ITV’nin 7-8-9-10 Mart 2022 tarihlerinde yayınladığı yeni mini dizisi Our House‘un tanıtımıyla karşınızdayız.

Louise Candlish‘in 2018 yılında yayımlanan aynı isimli kitabından uyarlanan dizinin senaryosu Simon Ashdown tarafından kaleme alınmış. Yönetmenliğini Sheree Folkson üstlenmiş. Ashdown’a yapımcı koltuğunda Polly Hill, Belinda Campbell ve Tom Mullens gibi isimler eşlik etmişler.

4 bölümden oluşan gerilim türündeki dizinin bölüm süreleri 44-47 dakika aralığında değişmekte.

Fi Lawson isimli bir kadın hafta sonunda uzak kaldığı evine döndüğünde evine birilerinin taşındığını görüyor ve durumu anlamaya çalışıyor. Söz konusu kişiler evi satın aldıklarını söylüyorlar lakin Fi de evini satılığa çıkarmadığını ve böyle bir satışa onay vermediğini haykırıyor. Böylece hikayemiz başlıyor. Bir yandan günümüzde ilerlemeye devam ediyor bir yandan da bizi bu noktaya getiren olaylar serisini izlemeye başlıyoruz flashback sahneleriyle.

Biraz daha fazlasını merak edenleri bir alt paragrafa alalım.

Fi ve Bram, aşık olup evlenmelerinin ardından bundan yaklaşık 10 sene önce söz konusu evi satın almışlar ve bir yuva haline getirmişler. An itibarıyla 7 ve 8 yaşlarında olan 2 oğulları var. Fi, birkaç ay önce Bram’i evinde komşusu ve yakın arkadaşı olan bir kadınla kendisini aldatırken yakalamış. Sonrasında da ayrı yaşamaya karar vermişler.

Fi, boşanmak ve evi satmak gibi önemli kararları ötelemek istemiş ve Bram de ona bu kararında uymuş. İkili, birlikte eve yakın bir mesafede bulunan küçük ve ucuz bir daire kiralamışlar ve adına kuş yuvası denen bir sistemle yaşamaya başlamışlar. Hafta içi günlerinde Fi, çocuklarla birlikte evde yaşarken Bram kiralık dairede kalıyor; hafta sonlarında ise Bram eve, çocukların yanına, Fi ise daireye geçiyor. Bu sistemle hem gereksiz para israfından kurtuluyorlar hem de çocukların evdeki düzenini çok fazla bozmamış oluyorlar. İkilinin aralarında karşılıklı saygı gereği ve çocukların kafalarını karıştırmamak adına aldıkları ek bir anlaşma maddesi daha mevcut: Evde kadın/erkek arkadaş misafir etmek yok ama dairede dilenildiği gibi bir bekar hayatı yaşamak mümkün.

Fi karakterinde Sense8, Shadowplay ve Dickensian gibi dizilerden tanıdığımız Tuppence Middleton‘ı izleme şansı elde ediyoruz.

Bram karakterine Line of Duty, Ice Cream Girls ve The Nest gibi dizilerden tanıdığımız Martin Compston hayat veriyor.

I May Destroy You, Bad Education ve Sliced gibi dizilerden anımsanabilecek Weruche Opia‘yı Fi’nin kocasıyla bastığı komşusu ve yakın arkadaşı Merle karakteriyle izliyoruz. Merle, evli bir kadın ve Fi’nin oğullarıyla arkadaş olan 2 kızı var.

Clink ve The Last Train dizilerinden anımsanabilecek Dinita Gohil, evi satın alan evli bir kadın olan Lucy karakteriyle karşımıza çıkıyor.

Honour dizisinden anımsanabilecek Buket Komur‘ü Bram’in bir barda tanışacağı Wendy isimli bir kadın rolüyle izliyoruz.

The Strain, Silk, The Last Weekend ve The Commons gibi dizilerden aşina olduğumuz Rupert Penry-Jones, Fi’nin ilerleyen süreçte tanışacağı Toby isimli bir adama hayat veriyor.

*The Fall, Viewpoint ve Des gibi dizilerden anımsanabilecek Bronagh Waugh ile Scarborough, Sandylands ve The Tower gibi dizilerden anımsanabilecek Harriet Webb, Fi ve Merle’in dörtlü arkadaş/komşu/veli grubunda yer alan Alison ve Kirsty karakterlerini canlandırıyorlar.

*Red Light dizisinden anımsanabilecek Celinde Schoenmaker‘ı Bram’in hafiften flörtöz muhabbetler içerisinde olduğu hoş görünümlü patronu Saskia rolünde izliyoruz.

*Clink, Crazyhead ve Showtrial gibi dizilerden anımsanabilecek Lu Corfield ise polis memuru McGowan rolüyle karşımıza çıkıyor.

Diziyi izleyip bitirdim. Akıcı ve sürükleyici bir dizi olduğunu söylemek mümkün. Keyifle izletti kendini ama elle tutulur bir gizem ve şaşırtıcı sürpriz hamle gibi beklentilerle gelenlerin dizinin başından hayal kırıklığıyla ayrılmaları yüksek ihtimal. Bu sebeple beklentiyi ona göre ayarlayıp başına oturmak lazım.

Tuppence Middleton’ı Sense8 ve Shadowplay dizilerindeki rolleri ile Friday Night Dinner’daki konuk oyunculuğundan tanır ve de severim. Burada da iyi iş çıkardığını ve diziyi taşıyan isim olduğunu düşünüyorum.

Dizinin 4 bölüm yerine 5 bölüm olarak sunulması, olayların biraz daha yayılması, Saskia, Merle ve Wendy gibi karakterlerin bu kapsamda daha etkin bir şekilde kullanılması hoş olurdu diye düşünüyorum.

Dizinin ucu kapalı bitti. Lakin isteseler bu noktadan yol alıp 2. sezon çıkarabilirlerdi bence. Aynı tatta ve tarzda olmazdı muhtemelen ama Fi ile 1 sezon daha yol almak güzel olabilirdi. Lakin dizinin başrollerinden biri olan Martin Compston, 2. sezon olmayacağını açıklamış bile çoktan.

Dizi için puanım: 7.3