Leaving, ITV’nin 2012 yılında yayınladığı bir mini dizi. 3 bölümden oluşmakta. Bölüm süreleri 45-46 dakika uzunluğunda.

Senaryoyu Tony Marchant (Public Enemies, The Whistleblowers, Butterfly, The Secret Agent, Holding On) kaleme almış. Yönetmenliğini Gaby Dellal üstlenmiş. Nicola Shindler ve Juliet Charlesworth ise dizinin yapımcıları.

Şehrin biraz dışında konumlanmış olan, daha çok düğün organizasyonları yapan bir otelde çalışan Julie isimli bir kadın var hikayemizin merkezinde. Söz konusu organizasyonlarla ilgilen birimde müdür yardımcısı olarak görev yapıyor Julie. İşini severek yapıyor. Düğünlerde gelini mutlu görünce en az onun kadar mutlu oluyor. Kırklı yaşlarının ortalarında Julie. Asil bir duruşa sahip. Evli ve biri erkek biri kız olmak üzere 2 sorunlu ergen evladı var. Evliliği ışıltısını kaybetmiş durumda.

Düzenlediği düğünlerden biri sırasında Aaron isimli genç bir adamla tanışacak Julie. Yirmili yaşlarının henüz başında Aaron. Düğün alanındaki en mutsuz kişi olarak göze çarpıyor. Çünkü eski sevgilisi erkek kardeşinin gelini olmuş.

Aaron, birkaç gün içerisinde Julie’nin emri altında servis elemanı olarak işe başlayacak otelde. Sonrasında da ikili daha da yakınlaşmaya başlayacak. Aaron; alaycı, ukala ve de alıngan bir genç. Julie ise bir sıcak bir soğuk tavırlar içerisinde olan bir kadın. Bakalım Julie ve Aaron’un bu yakınlaşmaları nasıl sonuçlar doğuracak?

Julie karakterinde 2021 yılında aramızdan ayrılan Helen McCrory‘yi izleme fırsatı yakalıyoruz. Aktrisi Peaky Blinders, Fearless, MotherFatherSon, Anna Karenina, North Square ve Penny Dreadful gibi dizilerden tanıyoruz.

Aaron karakterine ise The Capture, Masters of the Air, War & Peace ve Glue gibi dizilerle tanınan Callum Turner hayat veriyor.

Julie’nin bir otopark görevlisi olan kocası Michael rolünde Sean Gallagher‘ı izliyoruz.

Julie’nin saygısız oğlu Dean rolünde Callum Austin karşımıza çıkıyor.

Julie’nin yeni sevgili yapan ve aklı bir karış havada olan kızı Maxine karakterini The Village dizisinden anımsanabilecek Amelia Young canlandırıyor.

Jo ve Above Suspicion dizilerinden anımsanabilecek Celyn Jones, Julie’nin ona hak ettiği saygıyı göstermeyen amiri Hugh karakterine hayat veriyor.

Da Vinci’s Demons ve See dizileriyle tanınan Hera Hilmar ile Ripper Street ve The Feed dizilerinden anımsanabilecek Anna Koval‘ı Julie’nin emrinde çalışan servis elamanlarından Paulina ve Agnetha rolleriyle izliyoruz.

The Split, The Drowning, Cranford, Wives and Daughters ve Anna Karenina gibi dizilerden anımsanabilecek Deborah Findlay ile Striking Out, Da Vinci’s Demons ve The Tudors gibi dizilerden anımsanabilecek Nick Dunning, Aaron’un ebeveynleri Vanessa ve Jim rolleriyle karşımıza çıkıyorlar.

Kadroda ayrıca Sandra Huggett, Gregg Chilingirian, Linzey Cocker ve Charity Wakefield gibi isimler yer alıyor.

Dizinin ilk bölümünü izledim ve yeterli buldum. Bu tarz ‘olgun kadın-genç erkek-yasak ilişki’ hikayelerini hep sevmişimdir zaten. Burada da Helen McCrory iyi taşıyor diziyi. Peaky Blinders’taki asaleti burada da mevcut.