Blindspot || Kör Noktadan Çıkan Sırlar — Tanıtım
175 yorum real tortoise 24 Kasım 2015 09:03
Blindspot, geçtiğimiz Eylül ayında yayın hayatına başlayan bir NBC dizisi. Her ne kadar kanalı iptal/devam konusunda zihinlerimize kötü nam salmış olsa da dizi aldığı tatmin edici reytingleri sayesinde 2. sezon onayını şimdiden aldı bile. Klasik formüllü polisiyeyi merak uyandırıcı bir ana konuyla buluşturan bu diziyi tanımak isteyenler buyursunlar yazının devamına.
KONU
Amerika’nın en kalabalık şehirlerinden New York’un göbeğinde yer alan ve her gün binlerce kişinin yolunun düştüğü Times Meydanı‘nı duymuşsunuzdur. İşte bu meydanın göbeğinde günlerden bir gün, sahipsiz bir çanta bulunur. Çantanın üzerinde ise “FBI’ı Arayın” yazılı bir not bulunmaktadır. Bomba şüphesi taşıyan çantanın bulunmasıyla meydandaki yüzlerce insanın alandan uzaklaştırılması uzun sürmez. Kısa süre sonra bomba imha ekibi olay yerine varır. Durumun buraya kadar yeterince tedirgin edici oluşu yetmezmiş gibi bu gizemli çanta bir anda kıpırdamaya başlar. Bir süre sonra bu çantadan vücudunun her yeri çeşitli dövmelerle dolu, çıplak, genç bir kadın çıkar. Ancak bu kadın ne buraya nasıl geldiğini, ne de kim olduğunu hatırlayabilmektedir. İşte hikayemiz de FBI tarafından gözetim altına alınan bu genç kadının FBI ajanı Kurt Weller ile bir şekilde yollarının kesişmesiyle başlıyor.
Çok geçmeden kadının üzerindeki her bir dövmenin bir çeşit bilmece ya da yapboz parçası görevi gördüğü ve her birinin farklı bir olayın ipucu olduğu anlaşılıyor. Bu noktadan sonra bizler de bu gizemli kadının kimliğini ve nasıl bu hale geldiğini öğrenmeye çalışırken, bir yandan da her hafta bir dövmenin sırrının çözülmesine ve ekibimizin dövmelerin verdiği ipuçlarını takip etmesine tanık oluyoruz.
KARAKTERLER / OYUNCULAR
Jane Doe
Kendisi konu kısmında bahsi geçen gizemli kadın. Zaman zaman geriye dönüşlerle hakkında bazı bilgiler edinecek olsak da ilk etapta kendisi hakkında hiç bir bilgimiz yok. E o zaman Jane adı nerden çıktı derseniz, ABD’de kimliği belirlenemeyen erkeklere John Doe, kimliği belirlenemeyen kadınlara Jane Doe deniliyor. Biz de gerçek adını bilmediğimiz ana karakterimize Jane adını takmış oluyoruz böylece.
Karakteri güzel oyuncu Jaimie Alexander canlandırıyor. Oyuncu son yıllarda Marvel Sinematik Evreni‘yle bir hayli içli dışlı olmuş bir isim. Dolayısıyla kendisini yakın zamanda yer aldığı Thor filmlerinden ve Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D. dizisindeki konuk oyunculuğundan tanımanız mümkün. Geçmişte bir dönemin popüler dizisi Kyle XY’da da rol almış olan oyuncu, en son HBO komedisi The Brink’e birden fazla bölümde konuk olmuştu.
Kurt Weller
İşinde başarılı, karizmatik ve bir o kadar da ciddi bir FBI ajanı. Jane’in vücudunda yer alan “KURT WELLER FBI” dövmesinden dolayı kendisini bir anda Jane ile ilgilenen ekibin içinde ve olayların ortasında buluveriyor. Tahmin edebileceğiniz gibi Jane’in yaşadığı bu süreçte önemli destekçilerinden biri.
Karakteri Sullivan Stapleton canlandırıyor. Oyuncu daha önce Strike Back dizisinde başrol olarak yer almıştı. Ayrıca kendisini geçtiğimiz yıl gösterime giren “300: Rise of an Empire” filminde yine başrolde izlemiştik.
Bethany Mayfair
Jane ile ilgilenmekte olan FBI biriminin müdürü. Ekibine her konuda güvenen ve onları her zaman destekleyen bir yapıda. Ancak kendisinin de birtakım tehlikeli sırları mevcut.
Karakteri Marianne Jean-Baptiste canlandırıyor. Bir adet Oscar ödülü adaylığı (Secrets & Lies – 1996) bulunan, Without a Trace izleyenlerin yakından tanıdığı İngiliz oyuncuyu en son başarılı İngiliz dizisi Broadchurch’ün ikinci sezonunda izlemiştik.
Edgar Reade
Ekibin bir diğer üyesi olan Reade’nin Jane hakkında ciddi şüpheleri var. Dövmeleri körü körüne takip etmenin olumsuz sonuçları olacağına inanıyor. Zaman zaman bu şüphelerini dile getirmekten çekinmiyor. Yine de ekibe elinden gelen her şekilde yardım ediyor.
Karakteri Rob Brown canlandırıyor. Oyuncuyu daha önce rol aldığı HBO dizisi Treme’den hatırlamak mümkün.
Ajan Patterson
FBI’ın Adli Tıp biriminin başında yer alıyor. Jane’in vücudundaki dövmelerin sırrını çözmek için sürekli çaba harcıyor. Ayrıca ekibe davaları çözmesi için de pek çok konuda yardımı dokunuyor.
Karakteri Ashley Johnson canlandırıyor. Oyuncu daha önce pek çok dizi ve filmde irili ufaklı rollerle karşımıza çıkmış.
Tasha Zapata
Ekibin bir diğer üyesi. Genelde ekiple uyumlu bir görüntü çiziyor. Özel hayatında birtakım sorunlar yaşıyor ve bu sorunları ekip arkadaşlarına yansıtmamaya çabalıyor.
Karakteri Audrey Esparza canlandırıyor. Kendisini Public Morals, Black Box, Power gibi pek çok diziden tanıyor olabilirsiniz.
Doktor Borden
Karakterimiz işinde başarılı, hevesli genç bir doktor. Jane’in tıbbi bakımından sorumlu ve onun yaşadığı bu zorlu sürece alışması için çabalıyor. Kendisi ayrıca Jane’in hafızasını yerine getirmek ve onun kimliğini belirlemek için de Jane ile birlikte çalışmalar yapıyor.
Karakteri Ukweli Roach canlandırıyor. Oyuncuyu E! kanalının The Royals dizisinden tanıyor olmanız mümkün.
Karakter posterlerinin daha büyük halleri için şuraya uğrayabilirsiniz.
MUTFAKTAKİLER
Dizinin yaratıcısı daha önce Dark Matter, The L.A. Complex, Bored to Death, Stargate Atlantis gibi dizilerin de mutfağında yer almış olan Martin Gero. Yapımcı koltuğunda oturan isimler ise Mark Pellington (“Cold Case”), Sarah Schechter (“Arrow”, “The Flash”), Martin Gero, Greg Berlanti (“Arrow”, “The Flash”, “Brothers and Sisters”) ve Howard Griffith (“Criminal Minds”, “Empire”). Yapımcı şirketleri Berlanti Productions, Quinn’s House ve Warner Bros. Television olan dizinin müziklerinde Blake Neely (“Arrow”, “The Flash”, “Supergirl”, “The Mentalist”) imzası var.
SON SÖZ
İlk sezonu 23 bölüm sürecek olan dizi girişte de bahsi geçtiği gibi halihazırda 2. sezon onayını da almış durumda. Bir yandan güzelce ana konusunu işlerken, diğer yandan bölümlük konulara eğilen bir dizi izlemek istiyorsanız Blindspot’un en azından ilk bölümüne bakmanızda fayda var.
VİDEOLAR
Fragman
Açılış Jeneriği
https://www.youtube.com/watch?v=EKBps9VNFCY
yorumlar
Dövme piyasası da oldukça gelişmiş bir sektörmüş…
Mayfair’in işinde gözü olan adamdan kurtulduğumuz iyi oldu. Sinir bozuculuğu gereksiz bir dozdaydı.
1 x 17
Nedendir bilmiyorum ama ben son 3 bölümdür o eski tadı alamıyorum…
Sonlara doğru olan açıklama faslı beni resmen eğlendirdi.
1×19 üzerine:
Bölümde işledikleri konunun işlenişini sevdim ama Major Crimes yaptı mı bunun çok daha güzelini yapıyor mesela, izlerken aklıma orası geldi.
1 x 19 üzerine:
Bu bölüm baya güzeldi. Daha fazla bu tarzda bölüm yapsınlar.
1×21 üzerine:
İnsan izliyor bu diziyi ama, vallahi ayıp…
1 x 21
Değişik tarzda bir bölüm olmuş, beğendim. Son kısmı fenaydı.
Bu kadın da her daim aynı, şöyle tam bir…
Şimdi haftaya sezon finlinde bir şekilde de François kaybolur, tam olur. Bölümün ortasında DNA konusunda daha önceki bölümlerde yaşadığımız karmaşa aklıma gelmişti. Bölüm sonu o açıdan iyi oldu. Anlaşılan “Taylor değil!” karmaşası yaşamaya başlıyoruz.
Son sahneye bir haydaa. Ondan önceki sahneye de bir haydaa.
Mayfair de bok yoluna gitti valla.
Bu arada genelde bizim oyuncularda şu dublaj işini görürdüm ama ilk defa bir yabancı oyuncuda gördüm. Oscar’ın sesi değişikti. Başkası seslendirmiş.
@necdetcem7 Bana herhangi bir farklılık varmış gibi gelmedi sanki, bizim François değil miydi o? Bir de bunca zamandır aynı olan ses bu bölümde mi değişti?
Evet oydu yanlış yazmışım. Bana sesi değişik geldi ya. Önceki bölümler böyle değildi diye hatırlıyorum.
oldugunu biliyordum daha hangi kirli işler bu işin altıdan ne çıkacak hepsi birbileriyle baglantılı
Ben 24 bölüme uzadı diye biliyordum, meğerse bu bölüm sezon finaliymiş.
Çok güzel bir sezon finali oldu. İşleri karıştırıp gittiler.
Oscar’ın ölmesi pek sürpriz olmadı. Oyuncunun yeni diziye girmesi haberiyle bekliyordum böyle bir şeyi.
Güzel bir sezon oldu, arada birkaç beğenmediğim bölüm olsa da başından memnun kalktığımı söyleyebilirim.
Gelecek sezonda görüşürüz
Ben de niye ilk sezondan 23 ile başladıklarını merak ediyorum, 22 ile sezon finaline gitsek de olurdu. Güzel bir sezon finali oldu denebilir, ikinci sezonda devamıyla devam ederim artık.
* Shepherd tanıdık birisi çıkacak mı, yoksa sıfırdan birini yaratacaklr mı merak ediyorum.
* Jane’in Taylor olmadığının ortaya çıkışını aradan çıkarttıkları iyi oldu. Öyle olduğunu düşünürken ilk başta elleri boş kalınca şaşırdım yalnız, o başka bir şey.
* Şu “Dünyayı tamamen yıkıp baştan kurma” olayı hep olan bir şey de son zamanlarda çok çıkıyor yine karşıma. Arrow, X Men: Apocalyse derken bir de buradan fırladı.
* Şifrenin “I’m Sorry” olması hoş bir detaydı.
@necdetcem7 Bence normal davrandı. Adam hayatını bunun üstüne kurmuş zaten, her şey tekrardan alt üst oldu.
Archie Panjabi diziye katılmış. Major Arc.
Biri fan yapımı dese vallahi inanırım.
Luke Mitchell (Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D., The Tomorrow People) ve Michelle Hurd (Daredevil, Devious Maids, Law & Order: SVU) ana karakter olarak diziye katılmışlar.
NEDEN LUKE, NEDEN?!
Ay gele gele bu diziye mi gelmiş yavrucum. (luke)
Archie Panjabi’de de aynı tepki olmuştu. Teklif iyidir belki
Gel dostum.
Bu 3 etti. Lincoln, Reyes ve Sif. Özellikle mi MCU’dan seçiyorlar acaba ?
Güzel oldu bu haber. İzleyeceğim bir dizide görmek güzel.
Can you handle what’s to come? Season 2 begins September 14
2 x 01 üzerine:
Resmi olarak kış sezonunu açmış bulunmaktayım. Özlemişim diziyi, güzel döndü.
Tam bir şeyleri açıkladılar derken olayları daha da karıştırdılar, nasıl işin içinden çıkılacak merak ediyorum.
Yeni katılanlar rollerine cuk oturmuş, çok yakışmış. Özellikle Luke Mitchell’ı izlediğime mutluyum.
Umarım güzel bir sezon olur, mutlu mesut anlaşırız.
Reyting olarak da 1.6 ile açmış. Gayet güzel.
Finalde 1.5 ile ihaleyi kapatmış.
TVByNumbers’ın felaket tellalları her zamanki gibi açmışlar yine ağızlarını. 2.8’lik America’s Got Talent sezon finali desteği vardı, haftaya onsuz 1.0’a veya altına iner diyen çok kişi gördüm. O haliyle de NBC’ye ne kadar yeter muamma.
Aklıma bu yüzden Revolution geldi. Gerçi NBC şapşalı bu güne koyarak ne bekliyordu bilmiyorum, haftaya Çarşamba 22’den 20’ye kayacak ama bu sefer de Big Brother’ın finali ve diğer dönenler var.
Aynen 1.0 altı diyenleri bende gördüm, valla işi zor ama ben 1.0 larda bile yapsa devam edeceğini düşünüyorum. Sonuçta artık Revolution’ın zamanındaki kadar çok reyting yapılmıyor. Her sene dizilerin reyting ortalaması daha da düşüyor.
Ama 1.6-1.0 arasında gider gelir sezon boyunca. Zaten 3’ü aldı mı 4 garanti.
* Son 2 dakikayı koymasalar bile doyurucu bir açılış olurmuş aslında. Daha doğrusu normal Blindspot bölümlerinden biraz daha iyiydi diyeyim. Sevdim şu…
…muhabbetini. Luke Mitchell güzel olmuş diziye, karakterinin pozisyonunu sevdiğimden de böyle düşünüyor olabilirim tabii. Archie Panjabi de iyiydi.
*
Seç beğen hitap et şimdi. Gerçek ismini açıklayacaklarını fragmanda söylemişlerdi zaten. Roman ve Rami muhabbetini güzel düşünmüşler.
Başroldeki kızı zaten seviyordum. Şimdi Archie ve Luke da geldi. 3 kişi benim bu diziyi izlemem için yeterli aslında. Keşke baştan girselerdi, ben o koca sezonu nasıl izleyip de yetişeyim?
@rpdi: Bu tarz dizileri izlediysen (Aklıma The Blacklist geliyor) ilk sezonu da atlatırsın bir şekilde ki bence kötü bir sezonda değildi, tabii 23 bölüm olmasından dolayı ara ara boş bölümleri oldu ama o da normal ayardaydı bence.
Normalde hiç bana bakmayan bir dizi. Ama belli de olmaz. Gün geliyor seveceğim tutuyor formüllü dizileri. Denemem lazım. Denersem sonucu haber veririm.
Jonathan Patrick Moore (The L.A. Complex), tekrar eden bir rolle kadroya katılmış.
Banabile tırt geliyor bu dizi. Evde izleyen olmasa ve başrol hatunu iyi olmasa muhitine uğramam valla. İşin zor rpdi.
@rpdi 3 bölüm izler çemkirirsin, harbiden tırt, hiç yeltenme bence de.
Ay necdetcem7, gören de harika bir diziyi kötüledik sanır.
Haklısın bende başrolü çook sevmesem hiç izleyeceğimi sanmıyorum diziyi.
Bugün Beauty and the Beast’e veda ediyorum. Birileri hatrına izleme kontenjanımdan bir dizilik yer boşalıyor. Yerine geçecek dizi bu olabilir. Ama bunda işte yetişme derdi var. BATB’i başladığından beri takip ediyorum. En fazla 3 bölümüm falan birikmiştir 4 senedir.
@rpdi: 24 bölüm çok değil canım, zamanla güncele yetişirsin
Ay keşke şu dizilerin sezonları 15 bölüm falan olsaydı. Sıkıcı bölümlerden kurtulmuş olurduk ne güzel.
Bence de.
Her ulusal kanal dizisi gibi işte bu da. Ortalara doğru biraz daha bölümlük veya oyalamalı gidiyorlar, sonlara doğru topluyorlar.
Bence bu sonlara doğru sıvadı gerçi ama…
Archie Panjabi, The Good Wife’tan aldığı botları geri vermemiş, giymeye devam ediyor
@aytackara : Twitter’dan yazdığına buradan yanıt vereyim. 2×01’i henüz izlemedim ama yukarıda da demiştim başrol hatun iyi diye. (Gerçi bu adamların haftanın performansı seçtiği bi dolu oyunculuk bana göre çöp ama…)
@dkamoy Ben seni bıraktın sanıyordum, izleyeceğinin farkında değildim aradan çıkmış oldu. Dizi çöp diye konuştuktan sonra bunu görmeyi beklemediğindn görünce gülesim geldiğinden göndermiştim.
Zaman zaman çok nokta atışı yapıyorlar ama bazen abarttıklarını ben de düşünüyorum. Bazen de yardımcı diye koydukları bana göre daha iyi oluyor falan.
Yukarıda 16 Eylül 2016 10:19’da yazdığımı tikkatli okuyunuz sayın Kara.
2×01
Gayet güzel bir sezon açılışı yapmış. Dizinin geçen sezon bıraktığı yerden nasıl devam edeceği baya muallaktı benim için. Bu bölüm güzel bir toparlama yapıp diziyi tekrar rayına oturtmuşlar.
Yukarıda diziye haksızlık etmişsiniz valla. Dizi ulusalların bütün yüküne rağmen gayet iyi iş çıkarıyor bence. Benzer daha iyi diziler varsa duymak isterim.
2×02 üzerine:
Bölümün ortasında geçen sezonki klasik bölümlük hallerine döndük işte dediydim, sonra sonlara doğru bir evrildiler bir şeyler oldu, acayip de oldu gibi. Bilemedim şimdi ben.
AAman neyse, uydururlar elbet bir şekilde kendilerini.