SMILF – Tanıtım
24 yorum pirate 28 Kasım 2017 09:24
Showtime, 5 Kasım 2017 tarihinde bizi yeni bir komedi dizisi ile buluşturdu. Komedisi dışında hafiften draması da bulunan bir komedi drama: SMILF
GİRİZGAH
SMILF, 2015 yılında Sundance Film Festivali’nde ‘Jüri Özel Ödülü’ kazanan aynı isimli kısa filmden uyarlama bir dizi. Kısa filmin yaratıcısı ve yönetmeni Frankie Shaw, bunu TV dizisine dönüştürmeye karar vermiş ve bu dizi çıkmış ortaya. Shaw dizide senaristlik ve yönetmenlik dışında oyunculuk ve yapımcılık da yapmaya devam ediyor. Yapımcı koltuğunda Shaw dışında Lee Eisenberg, Gene Stupnitsky ve Michele Greco gibi isimler de yer alıyor.
Henüz 4 bölümü yayınlanan SMILF‘in bölüm süreleri 28 ile 32 dakika arasında değişiyor. SMILF, pazar akşamları kanalın popüler dizisi Shameless’ın arkasından yayınlanıyor. İlk 3 bölümde 0.19 reyting oranı ve 597.000 izleyici sayısı ortalaması tutturmuş durumda. İlk sezonu 10 bölüm sürecek olan SMILF‘in 2. sezonu olup olmayacağı ise henüz belli değil.
KONU
Dizinin merkezinde Boston’da kenar bir mahallede tek oda bir evde yaşayan, maddi durumu oldukça zayıf, bir mesleği olmayan, bulduğu günübirlik işlerle yaşamını sürdürmeye çalışan bekar bir anne. Bir ilişkisi yok ve seks hayatında da bir kuraklık hakim. Doğduğu günden beri hayatının merkezine koyduğu oğlu Larry’nin de bu duruma katkı sağladığını söylemek mümkün. Dizimiz de hayat denen bataklıkta debelenen bu kadının günlük hayatından kesitler sunuyor bizlere.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Konu bölümünde kendisinden epeyce bir bahsettiğimiz dizimizin ana kahramanı Bridgette rolünde Blue Mountain State, Mixology ve Good Girls Revolt gibi dizilerden tanıdığımız Frankie Shaw karşımıza çıkıyor.
Bridgette zevksiz ve pasaklı bir giyim tarzına sahip, aklının değil ihtiyaçlarının rehberliğinde hareketlerine yön veren, basketbol oynamayı seven, iyi de oynayan, hayal kurmayı unutmuş bir genç kadın.
Bridgette’in annesi Tutu rolünde The Fosters ve Nip/Tuck gibi dizilerden anımsanabilecek Rosie O’Donnell‘ı izliyoruz.
Tutu sert, sabit fikirli, inatçı, depresyonla mücadele eden orta yaşlı bir kadın. Frankie ile pek iyi anlaşamasalar ve kavgalar etseler de elinden geldiğince ona yardımcı olmaktan da geri durmuyor elbette.
Bridgette’in oğlu Larry rolüne ikiz kız kardeşler Alexandra Mary Reimer ve Anna Chanel Reimer birlikte hayat veriyor.
Bridgette’in eski sevgilisi ve Larry’nin babası olan Rafi karakterini ise The Strain’den hatırlayabileceğiniz Miguel Gomez canlandırıyor.
Rafi, bir süredir ayık kalmaya çalışan eski bir alkol bağımlısı. Şu sıralar hayatını yeni sevgilisi Nelson ile beraber rayına oturtmaya çalışıyor. Velayeti annesinde olan oğlunu çok seviyor ve mümkün olduğunca hayatında olmaya çalışıyor. Kafa olarak pek uyuşmadıkları Bridgette ile Larry’nin yaşamı hakkında kararlar alırlarken sıklıkla, hafif şiddette tartışmalar yaşadıklarını da belirtmeden geçmeyelim.
Rafi’nin sevgilisi Nelson rolünde Ash vs Evil Dead dizisinden anımsanabilecek Avustralyalı genç aktris Samara Weaving‘i izleme fırsatı yakalıyoruz.
En az dış görünüşü kadar ruhu da güzel, pozitif düşüncenin gücüne inanan, yardımsever, güler yüzlü, bağımsız, genç bir kadın. Spor spikerliği yapıyor.
Friday Night Lights ve Nashville dizilerinden tanıdığımız Connie Britton da tekrar eden bir rolle karşımıza çıkıyor dizide.
Kendisini Bridgette’in çocuklarına özel öğretmenlik yaptığı zengin bir kadın olan Ally karakterinde izliyoruz. Bridgette’i uzun yıllardır tanıyor ve ona patrondan ziyade arkadaşça davranıyor.
Bridgette’in internetten para kazanmanın yolunu bulmuş, fazla kiloları ile barışık kankası Eliza rolünde Being Mary Jane ve Good Luck Charlie dizilerinden hatırlanabilecek Raven Goodwin de tekrar eden bir rolle dizide karşımıza çıkan bir başka isim.
Konuk oyuncu olarak ise Jeremy Shamos, Graham Rogers, George Basil, Austin Abrams gibi isimler karşımıza çıktı şu ana kadar.
YAZARIN NOTU
İzlenesi bir kadrosu olan, ilk 2 bölümünü epey beğendiğim, sonraki 2 bölümü ise o kadar beğenemediğim bir dizi konumunda şu an için SMILF. Ama bu ayarda devam ettiği sürece sezonu tamamlarım kesinlikle. Blue Mountain State’ten sevdiğim Frankie Shaw, üzerine kendisi diktiği rolde ışıl ışıl parıldıyor. Bayıla bayıla izlediğim bir karaktere hayat veren Samara Weaving’i ve aldığı kısıtlı sürelere rağmen Connie Britton’ı izlemesi de oldukça keyifli. İkisi de dizi sürdüğü müddetçe bizimle olmaya devam ederler umarım.
Ayarlarınızla oynayın ve çok yüksek bir beklentiyle oturmayın yine de dizinin başına derim ben.
İzlemeye niyeti olanlara iyi seyirler. :
FRAGMAN
https://www.youtube.com/watch?v=bg8lF5n1W7k
yorumlar
Eline sağlık da, çocuğu ikiz kızların canlandırmasına şaşırdım gerçekten
S01E01
Beklediğim üzere sevdim ben diziyi. Bridgette izlenesi bir karakter, hikayesi yeterince ilgi çekici ve cesur. Bayan Nipple’ı da sevdim. Rosie O’Donnell, bu saldım çayıra mevlam kayıra haliyle daha izlenesi duruyor. Connie Britton’ın ortalarda olması bir artı. Graham Rogers’ı görmek sürpriz oldu. Çocuğu/çocukları iyi bulmuşlar. Anne-çocuk göz uyumu iyi. En çok self satisfaction sahnesini beğendim. Bay Direkten Dönen’den ve Bridgette’in çorap tercihlerinden ise hoşlanmadım.
S01E02
Güzeldi yine. Özellikle de 2. yarısı.
falan tam Shamelesslık hareketler bunlar. Shameless’ın arkasından yayınlanıyor olması da avantaj aslında bu açıdan dizi için.Bu ayarda takılmaya devam ederse onay haberi gelir herhalde yakında.
*Sağlam hatunmuş cidden Nelson. Kaçırma oğlum Rafi asla elinden bunu!
*Connie Britton’ın karakteri Ally’yi de ilk bölüme oranla daha etkin kullandık bu bölüm. İyi oldu.
*Ulan Bridgett her şeyi öttün, sonuncuyu niye ötmedin?
S01E03
Ne bekliyordun cidden?
O rüzgarına kapıldığı hayalin de bir gerçekçiliği olmadığını belirtmek isterim.
Gereğinden fazla başıboş bir bölümdü. İlk 2 bölümün epey altında kaldı.
S01E04
3. bölüm ayarında bir bölümdü.
Nelson, cidden çoook tatlı ama yaaa! İyi ki var. Aman diyeyim bozmasınlar bu karakteri.
S01E05
Güzeldi bu bölüm. 4 versiyonlu anlatım olayını sevdim. 1’in gecesini izlemek isterdim ama. 4’te bir sürpriz hamle de fena olmazdı tabi.
S01E06
Bridgette’in içinde bulunduğu sahneler güzeldi yine. Seçme sahnelerini izlemesi keyifliydi özellikle. Rafi’nin sahneleri çok sıkıcıydı ama. Tutu’nun sahneleri de pek izlenir sayılmazdı.
1×05:
Part 1/2/3/4 olayını sevdim. İlk üç partın her birinin sonunda da bir irkildim valla. “Run Lola Run” durumu güzeldi.
umutluydum ama 4. bölümde terk… komik değil, dram değil….
S01E07
O kadar başıboş o kadar bir amaca hizmet etmeyen bir dizi ki çekimler sırasında doğaçlama yazıldığını düşünmeye başladım valla.
Niye bırakmıyorum/bırakamıyorum diye soruyorum kendime ama cevabı bilmiyorum.
*Bridgette gibi biri ile sürüklenmek aşırı sinir bozucu bir şey. Helal olsun Eliza’nın sabrına.
*Rosie O’Donnell‘ın en başarılı bölümü bu oldu kesinlikle.
*Ben Nelson’ı çok özledim ama ya!
S01E08 (Sezon Finali)
Bu Bridgette’in ayarlarını kim bozdu, ne zaman bozdu sorusunun cevabını almak açısından güzeldi. Malum şahıstan daha çok terapist bozmuş ama bence bunun ayarlarını. O nasıl bir terapi tekniğidir Allah aşkına yahu?
Bu Bridgette’in çocuğu dudaktan öpmelerine uyuz oluyorum. Hastalıklı bir ebeveynlik yaklaşımı bana göre.
Bridgette’in yeni saç kesimi rezalet oldu cidden.
O değil de buna kim hangi ara ofis işi verdi lan? İzlemediğim bir bölüm mü var acaba hissine kapıldım bir an. Damdan düşer gibi bir senaryo hamlesi olmuş. Bir de cidden ofiste görmek isteyeceğimiz tiplerden değil bu Bridgette. Tam boğmalık!
Bu dizinin bütün karakterleri arızalı. Tek normal karakter Nelson işte. O da iyi ki var.
Epey başıboş bir sezon oldu. Bir ana konu yok gibi bir şeydi. Oradan oraya zıplayıp durdu. Bazen ana fikir bile yoktu. Bolca ‘Well, What’s the Point?’ dedirtti bu başıboşluk. Değişik bir dizi. Öyle herkeslik değil. Herkesi bırak türü sevenler arasında bile herkeslik değil.
Sezon için ortalama puanım: 7.0
Ben 1×4’te bıraktım. Yukarda yazıldığı gibi, türü severim, Frankie Shaw’ı da beğenirim ama sıktı. Dizinin bir amacı yok gibi gözümde.
Raven Goodwin, 2. sezon için kadrolu oyuncu mertebesine yükselmiş.
Ally Sheedy, Matthew Morrision gelecek sezona konuk.
Melanie Griffith konuk oyuncu olarak; Sherie Rene Scott, Claudia O’Doherty ve Dan Aid ise tekrar eden rollerle 2. sezon kadrosuna dahil olmuşlar.
Stormy Daniels de 2. sezona konuk olacakmış.
S2 Fragman
Ari Graynor (Bad Teacher, I’m Dying Up Here, Fringe) da 2. sezona konuk olacak isimler arasındaymış.
Yaratıcısı Frankie Shaw görevi suistimal dolayısıyla soruşturuluyormuş.
Showtime erkenden yayınlamış sitesinden yeni sezonun ilk bölümünü.
S2 Poster
S02E01
Fena dönmemiş diyebilirim. Nedense bu sezondan daha çok ümitliyim ben. Hadi hayırlısı bakalım!
S02E03
İlk başta ‘Ne gerek vardı? ‘ şeklinde yaklaştığımı itiraf etmeliyim. Ama güzel bölüm olmuş diyebilirim.
S02E04
Realite V Fantezi
Güzel bölüm olmuş. Nelson’u özlemişim. Kevin Bacon ve Ari Graynor’ı görmek de güzeldi.
İlk sezondan daha iyi gidiyor dizi bana göre şu ana kadar. Nazar değmesin.
S02E05
Üfffff, ne gerek vardı şimdi böyle bir bölüme?
S02E06
Ulan Rafi! Bulmuşsun Nelson gibi seksi, tatlı, seni seven, iyi bir işi olan, bağımsız, çocuğuna ve onun garip annesine de katlanabilen birini neyin tribindesin ulan sen?
S02E10 (FİNAL)
Sezona ilk 4 bölümle iyi bir giriş yapan dizi devamında o kadar da tat vermedi. Haliyle iptal olduğu için üzgün falan değilim şu anda. Ucu da açık bitmiş bu arada.