalacaktır?
KÜNYE
Türü: Drama, Korku, Gerilim, Gizem
Sezon – Bölüm Sayısı: 1 Sezon, 8 Bölüm
Süre: 42 dk.
Yayın Aralığı: 20 Ekim 2016 – 1 Aralık 2016
Mutfaktakiler: Ulf Kvensler, David Berron, Jonathan Sjöberg, Line Winther Skyum Funch, Iréne Lindblad, Fredrik Ljungberg, Mikael Newihl, Lars Wannebo
Resmi Site – Resmi Site 2 – IMDB – Wikipedia
OYUNCULAR VE KARAKTERLER
Johan (Filip Berg):
Zengin bir ailenin öz güveni yüksek çocuğu. Atıl durumdaki tesisi alıp işletme gibi bir gelecek planı edinmiş kendine. Fazlaca hırslı, ben merkezci bir tip.
Hanne (Sarah-Sofie Boussnina):
Johan’ın kız arkadaşı. Hikayemizin ana kahramanı Johan’dan ziyade o aslında. Geçmişte trajik bir olay yaşamış ve bunun psikolojik etkilerini hala yoğun bir şekilde yaşayan biri. Dediğim dedik, meraklı, korkusuz bir tip.
26 yaşındaki Danimarka doğumlu genç oyuncuyu Bron/Broen ve 1864 dizilerinden tanıyabilirsiniz.
Frank (Philip Oros):
Johan’ın en yakın arkadaşı. Bu geziye daha çok yeni kız arkadaşı ile çıktığı bir tatil olarak bakıyor.
Jessan (Aliette Opheim):
Frank’in kız arkadaşı. Arkadaş grubu ile ilk kez bu gezi sırasında tanışıyor. Sevecen, neşeli ve tutkulu biri.
Karaktere Amazon’un yaklaşan dizisi Patriot‘ta karşımıza çıkmaya hazırlanan, aynı zamanda modellik de yapan İsveçli güzel Aliette Opheim hayat veriyor.
Mette (Mathilde Norholt):
Hanne’in kız kardeşi. Doktor. Kız kardeşini çok seviyor ve ona hayatını rayında tutması konusunda göz kulak oluyor. Soğukkanlı ve yapıcı biri.
Lippi (Valter Skarsgård):
Johan’ın erkek kardeşi. Sessiz, sakin, kendi halinde bir tip.
Osvald (Victor von Schirach):
Johan ve Lippi’nin arkadaşı. Ayrıca Johan’a tesisi öneren emlakçı.
Elin (Anna Åström):
8 kişiden oluşan arkadaş grubumuzun son üyesi. Danimarkalı iki karakterimiz Hanne ve Mette’den pek haz etmiyor.
Karaktere Vikings, Äkta människor ve The Hundred Code gibi dizilerde konuk oyunculuk yapmış İsveçli genç oyuncu Anna Aström hayat veriyor.
Erkki (Nils Ole Oftebro):
Uzun süredir kapalı olan tesise göz kulak olan kişi. Ketum ve asabi bir tip.
Dag (Anderz Eide):
Tesise komşu yerde yaşıyor. Tam bir kasaba hödüğü. Asabi ve saldırgan bir tip.
Jostein (Odin Waage):
Dag’ın küçük kardeşi. İlk karşılaştıkları andan itibaren Hanne’e ekstra bir ilgi göstermeye başlıyor. Yardımsever bir tip.
Broman (Henrik Schyffert):
20 yıl önceki gizemli cinayet vakası ile ilgilenen emekli polis memuru.
YAZARIN NOTU
İlk ve son bölümlerinden ziyade ara bölümlerini beğendiğim bir dizi oldu Svartsjön. Hikaye fena değildi, oyunculuklar ve atmosfer ise güzeldi. Gizem unsuru da iyi yayılmış.Türünün yeterince başarılı bir örneği olmuş diyebilirim.
Başroldeki Sarah-Sofie Boussnina’nın performansı vasattı bana göre. Benim izlemekten daha fazla keyif aldığım isimler ise Aliette Opheim, Mathilde Norholt ve Anna Aström oldu. Çok da fotojenik bulduğum bu 3 ismin İngiliz ve Amerikan dizileri tarafından acilen değerlendirilmesi taraftarıyım. Opheim için Game Of Thrones veya The Last Kingdom, Aström için Humans, Norholt için de ilişki draması tarzında bir dizi gayet uygun olur mesela.
Başından memnun kalktığım, türü ve kültürü sevenlere önerebileceğim bir dizi olmuş Svartsjön. Ayrıca izlediğim ilk İskandinav dizisi olması açısından da bende her zaman bir yeri olan bir dizi olacak bu dizinin. Dizi, mini dizi kategorisindedir ve ucu da kapalıdır.
İzleyecek olanlara iyi seyirler.
FRAGMANLAR
Bu da hoşuma giden jeneriği:
yorumlar
aslında ilgimi cok cekti.. tek sorun acaba dil konusunda sorun yasar mıyım? kulagımı cok tırmalar mı? bır bakayım ıngılızce dublaj veya altyazısı var mı
Epeydir izleme listemde olan bir dizi, bu aralar vakit bulabilirsem bakacağım. Güzel tanıtım için ellerine sağlık @pirate
@Kutaythejai ‘Kulak tırmalar mı?’ sorusu benim de korktuğum bir soruydu ama korktuğum başıma gelmedi çok şükür ki. Uzak doğu dilleri, Afrika dilleri, Arapça ve Fransızca’da yaşadığım kulak tırmalama olayının yüzde biri ile bile karşılaşmadım açıkçası.
3 ay kadar önce türkçealtyazi.org a ilk bölümün altyazısının yüklenmesi ile fark ettim bu diziyi. Fragmana ve fotolara bakınca da hemen kanım kaynadı. Ama tüm bölümlerin altyazıları tamamlanana kadar tuttum kendimi, başlamadım diziye. Altyazılar tamamlanınca da bir hafta içinde hüplettim bölümleri.
Not: Evet, Türkçe altyazısı mevcut.
Not 2: Benim bölümleri ararken ilk etapta denk geldiğim Danimarkaca ya da İsveççe altyazı gömülü versiyonlarından uzak durun.
Ben buna kesin 2.sezon gelir diyordum emin miyiz mini olduguna?
O durumda kesinlikle izlerim haftasonu. Eline saglik.
@ozgun14 Hikayesi bitti dizinin, dizi siteleri de 8. bölümü final bölümü olarak sunuyorlar, internette şöyle bir gezindim ve 2. sezonla ilgili bir haber de görmedim. İsveççe bilmeyince verimli araştırma ihtimali kısıtlı tabi. Kararsız kalsam da belirttim yine de yazının sonunda ben de. Emin değilim elbette ama sanmıyorum ki hikayeyi bıraktıkları noktadan devam ettirme ihtiyacı hissetsinler. Dizi ism, de spesifik bir şey olduğu için antoloji mantığıyla kalkıp da apayrı bir konuda 2. sezon da çekmezler Svartsjön adında herhalde.
super haber…. o zaman ızlensin.. bence konu kast goruntuler enfes gorunuyor
anladım ya kafam başka bi isveç dizisine gitti ya da güzel uydurdum
sağol ek bilgilendirme için hemen ediniyorum.
bu arada bu diziyi ilk duyduğumda norveç film üçlemesi fritt vilt’i anımsatmıştı bana. cold prey trilogy diye de aratılabilir. o da teen slasher tarzı filmler için gayet güzeldi. bunun başına da öyle bir beklentyiyle oturacağım.
@ozgun14 Slasher tarzı beklentisiyle girme sen yine de bu diziye pişman olabilirsin. Bunda slasher tarzı işlerden birazcık daha farklı bir tat var. Çok da yorum yapıp ispiyon vermek de istemiyorum ama kısaca ‘Katil kim?’ sorusunu sorgulatan işlerden değil deyip susayım.
yok yok iskandinavlar şu ana kadar hayal kırıklığına uğratamadıklar beni. sanmam bunda olsun. zaten basit bir teen slasher beklentim yok. ama sonuçta bu teenler bi yerde slash olacaklar yani
Fritt Vilt üçlemesini izledim ben bu arada, yardırdığı söylenemez ama zevk de almıştım. Aslında bu tarz İskandinav ve soğuğa bulanmış dizileri seviyorum ama Ankara’nın kışından bu sene o kadar bıktım ki.
Havaların daha sıcak olduğu bir dönemde denemli bunu
konusu benimde ilgili çekti.akşam fenerbahçe macından sonra başlarım güzel tanıtım içinde teşekkürler
Müthiş bir dizi, kesinlikle 2.sezonu hakediyor ama sanırım 8.bölüm final bölümü diye biliyorum. İzleyecek olanlara iyi seyirler.
Okuyan, yorum yapan, beğenen, tutan herkese teşekkürler.
İsveççe kulağa başta çok fena gelen bir dil alışmak gerekiyor Norveççe dahada betar. İskandinav dizilerinin tek handikapı. Keşke İngilizce yapsalar. İsveç ve Norveçlilerin tamamına yakınının çok iyi düzeyde İngilizce bildiğini belirtip yetkililere seslenmek istedim
tam bir ikinci sınıf korku gençlik filmi gibi başladı bayıldım. ben seviyorum böyle işleri. harpers island’ı da severdim.
karakterler güzel biri dşında o da hanne. bu tarz hikayelerde sevmediğim ne varsa yapan tip. abi yazmayın şu karakterden her filme. otelde gece yatarken ses geliyo çıkma yatağından abi. sana ne. girme başkalarının odalarına falan. bodrumlara inmeye kalkma. şu gereksiz meraklı, geçmişi sıkıntılı klişe karakter olmasaydı tam puan vercektim. bi artısı da 40 dk olması. 1 saat bekliyodum çok mutlu oldum.
olaylar fortitude tadında doğaüstüye bağlanmaz da mantıklı şekilde ilerlerse başından memnun kalkacağım.
@ozgun14 Künye kısmında belirttim bölüm sürelerinin 42 dakika olduğunu aslında ama gözünden kaçtı galiba.
Ilk paragraftan sonra o kismi hizlica gecip direkt diger paragrafa gecmeye meyilli oluyorum ben. Ondan haklisin atlamisim gozden kacmis
ilk 3 bölümden sonra beklentilerimin yönüne epey bir ayar çekmem gerekti. son 5 bölümü bakalım bu hikaye nereye gidecek kafasıyla izleyeceğim. fazla doğaüstü kaçtı bu bana. daha klasiğine hayır demezdim.
açıkçası hem oyunculuklar hem hikaye hem de final kötüydü. o kadar alternatif dizi varken türünden dolayı bunu seçtiğim için pişmanım. olanları bir yerlere bağlamaya çalışmış ama yarım yamalak, kendilerince bir çözüme bağlamaya çalışmışlar o da yarım yamalak. fortitude benzeri bir hayal kırıklığı yaşatabilir size. bir yerden sonra karakterler de mantıksız hareket etmeye başlayınca iyice saldım son 2-3 bölümü sardırarak tamamladım, bari nereye bağlancak göreyim dedim o da tatmin etmedi.
ilk alternatifiniz bu olmasın derim.
2. sezon onayı almış çoktan bu arada bu.
Hala gelemedi bunun 2. sezonu da.
S1 Poster (BBC)
2. sezon bu sonbaharda geliyormuş.
İlk Kare
S2 Fragman
S2 Poster
S2 Postercik
2. sezon 10 Ekim’de çift bölümle başlamış bu arada ve 8 bölümlük sezon devam ediyormuş. İlk 2 bölümün Türkçe altyazısı bile gelmiş hatta.
S02E01
Johan ortalıkta olsa da ilk sezonun dillendirilmediği ve bağımsız yeni bir hikayeye yelken açıldığı bir sezon açılışı olmuş. Biraz temposuz başladı sezon açıkçası. İlk 18-19 dakikada sıkıldım diyebilirim hatta. Sonrasında da öyle ahım şahım bir şey olmadı ama ilk 18-19 dakikaya oranla nispeten daha iyi aktı en azından.
*Ekibin zengin züppesi: Johan
*Ekibin kasıntısı: Uno
*Ekibin güzeli: Agnes
*Ekibin sürtüğü: Amina (Karaktere hayat veren oyuncu Türkmüş bu arada: Bahar Pars)
*Ekibin weirdosu/kazayla adam öldürmeye en müsait olanı: Oscar
*Ekibin en sosyal görüneni/Katil için sürpriz aranacaksa en büyük sürpriz adayı: Isabell
*Ekibin keder bulutu/muhtemel kafa ağrısı adayı/muhtemelen hiç ölmeyecek olanı: Minnie
*Ekibin insan sevmeyeni/doğal psikopatı/sinir bozucusu: Gittan
*Ekibin en doğalı/erken ölmeye adayı: Vincent
İlk sezon kadar olamasa bile güzel bir sezon olması dileğiyle!
*Minnie’yi tavladı, Isabell desen Johan’ın yanından kalkıp bunun odasına geldi. Minnie’nin Amina’yı gördüğü sahnede Amina’nın arkasındaki kişinin de Vincent değil de Uno olduğunu varsayıyordum ve üçünü de bağladığı için iyi sövüyordum Uno’ya ama Amina ile hiç yatmamış galiba bu. Tezatlığa bak sen. Amina da bu da herkesle yatıyor ama birbirleriyle yatmamışlar ha? Amina da buna mı aşık olmuş yani? Ne buluyorlar lan bu danada?
*Bölümün başlarında herkes çift modunda gülüşürken benim hatun Agnes’in bunlara iç çeken bakışlarına üzüldüm tamam da bu hırbolardan hiçbiri ile birlikte olmadığı için de mutluyum yani.
*Çok fazla sıkıntılı insan var bu grupta. Vincent’in bu bölümdeki öfke patlaması ortada. Minnie zaten kafayı sıyırmış durumda. Oscar desen arızalının önde gideni. Gittan keza öyle. Johan takıntıda son nokta bir insan. Amina da aynı durumda. Isabell’in sıkıntısını göremedik hala ama onda da var bir şey belli. Zor duruyor ama Agnesçiğim sezon finalinde sağ çıkacaklar arasında olmalı mutlaka.
S02E05
İlk 4 bölümde karakterleri izlemesi keyifliydi genel olarak ama bu bölüm baya tırttı, sıkıcıydı, gereksizdi. 3 bölüm kaldı şurada. Artık biraz hareket lütfen.
Kötü başladı bölüm. İkinci yarıda biraz toparladı ama bir önceki bölüm kadar olmasa da zayıf bir bölüm oldu yine de. Bir tek
öğrendik işte.
Agnes,
-Isabell elindeki bıçakla kayda değer bir tehdit değildi bu arada. Minnie mallığına yaralandı, Uno da mallığına öldü. Uno’yu sevmediğim için ölmesine üzülmedim elbette.
-Bu tarz bir dizi için çok fazla hayatta kalan oldu bir de. Arada Vincent, Oscar, Gittan falan da ölmeliydi yani.
-Minnie ‘Bir dahaki sefere kayak yapmaya gidelim.’ deyince Johan’ın ‘Kayak mı? Ben almayayım.’ gibisinden bir tepki vermesini bekledim haklı olarak. Ama sezonun tamamında olduğu gibi ilk sezona atıfta bulunmayı tercih etmediler yine o noktada da.
İlk sezonun çok altında kalan bir sezon oldu 2. sezon. Ama sezonluk hikayeler üzerinden giden bir dizi olduğu için 3. sezon onayı alsın isterim yine de.