Typewriter – Tanıtım
3 yorum pirate 23 Temmuz 2019 08:46
Netflix, dünyanın çeşitli ülkelerinde çektiği orijinal dizileri bizlerle buluşturmaya devam ediyor. Bu yazımızın konusu da platformun 19 Temmuz 2019 tarihinde bizlerle buluşturduğu Typewriter.
Korku, gerilim, doğaüstü ve gizem ögelerini harmanlayan Typewriter‘ın senaryosunu Sujoy Ghosh kaleme almış. Ona yazar masasında Suresh Nair ve Raj Vasant eşlik etmiş. Ghosh ayrıca dizinin yönetmenliğini de üstlenmiş. Hindistan yapımı bir dizi olan Typewriter‘ın ilk sezonu 5 bölümden oluşuyor. Bölüm süreleri, 43-55 dakika arasında değişiyor. Dizinin 2. sezonunun olup olmayacağı ise henüz belli değil.
Dizinin hikayesi bir anne-baba ve iki çocuktan oluşan Fernandes ailesinin Hindistan’ın Goa eyaletine bağlı küçük bir yerleşim yerinde bulunan Bardez Villası’na taşınması ile başlıyor. Bardez Villası, söz konusu yerleşim yerinde yaşayan insanlar tarafından hayaletli ev olarak biliniyor. Seksenli yılların başında burada bir takım gizemli olaylar yaşanmış ve bu yaşananları ve daha fazlasını flashback (geri dönüş) sahneleriyle izleme şansı elde ediyoruz sezon süresince.
Fernandes ailesinin annesi olan Jenny, seksenli yılların başında küçük yaşlarda burada yaşamış ama o yıllara ait pek bir şey hatırlamıyor. Dedesinden miras kalan bu villaya ailesiyle beraber taşınmaya karar vermiş yıllar sonra. Ailenin villaya taşınmasıyla beraber yıllardır sesi soluğu çıkmayan hayaletimiz aktif hale geliyor tabiri caizse.
Sultanpur Hayaleti ile bağlantılı olan bir daktilo da dizimize adını veriyor bu arada.
Hikayemizin orta yerinde üç küçük çocuk var. Sam, Bunty ve Gablu isimlerindeki bu 10 yaşlarındaki üç çocuk, kendi aralarında bir ‘Hayalet Kulübü’ kurmuşlar ve hayaletleri araştırıyorlar. Sam’in önderliğindeki bu kulübün an itibariyle odak noktası da Bartez Villası. Sam, öksüz bir kız. Annesi vefat etmiş, babası ile beraber yaşıyor. Bir hayaletle iletişim kurabilirse onun yardımıyla annesiyle de iletişim kurabileceğine inanıyor.
Hayalet Kulübü’nün 4. üyesi olarak Sam’in yukarıdaki fotoğrafta gördüğümüz akıllı köpeğini de sayabiliriz. Devamında 5. üye olarak Fernandes ailesinin oğlu Nick de kulübe dahil oluyor.
*Jenny Fernandes karakterine Palomi Ghosh hayat veriyor.
*Jenny’nin kocası Peter rolünde Sameer Kochhar‘ı izliyoruz. Peter, başında kendi sorunları olan ve ana hikayemizle pek alakası olmayan bir karakter.
*Jenny ve Peter’ın oğulları Nick karakterini Aaryansh Malviya, Nick’ten birkaç yaş büyük olan kızları Anya karakterini ise Sara Gesawat canlandırıyor. Anya; kendi halinde, müzikle ilgilenen bir kız ve onun da ana hikayemizle pek alakası yok.
*Sam karakterinde Aarna Sharma‘yı, Bunty karakterinde Palash Kamble‘yi, Gablu karakterinde Mikhail Gandhi‘yi izliyoruz. Sam’in bir polis memuru olan babası Ravi rolünde ise Sense8 dizisinden tanıdığımız Purab Kohli karşımıza çıkıyor.
*Jishu Sengupta‘yı çocukların okulunda matematik öğretmeni olarak işe başlayan gizemli bir adam olan Amit Roy rolünde izliyoruz. Kanwaljit Singh de Jenny’nin dedesi Madhav Mathews rolüyle karşımıza çıkıyor seksenli yıllarda geçen sahnelerde. Madhav, bir yazar. Sultanpur Hayaleti hakkında yazdığı bir kitap da mevcut Madhav’ın.
Dizi, 2. bölümden itibaren akıcı ve sürükleyici bir şekilde ilerledi benim açımdan. Diğer bölümlere oranla daha zayıf kalan ilk bölümü izleyip de hemen bırakmayın diye bunu söylüyorum. Fena olmayan bir senaryosu ve sempatik bir oyuncu kadrosu vardı dizinin. Stranger Things’e selam çakar şekilde çocuk oyunculara epey süre ayırmışlar dizide. Güzel bir tercih olmuş bu durum. Purab Kohli ve Palomi Ghosh da bu çocuklara iyi eşlik etmişler. Bölüm sayısının az olması da bir artı olmuş dizi açısından. 10 bölümlük bir sezon yapıp araya 3-4 işe yaramaz doldurma bölüm sıkıştırmalarını istemezdim ben şahsen. Lakin 1 bölüm daha fazla olmasına hayır demezdim tabii.
Birçok Bollywood filmi izlemiş ama hiç Hint dizisi izlememiş bir bünye olarak bu diziye ön yargılı davranılmaması gerektiğini düşünüyorum. Aralardan bir anda dans etmeye başlayan insanlar filan çıkmıyor, rahat olun. Abartının dibine vuran aksiyon sahneleriyle de süslenmemiş veya uzun uzun bakışma sahneleri de mevcut değil.
Yeterince başarılı bulduğum dizinin ucu açık bitti bu arada. Birçok şeyi toparlayıp gittiler ama 2. sezon için malzemeler de bıraktılar. Olası 2. sezonda olacakları da merak ediyorum ben şahsen. Umarım yeni sezon onayını kapar tez vakitte.
Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. İzlemeye niyeti olanlara iyi seyirler dilerim.
Bu da dizinin Türkçe altyazılı fragmanı:
yorumlar
Dizi bir gun final yapabilmeyi basarirsa izlerim. O gune kadar kenarda duracak malum Netflix’e guven olmuyor.
@pirate teşekkürler tanıtım için
Tanıtımı okuyunca The Haunting of Hill House hint versiyonu gibi geldi izleyecem.
Bunu ‘Sona erdi.’ olarak güncellemişler burada.