Yeni dizileri gittikçe daha popüler olan Apple TV+ 1 Nisan 2022 tarihinde yeni casus dramasını yayınlamaya başladı.

Not 1: Dizinin ilk 6 bölümü, 2010 yılında Mick Herron tarafından aynı adla yayınlanan romandan uyarlanıyor. Uyarlayan kişi ise Veep dizisinde çalışan Will Smith (evet tokat skandalı sonrası Oscar alan Will değil)

Justified ve The Americans dizileri ile tanıdığımız Graham Yost dizinin yürütücü yapımcıları arasında öne çıkıyor. Penny Dreadful ve Genius gibi dizilerde çalışmış olan James Hawes ise dizinin 6 bölümünü yönetiyor. Dizinin müzikleri Daniel Pemberton, Toydrum (The Afterparty ve Being the Ricardos) ikilisinden. Sinematografi ise Danny Cohen (Les Miserables ve The King’s Speech) isminden geliyor.

Konusu:

Dizi, ilk bölümünde bize İngiliz İstihbarat Teşkilatının bir parçası olan Slough House’u tanıtmaya başlıyor. Teşkilatın bir parçası ama utanç kaynağı olmaktan öteye gidemiyor. Teşkilatta göz önünde olması istenmeyen çalışanlar, ceza olarak Slough House binasına atanıyor. Görevden atılmayı gerektirmese de utanç içeren hataları yapanlar, beceriksizlikleri tüm teşkilatın diline dolananlar bu binada resmi göreve başlıyor. Hatta bazıları yıllarca binada kalmaya devam ediyor. İstihbarat birimlerinin verdiği kendilerine  yakıştırmadıkları küçük işleri yapan bu isimlerin, sıkıcı görevler karşısında isyan edip mesleklerinden istifa etmeleri hedeflerden biri. Kısaca istihbarat biriminde çalışmayı hayal eden herkes için kabus niteliğinde, utanç veren bir bina.

Dizinin açılışında çömez River Cartwright’ın bu ekibe dahil olduğunu görüyoruz. Çünkü MI5 görevlisi River, bir suçlu takibi sırasında çantasında bomba taşıyan şahsı kaybediyor. 1. bölümün ortasına geldiğimizde River’ın metroda bombayı patlatıp yüzlerce kişinin ölümüne sebep olan suçluyu durduramadığı için o binada olduğunu sanıyoruz.

Bir şeylerin yanlış olduğunu hissederken bölümün ortalarında River’ın aslında bir test operasyonunda görevli olduğunu öğreniyoruz. Yani patlayan bir bomba yok fakat yapılan hatanın büyüklüğü nedeniyle River teşkilatın istenmeyen ismi ilan ediliyor. River, eski görevine geri dönmek için çabalarken İngiliz vatandaşı Hassan Ahmed’in ırkçı bir örgüt tarafından kaçırıldığı haberi geliyor. Bu olay ile birlikte Slough House yıllar sonra ilk kez bir olayın merkezinde yer alıyor.

Jackson Lamb (Gary Oldman): Jackson Lamb, İngiliz istihbaratında efsane olarak anılan bir isim. Bu nedenle dizi başladığında, neden Slough House gibi bir çöplüğün başında olduğunu merak ediyoruz. Karakter ile biraz zaman geçirince bu görevden hiç de rahatsız olmadığını fark ediyoruz. Hatta yaşam tarzı düşünüldüğünde kendisine mükemmel bir görev bulmuş gibi görünüyor.

Elinden içki şişesi düşmüyor ve nasıl giyindiği, nasıl göründüğü konusunda insanların ne düşündüğünü umursadığı söylenemez. Her gün, kendisi için çalışan beceriksizlere, işe yaramaz görevler vermekle geçiyor. Teşkilatın utanç kaynağı olan isimlere ise en sıkıcı ve en zor görevleri ayırıyor. Bunu yapmaktan gayet keyif aldığını da belirtmek gerek.

River ise MI5’tan Slough House’a giriş yaptığı andan beri Lamb’in bir numaralı kurbanı oluyor. Çünkü Lamb, dedesinin torpiliyle teşkilatta kalmayı başaran River’a bunun bedelini ödetmeye çalışıyor. River’ın kaçırılma olayını kendi başına çözmeye çalışması tüm ekibi tehlikeye atınca Lamb’in yeteneklerine ihtiyaç duyuluyor. Oscar ödüllü tecrübeli isim, uzun süre sonra dizi dünyasına döndü. Kendisini Mank ve The Dark Knight gibi ünlü filmlerinde izleyebilirsiniz.

River Cartwright (Jack Lowden): Ceza olarak Slogh House’a yerleştirilen River, yaşanan olay konusunda hatalı olmadığını savunsa da kimseye kendini dinletemiyor. Hatta kariyeri o kadar büyük bir tehlike içine giriyor ki MI5’taki mesleğine devam edebilmek için teşkilatta saygı duyulan dedesinin desteğine ihtiyaç duyuyor. Birkaç ay sonra eski görevine döneceğini hayal eden River, altı ay sonunda geri dönüşün olmadığını fark ediyor. Aktörü War and Peace ve The Long Song mini dizilerinde bulabilirsiniz. River Cartwright’ın dedesi David Cartwright rolünde Jonathan Pryce’ın da kadroda olduğunu belirtelim.

Sidonie ‘Sid’ Baker (Olivia Cooke): Yetenekli bir MI5 ajanı olan Sid’in neden o binadaki işe yaramazlar ile birlikte olduğunu kimse bilmiyor. O isimlerden neden farklı olduğunu her fırsatta gösteriyor. Hatta herkese karşı acımasız davranan Lamb bile Sid’e saygı duyuyor ve önemli görevleri ona teslim ediyor. Sid’in ofiste en fazla keyif aldığı şeylerden biri de River ile uğraşmak. Bu yüzden ikili arasında zamanla bir bağ oluşuyor.
Kariyeri yükselişte olan genç ismi Bates Motel ve House of the Dragon dizilerinde izleyebilirsiniz.

Diana Taverner (Kristin Scott Thomas): Taverner, teşkilattaki üst düzey isimlerin başında geliyor. ‘Second Desk’ kodu ile anılan operasyon bölümünün başında yer alıyor. River’ın görevden alındığı operasyonda da yer alan isimlerden biri. Taverner’ı izlerken River ile aralarında başka bir husumet olduğunu hissedebiliyoruz. Pakistan uyruklu bir İngiliz vatandaşının ırkçı bir grup tarafından kaçırılması Taverner’ın görev alanına giriyor. Hatta Taverner bu durumu birçok açıdan fırsat olarak görüyor. Tıpkı Oldman gibi yıllar sonra dizi dünyasına geri dönen ismi The English Patient ve The Invisible Woman filmlerinde bulabilirsiniz.

Catherine Standish (Saskia Reeves): Standish, Lamb’in asistanı olarak görev yapıyor. Her anlamda zor bir iş. Lamb’in kişiliği, yaptığı acımasız yorumlar ve yaşam tarzı Standish’in işini o kadar zorlaştırıyor ki başka birisinin bu göreve tahammül edemeyeceğini düşünüyoruz. Dizi ilerledikçe Standish’in geçmişinde Lamb’in kritik bir rol oynadığını fark ediyoruz. Kendisini Us ve Roadkill dizilerinde izleyebilirsiniz.

Dizinin geri kalan kadrosuna buradan ulaşabilirsiniz.

Not 2: Dizinin 2. sezon onayını aldığını da söyleyebiliriz. Covid ertelemesi sonrası 12 bölüm arka arkaya çekildiği için ilk başta sezon uzunluğu konusunda karar verilememişti. Geri kalan 6 bölüm Mick Herron’ın ikinci romanı olan Dead Lions kitabından uyarlanacak.

Tırıvırı Bilgiler (Trivia)/Röportajlar:

  • Gary Oldman, kariyerinde ilk kez bir dizide düzenli olarak rol alıyor. Kariyerinin başlarında ve sonrasında Friends gibi dizilerde konuk oyunculuğu mevcut. Oldman, rolü kabul etme sebepleri arasında James Bond’un olmadığı, daha sıkıcı görünen bir teşkilat yapısının olmasının etkili olduğunu söylüyor.
  • Mick Jagger, dizinin jeneriğinde kullanılan Strange Game şarkısının sözlerini dizi için yazmış.
  • Yıllar sonra TV’ye dönen tecrübeli isimler Gary Oldman ve Kristin Scott Thomas röportajı. Olivia Cooke ve Jack Lowden. Gary Oldman ve Jack Lowden röportajı.

Yayınladığı yeni diziler ile önemli bir çizgiyi tutturan Apple TV+, Slow Horses ile de hayal kırıklığı yaratmıyor. Slow Horses aksiyon dolu, hareketli bir dizi değil. Hatta bir kaçırılma olayını izliyor olsak da dizi daha çok İngiliz İstihbaratının belli birimleri arasındaki rekabet üzerinden ilerliyor. Burada çok değişik bir karakteri canlandıran Gary Oldman’ın başrol oynadığı Tinker Tailor Soldier Spy filmini zaman zaman andırdığını da düşünüyorum. Ayrıca Oldman ile Kristin Scott Thomas arasındaki uyum/rekabet de çok iyi yansıtılıyor.

Dizinin ilk bölümleri sonrasında keşke tüm bölümler gelseymiş hissini veriyor olması da dizinin artıları arasında. Son olarak, yardımcı karakter/başrol kısmındaki Jack Lowden ve Olivia Cooke’un da güzel bir iş çıkardığını düşünüyorum. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.

Not 3: Dizi daha önce bu yazının altında konuşuluyordu.