Public Enemies, BBC One’ın 2012 yılında yayınladığı bir mini dizi. 3 bölümden oluşmakta. Bölüm süreleri 57-59 dakika uzunluğunda.

Suç draması türündeki dizinin senaryosunu Tony Marchant kaleme almış. Yönetmenliğini Dearbhla Walsh üstlenmiş. Will Gould ve Julia Stannard ise dizinin yapımcıları konumunda.

Hikayemizin merkezinde hapiste geçirdiği 10 senenin ardından şartlı tahliyeyle çıkan 29 yaşında bir adam ve onun şartlı tahliye memuru bulunmakta. Biri yeni bir hata yapmayarak yeniden kazandığı özgürlüğüne sahip çıkmaya çalışacak. Diğeri de işini koruyabilmek için hata yapmamaya.

Henüz 19 yaşındayken hapse düşmüş Eddie Mottram. Suçu kız arkadaşını öldürmekmiş. Cezaevindeki geçirdiği son yıllardaki iyi halleri ve gelişimi onun şartlı tahliye hakkı kazanmasını sağlamış. O da bu şansı iyi kullanıp cezaevine geri dönmek istemiyor. Hala toy, büyümemiş bir tarafı var Eddie’nin.

Şartlı tahliye koşullarının büyük bir kısmı klasik. Şartlı tahliye memuruyla olan görüşmelerine düzenli olarak katılacak. Ülkeyi terk etmeye çalışmayacak. Acilen bir iş bulacak. Elbette başını derde sokmayacak. Bunların dışında bir de kalacağı yerle ilgili bir durum söz konusu. Kendisi gibi kişilerin olduğu bir merkezde bir odası olacak Eddie’nin. Merkeze akşam 9’dan önce gelecek. Gerektiğinde odasında arama yapılabilecek.

Paula Radnor, şartlı tahliye memurumuz. Otuzlu yaşlarında, evli ve çocuksuz bir kadın. Yakın zaman içerisinde mesleğini icra ederken gösterdiği iyi niyetten ötürü başı belaya girmiş. Şartlı tahliye dosyasıyla ilgilendiği bir adam onun iyi niyetini suistimal etmiş ve gidip birini öldürmüş. Ölen kadının ailesi kurumu suçlamış. Kurum da Paula’ya 3 aylık uzaklaştırma cezası vermiş. Cezasını tamamlayıp işine geri döndüğü ilk gün aldığı yeni dosya ise Eddie’nin dosyası. Eddie’nin dosyasıyla ilgilenirken bir önceki dosyada yaptığı hataya düşmemeye çabalayacak Paula. İşine duygularını karıştırmamaya, iyi niyetini zincirlemeye çalışacak elinden geldiği, karakteri elverdiği sürece. Eddie de bu konuda onun için epey zorlu bir sınav olacak tabii.

Paula karakterine aralarında Pushing Daisies, Marcella, Deep Water, American Odyssey, Without You ve The Girlfriend Experience’in de bulunduğu birçok diziden yakinen tanıdığımız Anna Friel hayat veriyor.

Eddie karakterini White Lines, Code 404, Born to Kill, Outcasts, Temple ve Mrs Biggs gibi dizilerden tanıdığımız Daniel Mays canlandırıyor.

Mr Selfridge, War & Peace, A Discovery of Witches ve The Midwich Cuckoos gibi dizilerden hatırlanabilecek Aisling Loftus‘u Eddie’nin işe başlayacağı yerde çalışan Jade isimli genç bir kadın rolünde izliyoruz.

Malpractice ve River gibi dizilerden anımsanabilecek Georgina Rich, Eddie’nin ablası Kelly karakterini canlandırıyor. Eddie’nin de tanımayı istediği Abbey (Romy Irving) ve Jessie (Abbie Fox) isimli 2 küçük kızı var.

Eddie’nin öldürdüğü genç kızın ebeveynleri Ken ve Kathy rollerinde Peter Wight (A Confession, Brief Encounters, I Want My Wife Back, The Paradise, Monday Monday) ve Barbara Marten‘i (Sanctuary, The Mill, Goldplated) izliyoruz. Eddie’nin şartlı tahliyeyle salınmasından rahatsızlık duyuyorlar. Hala da öfkeliler ona karşı. Özellikle de Ken.

*Joel Fry (Plebs, You, Me and the Apocalypse, Our Flag Means Death, Game of Thrones) ve Joe Armstrong (Gentleman Jack, The Village, Robin Hood), Eddie’nin 10 sene öncesinden eski dostları Darren ve Ben rolleriyle karşımıza çıkıyorlar. Eddie’ye karşı biraz mesafeliler. Özellikle de Ben.

*Sherwood, The Witcher, Ridley, Father & Son ve Spy gibi dizilerden anımsanabilecek Terence Maynard‘ı Eddie’nin kalacağı merkezin sorumlusu Colin rolüyle izliyoruz.

*Sherwood, Alma’s Not Normal, The Interceptor, True Dare Kiss ve Jane Eyre gibi dizilerden anımsanabilecek Lorraine Ashbourne, Paula’nın amiri Marion karakterine hayat veriyor.

*Screw, Without You ve Dead Boss gibi dizilerden anımsanabilecek Barnaby Kay, Paula’nın destekleyici eşi Will karakterini canlandırıyor.

*Kadroda ayrıca Nicholas Gleaves (Survivors, The Chase, The Rising) ve Nick Blood (Agents of S.H.I.E.L.D., Close to Me, Material Girl) gibi isimler mevcut.

Dizinin ilk bölümünü izledim. Vasat ama izlenebilir durumda olduğunu düşünüyorum. Sakin sayılabilecek bir bölümdü. Tarzının bu olduğunu düşünüyorum ve ilerleyen bölümlerde de aman aman bir tempo beklemiyorum. Başroldeki iki oyuncuyu da izlemeyi severim ki dizinin de benim için artısı bu oldu zaten. Bölüm sonunda gelen hamle için ise beklediğim bir hamle olduğunu söyleyebilirim.