Sky Rojo: Kaç kaçabildiğin kadar! — Tanıtım
21 yorum pirate 20 Mart 2021 08:57
Netflix’in İspanyol yapımı yeni dizisi Sky Rojo, 19 Mart 2021 tarihinde görücüye çıktı. Bu da fragmanı:
GİRİZGAH
İki sezonluk onay ile yayın hayatına başlayan Sky Rojo‘nun ilk sezonu 8 bölüm uzunluğunda. Bölüm süreleri 23-32 dakika aralığında değişiyor. 2. sezonun ne zaman yayınlanacağı ise henüz bilinmiyor.
White Lines, Vis a Vis, Vis a Vis: El Oasis, El Embarcadero ve La Casa de Papel gibi son dönemim isim yapmış İspanyol dizilerinin yaratıcıları konumundaki Álex Pina–Esther Martínez Lobato ikilisi dizimizin yaratıcıları konumundalar. David Barrocal (White Lines), David Oliva (Perdida) ve Javier Gómez Santander (La Casa de Papel) gibi isimler söz konusu ikiliye yazar masasında eşlik etmişler. Yapımcı kadrosunda ise Pina-Lobata ikilisine ek olarak Jesús Colmenar, Migue Amoedo, David Barrocal ve David Victori gibi isimler bulunuyor. Victori, yönetmenlik de yapmış ayrıca dizide.
Çekimleri Madrid ve Tenerife şehirlerinde yapılan dizi, aksiyon, macera ve gerilim türlerinin bir bileşimini komedi ve drama unsurları eşliğinde servis eden bir suç draması olarak lanse edilebilir.
KONU
Dizi, Tenerife’de bir striptiz kulübünde çalışan 3 kadını merkezine alıyor. Las Novias isimli bu kulüp, yasal açıdan bir striptiz kulübü gibi görünse de aslında bir genelev olarak hizmet veriyor. Farklı ülkelerden genç ve güzel kadınlar başka vaatlerle kandırılarak buraya getirilmişler ve pasaportlarına el konularak güçlü bir tehdit altında hayat kadını olarak çalışmaya zorlanmaktalar.
Burada çalışan 3 kadından Coral, Wendy ve Gina’nın kulübün sahibi Romeo’ya ciddi bir fiziksel saldırıda bulunduktan sonra olay yerinden kaçmalarıyla başlıyor hikayemiz. Onlar arkalarında büyük enkazlar bırakarak yola devam ediyorlar, Romeo’nun adamları da onları güdülenmiş bir şekilde kovalıyorlar. Kedi-fare oyunumuz da böylece başlıyor.
Üç kadın, bu tehlikeli, çılgın ve kaotik yolculukta her türlü tehlikeye birlikte göğüs gerecekler ve her saniyelerini sanki son anlarıymış gibi yaşayacaklar. Bu süreçte dostluklarını da perçinleyecek olan kadınlar, birlikteyken tek başına olduklarından daha güçlü olduklarını ve hayatlarının kontrolünü tekrar kazanmak için daha fazla seçenekleri olduğunu keşfedecekler.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
El Embarcadero (The Pier) dizisinin yıldızı olarak tanıdığımız Verónica Sánchez, söz konusu 3 kadından biri olan Coral karakterine hayat veriyor dizide. Gözü kara bir kadın olan Coral, kulüpte kendi isteğiyle çalışmaya başlamış. Eskiden bir ev hanımı, ondan öncesinde de bir biyolog olduğunu dillendiren Coral karakteri dizinin aynı zamanda anlatıcısı konumunda. Coral’ın ilerleyen bölümlerde ortaya çıkacak gizemli bir hikayesi olduğu aşikar.
Yany Prado, Gina karakterini canlandırıyor. Gina, Romeo’nun onu kullanmasından bıkıp o hararetli akşamda olayları başlatan kişi konumunda. Coral ve Wendy’ye oranla daha sinik/korkak bir tip aslında Gina ama onun da bir sınır noktası var elbette. Garsonluk yapıp ailesine ekonomik açıdan yardımcı olacağını düşünerek Küba’dan İspanya’ya gelmiş Moisés’in yalanına kanarak.
Şarkıcı kimliğiyle de tanınan Lali Espósito‘yu Wendy karakteriyle izliyoruz. Wendy, en az Coral kadar gözü kara ama ondan daha deli bir tip.
Velvet Colección dizisinden tanıdığımız Asier Etxeandia, kulübün sahibi Romeo karakteriyle karşımıza çıkıyor.
Sense8 ve 30 Monedas dizilerinden tanıdığımız Miguel Ángel Silvestre, Romeo’nun sağ kolu Moisés karakterine hayat veriyor. Olayın ardından kadınların peşine düşecek Moisés.
Enric Auquer, Moisés’ın ondan daha manyak diyebileceğimiz erkek kardeşi Christian karakterini canlandırıyor. O da ağabeyi gibi Romeo’nun emrinde çalışıyor.
Kadronun geri kalanına şuradan göz gezdirebilirsiniz.
YAZARIN NOTU
Diziden çok umutlu değildim aslında. Daha doğrusu yaratıcıları dolayısıyla umutlu olduğum dizinin fragmanı beni yeterince motive etmemişti diyeyim. İlk 2 bölümü izledim an itibarıyla ve keyifli başladığını söyleyebilirim hikayenin. Verónica Sánchez’i izlemek yine çok büyük bir keyif. Velvet Colección dizisinden çok farklı bir dış görünüş ve karakterle karşıma çıkan Asier Etxeandia’nın varlığından da memnunum diyebilirim. Diğer dörtlü ise idare eder modda devam ediyorlar şu an için.
Aksiyonu, gerilimi ve trajik bir şekilde sunulan komedisiyle tat veriyor. Akıcı ve sürükleyici bir dizi olmuş. Görsel açıdan da gayet başarılı olduğunu söylemek mümkün. Bölüm sürelerinin kısa oluşu da bir artı. Bir şansı hak ediyor kesinlikle.
yorumlar
İlk 2 bölümü izledim.
Bölümlerin yarım saati geçmemesi iyi oluyor ve rahat izleniyor. Dış sesi iyi kullanıyorlar. Devam etmeye kalksam ederim aslında. Pena üzerinden düşünürsek White Lines’ın daha iyi bir açılış yaptığını düşünüyorum. Sky Rojo’nun komedi dozu daha fazla gerçi.
Bu ayarda ilerlese yeter.
Fragmanından Robert Rodriguez kokusu alınca iki bölüm izler karar veririm dedim. Bu iki bölüm galiba bana yetti. Her şeyden biraz biraz katmışlar. Bölüm süreleri tam kıvamında. Özellikle renkler buram buram ben Netflix’im diye bağırıyor. Performanslar da tatmin edici ama şu sıkıntılı süreçte aradığım şey bu değilmiş gibi geldi. 2. sezonu gelince tekrar gündeme alırım artık.
İlk Sezonun ardından
La Casa de Papel ve El Embarcadero’yu beğenen bünye bunu da rahat beğenir, anlatım tarzları aynı, yaratıcı ekip aynı, lakin ekip fena bir tekrar bunalımına düşmüş, başarıyı yakaladıkları konu anlatımı tarzı bu dizi için bence gitmemiş, konu bütünlüğü sağlama konusunda çok kasmışlar, gereksiz bilgileri gözümüze çok doldurdular, izlereken çok yoruldum. Neyse ki kısa bölüm süreleri sayesinde sonuna ulaştım. Çerezlik arayanlara.
23 Temmuz 2021
Temposu iyi, bölüm süreleri de kısa olunca çabucak bitti. İzlemesi keyifli bir dizi oldu. Görsel açıdan keyif verdi. Lakin karakter background hikayeleri yeterince iyi yazılamamış ne yazık ki. Moisés ise bunlar arasında açık ara en kötüsüydü. Romeo’ya olan bağlılık takıntısı yordukça yordu. ‘Ne borcu ulan?’ deyip deyip sövdüm karaktere. Coral desen ayrı bir dertti. Tamam renkli bir karakter ama anlamsız işlere imza atıyor. Wendy’nin
hikayesi de ekstra saçmaydı. Romeo ve Gina ise nispeten daha eli yüzü düzgün tanımlanmış 2 ana karakterdiler.
Sezonu tamamladım.
El embarcadero/The Pier izlemediğim için karşılaştıramasam da White Lines‘ın daha iyi olduğu görüşüm baki kaldı.
Diziyi beklediğimden ya da istediğimden daha fazla sulandırdılar ve kaçış hikayesi dallandıkça dallandı. Ta başlarda anlaşılıyordu zaten böyle olacağı, dolayısıyla nasıl ilerleyeceğini kabul edince pek de sorun olmadı. Ama Alex Pina’dan daha ciddi bir iş istediğim doğru.
İkinci sezon da böyle ilerler herhalde. Sezon ucu açık bittiği için 2. sezon onayı aldığı iyi oldu, çok bekletmeyecekler de zaten. Herhalde devam ederim.
Resmi Fragman
Poster
S2 Poster
Bölüm süreleri pek uzun da olmadığı için izleniyor da diziyi ya da karakterleri aman aman özlememişim aslında. Her bölüm benzer noktaların etrafında dönerek ilerliyorlar, aksiyonun çeşidi değişiyor güya.
* Bir taraf kuma gömer, öbür taraf üstüne beton döker. Herkes birbirinden nefret ediyor ama direkt şekilde öldürmeye niyetlenen ya da becerebilen yok.
Bu sefer de kızlar ele geçti. Gerçi öyle saçma şeyler oldu ki bir noktada olmasını bile istedim sanki. Bunun üstüne de yazarlar elbet bir şeyler.
S02E01
Hareketli hararetli bir şekilde kaldığımız yerden devam ediyoruz. Döndüğüne memnunum.
Kızlar: Acımayı bıraksak mı artık şunlara!
Christian saykosundan kurtulduğumuz için mutluyum. Darısı Moises’in başına!
Ben memnun kaldım bu sezondan da. Bölümler çabucak bitiyor, olan biten şeyler de beni eğlendiriyor. 3. sezon onayının tez vakitte gelmesi dileğiyle.
İlk sezonun altında kaldığını düşünüyorum. 3. sezonun final sezonu olmasından dolayı memnunum. Daha fazla sünmeden bitecek.
* O çizgiyi çoktan geçmemiş olsalar Wendy ile yanlarında dolaştırdıkları eküri adam arasındaki romantizmi desteklemek isterdim aslında. Sezonu daha çekilir hale getiren taraflardandı.
* Romeo ölse dertleirn %80’i ortadan kalkacak ama belki final sezonunda… Bu sezonluk sıra Christan’daydı. Onun ölümünü de fena çekmemişler bu arada. Anneleri zaten geri alamayacaklarını tahmin ediyordum.
Romeo’nun söylediği yalanlara takılamayacağım. Nasılsa birbirlerinin peşine takılmak için bahaneye bile ihtiyaçları yok. Bu sefer de erkekler kadınlara takılacak, sezon ortasında da tersi olmuştu.
+Rauw Alejandro
Season 3 | Official Trailer
S3 Poster
– Moises/Romeo tarafı daha izlenesiydi. Kızların kısmı daha basit kaldı. Bir noktaya ufak bir itirazım var sadece:
– Hem savaşın hem sevişin.
S03E05
4.5 bölümlük sürecin özeti: ‘Gina, sana da bebeğine de … ‘
Aslında bakıldığında sadece şu yarım sezonun değil dizinin de ana özetlerinden biri bu.
S03E07
‘Her şeyin bir vakti var. Şimdi arınma zamanı mı?’ diye sorarlar adama.
S03E08 (FİNAL)
‘Şu 1.5 bölümdeki karizmasıyla iyi prim yapmıştır ve işleri açılır illaki önümüzdeki süreçte.’ demeye hazırlanıyordum ki adamın prime falan ihtiyacı yokmuş. Aktör de değilmiş ayrıca. Bilmem kaç tane şarkısı, klibi, ünlü isimlerle düeti ve prestijli ödülü/adaylığı olan bir solistmiş.
Bitti bu da. Kısa sezonları ve kısa bölüm süreleri en büyük artısıydı. Kaçma-kovalama, aksiyon-macera işini de kotardı tadında. El Embarcadero sonrası Verónica Sánchez ile yeniden bir araya gelme fırsatı vermesi de bir başka artıydı tabii. Bir de şu son sezonu bu kadar uzun süre beklemek zorunda kalmasaydık keşke.
Aklımdan geçmemişti.
Çoğu açıdan akıldan geçenlerin olduğu ama bunun problem arz etmediği bir kapanıştı. Kaçtı-kovaladı derken izlemesi zorlamadı yine, zaten önceki kapanışı saymazsak önceki sezonların bir değişiğini sundular…
2. sezondan daha başarılı bir sezondu bence. Thanks, bye.
– Moses bir şekilde ölmeden bitirdiği için memnun sayılırım. Aklımdan Coral’la bir araya gelecek diye elbette geçti ama yapmayacaklarını tahmin ediyordum zaten. Kendilerinin de dediği gibi, bunca şeyin üstüne bir olmazlık vardı.
– Gina’yı kaybetmiş olsalar da bir şekilde mutlu sonu buldular.