Geçen hafta belirttiğimiz gibi, dizimax‘te kısa soluklu olacağını bildiğimiz, fakat konusu ve diziye katkısı olanlara saygımız sebebiyle izlemekten geri duramayacağımız bir yapım başladı. Threshold.
Blade gibi Threshold’da David S.Goyer‘in yapımcılığında, ilk bölümünü de kendisinin yönettiği bir dizi. 1.5 saatlik pilot bölüm, konuya hemen atlamanızı sağlıyor (dizimax sadece 45dk’sını yayınladı ki, 2. kısmı bu cuma).
Dikkat, fotoğraflar spoiler niteliği taşıyor!
Prison Break’in 2. sezonu, erken bir açılışla, Ağustos ayının sonlarında yayına başlayacak. Geri sayım devam ederken, Dallas taki setten 2.sezon’a ait bir kaç fotoğraf orataya çıktı.buradan buyrun
biraz daha detaylı bilgi için, spoiler kısmına alabiliriz sizi.
bu sonbahar yeni sezonda izleyeceğimiz, kimini tanıttığımız dizilerin bir kısmı torrente sızmış durumda. bunun büyük kanallar tarafından halkın tepkisi ölçebilmek için yapılan bir hareket olduğu kesin.
bu diziler: nbc’den heroes, abc’den the nine ve traveler, cbs’ten the class, shark ve jericho.
mininova ve eztv torrent sitelerini bizzat denedim. haber doğrudur. tüm diğer torrent ağına da yayılması yakındır.
çok sevgili angel‘ımızın çok sevgili kahramanları şimdilerde hangi dizilerde boy gösterdiler/gösteriyorlar merak edenlere: angel (david boreanaz), bones isimli dizide özel ajan seely booth rolünde, kanlı suçlardan arta kalan kemiklerden ipucu çıkarma peşinde. önce şımarık ve çekilmez bir tipken sonra vazgeçilmez bir karaktere dönüşen cordelia (charisma carpenter), veronica mars‘ta kendall casablancas isimli karakteriyle, pek de ön plana çıkmayan bir rol edinmiş durumda. how i met your mother, angel’ın tatlı fred’i ve mavi yaratığı illyria (amy acker)’yı, angel ve buffy’den zeki savaşçımız wesley (alexis denisoff)’i konuk ettiği gibi buffy’nin büyücüsü willow (alyson hannigan)’un başrollerden birinde yer almasıyla da zaten gönlümüzü en başından fethetmişti. bu arada amy acker alias‘ın son demlerinde kötü kadın olarak karşımıza çıkmış, supernatural‘e de bir bölümde konuk olmuştu.
avukat savaşçımız charles gunn (j. august richards) csi: miami ve the 4400‘de konuk olarak gözüktü, ömrü tek sezon olduğu anlaşılan suç draması conviction‘da başrollerden birinde oynadı. canımız spike (james marsters)’ımız ise smallville‘de önemli bir role yerleşerek bizi mesut etti.
daha önceleri, belirli kanalların yeni sezon dizilerinin başlangıç tarihlerini açıklamıştık. (nbc, fox).
şimdi ise, heyecanla beklediğimiz tüm dizilerin, ne zaman başladığını gösteren bir listemiz var. takvimlerinizi artık dizilere göre ayarlamanın zamanı gelmişti de geçiyordu bile. buyrun;
14 Ağustos Pazartesi
Weeds (Showtime)
21 Ağustos Pazartesi
Prison Break (Fox)
Vanished (Fox)
bu dizide oynayabilir ya da bu diziyi yönetebilirsiniz, oyunculuk yeteneğinden yoksun olduğunuzu düşünüyorsanız dizinin senaristliğini ya da kameramanlığını yapabilirsiniz. dünyada ilk olarak bir amerikan sitesinin başlatmış olduğu bir projeden esinlenilerek hayata geçirilen, türkiye’de ilk kez yapılması hedeflenen internetdizisi projesinde yer almak isterseniz tek yapmanız gereken bir ekip oluşturmak aklınızdan bir sayı(bölüm sayısı) tutmak. pilot bölümün 1 dakikalık fragmanı da burada.
lost sezon 3’ün başlamasına sayılı günler kalmışken, diziye dair spoiler‘lar bol bol çıkıyor. ancak bu sefer, karşımıza abc tarafından yayınlanmış bir lost malzemesi çıktı. yeni sezonun ilk posteri, buyrun;
biliyorsunuz, 58. emmy ödüllerini arkamızda bıraktık. bu emmy’ler sırasında, ünlüler sahne arkasındaki fotoğraf alanına gitmişler, ve ilginç ilginç fotoğraflar çektirmişler.
herkesin pek bayıldığı wentworth miller‘da, fotoğraf çektirenlerden biri amma velakin, hayatımda gördüğüm en ürkünç fotoğraflardan birini çektirmeyi başarmış.
diğer ünlülerin komik fotoğrafları için, sizi buradan alalım.
bildiğimiz gibi lost dizisi hawai’de çekiliyor. hawai adasının güney sahilindeki waikiki plajında ise her sene “sunset on the beach” isminde bir film festivali düzenleniyor. lost ekibi hem adayı çok sevdiğinden hem de arada ada sakinlerine verilen rahatsızlıkları telafi etmek için olsa gerek bu festival için her sene lost’un sezon premierini günler önceden bu festivalde yayınlıyorlar.
tüm southpark bölümleri, tüm Simpsons bölümleri demişken bir de tüm Futurama bölümlerinin de internette olduğunu duyuralım. şu adresten 5 sezonun tüm bölümleri izlenebilir.
uzun bir zaman önce Futurama belirsizliği azizk‘yı çok kızdırmış, belki bu haber biraz olsun hayranları sevindirebilir.
3. sezona yaklaşırken lost experience‘ın da sonuna geldik.. pazar günü, doğu yakası saati ile 11 p.m. yani bizim saatimizle pazartesi sabah 7’de yayınlanacak bir podcast ile djdan hanso foundation’ı ifşa edecek bir bilgi açıklayacağını söyledi..
şurada podcast’in edit edilmiş halini ve LTE’yi bitiren final videosunu bulabilirsiniz..
bir de şöyle bir video dolaşıyor ortada.. letyourcompassguideyou.com
‘a girip “removed” kelimesine tıklanınca bu videoya ulaşılıyor.. sayfanın en altındaki gizli linke tıklayınca trash klasöründe ise openershelp.log adlı dosyada bir chat log görüyoruz.. videoda kaçırılan adamla rachel blake arasındaki bir diyalog..
Bu bölümü şu anda seyretmek için buraya tıklayın!
The Simpsons‘ın 24 Eylül 2006’da yayınlanan bölümünde Marge’ın marangozluk işine sardığını görüyoruz. Homer’ın bir kitapçıdan aldığı marangozluk ansiklopedisine bir göz atan Marge, bu konuda çok yetenekli olduğunu fark eder. Fakat Springfield sakinleri “kadın” bir marangoz konsepti ile barışık olmadıkları için, Marge bu işi “gizli” yaparak, aslında marangoz işlerini yapan kişinin Homer olduğu izlenimini verir. Olayların nasıl sonuçlanabileceğini az çok tahmin edebilirsiniz 
nbc‘nin bu sezonki en büyük kozu, heroes biliyorsunuz. dünyanın farklı yerlerinde, özel güçler keşfeden insanlar hakkında genel olarak dizi. ve geçtiğimiz pazartesi günü, pilot bölümüyle yayına başladı.
internet’in hem hayatımızda hem de televizyon dizilerinin promosyonunun yapılmasındaki gücünün de hepimiz farkındayız sanırım. heroes için de, bunun gibi bir uygulama başlatmışlar.
heroes’un web sitesinde, bundan sonra da farklı bölümlerini yayınlayacaklarını düşündüğüm bir çizgi roman serisine başlamışlar. kısa da olsa, değişik bir yaklaşım ve dizinin karakterlerine dair, dizinin dışında farklı bilgiler de veriyor. spoiler niteliği taşımasa da, izlemeyenlerin hoşuna gitmeyebilir tabi. devamı
dikkat, bölüm özetidir. spoiler içerir!
evet, beklediğimiz gün geldi çattı, ve 4 Ekim günü, lost, 3.sezonuna a tale of two cities adlı bölüm ile başladı.
hemen özete başlayalım; ama tekrar hatırlatalım. İzlemediyseniz lütfen okumayın.
Bölümümüz, yepyeni bir gözle başlıyor. daha sonra uzakça bir çekimden görüyoruz ki, kendisi daha önce de diziye katılacağını duyurduğumuz elizabeth mitchell. yine 2.sezon’da olduğu gibi, nostaljik sayılabilecek bir müzikle başlıyoruz. bize juliet rolündeki mitchell’ın hayatı hakkında azıcık bilgi veriyorlar. Kendisi biraz üzüntülü ve kendini toparlamaya çalışıyor. evini görüyoruz juliet’in, gayet modern bir ev, adeta wisteria lane evi diye nitelendirebilirim. Bu sahnenin devamı, Juliet’in evine gelen kişilerle (hiç birini tanımıyoruz) ve burada olan kitap klübü toplantısı ile devam ediyor. Bir stephen king kitabını tartışıyorlar ancak bu sahnede, önemli olarak düşündüğüm bir detay var. Klübün üyelerinden biri, kitabın kötü bir seçim olduğunu eleştiriyor ve “ben, bu kitabı asla okumazdı” diyor juliet’e. juliet’de sinirleniyor ve artık özgür ifadenin kalmadığından yakınıyor (gibi).
How I Met Your isimli “legendary” dizinin yeni bir özetinde tekrar beraberiz. Bu bölümün özetinin gecikmesinin tek nedeni altyazının geç çıkmasıdır. Normalde altyazıya ihtiyaç duymuyorum ama bu bölümde Ted’in konuşmalarını pek anlayamadım. Her neyse, bu sezonun efsanevi bölümü “Crazy Eyes”tan sonra yayınlanan en iyi ikinci bölüm bence. TV.com‘da 9.3 (Superb) puan almış bir bölüm.
Yazının buradan sonrası spoiler içermektedir!
Kabul etmeliyim, yazdığım ilk özette bu diziye haksızlık etmiş olabilirim Benim açımdan dizi, son iki haftadır artan gerilim ve sona yaklaşmanın verdiği heyecan ile kendisini affettirmeyi başarmış bulunuyor. Bu haftaki bölümü henüz izlemediyseniz, bu yazının bolca * spoiler * barındıran devamından kaçınarak, bir an önce seyretmenizi tavsiye ederim. Eğer izlediyseniz sizi böyle alalım.
11. bölümüyle ara veren sevgili dizimiz heroes yine çılgınlar çılgını bir “cliffhanger”la bizi 48 günlük bekleyişe soktu. dizi 22 ocak‘ta kaldığı yerden devam edecek. yeni cevaplar, yeni sorular ve yeni teorilerle başbaşa kaldık. her bölüm için “sezonun en iyi bölümü” demek gibi olmasın ama hakikaten sezonun en iyi bölümüydü. özellikle sylar ve peter’la ilgili sahnelerde ben ayağa fırladım, sarıp sarıp izledim.
dikkat dikkat; diziyi izlemeyenler lütfen yazının devamını okumasın. bol bol spoiler veriyorum.
joss whedon buffy the vampire slayer‘ın sekizinci sezonunu yazıyor ama bu sezon tv dizisi değil de çizgi roman olarak dark horse‘dan karşımıza çıkacak (çok yakında). hemen belirtelim her ne kadar tüm karakterler hikayede olacaksa da angel ve spike’ın hakları başka bir firmada olduğu için onları çok çok az görebileceğiz. çeşitli yerlerden derlemelerle 8. sezon nasıl olacak?
çizgi roman sanki televizyon şovu gibi yazılacakmış aslında. joss whedon ilk dört sayıyı pilot yazar gibi yazacakmış. geriye kalan 25-30 sayı için bir yazar takımı oluşturacak. bıraktığımız yerden devam derken, konu dizi finalinde buffy’nin gücünü dağıttığı 1800 ve artan avcıların eğitimi etrafında dönecek ve hatta bir kaç yeni avcı ile yakından tanışma fırsatı bulacağız.angel dizisinden buffy’nin italya’da olduğunu öğrenmiştik. buffy avrupa’da olacak ve bu yeni avcıları eğitecek.
xander anya’nın ölümünü atlatmak ile uğraşacak ve tabi tek gözü ile hayata devam ediyor olacak. en son röportajında weadon, kimbilir belki de görürürüz anya’yı demiş. willow tabi ki var amam hemen ilk sayıdan itibaren değil. angel dizisinin ani iptali sonrası angel’ın maceralarını ne yazik ki bu çizgi romanda öğrenemeyeceğiz ama başka bir zaman olabilirmiş.
whedon nasıl olup çizgi roman yapmaya karar verdiğini şurada anlatmış. meğer daha çok para olsa, buffy karakterlerinden yeni yeni televizyon dizileri yapmak niyetindeymiş. yeni buffy çizgi romanından resimler 1, 2, 3, 4 ile birazcık fikir edinmek mümkün.
Bu hafta “Born Free” ile birinci sezonu kapattık. Sezon finalinin beklentilerimi karşıladığını ve gelecek sezon için verdiği ipuçları ile birlikte diziye olan ilgimi artırdığını itiraf etmeliyim. Hemen belirteyim, eğer bölümü izlemediyseniz yazının devamı sizin için sezon finalinin keyfini çıkarmanızı engelleyecek düzeyde * spoiler * içermektedir, devam etmemenizi tavsiye ederim
Evet, tahminler doğru çıktı. Dexter annesinden geriye kalan kan gölü içerisinde 2 gün boyunca kurtarılmayı beklerken Rudy (daha doğrusu Brian) de onun yanındaymış. Olaydan sonra küçük kardeş Dexter onu daha şanslı bir geleceğe taşıyacak olan Morgan ailesince evlat edinilirken, kimsenin evlat edinmediği sorunlu büyük kardeş Brian ise, büyük ihtimalle zorlu çocukluk yıllarının ardından, 21 yaşına kadar anti-sosyal kişilik bozukluğu tedavisi göreceği akıl hastanesine kapatılmış. Dexter için yıllar süren bir plandan bahsettiğine göre de, taburcu edilişinin ardından muhtemelen aklındaki tek şey tekrar kardeşi ile bir araya gelebilmekmiş.
Lost dizisini herkes merakla izliyordur.. Dizide geçen sayılarla ilgili olarak anlatmak istediğim şeyler var.. Bilindiği üzere kahramanlarımız 2. sezonun başında buldukları ambarı patlatarak içine girmeyi başardılar ve buradaki bilgisayara her 108 dakikada bir 4-8-15-16-23-42 sayılarını girerek dünyayı kurtarıyorlar. Senaryo bununla bağlantılı olarak devam ediyor. Neyse efendim şimdi bu sayıların ve konunun dizi senaristlerine ve yapımcılarına ilham olarak nereden geldiği ile ilgilenelim..Enzo Valenzetti, adında bir italyan matematikçi insanoğlunun kesin yaşam süresini, belli parametreleri (doğal afet, salgın, savaş, kıtlık) ve katsayıları kullanarak, dakikası dakikasına hesaplamış ancak kurduğu denklemi hiç kimseye anlatmamıştır.. Meşhur denklemini bulduktan sonra bir süre Birleşmiş Milletler komisyonunda çalışmış, ve son olarak Dharma İnitiative için çalışmıştır.. Avrupa‘dan yola çıktığı tek motorlu uçağı ile okyanusa çakılmış ve hayatını kaybetmiştir..
Bu adamı en yakından tanıyan ve hakkında en çok bilgiye sahip olan Gary Troup isimli kişi Valenzetti Equation adında bir kitap yazmıştır.. Ancak bir raslantı sonucu eylül 2004 de Oceanic Airlines 815 sefer sayılı Sydney – Los Angeles uçağı ile ABD‘ye giderken uçak bir adaya düşmüş, Gary Troup sağ kurtulmuş ancak kaza alanında uçak tribününün ani çalışması sonucu hayatını kaybetmiştir.. Troup‘un Hanso Foundation‘un bilinmeyen yüzünü anlatmak için yazdığı ancak henüz basılmayan bir diğer kitabı olan Bad Twin yarım kalmıştır.. Gary Troup, dizi senaryosuna göre, uçakta Sawyer‘in yanında oturuyordu.. O öldükten sonra Sawyer ona ait yazmaları bulmuş ve gördüğünüz gibi 2. sezonun 20. bölümünden itibaren okumaya başlamıştır. Ancak Jack‘in yazmaları imha etmesi nedeniyle finali okuyamamıştır.. Doğruluğu tartışılsa da Enzo Valenzetti ve Gary Troup yaşamış, gerçek kişilerdir.. Tabiki dizi, bu olaylardan ve durumlardan yola çıkılarak oldukça iyi ve karmaşık bir şekilde kurgulanmıştır..
www.valenzettifoundation.org
www.thehansofoundation.org
www.lostpedia.com/wiki/Bad_Twin
