Ünlü yazar Stephen King‘in romanlarından uyarlama 2 mini dizinin tanıtımıyla karşınızdayız.

King, The Tommyknockers isimli romanını 1987 yılında yayımlamış. Dizimiz ise 1993 senesinde ABC’de yayınlanmış. The Langoliers isimli romanını 1990 senesinde yayımlamış King. Dizimiz ise 1995 senesinde yine ABC’de izleyiciyle buluşmuş.

İki dizi de toplamı yaklaşık 180 dakika uzunluğunda olan 2’şer bölümden oluşmakta. İki dizi de gizem, gerilim, macera ve bilim kurgu ögelerini harmanlamakta. The Tommyknockers, 12 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilmiş.  The Langoliers ise 3-5 milyon dolar aralığında bir maliyetle çekilmiş.

The Tommyknockers’ın senaryosu Lawrence D. Cohen tarafından kaleme alınmış. Yönetmenliğini John Power üstlenmiş. Frank Konigsberg, Larry Sanitsky, Jayne Bieber ve Jane Scott ise yapımcı kadrosunu oluşturmuşlar.

Tom Holland, The Langoliers’ın senaristliğini ve aynı zamanda yönetmenliğini üstlenmiş. Yapımcı kadrosunda ise Mitchell Galin, Richard P. Rubinstein ve David R. Kappes bulunmakta.

The Tommyknockers’ın hikayesi küçük bir kasabada geçmekte.

Roberta/Bobbi isimli bir yazar, köpeğiyle ormanda dolaşmaya çıktığı sırada yukarıdaki fotoğrafta gördüğümüz metal öbeğine denk geliyor. Eşeledikçe, kazdıkça daha fazlası ortaya çıkıyor. Yeşil yeşil yanıp sönüyor. Akıl almaz bir güç dalgası yaymaya başlıyor. Farklı farklı kişiler üzerinde farklı etkiler yaratabiliyor. Kasaba ahalisinin yaşamlarını derinden etkilemeye başlıyor.

Roberta karakterinde Under the Dome, CSI, Intelligence, All Rise ve China Beach gibi dizilerden aşina olduğumuz Marg Helgenberger‘i izliyoruz. Roberta’nın Jim isimli, alkolik ve tıkanmış bir şair olan hayat arkadaşını ise The Get Down, Sons of Anarchy, Bluff City Law, Cane ve L.A. Law gibi dizilerden tanıdığımız Jimmy Smits canlandırıyor. Çiftin kasabanın biraz dışında köpekleri Peter ile birlikte yaşadıkları geniş bir evleri bulunmakta.

Relativity, Centennial ve Sunshine gibi dizilerden anımsanabilecek Cliff De Young, kasabanın postane müdürü Joe karakteriyle karşımıza çıkıyor.

Moonlighting dizisinden tanıdığımız Allyce Beasley, Joe’nun bir polis memuru olan eşi Bevka karakterini canlandırıyor.

Seksenli yıllarda bir porno film oyuncusu olarak isim yapan, seksenlerin sonlarında ise sektörden emekli olup normal film ve dizilerde rol almaya başlayan ve bu kapsamda First Wave, Profiler ve Melrose Place gibi dizilerde de boy göstermiş olan Traci Lords‘u Joe’nun postaneden mesai arkadaşı ve aynı zamanda metresi konumundaki Nancy rolüyle izleme fırsatı yakalıyoruz dizide.

Buffalo Bill, 240-Robert, Six Feet Under, Body of Proof, Call Me Fitz ve Odd Mom Out gibi dizilerden hatırlanabilecek Joanna Cassidy, kasabanın yetkili polis komiseri Ruth karakterine hayat veriyor.

Hardball ve Dallas gibi dizilerden anımsanabilecek John Ashton, Ruth ile flört halinde olan Butch isimli bir adama hayat veriyor. Görüldüğü üzere üniformaları farklı olan ikili, aynı birimde çalışmıyorlar. Butch, başka bir birime liderlik ediyor. Aynı kasabada hem polis hem de şerif karakolu olamayacağından ötürü kendisinin komşu kasabanın şerifi olduğunu varsayıyorum.

Dizide öne çıkan diğer karakterler ise Brown familyası bünyesindeler. Marie (Annie Corley) isimli bir anne, Bryant (Robert Carradine) isimli bir baba, Ev (E.G. Marshall) isimli bir dede, Hilly (Leon Woods) ve Davey (Paul McIver) isimli 2 küçük oğlan çocuğundan oluşmakta aile. Marie ve Bryant, kasaba meydanında bir lokanta işletiyorlar birlikte. Oğlanlardan büyük olanı Hilly, sihirbazlığa meraklı. Davey ise dedesinin anlattığı doğaüstü hikayelerden etkilenip ürkek/korkak bir çocuk olup çıkmış durumda.


Geçelim The Langoliers isimli dizimize.

Los Angeles’tan Boston’a gitmek için gece vakti yola çıkan bir uçak var hikayemizin merkezinde. Uçak yola çıktıktan sonra son derece gizemli bir olay yaşanıyor. Uçaktaki 10 adet yolcu baygınken uyanıp gözlerini açtıklarında uçaktaki diğer tüm yolcuların yok olduklarını görüyorlar. Saatleri, yüzükleri, kolyeleri, gözlükleri, cüzdanları, çantaları vb. eşyaları ise oraya buraya dağılmış durumda kaybolan yolcuların. Mesele şu ki onlar mı kayboldu yoksa şu an uçakta olan 10 kişi mi?

*Outsiders, Treme, Hack ve St. Elsewhere dizileriyle tanınan David Morse, Brian Engle isimli bir pilotu canlandırıyor. Bu uçuşun pilotu değil ama kendisi. Eski karısının cenazesine katılmak üzere yolcular arasında uçmakta. Herkes uyanıp pilot kabinini kontrol ettiklerinde orada kimse olmadığını ve uçağın otomatik pilotta yol aldığını görüyorlar.

*Swamp Thing dizisiyle tanınan Mark Lindsay Chapman, bir görev kapsamında Boston’a giden İngiliz bir ajan olan Nick Hopewell karakterine hayat veriyor. Brian’ın yanında hareket edecek ve ekibin liderliğine soyunacak Nick.

*Kate Maberly‘yi 12-13 yaşlarında kör bir kız çocuğu olan Dinah Bellman karakteriyle izliyoruz. Dinah, halasıyla birlikte çıkmış bu yolculuğa. Halası kaybolan yolcular arasında. Boston’a gitme amacı gözlerinin açılacağını umarak gireceği bir ameliyat imiş. Garip psişik güçleri var Dinah’nın. Diğerlerinin duymadığı sesleri işitebiliyor veya hissedemedikleri şeyleri hissedebiliyor. Bu yetisi sayesinde de kendisini ondan her biri yaşça büyük bu grubun üyelerine pek zorlanmadan dinletebiliyor.

*Brothers & Sisters, Thirtysomething, Prison Break ve Alias gibi dizilerden tanıdığımız Patricia Wettig, bir internet sitesi, buluşma ajansı ya da gazete ilanı kapsamında bir kör randevu ayarladığı bir adamla tanışmak üzere Boston’a giden bir ilkokul öğretmeni olan Laurel Stevenson karakterine hayat veriyor.

*Banshee, The Village, The Wire, Prey, True Colors ve The Rookie: Feds gibi dizilerden aşina olduğumuz Frankie Faison, yeni/ilk doğan torununu kucağına almak için heyecanla Boston uçağına binmiş olan Don Gaffney karakterini canlandırıyor.

*Perfect Strangers, Sara ve Step by Step gibi dizilerden hatırlanabilecek Bronson Pinchot, sabah saatlerinde katılacağı önemli bir toplantı için Boston’a uçan Craig Toomy isimli bir iş adamına hayat veriyor. Söz konusu toplantıya yetişmeyi takıntı haline getirmiş durumda Craig. Akıl sağlığı yerinde değil ve diğer yolculara sürekli olarak sorun yaratmakta.

*Christopher Collet‘i Boston’da bulunan bir müzik okuluna kabul edilen ve okula başlamak üzere bu yolculuğa çıkmış olan Albert Kaussner isimli genç bir adam rolüyle izliyoruz.

*Kimber Riddle, annesi tarafından bir süreliğine teyzesinin yanında kalmak üzere Boston’a postalanan bir genç kız olan Bethany Simms karakterini canlandırıyor.

*Quantum Leap, Battlestar Galactica ve The Tony Danza Show gibi dizilerden hatırlanabilecek Dean Stockwell, gizem türünde romanlar yazan Bob Jenkins isimli bir yazara hayat veriyor. İçerisine düştükleri gizemli durum onun fazlasıyla ilgisini çekmiş durumda. Bu durumun üzerine kafa yorup çıkarımlar yapmaya, teoriler üretmeye çalışıyor.

*Onuncu ve son yolcumuz Rudy Warwick rolünde ise Baxter Harris‘i izliyoruz. Bu onlu arasında en geç uyanan kişi konumunda. Uykusuna ve boğazına düşkün bir profil çizmekte.

İki diziyi de izleyip bitirdim. Vasat altı Stephen King uyarlamaları olmuş iki dizi de. The Langoliers’ı biraz daha iyi buldum yine de diğerine kıyasla. Göz devrilecek çok şey vardı iki dizide de. The Tommyknockers’ın hikayesini bağladıkları noktayı hiç beğenemedim. Traci Lords‘u ve Marg Helgenberger‘i izlemekten keyif aldım denebilir ama söz konusu dizide. Biraz da onların hatırına tamamlamış oldum zaten diziyi.