The Fugitive & Royalties || Quibi || İkili Tanıtım
1 yorum aytackara 17 Ekim 2020 08:03
31 Mayıs’ta ekranla buluşan Royalties dizisinin sezonu ise 10 bölümden oluşuyor. Bölümler, Quibi’nin yayın politikası gereği yine 6-9 dakika arasında değişiyor.
Darren Criss, müzikal komedi türündeki dizinin yaratıcısı, yapımcısı ve başrollerinden birisi. Ayrıca kullanılan bütün şarkıları kendisi yazmış. Senaryoyu ise Criss’in üniversite döneminden beri yakın arkadaşı olan Matt ve Nick Lang kaleme aldı.
Konusu:
İki yakın arkadaş olan Sara ve Pierce, henüz ismi duyulmamış iki şarkı ve söz yazarıdır. Her bölümde ikilinin bir şarkıyı çeşitli yollardan, denemelerden ve anlaşmazlıklardan geçerek kaleme alma çabası anlatılıyor. Hikayenin önemli bir kısmı kayıt stüdyosunda veya yakın çevresinde geçiyor. Bu sırada arkadaşlıkları ve yakın çevreleriyle olan ilişkileri de öne çıkıyor.
Ayrıca çoğu bölümde kaleme aldıkları şarkıyı bölümün konuk oyuncusu olan bir ismin seslendirdiğine tanık oluyoruz. Bölümün şarkısının sözleri genelde öncesinde olup biten ve şarkıya ilham veren olaylardan parçalar taşıyor. Hatta kadrodaki veya konuk oyuncuların seslendirdiği şarkılardan oluşan 12 şarkılık bir albüm 12 Haziran’da yayınlandı.
Dizide Criss’e bir diğer başrol olarak Kether Donohue eşlik ediyor. Tony Revolori stüdyoda çalışırken onlara eşlik eden ve çoğu zaman mecburen onların derdini dinleyen Theo’ya, Georgia King ise menajerleri Kendra’ya hayat veriyor.
John Stamos, Jackie Tohn, Sabrina Carpenter, Jennifer Coolidge gibi oyuncuların yanı sıra konuk olarak Mark Hamill, Jordan Fisher, Kevin McHale, Chord Overstreet, Julianne Hough, Lil Rel Howery, Bonnie McKee, Rufus Wainwright gibi isimler de yer alıyor.
Royalties’e başlamadan önce bölüm süreleri de kısa olduğundan sezon boyunca mükemmel bir şarkı çıkarmaya varan yolculuğu anlatacaklarını varsayıyordum. Problem olduğundan değil gerçi. Devam ettikçe karakterlere, hikayeye ve tarzına alıştım. Absürt komediye kaçtıkları oldu ama pek rahatsız etmediler. Zaten 10 bölüm.
İkinci yarısı daha eğlenceliydi. İlk yarısında bölümün şarkısı havası daha çok vardı, karakterlerin hayatının ağırlığı ilerledikçe arttı. Haliyle Pierce-Sara arkadaşlığını öne çıkarıyorlar. Müzikal tarafı ise hiç değilse zevki biraz olsun artırıyor. Ancak en nihayetinde “bu da” bir diğer olsa da olur olmasa da Quibi dizisi.
Bir doz Darren Criss izledim sayelerinde. Theo haricindeki karakterlerin ne derece gerekli olduğu tartışılır fakat kimisi tanıdık konuk oyuncuları bonustu. Sezon, kapandığı şekliyle rahatsız edici değildi, gerçi tastamam bir final de değildi tabii. İsteseler bu şekliyle bir sezon daha yazarlar ki en azından yapım ekibinin niyeti var gibi duruyor.
Gerisini kendileri bilir artık, gelirse ve Quibi o vakte hala ayakta olursa ben de devam ederim. Bir tarafından ilginizi çekiyorsa siz de bir deneyebilirsiniz.
yorumlar
Şuradaki yorumumu taşıyayım:
The Fugitive S01E14 (FİNAL)
Survive, #FreeRayshawn, 50 States Of Fright, When the Streetlights Go On, The Stranger ve Don’t Look Deeper’ın ardından denediğim 7. Quibi draması oldu bu dizi. Komedi konusunda oldukça başarılı olan genç platformun drama konusunda vasat veya altında işlerle karşımıza çıktığını düşünüyorum. The Fugitive’i ise yukarıda saydığım 6 diziden biraz daha iyi bulduğumu söyleyebilirim.
Temposu hiç düşmedi dizinin sezon boyunca. Hikaye olarak burun kıvırttığı noktalar olsa da genel olarak baktığımda yeterli bir dizi oldu. Ucu da kapalı bitti bu arada.
Kiefer Sutherland’ın karakteri Clay Bryce, izlediğim en berbat polis tiplemelerinden biriydi. Bolca küfür yedi benden. Başroldeki Boyd Holbrook’ı hiç tanımıyorum desem yeridir ama kanım kaynadı diyebilirim bu dizide kendisine. Genesis Rodriguez’i ekranda görmeyi çok özlemişim. Tiya Sircar’ı izlemesi de keyifliydi. Natalie Martinez, Brian Geraghty, Glenn Howerton, Andy Buckley, Malcolm Goodwin, Amirah Vann falan derken her yerden tanıdık sima fırtlıyordu. Kadrosu oldukça cazipti cidden dizinin.