The OA — Tanıtım
92 yorum hsparks 21 Aralık 2016 08:53
İnternet üzerinden yayın yapan dizi ve film izleme platformu Netflix’in son gözdesi The OA, geçtiğimiz cuma 8 bölümlük ilk sezonunun tamamıyla meraklılarının karşısına çıktı. İçerisinde bilim kurgu temasının dışında fantastik ve doğaüstü ögeler de bulunduran bir yapım olarak tanımlayabileceğimiz The OA, aynı zamanda başrolünde bulunan ve senarist kimliğiyle de bilinen Brit Marling tarafından kaleme alındı.
Buraya kadar olan kısım ilginizi çektiyse, sizin için hazırladığımız tanıtım yazısının aşağısına da göz atmadan geçmeyin. Bakalım The OA, şans verilecek diziler listenize eklenmeyi başarabilecek mi?
KONUSU
Prairie Johnson, bundan 7 sene önce gizemli bir şekilde ortadan kaybolan genç bir kadındır. 7 yıllık yokluğuna yüksek bir köprüden atlayarak nokta koyan karakterimiz, şans eseri kurtulur ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınır.
Burada yıllardır görmediği ebeveynleriyle tekrar buluşan Prairie’de akıl almaz değişiklikler vardır. Kaybolmadan önce kör olan kızmız, mucizevi bir şekilde görebilmekte ve isminin OA olduğunu söylemektedir. Ayrıca karakterimizin sırtında ilginç yara izleri de mevcuttur.
Şu an için Prairie’in gayet gizemli görünen hikayesi, acaba arka planında neleri barındırmaktadır?
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
- Prairie Johnson: Yukarıda da kısaca bahsettiğimiz Prairie’e, Brit Marling hayat veriyor. 10 parmağında 10 marifet bulunan oyuncumuz bu dizinin haricinde 3 sinema filminin (Another Earth, Sound of My Voice, The East) daha senaryosunu yazmış ve bu filmlerin başrolünde yer almıştı.
- Dr. Hunter Hap: Dizinin 2. bölümüyle birlikte karşımıza çıkan Dr. Hunter, kendini işine adayan bir bilim adamıdır. Prairie’in bunca yıl neden ortalıkta olmadığının cevabı bu karakterdedir. Bu rolde, Jason Isaacs‘i görüyoruz. Oyuncumuzu Dig ve Brotherhood gibi dizilerin yanında, Harry Potter evreninin lepiska saçlı Lucius Malfoy‘u olarak da tanıyor olabilirsiniz.
- Nancy Johnson: Prairie’in annesidir. Bu rolde, Alice Krige‘i görüyoruz. Oyuncumuz son olarak Tyrant’ta karşımıza çıkmıştı.
- Abel Johnson: Prairie’in babasıdır. Bu rolde, Scott Wilson‘ı görüyoruz. Oyuncumuzu, The Walking Dead’den de hatırlıyor olabilirsiniz.
- Steve Winchell: Prairie’le aynı muhitte yaşayan, sorunlu ve şiddet eğilimi bulunan bir gençtir. Bu rolde, Patrick Gibson‘ı görüyoruz. Oyuncumuzu önümüzdeki günlerde The White Princess ve Guerrilla gibi dizilerde de seyredeceğiz.
- Elizabeth ‘Betty’ Broderick-Allen: Steve’in öğretmenidir ve onun bu saldırgan tavırlarından hiç hoşlanmamaktadır. Bu rolde, Phyllis Smith‘i görüyoruz. Oyuncumuzu hiç kuşkusuz ki en iyi olarak The Office‘ten tanıyoruz.
DİĞER OYUNCULAR
Aslında yukarıdaki karakterler haricinde daha anlatmak istediğim çok karakter var ama ispiyon (spoiler) vermemek adına burada duruyorum. Çünkü dizinin diğer önemli karakterleri ya ilerleyen bölümlerde kadroya dahil oluyorlar ya da ilk bölümde olsalar dahi şu esnada haklarında pek de fazla bir şey bilmiyoruz. İşte bu rollerde Emory Cohen, Brendan Meyer, Brandon Perea, Ian Alexander, Will Brill, Sharon Van Etten, Riz Ahmed, Paz Vega ve Nikolai Nikolaeff gibi tanıdık yüzler çıkıyor karşımıza.
SON SÖZ
Netflix’in gösterim tarihinden hepi topu 4 gün önce takvimine ekleyerek son dakikada yayına soktuğu The OA, bana göre sonuna yaklaştığımız 2016 senesinin en büyük sürprizlerinden biri oldu. Konusundan dolayı zaten diziyi merak ediyordum fakat ilk bölümüyle vaadettiğinin çok daha fazlasını sezonun kalanında seyirciye sunması benim için sürpriz oldu. Ayrıca dizinin gizemli ögelerinden çok, psikolojik ve dramatik kısımlarıyla beni vurduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Bunların haricinde, oyunculukları da gayet beğendiğimi eklemeden geçemeyeceğim. Brit Marling, rolünün hakkını fazlasıyla vermiş. Zaten izlediğim her yerde hayran kaldığım Jason Isaacs‘ten bahsetmeye gerek bile duymuyorum. Kısacası beklediğimden çok daha fazlasını veren, benden tam not alan ve 2. sezon onayı alması için şimdiden yolunu gözlediğim bir dizi oldu The OA.
Eğer 8 parçalık uzun bir film havasında giden The OA’in konusu biraz olsun ilginizi çektiyse, en azından bir-iki bölüm de olsa diziye şans vermenizi tavsiye ederim. Kim bilir, belki de The OA sizin için de 2016 senesinin beklenmeyen sürprizlerinden biri olur.
yorumlar
İlk olarak eline sağlık @hsparks
Dün bir çırpıda bitirdim diziyi ve gayet memnun kalktım başından. Tavsiyedir!
Şu yazının altındaki yorumlarımı da buraya taşıyayım gelmişken.
S01E01
Aslında izlemeyi hiç mi hiç düşünmüyordum bu diziyi. Diziyle ilgili en ufak bir bilgim bile yoktu bu arada. Ama diziyle ilgili bu derece uyuşmayan yorumlar gelince sırf meraktan oturdum gözüm korka korka 70 dakilkalık upuzun ilk bölümün başına. Dizi başladı, Thirteen benzeri bir şey izleyeceğimi düşündüm, karakterleri görünce Thirteen’in düşük bütçeli krostik bir versiyonu olacak izlenimi verdi. Sonra hafif bir tarikat kokusu alır gibi olunca Thirteen çıkışlı The Path-The Following karışımı bir gizem dizisi ile karşı karşıyayız galiba dedim. Derken dizi sonlara doğru tekrar başladı bir nevi kısmi jenerik falan. Gizem dizisi izlerken fantastik diziye döner gibi olduk. Bittiğinde şu yegane tepki vardı kafamda: What the fuck is going on?
Hal böyle olunca yegane cevap da şu elbette: Ben bi 2. bölümü de ziyaret edeyim bakayım!
S01E02
O ilk bölümün üstüne bu derece normal, bu derece sıradan ve bu derece durağan bir 2. bölüm izlemeyi beklemiyordum açıkçası.
İlk 15 dakikadaki küçük kızın hikayesi güzeldi, ardından gelen 25 dakika fena değildi, Jason Isaacs’in dahil olduğu son 15 dakika ise baydı resmen.
3’e de bir bakayım ondan sonra devam edip etmemeye karar veririm herhalde.
S01E03
3. bölümü de hüplettim. Güzel aktı hikaye. En çok bu bölümü sevdiğimi söyleyebilirim rahatlıkla.
İzlemeye devam!
S01E05
5’in sonu için benden bi ‘What the fuck is going on? ‘daha gelsin o zaman! Müthiş sahneydi gerçekten.
10 numara 5 yıldız ilerliyor dizi. İzledikçe izleyesi geliyor arka arkaya insanın valla.
Kaldı üç bölüm ve toplam 120 dakika efenim.
S01E06
6’yı da bitirdim, malum sesi teyit etmek ve benzer sesler dinlemek için Youtube’da buldum kendimi bir anda.
S01E08 (Sezon Finali)
An itibariyle diziyi bitirmiş bulunuyorum efenim.
Sonunun tatmin edicilik boyutu tartışılır ve kişiden kişiye değişebilir olmakla birlikte dizinin kalitesinin pek tartışmaya açık olmadığını düşünüyorum. 150-160 dakikalık güzel bir sinema filmi olabilecek bir konuyu büyük risk alarak toplamda 7 saati bulan 8 bölümlük bir dizi olarak sunmayı tercih etmişler. Çok da iyi yapmışlar! En başından en sonuna kadar son derece sürükleyici bir dizi olmuş. Dediğim gibi sonunun tatmin edicilik derecesi kişiden kişiye değişebilir ama bana göre Sense8 ve The Get Down’ın ardından Netflix’ten çıkan en iyi 3. drama olmuş The OA. Mutlaka izleyin derim ben!
Bu arada 2. sezonu olur mu olmaz mı ya da olmalı mı olmamalı mı veyahut olsa nasıl bir şey olur bilmiyorum ama The OA’ye aç olduğumu hissedebiliyorum hala şu anda.
Dizide emeği geçen herkesin eline sağlık.
İzlemek farz oldu artık. Yorumlar ve tanıtımla beraber merakım arttı iyice..
Eline sağlık güzel tanıtım için.
Dördüncü bölüme kadar izlemiştim beğenmemiştim hatta diziyi kötülüyordum ve bırakmıştım, millet ne buldu bu dizide diye devam ettim, diziyi bitirdim ve zaten ilginç bulmuştum ama bir şeyler eksik gibi düşünüyordum şimdi daha da ilginç buldum başarılı mı değil mi tam olarak çözemedim ama yinede diziyi bitirince dizi hakkında kötü sözlerimi geri alıyorum hissine kapıldım
Şunu söylemek lazım bence:
OA çoğu dizinin aksine pilot bölümü bomba yapıp, marifetlerini ilk bölümde gösterip sonra sezon boyu boş yapan bir dizi değil. Aksine bir kitap gibi ilerledikçe seni içine çeken ve beklentileri aşan bir ilerleyişi var.
Şu ana kadar favorim 5. bölüm oldu. 7-8’i bitirip final yapacağım bugün. Eline sağlık.
9 gün önce fragmanı gelen, 5 gün önce yayınlanan bir diziye hızlıca güzel bir tanıtım gelmiş. Eline sağlık @hsparks.
5 Mart 2015’ten beridir bekliyordum bu diziyi. İlk 4 bölümü izledim. Kalan bölümleri, nasıl bir final yaptığını fena halde merak ediyorum.
Az sayıda da olsa iyi ki şu dünyada Brit Marling gibi insanlar var. Seviyorum bu kadını.
Açıkçası son dakika yayınlanacağı belli olan bir dizinin boş bir şey olduğunu düşünmüştüm fakat yorumlar fikrimi değiştirdi, bende ilk fırsatta izlemek istiyorum. Beğenirim muhtemelen. Netflix koleksiyonuma eklenecek bir dizi daha olacak sanırım.
Bu arada dizinin dili İngilizce demi ? Sanki başka dilde diye duydum.
Son olarak da eline sağlık @hsparks. Dizi için senin yorumunu ve tanıtımı bekliyordum.
@necdetcem7 İngilizce ama rusça kızmalar da var.
Yorum yazanlara ve yazıyı tutanlara teşekkür ederim
Valla ne diyeyim, zamanınız yoksa bile bir şekilde zaman yaratıp izleyin bu diziyi. İzlemeyenler çok şey kaçırıyorlar bana göre
6. bölüm gerçekten 30 dakika mı?
Evet, 30-40-50 son 3 bölüm.
Teşekkürler.
Bugün iki bölüm, yarın iki bölüm izleyip bitireyim ben de.
Sözde iki bölüm izleyip, diğer ikisini yarına bırakacaktım ama dayanamadım. Sevmeyen olacaktır, çok itiraz edemem ama ben bayıla bayıla izledim. Her bölüm üstüne koydu, finali de, diğer bölümlerin altında kalsa da, beni tatmin etti. Kadından orijinal bir iş bekliyordum ve beklediğimi aldım. İyi de oynamış ayrıca.
2. sezonu olur mu ya da olmalı mı emin değilim. Cevap aradığımız sorular için 2. sezon gerekli gibi olsa da, anlattık işte olayı, bunla tatmin olun deyip bırakabilirler. Ben illa olsun demem ama olursa yine keyifle izlerim, o ayrı.
Netflix’e saydırmıştım, adam gibi reklam yapmadılar, bir anda önümüze bıraktılar diye ama çok az şey bilerek girmek daha iyi oldu sanki. Yaptıkları bilinçli bir tercih gibi duruyor. Sonuçta bu dizinin bu sene yayınlanacağı biliyorduk. Bir dolu fragman ile keyif kaçırmak yerine, son anda verip, dizinin gizemini koruyup, insanları üzerinde konuşturmak istemişler sanki.
Seneyi güzel bir sürpriz ile kapadık diyebiliriz. 21 ay beklemeye değdi.
Tuhaf bir şey geliyor…. diye paylaşımını yapmışlardı. Gerçekten de “tuhaf” bir diziydi.
Çok orjinal bir senaryosu vardı.
Üstteki yorumu birkaç kişiden daha duydum ben.
dizin ilk 4 bölüm izledim gayeti güzeldi. ama bir kaç gündür bizim internet sorunlar olduğu için son 4 bölüm sonra bir aktım.(maalesef bizi de yavaş çalışıyor internet.)
‘The OA’ Creators Discuss Their Top-Secret Netflix Series and Potential Second Season
The OA maratonu yaptım bugün, yenice göz ameliyatı olduğumdan biraz da zorlandım elbet lakin değdi doğrusu, bu kadar yavaş ilerleyip gizemi sonuna kadar güzel bir anlatımla sunması müthişti, hele son bölüm tüm beklentileri yerle bir etti, Netflix’in son dakika sürprizi kesinlikle, inşallah devamı gelir, önümde bir 8 bölüm daha olsa hiç düşünmez sabahlardım.
Bu arada Brit Marling, sen nasıl bir insansın, hem yazıp hem de karakteri bu kadar müthiş canlandırmak, süper.
Not: Tek eksik o neyi düzü belirsiz garip hareketlerdi, daha iyi birşeyer bulabilirlermiş.
Ryan Heffington ile çalışmışlar galiba. Sia’nın kliplerini bilenler için tanıdık gelmiş olabilir o sahneler.
Diziyi bitirdim. Çok orijinal bir iş olmuş ama biraz ağır akmasıyla beklentimin altında kaldığını da söyleyebilirim. Son bölümü o kadar bombaydı ki şoka girdim resmen. Kafamda da soru işaretleri kaldığını söyleyebilirim. Yani 2. sezon olur umarım.
Fakat ilk 4-5 bölümü gereksiz uzundu ya.
Artı şimdi OA orada vurulup Homerların olduğu yere mi gitti acaba ?
Bunlar gerçekten melek miydi ?
Çok fazla hayran kaldığım bir Netflix dizisi olmasa da güzeldi izlemesi. Son bölümünden memnun kalmam izlediğime pişman etmedi beni.
Özellikle
Dün gece başladım. Uykumdan daha fazla fedakarlık edebilsem 8 bölüm de biterdi ama son 3’ü bugüne kaldı ve şimdi onlar da bitti. Çok güzeldi, çok sürükleyiciydi. Bu kadar sevmeyi beklemiyordum. Rahatlıkla tavsiye ederim.
@rpdi: OLEEEY!!!
Bu dizi yeterince övülmüyor bee. Bayııııldım. Brit hep yazsın oynamasa da olur diyen tayfadandım ama cık böyle oynayacaksa oynasın da yazsın da. Çok güzel çook.
Brit sevenlere sevmelere doyamadığım tek sezonluk Babylon’u tavsiye ederim.
@dkamoy: Sen ne zaman izleyeceksin şu diziyi? Hevesle yorumunu bekliyorum.
@hsparks Evin ikinci izleyicisinin uygun anını bekliyorum. Yanlış zamanda başlatırsam heder olur dizi.
Babylon’u ben de çok severek izlemiştim ya, unutmuşum onu bak.
İlk bölümden kendine bağladı bizi efenim. Vatana millete hayırlı olsun.
Ben bu dizi hakkında bir şey yazmamışım ama kesinlikle etkilendiğim ve oldukça beğendiğim bir dizi oldu. Hikaye, o 5’linin bir araya gelmesi, şiirselliği, o hikayeyi tamamlayan harika müzikleri ve masalsı atmosferi ile çok farklı bir dizi kesinlikle. 2.sezon olmasına ise acayip sevindim. Bir kere baş karakterin hikayesi çok sürükleyici ve merak uyandırıcı. Jason Isaacs de kadroyu destekleyen en önemli etkenlerden (Hatta bir CSI daha yapılırsa ekip liderliğine çok yakışır diye geçti aklımdan). “The OA”,“The Leftovers”vari bir tat bıraktı bende, kesinlikle tavsiyedir.
@dkamoy: Oley be!
@hsparks Hayır şimdi işin yoksa iki başına zaman yaratmaya çalış.
@dkamoy: Hehehe
@hsparks Gülüyorsun da tek başıma olsa ben dün sabahlardım ama iki başımıza olamıyor işte. n güne yayılır şimdi bunu bitirmemiz, ben de çatlarım. Bunca zamandır ötelememin bir nedeni vardı işte. Bi avazda çıkılması gereken dizi olduğu belli.
@dkamoy: Ben de bugüne ya da yarına bitirirsiniz diye hayal etmiştim aslında. İlk bölümden sonra devam etmemeniz kötü olmuş
Bunun onayi ne ara geldi ya ben hic hatirlamiyorum kisahaber falan. Darkin yorumda gorunce sasirdim oyleyse ben de alayim listeme. Onay haberi bekliyodum.
Son üç bölüm kısa, totalde bir bölüm azalıyor. 7 bölüm gözüyle bakabilirsiniz.
8 Şubat
Vay be nasil kacmis tesekkurler iyi oldu bu gerci deli gibi bi sira var ve aralara kaynak yapa yapa geriye dusen dizilerim sinir kriz gecirip isimi bitirecek diye korkuyorum.
@rpdi Sonlara doğru kısaldığının farkındayım da bu ara bizim evde tek seferde sezon bitirebileceğimiz bir dönem değil. Bakalım, pazar günü bi aksilik çıkmazsa iteleyeceğim inşallah.
Sağ tarafta kalabalık yorumları görünce bir bakayım dedim de diziyi öven övene. Merak ettim, ben de bu gece girişiyorum. Halbuki hiç aklımda yoktu. Hayat insana neler getiriyor işte.
Bunlara bir cevap arıyorum.