Hallmark Channel, 22dakika’cılar olarak pek aşina olmadığımız bir Amerikan kablolu kanalı. Ailelere yönelik yapımlarıyla bilinen; daha çok aile ve romantik gibi türlerde çıkardığı pembemsi TV filmleri ve mini dizileriyle öne çıkan bir kanal. Risk almayıp düşük maliyetli ve klasik işlere imza atarak televizyonculuğa gayet minimalist yaklaşan, küçük ve kendi halinde bir platform kısacası. Orijinal dizileri genelde önce TV filmi olarak çıkıp ilgi görmesi halinde sezona dönüşen dizilerden oluşuyor.
İşte bu kanal, son olarak 14 Ağustos’ta Chesapeake Shores‘u bizlere getirdi. TV filmi olmadan direkt 9 bölümlük ilk sezonuyla izleyici karşısına çıkan bu drama neymiş, ne değilmiş merak ediyorsanız buyurun yazının devamına.
HAKKINDA
Sherryl Woods‘un aynı adlı kitap serisinden uyarlanan bu Amerika-Kanada ortak yapımı aile draması, TV filmi olarak başlamasa bile ilk bölümü bir TV filmini aratmayarak 1 saat 21 dakika sürüyor. Diğer bölümler ise 42 dakika civarında. Arkasında daha önce Chicago Hope, Hawthorne ve The Client List gibi dizilerin mutfağında yer almış olan John Tinker‘ı görüyoruz. 8 bölümlük sezonun ne zaman biteceği ve yeni sezonu olup olmayacağına dair bir bilgi şimdilik yok.
KONU
Neredeyse her jenerasyondan bir birey barındıran geniş bir aileyi merkezine koyan dizi, Abby O’Brien’ın (Meghan Ory) etrafında şekilleniyor.
New York’ta yaşayan, iyi bir kariyer inşa etmiş; diğer yandan yeni boşanan ve iki çocuk annesi olan 34 yaşındaki Abby, kız kardeşinin bir meselesini çözme vesilesiyle ailesini ziyaret etmek için uzun yılların ardından memleketi Chesapeake Shores’a döner. Bu ziyarette geçmişiyle yüzleşmesi kaçınılmazdır. Veda bile etmeden terk ettiği lise aşkı Trace (Jesse Metcalfe), anlaşması güç babası Mick (Treat Williams) ve çok sevdiği büyükannesi Nell (Diane Ladd) ile tekrar bir araya geldiğinde Abby, kariyerinin peşinde koşarken kendini ve annelik görevlerini aksattığını fark edip Chesapeake Shores’a tamamen geri dönmeyi düşünür. Tabii bunu yaptığında burada işler tamamen yolunda gidecek, dertsiz tasasız yaşayacak gibi bir durum söz konusu olmayacaktır. Çünkü her bir üyesi kendi problemleriyle boğuşan ve ona ihtiyacı olan çok büyük bir aileye sahiptir.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Abby O’Brien (Meghan Ory)
8 yaşında ikiz kızları olan bekar anne Abby, memleketi Chesapeake Shores’u genç yaşta üniversite için terk etmiş ve zamanla iş yaşantısında hızlı bir yükseliş sağlamıştır. Özel bir araştırma şirketinde, finansal analistlerin patronu olarak çalışmaktadır. Küçüklüklerinden beri başı sıkıştığı her anında yanına koştuğu sersem kız kardeşine yardım etmek için bir hafta sonu evine döner. Burada kusursuz gibi görünen yaşantısının aslında çok sıkıcı olduğunu, sürekli bir plana göre hareket etmenin ne kadar aptalca olduğunu fark eder.
Eski erkek arkadaşıyla karşılaştığında iyi bir birlikteliği tekrar kurabileceğini düşünür. Ailenin diğer üyleriyle sorunları bitmeyen işkolik babası Mick ile arasını düzeltebileceğine inanır. Belki de burada bıraktığı eski hasarları tamir etme zamanı gelmiştir.
Karakteri, Once Upon a Time ve Intelligence gibi dizilerden tanıyabileceğiniz Meghan Ory canlandırıyor.
Tracey Brian (Jesse Metcalfe)
Tracey, Abby’nin onu yüzüstü bırakışını unutmayan eski erkek arkadaşıdır. Abby, Tracey’nin kasabayı hiçbir zaman terk etmeyeceğinden ve onu da beraberinde burada tutacağından korkmuştur. Hayallerini küçümsemiş ve onu beklenmedik bir şekilde terk etmiştir.
Tracey bir zamanlar müzisyen olma çabasında olsa da şimdi müteahhit olarak çalışmaktadır ve o da kendi yaşamını gözden geçirmektedir.
Döndükten sonra Abby’ye hafiften gardını alsa da kısa bir süre içinde zamanla ona karşı hissettiği gibi davranmaktan korkmamaya başlar.
Karakteri Desperate Housewives, Chase ve Dallas (2012) gibi dizilerden tanıyabileceğiniz Jesse Metcalfe canlandırıyor.
Mick O’Brian (Treat Williams)
Abby’nin babası Mick; inatçı, kendi bildiğini okuyan, kendini böyle yetiştirmiş, ne bahane üreten ne de bahane kabul eden biri. Başarılı bir müteahhit olan ve uzun saatler çalışan Mick, bu yoğun iş yaşantısı nedeniyle ailesini boşlamış ve karısı Megan tarafından terk edilmiştir. Çocuklarını büyütmesine annesi Nell yardım etmiştir.
Karakteri Everwood ve Chicago Fire gibi dizilerden tanıyabileceğiniz Treat Williams canlandırıyor.
Nell O’Brian (Diane Ladd)
Ailenin reisi diyebileceğimiz en yaşlı üye Nell, sıcak ve bilge bir anne. Megan, Mick’i terk edince çocukları o büyütmüştür. Ailenin hala tamamen kopmamasında en önemli etken olduğu söylenebilir.
Karakteri en son Joy‘da izlediğimiz Diane Ladd canlandırıyor.
Megan (Barbara Niven)
Abby’nin 17 yaşında olduğu sırada ailesinin sorumluluğundan kaçan annesi Megan, şimdi Manhattan’da yaşamaktadır ve bir müzede çalışmaktadır. Abby ve torunlarıyla irtibatı koparmamıştır ama aileden geri kalan herkesle 17 yıldır hiç görüşmemiştir. Mick onu Chesapeake Shores’a çağırdığında eski yaraların tekrar açılması kaçınılmazdır.
Karakteri Barbara Niven canlandırıyor.
Jess O’Brian (Laci J Mailey)
Abby’nin en küçük kardeşi Jess, çok konuşan, çok enerjik, sürekli yaptığı işi değiştiren biri. Parayla ilgili karıştığı bir beladan her zaman olduğu gibi kardeşi tarafından kurtulacağına inanıyor.
Karakteri Falling Skies ve Supernatural’dan tanıyabileceğiniz Laci J Mailey canlandırıyor.
Bree O’Brian (Emilie Ullerup)
Abby’nin bir diğer kardeşi. Evhamlı ve hiddetli biri. Bir tiyatro senaristi ve işe ilk giriştiğinde çok sağlam başarılar elde edip eleştirmenlerin övgülerini toplasa da ilerleyen zamanlarda bu başarısını devam ettirememiş. Yüksek egolu bir yönetmenle pek yolunda gitmeyen bir ilişkisi var.
Karakteri Sanctuary’den tanıyabileceğiniz Emilie Ullerup canlandırıyor.
Abby’nin erkek kardeşleri Kevin ile Connor ise Brendan Penny (Motive) ve Andrew Francis tarafından hayat buluyorlar.
YAZARIN NOTU
İtiraf etmeliyim ki -When Calls Heart ve Signed, Sealed, Delivered arada gözüme ilişip dursa bile- Hallmark, çoğunuz gibi benim de radarımdaki bir kanal olmadığından normal şartlarda bu diziye balıklama atlamazdım. Fakat başrolde sevdiğim iki kişi birden olunca (Kırmızı Başlıklı Kız bir dizide başrolde! ) kayıtsız kalamadım kaçınılmaz olarak. Ayrıca aile olsun, romantizm olsun; sıcak, samimi, yeri geldiğinde duygusal ve ağlak dramaları seven bir bünyeye sahip olduğum inkar edilemez. İşte bütün bunlara dayanarak diziye girerken “Olağandışı derecede kötü çıkmazsa severim.” diye tahmin ederek girdim ve öyle de oldu. Şimdilik yeni bir şey sunmasa da gayet klasik ve klişe devam etse de türünün eli yüzü düzgün, ortalama diyebileceğimiz bir örneği. Uzaktan göründüğü kadarıyla ne vaat ediyorsa o. Ne eksik, ne fazla…
Çok satan bir kitap serisinden uyarlandığı için malzemeleri olduğunu ve çabuk sıkmayacağını tahmin ediyorum. Ayrıca reytingleri kanalına göre iyi olduğu için devam onayı alacağını düşünüyorum.
İlginizi çektiyse ve deneyecekseniz iyi seyirler…
FRAGMAN
yorumlar
Bu sezon da bitti. Yine ucu kapalı bir şekilde bitirmişler ama devamı isterim tabii ki.
Ucu kapalı bitmiş. Aşağı yukarı her karakterin hikayesini toparlayıp gitmişler.
4. sezon olsun isterim elbette.
Season 4 Promo
Promo 1
Promo 2
Promo 3
Preview – A Fresh Start
Her zamanki tarzında dönüş yapmış. Anlatacaklar yine bir şeyler.
S04E01
Kendi tarzında ve ayarında bir bölümle dönmüş. Connar hariç ekibi özlemişim yine. Yalnız bu sezonun son sezon olması taraftarıyım ben. Oyuncuları başka dizilerde izlemek istiyorum artık.
4×02 üzerine:
* Jesse Metcalfe, 2015’te A Country Wedding diye bir Hallmark filminde oynamış. Bundaki gibi sahneye çıkıp country şarkıları söylüyor elinde gitarla. Sonraki yıl bu dizi başladığına göre rolü alması tahminen daha kolay olmuştur diye düşünüverdim dün bir ara.
Brendan Penny’nin 2015’teki Hallmark filmi ‘Tis the Season for Love da kendisinden hallice.
* Soyadı O’Brien olan insanlar niye böyle acaba? Laf dinlemezler mi desem, laftan anlamazlar mı desem bilemedim. Şımarıklık diyesim de yok. Ama bir Kevin kaldı geriye aklı yerinde duran.
Brie: Canım sana da yaranılmıyor.
Abby: Anlıyorum tatlım da böyle de güzel mi oldu yani?
Connor: Ay bi git.
* Biz Nell’i ne yaptık sahi? Kadını İrlanda’da bıraktıysak da benim aklımda kalmamış ama ortada da yok.
S4 Poster
* Ne istediğini bilmediğin için olabilir mi? Sadece soruyorum. Yalnız David ve Jess sayılmaz ya, ben kabul etmiyorum. Ben ki bir sürü Hallmark izlemiş oldum artık şimdiye kadar, o ikisi Hallmark seviyesinde bile fazla mıç mıç kalıyor.
Bir sezonun daha sonuna geldik. Her zamanki gibi ucu kapalı bitirmişler. Devamı olmasını isterim tabii ki.
* Onay verdikleri TV filmini ne zamana getirecekler acaba? Üç kız kardeşi arkadaş düğünü için Roma’ya gönderecekleri yazıyor bir haberde. Bilindik bir Amerikan tatili şart değil ama belki Şubat ayına kadar getirirler. Noel programını ağzına kadar doldurdular sayılır.
Sezonun bölüm sayısını 10’dan 6’ya değil de 8’e indirseler aslında daha tatlı olurdu. TV filmine tahminen iki bölümlük bütçe ayırdılar diye uydurasım geldi şu an. Onay haberlerini Şubat ayındaki TCA panelinde duyurdular hep. O zaman geldiğinde duruma bakarız herhalde.
* Dear Kevin,
*
*
S04E06 (Sezon Finali)
Seksek oynarken 3. basamaktan 8. basamağa atlamışız gibi oldu bu bitiş. Daha gelişme bölümündeydik ve bir anda sezonu bitirdik. En azından 8 bölüm olmalıymış.
Bree: O saç ne Allah aşkına kızım? İnsan azıcık özen gösterir öyle bir günde ya!
01×01-05:
İlk beş bölüm itibarıyla öyle “ayy canlarım yaa” diyebileceğim bir bağımız oluşamadı henüz. Hallmark işi izlediğimin farkındayım elbet ama azıcık da olsa bir Brothers & Sisters, bir Parenthood hissiyatı alabilir miyim diye düşünmüştüm. Bu daha çok gündüz kuşağı pembe dizisi kıvamında
Birazcık @zekikum haklı gibi şu yorumunda.
Şimdilik pek sevişemedik ama bakalım…
@pirate 6 bölüm mü sezon ben sezon arası sanmıştım çok anlamsız
Kız kardeşlerle TV filmi gelecek. Üstünü ona kestiler herhalde.
O da bir zahmet gelse artık. Easter olur mesela.
Aa neler hiç haberim yok @pirate. Ya bu hallmark korsan bir yazar bulsa da bi kaç sezon Gilmore Girls’ ü atsa ortama. Tam hallmark lık amy sheraman’ın egosu bitse diye mi bekleyeceğiz bir ömür
Onay almış olabilir.
Kaynak da The GWW’de yazar olan Emre Kaya
Exits Hallmark Channel’s ‘Chesapeake Shores’ Series
* Jesse Metcalfe ayrılıyormuş. Karakterin hikayesini 5. sezonda toparlayacaklarmış.
* 5. sezon 10 bölüm. Çekmeye başlamışlar Kanada’da, o da kalan sahnelerini çekiyormuş hatta.
Ek bilgi: Martha’s Vineyard Mysteries’in yeni filmi 16 Mayıs’ta yayında. Bir tane daha yolda.
Ek yorum: Pöf. Hiç hoş olmadı gibi. Gerçi karakter de pek şart değildi ama neyse.
Ek yorum 2: Abidin kapalı, ben açıktan yazınca accık ironik oldu.
Robert Buckley
+Robert Buckley (One Tree Hill, iZombie, birkaç tane Hallmark filmi)
Pheof Sutton (Cheers, Terriers) yeni showrunner.
Not: Ay bu güzel olmuş.
Season 5 Teaser Promo
S5 Fragman
S5 Poster
Herkes kendisine düşen belli bir ajandayla geri dönmüş. Bölüm azar azar bunları anlatmakla geçti. Malum ayrılığı da kurmaya başlamışlar üstelik. Kalanına da bakarız.
S05E01
*Kıçlarından sebep uydurmaya çalışmışlar ama berbat bir uydurmadan öteye geçememiş.
*Son sezonla bu sezonun arasına Everwood aldığım için mi yoksa aradan 2 sene geçtiği için mi bilmiyorum ama Treat Williams herhangi bir ebeveyni hayatta olmaması gereken seviyede yaşlı gözüktü gözüme. (Birkaç ay sonra 70’i deviriyormuş bu arada.)
*2 siyahi karakter eklemişler menüye. Hallmark dizisinde de eksik olaydı siyahi karakter. Bunca sezonu bu şekilde devirmişken, TV’nin o eski hali nostaljisini başarıyla sürdürmekteyken hiç gerek yoktu bence.
*Abby’nin kahkülleri hoşuma gitmedi.
* Robert Buckley, alışılması kolay bir karakterle girmiş. Hallmark’ın kendi filmleri de seviyor böyle üst seviye zengin, hafif kibirli ve tabii ki kadın karakterle zıt tabanlı erkekleri.
* Connor’ı iki bölümdür ucundan kullanıyorlardı, daha fazla kullanalım demişler. Avukatlığa yenisin de ofis ortamına da mı yenisin canım sen?
* Trace’in mekanında çalışmaya başlayan beyefendinin hikayesini nereye (daha doğrusu kime) vardıracaksınız acaba? Herkes bir tutam kesişiyor adamla sanki.
S05E05
Bu sezonun en eli yüzü düzgün bölümü buydu. Herkese bir hikaye düştü. Keyifli geçti.
* Açılış jeneriğinde Jesse Metcalfe’in seslendirdiği bir şarkıyı kullanıyorlardı. Şarkının değişip değişmediğinden emin değilim ama ses artık değişmiş, o kesin.
*
Benim aklımda 8 bölüm kalmış ama Wiki’nin dediğine göre 10 bölümmüş bu sezon.
Not: Jesse Metcalfe’nin jenerik sesi geri döndü.
S05E07
Robert Buckley’nin varlığı pozitif etki yaratıyor her geçen bölüm biraz daha. İyi ki gelmiş cidden.
Gelecek sezon açısından bakarsak bayağı malzeme var ama sanki gelecek hafta geri dönecekmiş havasında gitti resmen.
6. sezonda görüşmek dileğiyle.
S05E10 (Sezon Finali)
Bitti bu sezon da. Pek bunlarlık bir sezon kapanışı değildi diyebilirim. 6. sezon onayı konusunda kendilerine güvendikleri belli. Muhtemelen de onay alır zaten.
Onay almış olabilir.
S6 Poster
S6 Promo 1 – 2 – 3
* Previously kısım işime yaradı, 2-3 detayı unutmuşum.
* Aynı tadında dönmüş gibi. Zaten final sezonundayız, öyle aman aman toparlanacak bir hikaye de yok. Eldeki de ilerletir bitiririz artık. İptalsiz final görmekten dolayı memnunum.
S06E01
Tadında bir bölümle dönmüş. Bolca gülümseten an vardı. Bir tek David’in aile hikayesi bayıktı. Özlemişim ekibi.
Çocuklar görmeyeli baya büyümüş bu arada.
S06E03
Diğer 3 çifte okeyim de Abby-Evan ikilisi baya fuzuli kaldı bence bu bölümde. Onların kısımlarında olan hiçbir şeyi umursayamadım. Bu ikisinin yerine Kevin-Sarah çiftini dahil etselermiş bölüme keşke. Sarah’yı bu sezon hala görmedik zaten. Özledim valla Jessica Siposcuğumu.
Acaba benim duygularım mı öldü?
S06E07
Bu bölümle final yapabilirmiş aslında.
S06E08
*Abby ile alakalı ilk sezonlardan kalma bir şeylerden ötürü Washington’a yakın bir yerde olduğumuzu varsaymıştım hep. O güzelim yeşilliği kasvetli Washington için fazla bulduğum için de Oregon’da olabiliriz belki diye düşünmekteydim. Ülkenin diğer ucunda Maryland’deymişiz oysa ki.
Washington’a yakın olduğumuzdan o kadar emindim ki hemen haritaya koştum bölüm bitiminde haliyle. Bir büyük cehaletim de son buldu böylece. Ben başkent Washington’ın Washington eyaleti içerisinde yer aldığını düşünmekteydim yıllardır. Oysa ki Maryland-Virginia sınırında bir yerdeymiş başkent Washington şehri. Eyalet olan Washington ile de hiçbir alakası yokmuş.
*Sezon başından beri Laci J Mailey her ekranda belirdiğinde ‘Hamile mi yoksa doğum sonrası kiloları mı?’ diye soruyordum. Bu bölüm sonunda dayanamayıp o konuya da bakındım. Mart ayında 2. çocuğunu doğurmuş. Çekimlerin 2021 sonbaharında değil de 2022 ilkbaharında yapıldığını varsayarak doğum sonrası kiloları seçeneğinde karar kılıyorum.
Herkese bir şeyler yapmışlar. Beklendiği gibi mutlu sonla bitirdiler ki Hallmark’ta aksini beklemiyordum zaten. 6 sezona kadar uzadığı ve iptalsiz bittiği için memnunum. Tşk.
S06E10 (FİNAL)
Meghan Ory’nin hamileliği de ciddi bir şekilde belli oluyordu bu bölüm o kötü elbisenin içinde.
Benim hiç ilgimi çekemeyen, oldukça kötü bulduğum bir final oldu.
Yukarıda da belirttiğim üzere S06E07 benim için daha bir finaldi.
6 sezonun sonunda veda ettik buna da. Bu kadar süreceğini tahmin etmezdim bu dizinin açıkçası. Keza hikaye olarak vasatın epey altında bir şey vardı karşımızda her daim. Güleç yüzlü kadrosu, mekanın orada yaşamak isteten pastoral güzelliği, yönetmenin özümsediği bir renk cümbüşü, bu 6 senelik yolculukta diziye yol vermeme engel oldu. Kabul etmek istemesem de bir özelliği daha farklı kıldı diziyi: Muhafazakar oluşu. Yanlış anlaşımasın muhafazakarlıktan hiç haz etmem. Ama buradaki muhafazakarlıktan kastım o muhafazakarlık değil. Son dönem Amerikan dizilerinin ‘açılma sevdası’ yoktu bu dizide. Her türlü ırktan birilerini dahil edelim derdi olmadı dizinin hiç. Ya da LGBD desteği sağlama derdi. Bir beyazlar ordusuyla etliye sütlüye dokunmayan, sıradan, yalın bir dizi çektiler.
Meghan Ory, Barbara Niven, Laci J Mailey, Emilie Ullerup, Treat Williams ve Jessica Sipos ile ilerleyen süreçte yeniden yollarımız kesişsin isterim ama Emilie Ullerup dışında özellikle özleyeceğim biri de yok sanırım.
Treat Williams’in kullandığı motosiklete bir araba çarpmış (was killed). R.I.P., 71.
Treat Williams Remembered