Mata Hari – Tanıtım
4 yorum pirate 08 Şubat 2021 08:51
Mata Hari, 2016 yılında yayınlanmış olan bir dönem draması. Star Media yapım şirketi tarafından hazırlanan dizi, Rusya’nın Channel One, Ukrayna’nın Inter ve Portekiz’in SIC kanallarında izleyiciyle buluşmuş. Amazon da sonrasında Rusya-Portekiz ortak yapımı dizinin dünya geneli yayın haklarını satın alarak yayınlamış.
Uzunluğu 45-53 dakika aralığında değişen 13 bölümden oluşan dizi, 1. Dünya Savaşı yıllarında Fransızların Almanya adına casusluk yapmakla suçladığı, Mata Hari sahne adıyla ünlenen Margaretha Geertruida Zelle isimli bir dansçıyı merkezine alıyor.
Dili İngilizce olan dizinin senaryosu Dennis Berry, Oleg Kirillov ve Igor Ter-Karapetov tarafından kaleme alınmış. Yönetmenlik görevini Berry, Julius Berg ve Olga Ryashina üstlenmişler. Konstantin Ernst, Vladislav Ryashin, Alexander Starikov ve Sergey Titinkov ise yapımcı kadrosunda bulunan isimler.
Diziyi 1899 yılında, küçük bir Hollanda kentinde, Margaretha’nın 2 yaşındaki oğlunu toprağa verdiği bir sahneyle açıyoruz. Sonrasında Hollanda’nın başkenti Amsterdam’a ve çok geçmeden de Fransa’nın başkenti Paris’e uzanıyor hikayemiz. Margaretha, oğlunun vefatının ardından kızının velayetini beş para etmez kocasına kaptırıyor, intihar edip ölümden döndüğü bir sürecin ardından da soluğu Paris’te alıyor.
Amsterdam’da bakıcılık ve hizmetçilik, Paris’te de at binicilik eğitmenliği ve diğer başka küçük işler yaptıktan sonra figürlerinde Muson coğrafyasından ilham alan egzotik bir dansçı olarak tanınmaya başlayan Margaretha, yeterince para kazanıp kızını geri alacağı günün hayaliyle yaşıyor. Hikayede zaman hızlı bir şekilde geçiyor ve Mata Hari’nin hikayesine her bölümde yeni yüzler dahil oluyor.
Mata Hari/Margaretha karakterine Fransız aktris Vahina Giocante hayat veriyor.
Epidemiya dizisinden tanıdığımız Rus aktris Viktoriya Isakova, Margaretha’nın Paris’te hayatını kurtardığı Lidia Kireevskaya isimli, zengin, manipülatif, tehlikeli ve baştan çıkarıcı bir kadını canlandırıyor.
Oisín Stack, Margaretha’yı intihardan kurtaran ve beraberinde Paris’e getiren, aşkına karşılık bulamayıp onunla arkadaş olmakla yetinmek zorunda kalan Astruc karakteriyle karşımıza çıkıyor.
Geniş kadroda irili ufaklı rollerle karşımıza çıkan veya minik konuklukları bulunan oyuncular arasında Aleksey Guskov, Kseniya Rappoport, Svetlana Khodchenkova, Nuno Lopes (White Lines), John Corbett (United States of Tara, Sex and the City, Northern Exposure) ve Gérard Depardieu gibi isimler bulunuyor.
Dizinin ilk 3 bölümünü izledim ve yeterince sürükleyici buldum. Devamında neler olacağını da merak ediyorum. İlerleyen süreçte savaş konusuna gereğinden fazla girmeden bu tatta devam ederse iyi olur diye düşünüyorum. İzlemeye niyeti olanlara da iyi seyirler diliyorum.
yorumlar
S01E04
Zamanı gelmişti bu tarz bir ruhsal değişimin. Lakin hoşuma gitmedi bu ruhsal değişim beraberinde getirdiği zat.
İlk 3 bölümün altında kalan bir bölüm oldu.
*
*Astruc’ta ‘Erkeklik gururu’ denen şey ne vakit ortaya çıkacak merak ediyorum.
*İşin siyasi kısmına giriş yaptık bu bölüm. O kısım beni pek çekmeyecek gibi görünüyor.
Amaca giden her yol mubah mıdır? Bence değildir. O adamla(!) çıkılan bu yol benim Margaretha’ya olan bütün saygımı yitirmemi sağladı son 2 bölümde. Eski kocasından ben de nefret ediyorum ama özsaygısını kaybedecek bir hale bürünmektense kızının yokluğuyla yaşamayı öğrenmeliydi diye düşünüyorum.
Ne olmuş lan o adama? Ev kedisine dönmüş resmen. Yaşadığı yer güzeldi bu arada.
Margaretha: Tamam mıdır? Kapattık mı artık
konusunu?
S01E12 (FİNAL)
Margaretha’nın Mata Hari olana kadarki sürecini, yani ilk 3 bölümü izlemesi çok keyifliydi. Sonraki 3 bölümde düşüş süreci başladı 1. Dünya Savaşı’nın da yavaş yavaş başlamasıyla. Savaşın etkilerinin iyice hissedildiği son 6 bölümlük süreç ise komple çöptü. Casusluk hikayesi çok çok kötü işlendi. Margaretha’nın neyi neden yaptığı belli değildi bir noktadan sonra. Nihayetinde kötü bir dizi olmuş oldu.