Bu adamlar çok matrak, eğlenceli ve sevimliler; zaman zaman ise hayat onlara da acımasız davranabiliyor. Hiç üzülmelerini ister miyiz? Bu adamları tanıyınca inanın istemeyeceksiniz. Kim mi bunlar? Burunları paranın kokusunu … devamı
türkiye’de lost‘un daha 1.sezon dvd’si çıkadursun, 2.sezon dvd’si yavaş yavaş amerika izleyicisi için çıkmaya hazırlanıyor. bu hazırlık sürecinde, dvd’nin reklamını yapmak adına bir site açmışlar ve bu sitede, adadan bir resim bulunuyor. altta bulunan şifre girme kısmına, resmi iyice inceleyip gördüğümüz lostla ilgili şeyleri girdikçe, kilit açılıyor ve 8 tane ipucunun hepsini girdiğimizde, karşımıza 2.sezon dvd’sinde bulunan, silinmiş bir sahne geliyor.
bu tarz dvd reklamlarının satışa etki ettiğine kendi adıma eminim. siz de 8 ipucunu bulmaya çalışın ve silinmiş sahneyi izleyin. eminiz dvd’deki diğer silinmiş sahneleri izlemek için can atacaksınız.
Daha önce bahsettiğimiz mistik, normal dışı olaylar içerikli diziler çılgınlığına en yeni örneklerden Supernatural, İngiltere açılışını geçtiğimiz hafta Itv’de yaptı. Doğa üstü vakalar, avlanma…Evet özetle önümüzde bir Buffy ailesi var. İlk bölümü oldukca yüklüydü dizinin. Ailenin büyük kaybı, baba ve oğulların mistik olayların arkasından gidip yaratıkları avlama nedenleri anlatıldı. Bir tane hayalet avlandı, küçük kardeşin kızarkadaşı annesiyle aynı şekilde (tabi ki doğaüstü) şekilde öldü. Genel olarak atmosferini beğensem de, dizinin çok bariz bazı kılişelere düşmesi üzdü beni. Mesela,arkasındaki hikayeyi bir anda anlatmak zorunluluğunu hissedip, annelerinin ölümünden sonra kardeşlerin babaları tarafından nasıl birer savaşcı gibi, her an tedirgin şekilde yetiştirildikleri iki kardeşin diyaloğu arasına sıkıştırıldı oldukca yapmacık bir şekilde. Doğa üstü olayları anlatan harika bir dizi yapılmak istenirken bu tür kılişelere niye düşülür, neden acele edilir bilemiyorum. Dizinin en önemli ve bence sürükleyici kılabilecek farkı tek mekana bağımlı olmayışı. Hikayeler birer yol hikayesi şeklinde geçiyor. Her bölüm başka hikaye, başka yer, başka yaratıklar konu ediliyor. Duygusal faktör olarak da elde, annenin ölümüyle sarsılan ilişkilerini, normalden oldukca farklı tarz yetiştirilmelerinin sonuçlarını sorgulayan, zamanla bağları güçlenen bir aile, iki kardeş demek daha doğru, duruyor.
İki ana karakterin oyuncularına gelirsek, Gilmore Girls‘den tanıdığımız Jared Padalecki, oldukca akıllı, geleceğini normal şekilde geçirmek, baba ve abisinden farklı olmak isteyen fakat sonunda kaderine razı olan küçük kardeş Sam’i oynuyor. Küçük kardeşe tezat (niye hiç şaşırmıyoruz, kılişe, kılişe) yaratık avlamaya çok hevesli görünen (en azından şimdilik), serseri ruhlu büyük abi Dean’i ise Smallville‘den hatırlanan Jensen Ackles oynuyor. Olumsuz eleştiri yapmak istediğim son nokta ise dizinin televizyon reklamlarında kullanılan “Scary Just Got Sexy” başlığı. Yakışıklı oyuncular seçmek iyi güzel ama yaratılmak istenen bir gençlik draması değilken hikayeyi gölgeleyebilecek bu başlığı yanlış buldum, ayrıca ne tarz bir izleyici kitlesine hitap edilebilir bu saçma başlıkla o da tartışılır. Sonuç olarak, kılişelere düşse de, oldukça süper dış görünüşlü bu iki kardeşin doğaüstü maceraları takip etmeye değer görülüyor şimdilik. Buffy’yi gözleri yaşlı anan, X files’dan sıkılanlara ümit verici bir alternatif getiriyor.
belki birçoğumuzun zaten sıkı takipçisi olduğu, dizimax‘te her pazartesi 21:00’de yayını devam eden bir diziyi tanıtacağız bugün: house.
genel anlamda bir “hastane” dizisi house. her bölümde ayrı bir kişinin hastalığı inceleniyor ve çözüm üretilmeye çalışılıyor. bir çoğunuza konu sıkıcı veya itici geliyor olabilir; mesela bana öyle gelmişti. “bu kadar tıbbi bir yapımı ne yapayım ki?” diye düşünmüştüm, fakat diziye mutlaka bir şans vermek lazım.
Lost‘u her bi yerlerde görmeye alıştık. Hele ilk sezon ve ikinci sezon boyunca karşımıza çıkan lost sayılarına (4 8 15 16 23 42) daha da bir deli olduk. Ama en son olay, iyice ürkünç!
Bu sezon Kanal D‘nin yeni dizilerinden biri Sağır Oda. Takip edemiyorum, ancak internet sayesinde tabiki de hemen ulaştı bu haber bana. Dizinin 9.bölümünde, öğreniyoruz ki, açılmaya çalışılan kasanın şifresi 4 8 15 16 23 42 !!!! Bölümün sırf bu kısmını izlemek için sizi şuradan alıyoruz.
buffy ve angel serilerinin ardından pek görünmemişlerdi. vampirler, ruhlar, kurt adamlar, canavarlar, büyücüler, periler ve tüm doğa üstü olaylar dizi dünyasına geri döndü. sci fi kanalının dizisi, the dresden files elbette sadece vampir dizisi değil. hatta polis bile bu sefer tüm bu varlıkların peşinde…
ilk bölüm küçük bir çocuğun, bir büyücü ilanını görüp, harry dresden’e gelmesi ve onu rahatsız eden canavarlar için harry’den yardım istemesi ile başlıyor. harry dresden chicago’da tanınan bir büyücü. en yakınında bir ruh var harry’nin. nasıl ele geçirdiğini bilmediğimiz, ama amcasından çaldığını bildiğimiz lanetlenmiş ruh bob. ikisi birlikte karanlık bir dairede yaşıyorlar.
Heroes dizisinin sevilen japon kahramanı Hiro Nakamura olarak izlediğimiz Masi Oka (Masayori Oka), IMDB’deki biografisine göre gerçek bir dahi. 1997’de Brown Universitesi matematik ve bilgisayar bilimlerinden mezun olan ve sahne sanatları dalında da ikinci branşını tamamlayan Masi Oka’nın IQ’su 180 üzeriymiş.
Oyunculuk dışında Pirates of the Caribbean: Dead Man’s Chest, Star Wars, War of the Worlds, Hulk gibi bir dizi filmin görsel efekt ekibinde dijital artist olarak çalışan Masi, hala George Lucas’ın özel efekt şirketi Industrial Light & Magic’de haftada 1-2 gün CGI artist olarak çalışıyor.
The O.C.’nin yaratıcısı Josh Schwartz’tan iddialı olacağı hissini veren bir dizi geliyor: Chuck.
ilk bölüm, tam bir “computer geek” olan chuck’ın sosyalleşmesi için elinden geleni yapan kızkardeşinin onun için verdiği doğumgünü partisiyle açılır. chuck partide etrafındaki kızların muhabbetine zorla ayak uydurmaya çalışırken, çılgın aksiyon sahneleri yaşamakta olan genç bir casusu da izleriz bir yandan. tanıyoruz da kendisini: geçenlerde iptal olan traveler‘ın jay’i matthew bomer‘ın canlandırdığı bryce.
geçen sezon sona eren the o.c. ve gilmore girls, bu yaz başlayan ama iptal edilen hidden palms, sezonun ortasına kadar başlamayacak olan ve başladığında da 5 sene ileri sarıp karakterlerin üniversiteden sonraki hayatlarını anlatacak olan one tree hill‘i düşünürsek bu sene “teen-drama”sız bir sezon geçireceğimizi düşünüyordum. ta ki gossip girl’ü duyana kadar. (the o.c. dışında hepsi cw dizileriymiş, enteresan geldi.)
the o.c.’nin şatafatlı batı yakası zenginlerini başarıyla anlatıp büyük hayran kitlesi edinen josh schwartz, bu sefer doğu yakasının zengin gençlerini ele alıyor. dizi Cecily von Ziegesar’ın yazdığı ve kendi hayatından bol bol esinlenmeler taşıyan “gossip girl” isimli kitap serisinin uyarlaması. new york’ta bulunan ve zengin çocuklarının gittiği okulda okuyan karakterlerin başından geçenleri anlatıyor kısaca.
tvteddy yeni kurulmuş bir dizi blogu. blogun ilk yazısında, online dizi izlenebilecek sitelere değinilmiş. kaçırdığım bölümü izleyeyim ve ya torrent- emule -rapid uğraşamam diyorsanız , eminim bunlardan biri size hitap edecek.
http://tvunderground.org.ru/
http://www.freetvsearch.com
http://www.craftytv.com
http://www.tvlinkvault.com
http://www.freetvsearch.com/
http://www.surfthechannel.com/
http://www.ssupload.com/
http://www.videolemon.com
Daha önce 22dakika podcast‘lerinden birinde de ele alınmış olan United States of Tara (Tara Birleşik Devletleri) öyle politikayla, devletle vs. ile ilgili bir dizi değil. “çoklu kişilik bozukluğu” (yeni adıyla “Kimlik Çözülmesi Bozukluğu”) denen psikolojik hastalığa sahip Tara isimli bir ev hanımının ve ailesinin hayatını ele alan bir dizi.
18 Ocak 2009’dan bu yana yayınlanmakta ve 12 bölümlük ilk sezonu bu hafta sona erecek.
Juno filminin Oscar ödüllü yazarı Diablo Cody‘nin yaratıcısı olduğu dizinin yapımcılarından biri Steven Spielberg .
Sen git o kadar diziyi iptal et sonra ne yap? Tabii ki yeni dizilerle çık karşımıza. 
Eh biz de yeni bir yayın döneminde yine iptal edilmesi muhtemel bir sürü yeni diziye alışmaya başlayalım değil mi ya..?
Buyrun önümüzdeki dönem karşımıza çıkacak yeni dizilere :
(Yazı çok uzun olduğu için ikiye böldüm. Altta CBS, The CW ve SciFi‘ın yeni dizilerini bulacaksınız. ABC, Fox, NBC’nin yeni dizilerinin ele alındığı, yazının ilk yarısını şurada bulabilirsiniz.)
devamı
1997 yılının sıcak aile dizisi sıdıka beğenilerek izlenen, trajikomik olayların işlendiği bir diziydi. Atilla Atalay‘ın aynı isimli çizgi karakterinden televizyona uyarlanan ve senaryosunu yazdığı diziydi.
Sıdıka, mahinur ergun ve fatmanur sevinç yönetiminde, başta hasibe eren,füsun demirel ve ali erkazan gibi başarılı oyuncuların oynadığı, zaman zaman güldüren, zaman zaman hüzünlendiren bir tv dizisiydi.
devamı
2010’un bombaları gelmeye başladı. Yeni bir kahramanlık ve savaş draması Spartacus : Blood and Sand geliyor. Comic-con‘da gösterilen ilk tanıtım videosuyla izleyiciye sunulan Spartacus : Blood and Sand’in yapımcıları arasında, aynı zamanda Legend of The Seeker dizisinin yapımcılığını üstlenmiş Joshua Donen (Drag Me To Hell), Sam Raimi (The Evil Dead, Spiderman) ve Robert G. Tapert gibi isimler bulunuyor.
devamı
61. emmy odul toreni icin hazirliklariniza basladiysaniz, ki biz basladik, kirmizi hali gecidini ve cilginligini atlattiktan sonra beraberce sabahin korlerine kadar odulleri seyredecegiz ve yorumlayacagiz. gazamız mubarek olsun.
uc bes surpriz disinda beklenenlerın odul aldıgı 61. emmyleri de geride biraktik. gece boyunca yorumlarini esirgemeyip bana katilan herkese tesekkurlerimi sunuyorum. yazinin sonunda log dergisi ile birlikte duzenledigimiz 22dakika 3. odullu emmy tahmin yarismasi sonuclarini ve kazananlarinin listesini bulabilirsiniz. kazanana tebrikler, katilan herkese tesekkurler!
1- Müthiş Bir Açılış Jeneriğine Sahip Olduğu İçin
Caprica‘nın açılış jeneriği en az Battlestar Galactica kadar başarılı ve karanlık. En az görüntüler kadar, müziği de güzel. Özellikle Zoe’nin gözünden saylonların (cylon) kırmızı gidip gelen ışıklı gözlerine ulaşılan sahneyi seviyorum ben.
devamı
yayınladığı sıradışı, orijinal ve kaliteli dizilerle izleyicilerin beğenisini toplayan amerikan fx kanalının bu sıradışı dizilerinin kendi türlerine yeni bakış açıları getirdiğini, adeta türleri yeniden yapılandırdığını düşünen tv.com, kanalın sevilen 10 yapımını sıralamış. izleyip, düşünüldüğünde gerçekten bilindik türlere yeni anlamlar kazandıran yönlere sahip bu yapımlara gelin bir göz atalım isterseniz.
devamı
çemberimde gül oya!
nasıl anlatılır ki bu dizi?!
arşivimden çok diziler veda etmiştir bilgisayarıma fakat yıllardır olduğu yerde kalan, kıyamadığım, tekrar tekrar izleyip, her izleyişimde aynı ama hem de ayrı lezzetlerin harmanlanmış duygusunu bana bahşeden seyir keyfimdir bu yerli şaheser.
yerli yapımlarımızın durumu ortada; ya reyting kurbanı, ya da salt popüler kültüre hitap ettiklerinden kaliteleri tartışılır!
devamı
dizilerde ekranda gördüğümüz pek çok şeyin gerçekte kullanılmayan, sete ait nesneler olduğunu biliyoruz. ama alt tarafı bir gazete için bu kadar organizasyona ne gerek var diye de düşünüyor insan. Scrubs‘dan desperate housewives‘a, angel‘dan Everybody hates Chris‘e, hatta “married with children” ile Modern Family‘de çok farklı zamanlarda Ed O’Neill’in elinde aynı gazeteyi görmek ilginç ve zevkli değil mi? işte burada. devamı
CBS’in de sonbahar programını açıklamasıyla birlikte, 2010-2011 sezonu takvimimizde sonbaharda başlayacak diziler son halini aldı.
Tarihler kesinleştikçe sitenin takvim bölümüne girdiğim bu bilgileri takip etmeyi ihmal etmiş gözler için altta kronolojik ve alfabetik birer listesi var. Bakın bakalım, sevdiğiniz dizi 2010-2011 sezonunda, ayın kaçında başlayacakmış.
devamı
