Filthy Rich – Tanıtım
7 yorum pirate 18 Aralık 2020 08:10
FOX’un sonbahar döneminde yayınlayıp ilk sezonunun ardından iptal ettiği Filthy Rich isimli komedi drama dizisinin tanıtımıyla karşınızdayız.
GİRİZGAH
Filthy Rich, aynı isimli Yeni Zelanda yapımı diziden uyarlandı. FOX’un 2017 yılı sonunda deneme bölümü onayı verdiği dizi, 2018-19 sezonu için diziye dönüşemedi. 2019-20 sezonu için onay alan dizi, pandemi nedeniyle yeni bir yayın takvimi hazırlanması dolayısıyla 2020-21 sezonuna aktarıldı ve bu sonbaharda nihayet izleyiciyle buluşabildi.
Çekimleri New Orleans şehrinde yapılan dizinin yazar kadrosunda C.A. Johnson, Rhett Rossi ve Nina Stiefel gibi isimler bulunuyor. Tate Taylor (Ava, The Girl on the Train, The Help), bölümlerin yarısını yöneten isim konumunda. Abe Sylvia (Dead to Me, The Affair), dizinin yürütücüsü. Yapımcı kadrosunda Taylor ve Sylvia dışında Jason Roberts, Blair Singer, Sheri Holman, Francie Calfo, Brian Grazer, John Norris ve Kim Cattrall gibi isimler yer almakta.
Sezonu 0.5 reyting oranı ve 3.027.000 izleyici sayısı ile açan dizi, 0.3 reyting oranı ve 1.268.000 izleyici sayısıyla kapadı ve 0.32 reyting oranı ve 1.580.000 izleyici sayısı ortalaması tutturdu.
10 bölümden oluşan dizinin bölüm süreleri 41-44 dakika arasında değişmekte.
KONU
Diziyi merkez karakterimiz Margaret Monreaux’nun kendi evini yaktığı bir sahne ile açıyoruz. Ardından da bu anın 4 ay öncesine uzanıyor ve hikayeyi en başından izleme imkanı yakalıyoruz.
Hikayemizin merkezindeki Monreaux ailesi, Güneyli, varlıklı bir aile. Dini duyguları sömürme taktiği üzerinden bir televizyon kanalı, bir şirket ve bir nevi bir tarikat kurmuşlar yaşadıkları eyalette. An itibarıyla şirketlerinin değeri de 2.2 milyar dolar. Aile için her şey tıkırında ilerlerken işin başındaki kişi olan ailenin babası Eugene Monreaux’nun uçağı düşüyor, cesedi bulunamıyor ve öldüğü kabul edilerek hayata devam ediliyor.
Uçağı düştüğü esnada alem yapan Eugene, hayatı boyunca oldukça çapkın bir adam olmuş. Ölümünün ardından da geçmişteki çapkınlıklarının meyvesi olarak 3 farklı kadından 3 gayrimeşru çocuğunun olduğu ortaya çıkıyor. Mirastan pay hakkı doğan bu 3 yetişkin evlat, Margaret ve ailesi için bir tehdit oluşturmakta elbette ve Margaret da bu durumdan ne kadar az hasarla kurtulabilirse kurtulma derdinde.
Bakalım bu yeni süreçte neler yaşanacak? Yeni dinamikler nasıl şekillenecek? Kim kimin kuyusunu daha iyi kazacak? Ne gibi ittifaklar doğacak? Ne gibi sırlar ortaya dökülecek? Ya da bu parça pinçik aile fertleri gerçek bir aile olabilecek mi? İzleyip göreceğiz.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
*Sex and the City ve Tell Me a Story dizilerinden tanıdığımız Kim Cattrall, Sunshine kanalının ekran yüzü ve şirketin kurucu ortağı Margaret Monreaux karakterine hayat veriyor. Ağzı iyi laf yapan, zeki, alımlı ve manipülatif bir kadın Margaret.
*Margaret’in şirketin diğer kurucu ortağı pozisyonundaki rahmetli eşi Eugene Monreaux karakterini Agent X, Jericho ve Simon & Simon gibi dizilerden tanıdığımız Gerald McRaney canlandırıyor.
*Point Pleasant, Women’s Murder Club ve Battle Creek dizilerinden hatırlanabilecek Aubrey Dollar, Margaret-Eugene çiftinin iyi niyetli, saf ve güzel kızları Rose Monreaux karakterine hayat veriyor. Ailesinden pek destek bulamayan Rose’un ünlü bir moda tasarımcısı olmak gibi bir hayali var.
*Z: The Beginning of Everything ve The Good Fight dizilerinden anımsanabilecek Corey Cott, Rose’un ağabeyi Eric Monreaux karakteriyle karşımıza çıkıyor. İşin başına geçme hırsı had safhada olan, bağımsızlığı ve yeterliliği sorgulanabilir bir adam diyebiliriz onun için.
*LA to Vegas ve The Young Pope dizilerinden hatırlanabilecek Olivia Macklin‘i Eric’in karnı iyice şişmiş hamile eşi Becky Monreaux karakteriyle izleme fırsatı yakalıyoruz.
*Aaron Lazar‘ı Margaret’ın ardından kanalın en büyük ekran yüzü olan, popülerliği, hırsı ve yapabilecekleri küçümsenmeyecek bir adam olarak dikkat çeken, aynı zamanda Becky’nin ağabeyi olan Rahip Paul Luke Thomas karakteriyle izliyoruz.
*Legends, Awake ve The Practice dizilerinden hatırlanabilecek Steve Harris, Monreaux ailesi emrinde kanalın kuruluş yıllarından beri avukat/hukuk danışmanı olarak görev yapan Franklin Lee karakterini canlandırıyor.
*Tyrant ve Salvation dizilerinden hatırlanabilecek Melia Kreiling, ortaya çıkan 3 mirasçı evlattan biri olan Ginger Sweet karakterine hayat veriyor. Ginger, söz konusu 3 evlat arasında en dişli olanı ve Margaret’i en çok endişelendireni. Asi ruhlu, özgüveni yüksek bir kadın olan Ginger, Las Vegas’ta yaşıyor ve cam-girl mantığıyla canlı seksi içerik hizmeti veren bir internet sitesi işletiyor.
*Benjamin Levy Aguilar, mirasçı 3 yeni evlattan en uzlaşmacı ve uysal olan Antonio Rivera karakterini canlandırıyor. Profesyonel bir dövüşçü kendisi ve tek başına büyüttüğü küçük bir çocuğu var.
*Mark L. Young ise 3 numaralı mirasçı yeni evlat Jason Conley karakteriyle karşımıza çıkıyor. Colorado’da yaşayan Jason, bir uyuşturucu yetiştiricisi ve söz konusu üçlü arasında en güvenilmez duranı.
Rachel York, Ginger’ın annesi Tina Sweet karakteriyle karşımıza çıkıyor tekrar eden bir rolle. Aqueela Zoll‘u Ginger’ın bir çalışanı ve aynı zamanda en yakın arkadaşı Rachel karakteriyle izliyoruz. Girlfriends’ Guide to Divorce, See Dad Run ve Hung dizilerinden tanıdığımız Alanna Ubach, Antonio’nun annesi Yopi Candalaria karakteriyle 2. bölümde kadroya dahil oluyor. Tekrar eden rollerle boy gösteren diğer oyuncular arasında Deneen Tyler, Cranston Johnson, Kenny Alfonso, Annie Golden, Thomas Francis Murphy, Gia Carides, Juliette Lewis ve Tina Lifford gibi isimler yer alıyor.
YAZARIN NOTU
Dizinin ilk bölümünü izledim. Ne çok iyiydi ne de çok kötü. Renkli bir bölümdü ama. Pembe dizi mantığıyla sunulan bir iş var ortada. Çoğu tahmin edilebilir olacak gibi dursa da bol bol sürpriz hamle yaparak ilerleyecek gibi duruyor ayrıca.
Kim Cattrall, Aubrey Dollar, Olivia Macklin, Melia Kreiling, Alanna Ubach falan fena da bir kadrosu yok baktığımızda dizinin. Hafif, çerezlik bir iş arayanlar beklentiyi düşük tutarak şans verebilirler diziye.
yorumlar
S01E02
*Hatırlatma kısmını Becky’nin sunumuyla yapma fikri hoş olmuş. Şöyle bir baktım da ilerleyen bölümlerde de ona emanet edilmiş bu görev. LA to Vegas’tan severim aktrisi. İlerleyen bölümlerde daha fazla süre almasını isterim ayrıca.
*Ginger’a hayat veren aktrisin Tyrant’ın Daliyah’ı Melia Kreiling olduğunu IMDB’ye bakmamış olsam bilemezdim kesinlikle.
*Rose: Ne iyi bir kızsın sen öyle ya!
*Eric: Hayırlı işler!
*Yopi: Cık, kapanmamıştır o.
*Ginger & Margaret: Kazan-kazan diyorlar buna. İkiniz de iyi birer iş kadınısınız cidden.
*Hikayenin
tarafında annesinin resmi falan derken garip şeyler oldu bölümde. Doğaüstü bir yöne mi kayıyor acaba diye düşünmedim değil bir an.
*Ya Becky ya, sadece onun için evet. Var bu kadında bir şeyler ama …
2. seçeneğin çıkması işleri daha ilginç kılar.
*See Sad Run’ı bir kenara koyup şu kadının şu ana kadar izledim diğer tüm rollerinin aynı bokun laciverti (Alanna Ubach), olduğunu söyleyebilirim herhalde. İyi ki araya bir See Sad Run sıkıştırmış yani.
Mal desem değilsin; o yüzden soruyorum niye bu kadar sabit fikirlisin be Ginger? Bu hikayedeki kötünün Margaret olmadığını anlaman için daha neler yaşanması gerek?
S01E06
*
*Şu rahip kadar uyuzu yok.
*Margo’nun gençlik hikayesini izlemek iyi oldu.
*
rahibin şarkısıyla/ilahisiyle birleştirme fikri güzeldi. Kulağa epey hoş gelen bir şarkıydı bu arada.
*Hayırlı olsun Rose.
S01E08
Dört bir yandan geliyordu. Nereye odaklanacağımı şaşırdım resmen.
*Kiralık katilimiz aynı anda 2 yerde olamayacağına göre gazeteciyi öldürenin başkası olduğu belliydi. Adaylar arasından da favorim Franklin, plasem ise Eric idi garip psikolojisinden ötürü. Ve Eric çıktı. Eugene’in uçağının düşürülmesi konusunda ise Franklin seçeneği aklıma gelmemişti. Ama şimdi düşününce en mantıklı seçenek de oymuş cidden.
*Rachel’ı Eric’ten soğutup Antonio’ya yapalım işte. Ne güzel de yakışıyorlar.
*Bölümün son kısımları için fena müzikler seçmiyorlar cidden. Bu bölümdeki de onlardan biriydi.
Son bölüme çok bir şey kalmadı aslında. Kapalı bir sonla bitirebilirler yeni deryalara açılmazlarsa pekala.
Sezonun en yavan bölümü oluyordu. Diziyi açtığımız sahneyi silip sezonu 9. bölümün ardından bitirsek olurmuş diye düşünüyordum. Derken son bir sürpriz hamleyle (
) bizi uğurlayıp suratıma bir tebessüm koydurmayı başardılar. Ucu kapalı bu arada.
Son yılarda ulusal kanallarda, hatta kablolularda da büyük bir formsuzluk hakim. Haliyle bu dizinin de kötü çıkacağını varsaymıştım beklentilerimi düşük tutarak. Lakin son dönemin düşük standartları hesaba katıldığında ortalamanın üzerine çıkan bir soap opera buldum karşımda. İyi ki çekmişler bu diziyi cidden. 2020-21 sezonunda ulusallarda bundan daha çok seveceğim bir dizi bulacağımı zannetmiyorum.
Kim Cattrall, dizinin tartışmasız yıldızıydı. Umarım tez vakitte yeni bir diziyle döner ekranlara. Aqueela Zoll da güzelliğiyle ön plana çıkmayı başardı. Onu da arayı çok açmadan yeni bir dizide görmek isterim.