Hayatın anlamını dizilerde arayan 2 kişilik ailemizde avukatlık dizilerinin özel bir yeri vardır.
22dakika’nın podcast programlarında “80’ler” ele alınırken “L.A. Law” dile getirildiğinde, “yahu evet, bir de L.A. Law (Kanun Kanundur) vardı” diye düşündüm. TRT zamanlarında, Türkçe dublajı ile izlediğim, ergen yaşlarımda o davaları, ofis içi etkileşimleri anlamaya çalışmalarımı düşündüm. Sonra dedim ki “acaba bugünkü aklımla ve o kadar avukatlık dizisi izledikten sonra bu dizi dişimin kovuğuna gider mi?”
Ve bulup buluşturup L.A. Law izlemeye giriştik ailece. Inanılmaz olan oldu: 80lerin bir dizisini, o zaman aldığım tadı alarak şimdiki aklımla izleyebiliyorum. (Önceki başarısız çabalar A Takımı (1983), Battalestar Galactica (1978), Dempsey and Makepeace (1985), Doogie Howser M.D. (1989), Knight Rider (Kara Şimşek) (1982), MacGyver(1985), Quantum Leap (1989), Star Trek : Original Series (TOS) (1966), Visitors (V) (1983) listesiyle sınırlı.)
devamı →